o gün doğumgünümdü ve öğleden sonra özel bir kutlama olmuştu. akşam da babamın kombinesi ile maça gidecektim ama tam maç başladığında gelebilmiştim stada. koridorlar kalabalık olunca asıl yerime devre arası geçebilmiştim.
bu maç fenerbahçe'nin o sezonki şampiyonluğunda en kritik maçlardan biridir. çok zor geçmişti. maçın ilk yarısında fenerbahçe net pozisyonlar bulmuş ama gol bir türlü gelmemişti. ikinci yarıda da gol bir türlü gelmiyor, gol gelmedikçe gaziantepspor'un direnci iyice artıyordu. onlar da kontraatakla gol aramaya başlamıştı artık. ama trabzonspor'un da fenerbahçe gibi seri galibiyetler aldığı o dönemde puan kaybına tahammül yoktu. sahada da gerilim artmaya başlamıştı iyice. gol bir şekilde gelmeliydi. takım ikinci yarı maçlarında çok daha iyi bir performans gösterip tek maç dışında kazandığı için taraftar gergin ama inançlıydı. sonunda stoch'un en önemli artılarından biri olan uzaktan isabetli şutlarından birinde top direkten dönerken, dönen topu andre santos tamamlıyor ve maçın uzatmalarında fenerbahçe'ye maçı 1-0 kazandıran golü atıyordu. tabii çılgın gibi sevindik gol sonrası, herkes rahatladı bir anda.
daha önce statta son dakika-uzatma golü ile kazanma heyecanını ve sevincini 1996-97 sezonunda uche'nin trabzonspor'a attığı golde yaşamıştım. ama o sezon şampiyon olamadığımızı, bu 2010-11 sezonunda da sonunda ne olursa olsun şampiyon olduğumuzu da göz önüne alınca bu gaziantepspor'a karşı atılan gol ve alınan galibiyet çok anlamlı ve değerlidir.