fortis türkiye kupası çeyrek finalinde 0-0 biten ilk maçın rövanşında fenerbahçe'yi 2-1 yenen galatasaray yarı finale yükselen taraf oldu.
hakemin derbinin önüne geçtiği karşılaşma sonrası, spor yorumcuları köşelerinde şu değerlendirmelerde bulundular...
mehmet demirkol -tek kelimeyle derbi- milliyet
fenerbahçe'yi geriden top yapmada bu kadar zorlayan, savunmaya bu kadar mahkum eden olmuş muydu son birkaç yıldır?
ilk maçtaki oyunun senaryosuyla başladı rövanş da. ümit'i sağ kanada çeken 2 kanadı çok adamla doldurup fenerbahçe'yi içeri dönmeye zorlayan bir oyun. içeri döndüklerinde ise bir nevi hilal yöntemiyle kapanıp, f.bahçe'nin top yapan adamlarını boğmak. alex, marco, selçuk devam eden oyunda hiç bu kadar etkisiz kalmış mıydı, bu kadar top kaptırmış mıydı? fenerbahçe'yi geriden top yapmada bu kadar zorlayan, savunmaya bu kadar mahkum eden olmuş muydu son birkaç yıldır? doğrusu hatırlamıyorum. kezman'a atılan uzun toplardan başka seçeneği kalmadı konuk ekibin. sırp oyuncunun bu görevde, yani savunmayı rahatlatma işinde geldiğinden bu yana en iyi oyunu oynamasına rağmen yine de çok, ama çok yetersiz kaldığını söylemeli.
galatasaray bu tabloda pozisyon bulmaya 12. saniyede başladı. hakem ilk yarıyı bitiren düdüğü çaldığında hakan şükür golü attığından daha iyi bir durumda volkan'la karşı karşıyaydı. adı geçmişken hakan'ın dünkü oyununa dikkat çekmek şart. 10 yıl önce ondan gördüğümüz hücum presi ve ender gördüğümüz bir santrfor performansıyla sahadaydı. çok özel bir iş yapıyor euro 2008 öncesi. karşı çıkılmaz şekilde kadroyu zorluyor. benzetmeden hoşlanır mı bilmem ama 37 yıllık gövdeli, tok içimli bir şarap gibi. değerine dün de değer kattı.
ancak garip bir şekilde fenerbahçe lugano'nun bir pozisyonda 2 sarı kartlık hareketle kendisini zorla attırması sonucu (bu sezon kaçıncı kez oluyor) galatasaray'ın presinde, oyunu rakip sahada oynama arzusunda yaklaşık 20 dakikalık belirgin bir düşüş oldu. fenerbahçe rakip alana geçmeye başladı. amerikan futbolu usulü 10 metrede bir faul bularak akın girişimlerinde bulundular, ancak galatasaray'ın belki de en çok tebrik edilmesi gereken yönü ortaya çıktı ve bu ceza sahası içine atılan serbest vuruşlarda rakiplerine vurdurmadılar.
bu arada fenerbahçe her ne kadar hareketli ve cansiperane oynasa da oyunu tutan oyuncunun volkan olduğunu söylemek lazım. bir zamanların rüştüsü gibiydi hiç tartışmasız. bir zamanların roberto carlos'u gibi oynayan gökhan'ın 2. denemesinde attığı şahane gol ve uzatma dakikalarında gelen gol ve sonrasındaki kırmızı kart olmasa (herhalde dünyada tek örnektir) maçın yıldızı ya volkan ya da hemen her şeyi fazlasıyla yapan deivid olacaktı.
ama yetmedi tabii. kadrosundaki tüm forvetleri sahaya süren galatasaray için golü bulmak an meselesiydi. ümit'le oldu.
ömer üründül: avrupa'da olsa! (sabah)
hakem cüneyt çakır'ın çağdışı yönetimiyle ön plana çıkıp berbat ettiği derbide son dakika golüyle galatasaray yarı finalist oldu...
büyük moral bozukluğu içerisinde olan galatasaray son dakikada direkten döndü. eğer dokuz kişilik fenerbahçe karşısında bu turu kaybetseler bir daha toparlanmaları zor olurdu.
hakem cüneyt çakır için sadece şunu söylemek istiyorum. avrupa'daki zorluk derecesi yüksek bir maçı bu tarz yönetse hakemlik hayatı ebediyen biterdi...
mustafa denizli- arap saçı hafif kaldı- milliyet
öyle bir maç ki, kim iyi, kim kötü oynadı insan hepsini kaçırıyor. çünkü kartlar futbolun, güzelliklerin her şeyin önüne geçiyor
beni yanılttılar. bir gün önce derbi için 'arapsaçı gibi' demiştim. haksızlık etmiştim. arapsaçı karmakarışık, içinden çıkılmaz bir durumdur. derbinin ise ne içine girildi ne içinden çıkıldı.
derbiler iki takım arasında oynanır sanıyordum, ama derbiler meğer üç takım arasında yapılıyormuş! üçüncü takım hakemdi.
cüneyt çakır kartların önemli bölümünde haklı, fakat oyunu kontrol etmek isterken tansiyonu yükseltti. tansiyon yükselince de bütün olayların birinci adamı oldu. fenerbahçe taç atacak. gökhan'ın kullanacağı top da çizginin yanında. gökhan'ın hareketi çok ağır yorumlandı ve tansiyon daha sonra koptu. önceki kartların yanlışlığı, doğruluğu da tartışılır hale geldi.
gökhan'ın atılmasına neden olan hareketin aynısını alex yaptı. bunu es geçti. deivid'e sarı kart göstermişti, ikinci sarıyı es geçti. galatasaraylı futbolcuları es geçti.
galatasaray, fenerbahçe psikozunu hakikaten yenemiyor. 1-0 öndesin fenerbahçe defansının en önemli adamı oyun dışı kalıyor ve o dakikadan sonra sahada sarı-lacivertliler var. sen nasıl büyük bir takımsın ki hem skor hem sayısal olarak öndesin, ama bir mahkumiyeti kabul ediyorsun. bu mahkumiyet içinde kalende tehlikeler yaşıyorsun, golü yiyorsun, panik içindesin. bu paniği durduramıyorsun. bunu durduracak oyuncu değişimlerini yapamıyorsun ve kendi sahanda rakibine karşı fazla olduğun bir derbide mahkum oynuyorsun.
galatasaray, hakan şükür'ün nefis golüyle öne geçtikten sonra oyunu lincoln'le kontrol edebilecekken bunu yapamıyor. sahanın belki en çalışkan, en etkili adamlarıdan biri, tam önde kullanılacağı sırada galatasaray'ın orta sahasında hatta defansında oynuyor, top çıkarıyor. bu oyuncu ümit karan... galatasaray'da bir terslik, bir eksiklik var. fenerbahçe, 10 kişi kaldığını hissetmeden daha kontrollü, daha etkili ataklar yapıyor ve belki de gökhan gönül'ün atılması turu geçen takımı ilan ediyor.
büyük maçlarda sayısal üstünlükler bazen avantaj getirmeyebilir, bunu kabul ediyorum. fakat galatasaray bu kadar mı oyundan düşer? galatasaray tribünleri 10 kişi kalan fenerbahçe karşısında takımı kuşkuyla mı destekler. bütün bunlar derbide yaşandı ve en sonunda iş çığrından çıktı.
ligi de etkileyecek futbolcuların bu kadar kontrolsüz, bu kadar sorumsuz davranmaya hakları yok. bu derbi sezonun son maçı değil ki. oyuncular sorumluluk taşımalılar ve takımlarını sonraki haftalarda iddiasından uzaklaştıracak hareketlerde bulunmamalılar. bu olaylar lugano ile başladı. hakem yüzde yüz hatalı olabilir. sen nasıl böyle sorumsuz davranabilir, nasıl arkadaşlarını yok edebilirsin. inanılır gibi değil. keza volkan... evet tahrik olabilir. lincoln'ün hareketleri sorumsuzca olabilir, ama sorumluluğu sen taşıyacaksın. hakemin bir metre önünde bu hareketi nasıl yaparsın?
öyle bir 90 dakika ki, kim iyi, kim kötü oynadı insan hepsini kaçırıyor. çünkü kartlar futbolun, güzellikleri her şeyin önüne geçiyor. yaşananlar hakikaten hiç olmaması gereken şeylerdi. ne diyeyim, ne söyleyeyim bilemiyorum.
turu hak eden mi geçti? bunda dahi kuşkuluyum. maç güzel başlayıp, nasıl çığrından çıkar insanın aklı almıyor. dünkü yazıma sadece tribünler uyum gösterdi. anormallikler yaşanmadı. ama bu maç ligde oynanacak derbideki tansiyonun yükselmesine, kontrolün elden çıkmasına da şimdiden zemin hazırladı.
levent tüzemen: abartılı sevinç! (sabah)
ali sami yen'de kırmızı kartların uçuştuğu, sarı kartların yağmur gibi yağdığı uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir derbi izledik. derbinin yıldızı hakem cüneyt çakır'dı!. fıfa'nın kurallarını çakır abartılı uygulayınca ve kontrolü kaybedince ortalık karıştı. fenerbahçe 8 kişi bitirdiği derbiyi son dakikada yediği golle galatasaray'a kaybetti...
fenerbahçe'nin 9 kişi kaldığı anda ve +91'de karan turu getiren golü attı. ezeli rakibi yenmek güzel şey. ama galatasaraylı futbolcuların bu kadar sevinmesine bir anlam veremedim ve abartılı buldum. rakip 10 kişiyken golü yediler, 9 kişi kalınca da kazandılar.
gürcan bilgiç: emir-komuta (sabah)
nereden başlayacağımızı şaşırdığımız bir yorum olacak. cüneyt çakır'ın, türk hakemlerinin fenerbahçe'ye uyguladığı kupa ambargosunun temsilcisi olmaya devam etmesi mi, yoksa f.bahçe formasını giydiklerinin farkına varamayıp, hala amatör olmayı sürdürenler mi olmalı yazımızın konusu.
cüneyt çakır bu maçın birinci kahramanıdır. gösterdiği kartları çok güzel bir şekilde kitabına uyduracaktır...
kimse bu maçı açıklayamayacak. eğer türk futbolu'na bir denge getirilmeye çalışılıyorsa, bunu fenerbahçe'yi aşağı çekmek yerine, diğerlerini yükseltmeye çalışarak yapmalılar. 10...9...8... diye başlayan bir geri sayımın bizi nerelere götüreceğini kalan haftalarda daha iyi göreceğiz. ama bu maçın sonrasında "hak ettim" veya "doğru yaptım" diyen varsa utanmalıdır. cüneyt çakır'ı ve kararlarıyla vardığı sonucun peşini bırakmayacağız.
emrah kayalıoğlu: söke söke değil, tesadüf (sabah)
kupa derbisinde teknik direktörü olan fenerbahçe; çağdışı ve emekli bir teknik adama sahip galatasaray'ı 9 kişi kalmasına rağmen elemenin eşiğine gelmişti.
feldkamp'ın, hatalarından hiç ders almadığı dün yine görüldü. kasımpaşa maçında sahaya sürekli forvet sürmüş ama kanat adamı olmadığı için gol silahlarına iyi toplar ulaştıramadığını, üstelik santrforlarını ceza alanında kalabalığın içinde kaybolmaya mahkum ettiğini anlayamamıştı.
hasan tankaya: 15'inci gelsin (takvim)
son zamanlarda böylesine ilginç böylesine sarı ve kırmızı kartların uçuştuğu bir g.saray- f.fahçe derbisi izlememiştik. g.saray maçın başından sonuna kadar baskısı ve futboluyla hak ettiği oyunda turu ancak f.bahçe 9 kişi kaldıktan sonra koparabildi...
sonuçta g.saray çok zor bir 90 dakikadan başı dik çıktı. futboluyla maçı hak etti. yaşam felsefelerini olduğundan fazla görünmeye ayarlayanlara, sanal dünyalarında kafalarını çıkardığında neler olabileceğini gösterdi. futbolun isimcisim, yerli-yabancı, artı-eksi değil ayağa düşmeden, yüreklerle oynanacağını gösterdi. g.saray bunu kanıtlarken 15. kupaya koşuyor, rakibinin yıllar süren beklentisini de bir başka bahara bırakıyor...
hakkı yalçın: cüneyt çakır fenerbahçe'yi kupadan eledi (fotomaç)
gördüm ki, fenerbahçe'ye kart göstermek, şirret bir aşiretmiş. gördüm ki, galatasaray'a tur armağan etmek için, hakemlik yapmak hiç zor değilmiş..
dünkü maçı izledikten sonra, bu ülkede kardeşliğe kimse kefil olamaz. ama dünkü cüneyt çakır'ı da izledikten sonra, bu hakemliğe yeni federasyon başkanı ve mhk başkanı nasıl kefil olacak merak ediyorum. cüneyt çakır, fenerbahçe'nin sırtında kör bir bıçak gibiydi...
selçuk yula: çakır'ın eseri (fotomaç)
galatasaray, 9 kişi kalmış fenerbahçe'yi yendiği için zafer çığlıkları atabilir. bu da normaldir. avrupa'da 5 yemiş bir takımın halet-i ruhuyesi bu olmamalıdır. galatasaray'ın aldığı bu galibiyet ne futbolcuların ne teknik ekibin eseridir. sahada hakem diye dolaşan cüneyt çakır'ın marifetidir. yahu kardeşim. be cüneyt çakır, gökhan gönül sahanın içindeki topu eline alıyor ve tacı kullanacak. arkadan başka biri sahaya başka topu atıyor. sen buna kırmızı kart veriyorsun. sen hakem değilsin.
necati bilgiç: futbolcular-köçekler (fotomaç)
fortis türkiye kupası'nın ali sami yen'deki rövanş maçında kahramanca mücadele eden sarı-lacivertli takım, turu geçmişti ama cüneyt çakır denilen taraflı bir hakemin kurbanı oldu...
anlaşılan hakemler fenerbahçe'ye türkiye kupası'nı kazandırmamak için söz birliği yapmışlar. maç sonunda hakemin yardımlarını ve gayretlerini unutup turu bu şekilde kazanan sarı-kırmızılıların taraftarlarının önüne gidip, göbek atmaları ve köçekler gibi oynamaları, sportmenlikle bağdaşmadı. bu karşılaşma tarihe hem kupa, hem hakemlik yönünden kara bir leke olarak gececektir.
bülent tulun: paris ve eyfel! (fotomaç)
feldkamp, dün gece uzun zamandan beri ilk kez sahaya doğru adamlardan kurulu, doğru mevkilerin adamlarını yerli yerlerine oturtarak adam gibi bir kadro ile çıktı. yeni yeni icatlara kalkışmadı, yeni sağ bekler yaratmaya, yeni ön liberolar ortaya çıkarmaya uğraşmadan en doğru takımı kullandı. böyle olunca da makinenin çarkları son derece uyumlu bir şekilde işledi...
maçın hakemi cüneyt çakır, bence kariyerinin en kötü yönetimlerinden birini gösterdi. özellikle lugano atıldıktan sonra düdüklerinin trajik bir biçimde galatasaray aleyhine dönmesi, inanılmaz faulleri es geçmesi, gösterdiği kırmızı kartın altında ezildiğini gösterdi. bu maça yakışmadı. neticede galatasaray yine fenerbahçe'yi paris'e kadar götürüp, eyfel kulesi'ni göstermeden geri getirdi.
zafer ertem: sürpriz olmadı (fotomaç)
ligde kasımpaşa darbesi ile moral motivasyonu sıfıra inen g.saray için derbi kendini bulma maçıydı. g.saray adına önemli avantajlar vardı maç öncesinde. birincisi, ilk maçta kadıköy'de gol atamamıştı ama futboluyla f.bahçe'ye sahayı dar etmiş ve rövanş için avantajlı skorla dönmüştü. ikincisi, rakibi 25 yıldır türkiye kupası'na hasretti. bu hasretlik f.bahçe'de bezginlik sendromuna dönüşmüştü bundan yararlanabilirdi. üçüncüsü, maç ali sami yen stadı'ndaydı. kalli bence elindeki olabilecek en iyi kadroyu çıkardı...
hakem çakır da bu tansiyon altında ezilince olur olmaz her şeye kart çıkarıp maçın dengesini bozdu. gökhan gönül'ün kırmızı kartı sonrasında maç bitmek bilmedi. nonda'nın asistinde ümit karan'ın golü g.saray'a turu getirdi. ama çakır bir türlü kartlarını bitirmedi. kaleci volkan ve lincoln da sıraya girdi. çakır ise kötü yönetimi ile derbi heyacının da önüne geçti.
tanju çolak: hayat öpücüğü (fotomaç)
kupa derbisinde g.saray çok üstün oynadı. kalli satranç ustası gibiydi cüneyt çakır bence çok iyi bir maç yönetti. kuralları harfiyen uyguladı...
çakır ailesinin genlerinde iyi hakemlik olduğu her haliyle belliydi. cüneyt çakır mükemmele yakın maç yönetti. cesur kararlar verdi. mhk'yi doğru seçim yapmış olduğu için kutluyorum. fıfa'nın öngördüğü ve kitaba yazdığı, ısrarla uygulayın dediği tüm kuralları uyguladı.
tanjunun müthiş yorumuna çok güldüğümü itiraf edeyim.