turnuanın ilk yılında ispanyayı real madrid temsil etmişti. ondan sonra her yıl, bir yıl öncesinin şampiyonu sıfatıyla turnuaya katıldı. bu sebeple ilk yıl hariç her defasında bir ikinci ispanya takımı vardı. real madrid 57-58 turnuasında ispanya ikincisi sevilla ile çeyrek finalde karşılaşmış ve 8-0, 2-2 skorlarıyla sevilla’yı elemişti, fakat ondan sonra 58-59 da dömifinalde atletlco madrid'le yaptığı üç maç, 59-60'da yine dömifinalde barselona ile yaptığı iki maç hiç de kolay olmamıştı.
kader, real madrid'in turnuadan adan elenmesi şerefini bir başka ispanyol takımına hazırlıyordu. bu takım barselona oldu. real madrid 59-60 ve 60-61 yıllarında ispanya şampiyonluğunu barselona'ya kaptırmıştı. ve 60-61 sezonunda yapılan altıncı turnuada barselona'nın karşısında ilk defa olarak boyun eğdi. yalnız bu, boyun eğiş yine de kolay olmamıştı. madrid'deki maçta ingiliz hakemi ellis, hayli münakaşalı bir penaltı ile suarez'in ayağından barselona'nın beraberliği sağlamasına imkân vermişti. ( http://www.macanilari.com...elona-196019615017--.html) barcelona'da ise, bir başka ingiliz hakemi mr. leaf vardı. madridlilere göre bu maçı da o hediye etmişti barselonaya. verres'in 34'üncü dakikadaki golüne, di stefano 69‘uncu dakikada cevap veriyor, fakat mr. leafe bu golü saymıyordu. daha sonra evaristo barselona'nın ikinci golünü yapacak ve canario oyun biterken ancak real madrid'in şeref golünü atacaktı. ( http://www.macanilari.com...adrid-196019615018--.html)
Maç gitmişti ve real ilk defa olarak başı önünde sahayı terkediyordu.
şimdi ispanya şampiyonu barselona'nın yani bir ünvanı vardı: real'i eleyen takım. bu takım, çeyrek finalde çekoslavakya şampiyonu spartak kralove’yi yenecek, sonra dömifinalde batı almanya şampiyonu hamburg sv isimli bir granit parçasını okyanus dalgaları gibi vura vura, yiye yiye 270 dakikada dize getirecekti. sert, atletik, çabuk, kıvrak bir defansı vardı hamburg’un... ve seeler, doerfer, sturmer gibi de forveti... ilk maçı barselona 1-0 almıştı, kendi sahasında. hamburg'da ise kocsis'in artık efsane olmuş kafası son dakikada topu ağlara gönderip barselonaya üçüncü maç imkânını veriyordu. brüksel'deki, üçüncü maç ise, düpedüz, bir finaldi. büyük evaristo, muhteşem evaristo tek gol atacaktı da real madrid’i eleyenler finale doğru gideceklerdi.
real madrid'i eleyen takım elbette finalde olurdu. ama final barselona’ya umduğunu vermedi. «kubala - kocsis - evaristo -suarez - csibor» forvetinin attığı iki gole karşılık, şöhretli ramallets 3 gol yiyordu finalde... kimdi bu «real’i eleyen» takımın yolunu kesenler? bern’de wankdorf stadında bundan yedi yıl önce almanya ile macaristan arasında oynanan final maçının talihsiz iki kahramanı nı, kocsis ve csibor'u yedi yıl sonra aynı stadda gözyaşı dökerek soyunma odasına gönderenler kimlerdi?
bunlar benficalılardı. ve itiraf etmek gerekir ki, finale oldukça kolay maçlarla ve şanslı kuralarla gelmişlerdi. benfica'nın turnuaya ikinci katılışı idi bu... ilk defa 57-58'de portekiz şampiyonu olarak gelmişler ve eleme turunda ispanya ikincisi sevilla’ya yenilip elenmişlerdi. bu, ikinci gelişleriydi. iskoçya’nın hearts of midlothians takımını, ujpeşt’i, danimarka’nın aarhus’unu, dömifinalde de rapid’i yenmişlerdi.
evet o güne kadar, o final gününe kadar benficanın ülkelerarası bir büyük şöhreti yoktu. ama ondan sonraki şöhreti büyük olacaktı.
türkiye şampiyonu beşiktaş bu ytl turnuanın talihsiz takımlarından biriydi, ilk maçını viyanada rapidle yapmış ve 4-0 yenilerek daha eleme turunda şansını yitirmişti. ikinci maçta 1-0 galip gelirken türk seyircisine ister istemez şunu da söyletiyordu: «haydi beşiktaş iyi değil diyelim, ama bu mu avusturya şampiyonu?»
rapid gerçekten hiç göz doldurmamıştı. ama aynı rapid birinci turda doğu almanya şampiyonunu, çeyrek finalde, isveç şampiyonu malmoe’yi eleyecek. ancak dömifinalde benfica'ya yenilecekti. hem de viyana'da bir beraberlik aldıktan sonra... ( http://www.macanilari.com....Wien-196019615002--.html)
dip not: real - barcelona maçlarının sırası ters yazıldığı için düzelttim.