anılarımın canlanması açısından galatasaray maçı ile ilgili biraz daha detay vereyim. 1984-85 sezonu 2. lig takımı ankara şekerspordan boluspora kiralık futbolcu olarak gelmiştim. henüz bir yıllık profesyonel bir futbolcuydum. aslında transfer sezonunda boluspor bana talip olmuştu ancak nasip olmadı. kiralık sezonunda boluspor formasını giydim. profesyonel tecrübem hiç yoktu. alt yapı ve hoca eğitimi hiç almadım. allah bana ne yetenek verdiyse onunla oynuyordum. bolu'ya geldim. günlerden perşembe stadyumda haftasonu oynanacak maçın taktik idmanı var.bazı futbolcular tarafından hiç de güzel karşılanmadım.
hocam mehmet başaygün beni hiç seyretmediğini söyledi. hakkımda bilgi sahibi değilim dedi. sahaya çıktık yeşil deli gömleğini sol açık olarak 2. takımda giydim. 2 güzel gol attım ve a takımı o maçta 2-1 yendik. maç sonrası hocam soyunma odasına beni göndermedi. tam yarım saat özel idman yaptırdı. sonra da bana "ali oğlum bu hafta milli maç dolayısiyle maç yok diğer hafta seni gs maçına hazırlıyacağım" dedi. hoca oynattığı taktik maçı ile tek maçta beni gs maçında oynatacak kadar yetenekli buldu. biliyorsunuz fanatikler idmanlarıda kaçırmadığı için namım gs maçı öncesi yayıldı.
gelelim maça sahaya seramoniye çıkmak üzere geldik. heyecandan kalbimin sesini duyuyorum. 1-2 metre yanımda dünya kupalarından tanıdığım jup derwal, imparator fatih terim, abramcık, erdal keser, simoviç, cüneyt tanman, raşit çetiner.. birde extrası var milli takımın sağ beki ve o gün için türkiye'nin en iyi beki olan sarı ismail. bir yıl önce tv de gıpta ile seyrettiğim bu oyuncularla lig müsabakası yapacağım. sanki rüya gibi duamı okudum sağ ayağımla sahaya çıktım. tek amacım ilk topla buluşmamın olumlu olmasıydı. yoksa ismaille baş edemezdim, ben kimim ki.
dakika 2, korner köşesinde ona öyle bir çalım attımki taça çıktı. yaptığım orta gol oluyordu. onunda insan olduğunu uzaydan gelmediği düşüncesiyle bu ismail beni durduramaz dedim. ofansif özellikli olduğundan onun önüne atılan her uzun topu gittim aldım adamı pert ettim. beni affetsin ama ömründe benim gibi birine denk gelmemiştir. 20. dakikada havlu attı ve yere yattı. tekme yok darbe yok sakatlık yok. o an imparator geldi ona sinirli bir şekilde maçtan önce hocan sordu sakat, hasta olan kendini iyi hissetmeyen varmı. iyiyim dedin çıktın şimdide oynayacaksın diyerek derwalin değiştirme isteğini engelledi yani derwal fatih terime rağmen ismaili oyundan alamadı. ilk yarı 0-0 bitti.
2. yarı sağ beke ismailin yerine yusuf altıntaş (komando) girdi. yeteneğimi gördüğü için ayaklarını kırarım ayağına hızımı kesmek için korkutmaya çalıştı. tabiki oda başaramadı. (yusufla ilgili bu maçta anım var sonra anlatırım) güzel bir futbol oynadım. şunu söyleyebilirimki 1. lig de top oynamak çok kolay ancak ben 23 yaşında profesyonel oldum. benim zamanımda 28 yaşında fubolcu transfer yapamıyordu (kaleci hariç) maç 0-0 bitti. görüşmek üzere selamlar