vanspor fenerbahçe ile istanbulda ligin ilk maçına çıkıyordu. bu maç adeta vanspor’u o sezon nasıl bir sonun beklediğini gösteren bir işaretle bitiyordu. maça fırtına gibi başlayan vanspor eski hocası rıdvan dilmen’in öğrettiği korner taktiğiyle bulduğu 2 golle ilk yarıyı fenerbahçe deplasmanında 2-0 önde bitiriyordu. fakat bu maçı 2. yarı seyircisiyle birlikte fenerbahçe 3-2 kazanmasını biliyordu. ancak maç sonrası vanspor 3-0 hükmen mağlup ilan ediliyordu. gerekçe olarak ta 18 kişilik kadroda 16 yaşında alt yapıdan futbolcu bulundurulmaması olarak açıklanıyordu. işte bu ihmal, vanspor’un işinin ehli olmayan, futboldan anlamayan, misyonunu kavrayamamış olan yöneticilerin elinde olduğunu belgeleyen ve hazin sonun kaçınılmaz olduğunu gösteren bir işaretti. nitekim vanspor o sezon aldığı kötü sonuçlarla ve cefakar seyircisine küstürülmüş olarak, adeta yağmalanan bir gemi misali yıldız futbolcuları bir bir satılarak talan ediliyordu. sonunda vanspor efsanesi bitiyordu ve tüm türkiye, federasyon olanı biteni elini kolunu bağlayarak izliyordu. cefakar seyircisi ise acıların en büyüğü olan evlat acısını yaşıyordu adeta. son hızla amatöre kadar düşen vanspor maçlara çıkacak gücü bulamıyordu ve en sonunda yüz milyarlarca borcu ile tasfiye ediliyordu. kırmızı siyah renklerin kara yazısı, doğunun makus talihi vanspor’u da bitiriyordu işte. böylece süper lig tarihinde boy gösteren, fırtına gibi esen, 4 büyüklere kök söktüren sonrada yok olan kulüpler gibi tarihteki yerini alıyordu vanspor.