ilk basımı 2004 olan islam çupi'nin "olaylar, sağbekin lahana dolmasını yemesiyle başladı" kitabından;
murat yalkın diye biri
murat yakın tipindeki futbolcular 40 yıl önce bırakın topu puanla oynayan lig takımlarında, federe veya gayri federe semt onbirlerinde bile yığınla bulunurdu. kafasını yukarıya kaldıran sahada oyunu ve takım dağılımını iyi gören arkadaşlarına iyi bakan, ayaklarıyla kısa ve uzun pasları olumlu atan ve semt popülaritesini çeşitli yerlerde estiren oyuncular istanbul'da yığınla idi. bu futbolcular ne kadar yaratıcı olursa olsun yırtıcı değillerdi ve ayaklarındaki güçle beyinlerindeki haşinlik bir maçı tek başına alacak kapasitede değildi. bu oyuncular bir türlü adı büyüğe çıkmış takımlara terfi edemezler, oyun ömürlerini üçüncü sınıf takımlarda veya semt arası onbirlerde sürdürüp top hizmetlerini kapatırlardı. semt maçlarını seyreden amatör sporseverlerin kafasında, "bu çocuk nasıl büyüklerin birisinde oynamadı?"sorusunu bırakarak...
geçen yıl löw tarafından fenerbahçe'ye 10 milyon marka transfer edilen murat yakm, yukarıda tarif edilen bu futbolcu tipine tıpa tıp uyan bir adamdı. üstelik ikinci kuşak türk olmasının getirdiği depremler ve karışık ruh haliyle futboldaki profesyonelliği avrupalı gibi değil türk gibi uyguluyordu. maçta baş role soyunmak istemeyen, dakikalar boyu sahada hep tali risklere giren bir oyuncu olan murat yakın, son derece sorumsuz ve tutbolda terbiyesiz biri olmak fenerbahçe tarihine geçti. geçen yıl fenerbahçe'nin iyi gittiği dönemlerde deplasman maçları geldiğinde kartların sarı ve kırmızısını bol görüp o tip oyunları es geçen murat yakın, çok kritik haftalarda takımını yalnız bırakmış ve içindeki isviçre tiryakiliğini bir türlü atamayarak fenerbahçe'nin geçen mevsimki şampiyonsuzluğunda baş rolü oynamıştır. löw kendi getirdiği transfer olduğu için murat yakın'ı her vesileyle kollamış, iyi niyetli idare heyeti de bu adamın disiplinsizliklerine göz yummuştur.
rıdvan dilmen'in teknik direktörlüğünde yeni bir dönem başlayan fenerbahçe'de yeni bir transfere yer açmak üstüne yabancı bolluğunu azaltmak için satırın altına konacak ilk adam murat yakın iken hedefi yanlış seçilmiş kurban başlangıçta preko iken, şimdi dimas gibi geçen yılın iyi oyuncularından birinin önünde patlamıştır.
buna karşılık nedendir bilinmez rıdvan dilmen'in taviz verdiği kadro dışı iken son dakikada kadro içine alınıp auay maçında ikinci devre sergen'in yerine oynatılan murat yakın, izin alıp son defa gittiği isviçre'den tekrar geç dönünce gaziantepspor maçının kadrosundan çıkarıldı şimdilik. o maç 0-0 bittiğine göre rıdvan dilmen'in kadro dışı ısrarı ne kadar sürecek; belli değil.
yönetim kurulu hangi cezayı verirse versin, rıdvan dilmen'in sabrı nereye kadar uzarsa uzasın, murat yakın, annesi, sevgilisi ve kendi kaprisleriyle bu yıl fenerbahçe'nin en büyük derdi olmaya devam edecektir. rıdvan dilmen bir yanlış anlaşılmadan ötürü dereağzı kampı için dimas'ı silkeleyip attı fenerbahçe bünyesinden... ama daha nane mollası ve tehlikelisi kaldı fenerbahçe'de. murat yakın'ı ne yapacak rıdvan dilmen?
türkiye'de sivil toplum ve milliyetçilik kitabında yer alan, tanıl bora'nın "türkiye'de futbol ve milliyetçilik" başlıklı yazısından;
(...)
milliyetçi ajitasyon ve araçsallaştırmanın futbol ortamında rakipsiz bir manipülasyon etkeni olmadığına dikkat çekmek gerekir. millî motivasyon ile kulüp fanatizmi arasında, hemen hiç açığa çıkmayan, örtülü kalan bir çelişki mevcuttur. bu çelişki en açık, kulüp takımlarının uluslararası maçlarının millî maç havasına sokulmasına karşı, rakip kulüplerin 'sıkı' taraftarlarının örtülü tepkisinde görünür. özellikle avrupa'daki başarıları sonucu bir millî misyonla donatılan ve bununla övünen galatasaray, başta ezelî rakibi fenerbahçe taraftarları arasında, böyle bir tepkiye muhatap olmuştur. hatta 1994-95'te, dönemin fenerbahçe yöneticisi ömer çavuşoğlu bu tepkiyi açığa vurmuş, millî duygulara uzaklıkla suçlanmayı göze alma pahasına, galatasaray'ın avrupa kupalarındaki rakiplerini destekleyen demeçler vermişti. son beş yılda zaman zaman, istanbul'un üç büyük kulübünün taraftarlarının, ezelî rakibinin oynayacağı avrupa takımını destekleyen tezahüratlar yaptıkları ya da pankartlar açtıkları görülmüştür. örneğin 26 eylül'de (1999) fenerbahçeli taraftarlar tribüne galatasaray'ın şampiyonlar liginde maç yapacağı rakibi chelsea'yi destekleyen pankart astılar. istanbul'un üç büyük takımının yönetici ve taraftarları, birçok zaman, avrupa kupalarında -özellikle şampiyonlar ligi'nde- aldıkları sonuçları millî başarılar olmaktan ziyade birbirlerine üstünlüklerini kanıtlayacak veriler olarak kullanmaktadırlar. millî fanatizm ile kulüp fanatizmi arasındaki çelişkinin gördüğü bir başka örnek, millî takımın önceliklerinin birçok zaman kulüplerin tepkilerine sebebiyet vermesidir. önemli futbolcuların millî takımda sakatlanması kulüplerin tepkisine yol açabilmektedir. eylül ortasında, 9 ekim'de oynanacak almanya milli maçına iyi hazırlanma amacıyla lig maçlarının bir hafta ertelenmesi de hemen bütün kulüplerin tepkisine yol açmıştır.
sarı lacivertliler, kadıköy'de gaziantep'i geçemedi
f.bahçe, mutlak galibiyet için çıktığı maçta gaziantepspor karşısında varlık gösteremedi. karşılıklı ataklarla geçen 90 dakikada fenerbahçe'den moshoeu, gaziantep'ten de hasan'ın birer şutları direkten döndü.
büyüklerin kabusu
ligde galatasaray'dan sonra, fenerbahçe de gaziantepspor çelmesi yedi. sezonun ilk haftasında istenbul ali sami yen stadı’nda galatasaray'ı 2-1 yenen gaziantepspor, dün akşam da sarı lacivertlileri yaraladı. sarı kanarya'da büyük ümitler bağlanan gineli oulare bekleneni vermekten uzak görünürken romen golcü moldovan da forvette etkili olamadı. karşılaşmada gaziantepsporlu futbolculara 5 sarı kart çıktı.
fenerbahçe, kadıköy'de gaziantepspor'a takılınca haftayı bir puanla kapattı: 0-0. sarı lacivertliler, taraftarlarının tıklım tıklım doldurduğu tribünler önünde galibiyet için çıktığı maçta g.antepspor savunmasını bir türlü geçemedi. g.antep'in zaman zaman yakaladığı kontrataklar da sonuç vermeyince maç golsüz sona erdi. maçın önemli dakikaları şöyle:
dakika 7: tayfun ile sağ kanattan başlayan atakta sergen önüne aldığı topla rakiplerinden seri çalımlarla sıyrıldı, ceza yayının üzerinden sert vuruşunda kaleci ömer başarılıydı.
dakika 8: hasan'ın pasında ali ibrahim ceza alanına girer girmez sağ çaprazdan sert vurdu, rüştü parmaklarının ucuyla mutlak bir golü kornere çeldi.
dakika 27: ilyas'ın yaklaşık 25 metreden sert vuruşunda rüştü direk dibinden uçarak topu kontrol etti.
dakika 29: abdullah'ın düşürülmesiyle kazanılan serbest atışta moshoeu'nin sol çaprazdan orta-şut karışımı vuruşunda top üst direkten geri döndü. ilk yarı golsüz sona erdi.
ikinci yarı
dakika 56: abdullah'ın düşürülmesiyle kazanılan serbest atışta moshoeu sol çaprazdan sert vurdu. kaleci ömer'den seken topu moldovan'dan önce araya giren erhan son anda kornere attı.
dakika 64: oulare ile verkaca giren moldovan şık hareketlerle ceza alanına sokuldu. kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda sert vurdu ancak top üstten auta çıktı.
dakika 65: moshoeu'nin soldan korner atışında oulare yakın mesafeden kafayı vurdu, top köşeden auta gitti.
dakika 75: erhan namlı'nın derinlemesine mükemmel pasında, f.bahçe defansının arkasına sarkan hasan kaleci rüştü'yle karşı karşıya kaldı. müsait durumda yerden sert vuruşunda top yan direkten döndü.
dakika 83: ilyas'ın pasında ibrahim yaklaşık 20 metre sürdüğü topla ceza alanına sol çaprazdan girdi, yerden sert şutunda top direk dibinden yan ağlara gitti. ve karşılaşma başladığı gibi golsüz sona erdi.
fenerbahçeli taraftarlar, maç öncesinde teknik direktör rıdvan dilmen'e büyük sevgi gösterisinde bulundu. sarı lacivertli taraftarlar, dilmen'i tribünlerin önüne çağırırken, dilmen de üzerindeki tişörtte yer alan fenerbahçe amblemini öperek taraftarları selamladı.
yerim seni keloğlan
maç öncesinde, fenerbahçeli johnson ile gaziantepspor kalecisi ömer arasında ilginç bir diyalog yaşandı. g.antepspor'un, sakat olan birinci kalecisi diallo'nun yerine dün akşamki maçta forma şansı yakalayan ömer'in saçını kazıttığını gören eski takım arkadaşı johnson, türkçe olarak, ‘‘yerim seni keloğlan’’ diye espri yaptı. ömer de bu espriyi gülerek karşıladı.
f.bahçe ümit takımı galip
fenerbahçe ümit takımı dünkü maçta gaziantepspor ümit takımı'nı 2-0 yendi. dereağzı tesisleri'nde oynanan ve ilk yarısı 0-0 sona eren karşılaşmada fenerbahçe ümit takımı'nı galibiyete taşıyan golleri uğur ve oktay kaydetti.
chealsea pankartı!
fenerbahçeli taraftarlar gazianntepspor maçına da büyük ilgi gösterdi. sarı lacivertli tribünler maçtan önce çeşitli sloganlar atarken, bir grup taraftar, ellerinde tuttukları lacivert beyaz renklerdeki chelsea pankartıyla, yarın oynanacak şampiyonlar ligi maçı öncesi ezeli rakibi g.saray'a mesaj gönderdi.
doğan: prekoyu geri versinler
g.antepspor kulübü başkanı celal doğan, dünkü maç öncesinde basın mensuplarının soruların cevaplandırırken, sakat olarak f.bahçe'ye transfer olduğu iddia edilen ve dünkü maçta da sakatlığı nedeniyle oynayamayan preko için, ‘‘istenmiyorsa geri alalım. preko kaliteli bir oyuncu. fenerbahçe'de başarılı olacaktır’’ dedi.
fenerbahçe a.ş.: rüştü reçber, samuel johnson, ogün temizkanoğlu, mustafa doğan, fehmi alpay özalan, abdullah ercan, tayfun korkut, ali rıza sergen yalçın, dinu viorel moldovan, john lesiba moshoeu (dk. 67 erkan sözeri), souleymane qulare (dk. 77 elvir boliç)
yedekler: engin ipekoğlu, ali turan, serkan özsoy, saffet akbaş, aygün taşkıran
teknik direktör: ?
gaziantepspor: ömer çatkıç, hasan yiğit, mehmet polat, mohamed sylla, ramazan tunç, hakan bayraktar, ilyas kahraman, ibrahim üzülmez, ali ibrahim (dk. 77 engin hoşsoy), desire mbonabucya (dk. 59 erhan namlı), erhan albayrak
yedekler: muharrem kasa, halit köprülü, eyyüp hasan uğur, mustafa başkan, niyazi güney
teknik direktör: ?
sarı kartlar: dk. 55 hasan yiğit, dk. 60 mehmet polat, dk. 67 ilyas kahraman, dk. 73 hakan bayraktar, dk. 78 ibrahim üzülmez (gaziantepspor)