amsterdam’da seyrettiğim maçtan, çok farklı şartlarda geçecek bu geceki revanş... bir kere, rakibinin sahasında, müdafaa oynamak sıkıntısından bunalmış bir fenerbahçe yerine, kendi evinde, hücum oynamanın rahatlığına kavuşmuş bir sarı - lâcivertli on bir göreceğimize inanıyoruz. ilerde üç forvetle kalan değil, zaman zaman yan haflarının da desteğiyle, 6-7 elemanıyla dws kalesini zorlayacak bir fenerbahçe...
sonra, seyirci ve saha avantajlarının önemi büyük...
fenerbahçe hücum hattının son maçtaki formu, özellikle şenol’un azmi, sarı - lâcivertli takımın bu geceki diğer kozları...
ancak, müdafaada göz doldurmayan dws‘nin, korkulu bir forvete sahip olduğunu da itiraf gerek. maçın asıl düğümü de, bu forveti tutmağa, iki farkı açacak bir tek gole dahi fırsat vermemeğe bağlı...
kaptan şerefin yokluğu, gerçekten büyük kayıp, işte fenerbahçeli'lere düşen, bu gece enerjilerine, kaptanlarının yokluğunu belli ettirmemek azmini de katmaları...
fenerbahçe, futbol tarihimizde çok görülen «şahlanmış» oyunlarından birini tekrarlarsa, en azından «üçüncü maç» yolunun açılacağına inanıyoruz. bunu da bekliyoruz sarı - lâcivertli şampiyonlarımızdan... seyircilerimizden beklediğimiz ise, misafirperverliğin, evsahipliğinin en iyisini göstererek hollandalıları mahçup etmeleri... iki cephede de zafere ulaşmamız mümkün bu gece... belki sahadaki gençlerimizin işi zor, çok zor... ama imkânsız değil...