nedim ve ogün'ün bir favlü, 90 dakiakda sahayı savaş meydanına çevirdi. halk, sarı-lâcivertli futbolcuları tartakladı ve odalarına saldırdı
halit kıvanç amsterdam'dan bildiriyor
facia, oyunun son dakikasında başladı. danimarkalı hakem oyunun bitiş düdüğünü çalmaya hazırlanıyordu ki, nedim'le ogün’ün geriden şandellenen topa girdiklerine şahit olduk. dws kalecisiyle, santrhafı da bu atağı durdurmak için çıkış yapmışlardı. santrhaf yere düşmüştü.
olay, futbol maçlarında sık sık gördüğümüz olaylardan biriydi. nitekim hakem hareketi favlle tecziye etti. işte ne olduysa, bu anda oldu. oyunun başından beri, bilhassa ikinci yanda görülmemiş derecede sert oynayan ve hareketleriyle seyirciyi tahrik eden hollandalı futbolcular fenerbahçelilerin üzerine doğru koşmaya başladılar. bu koşuşma, halka sahaya gelin, demekti. ve halk sahaya hücum ederek fenerbahçelilerin etrafını sarmaya başladı. tribünün bir köşesinden, sahadaki tecavüzleri tesbit etmeye çalışıyor ve dws sol bekinin ogün'e, solhafının da nedim'e yumruk attığını görüyordum. bunu, diğer futbolcuların ve seyircilerin tecavüzleri takip edecek ve polisin ilgisizliğinden infiale kapılan türk seyircilerinin fenerbahçeli futbolcuları korumak için sahaya indiklerine şahit olacaktık. şimdi sahada tam bir arbede başgösteriyor ve iki tarafın seyircilerinin döğüştüğü göze çarpıyordu. saha bir ana-baba gününü andırıyordu bu haliyle. polis, sahanın kenarında oturan ve arkadaşlarını korumak için harekete geçen yedeklerle, idarecilere çıkışıyor ve bu arada ziya başına yediği bir copla baygın düşüyordu.
anlattıklarım f. bahçe'nin 3-1 mağlûbiyetle sona ermekte olan maçın son saniyelerinde başlayan hadiselerin özetini teşkil ediyordu. halbuki maç pekalâ zevkli ve çekişmeli geçmiş, ilk yarıyı rakibiyle başabaş götüren başarılı fenerbahçe, dws sağaçığının kafayla attığı golle ikinci yarıya 1-0 girmesini bilmişti. bu gol atıldığı zaman, golün sahibini öpmek için sahaya giren seyircilerin taşkınlığına karşı polisin gösterdiği ilgisizlik, maçtan sonraki hâdiseleri haber veriyormuş meğerse. ama, nereden bilirdik, maçın faciayla biteceğini.
ikinci yarı açıldığı zaman 60.000 kişinin toplandığı olimpiyat stadından korkunç bir uğultu yükseliyor ve bu uğultuya tribünlerin bir tarafında gruplaşan 2.000 den fazla türk'ün gayret verici temposu karışıyordu. hollanda'daki, almanya'daki, belçika'daki türk işçi ve talebeleriydi fenerbahçeye omuz verenler.. bağırıyorlar ve tek farklı mağlûbiyetin etkisinden kurtarmak istiyorlardı takımlarını. ikinci yarıya dws yeni bir sayı ümidiyle girmiş, fenerbahçe müdafaaya toplanmış ve hollanda seyircisinin gürültüarasında fenerbahçe ikinci golle yıkılıp, gidiyordu. bu defa geurtsen'in ortaladığı topu solaçık hoolander, ceza sahasının önünde kontrol etmiş ve altı pasa kadar girerek dws'yi 2-0 öne geçirmişti.
bu panik, bu hüsranlı devre tam 57. dakikaya kadar devam etti, çok şükür, dalgalar gibi fenerbahçenin üzerine gelen dws'liler üçüncü ve dördüncü gol şansını bulmamışlardı. evet, tam 57. dakikaya gelmiştik. ismail’in solaçığa kadar uzattığı topu aydın kaptı ve önündeki iri yarı beki geçerek ortaladı. birol‘u görüyorduk kale önündeç süzükdü birol ve kafayla topu hollanda kalecisinin solundan ağlara indiriverdi. durum 2-1 olmuştu ve fenerbahçe bu golün sağladığı moralle işi oyunun sonuna kadar idare edebildiği takdirde herşey amsterdam'da bitmemiş olacaktı. yazık ki, bir ümit ışığının belirdiği bu olaydan 5 dakika sonra fenerbahçe bir gole daha boyun edecekti. dws bastırıyor ve sağaçık geurtsen farkı ikiye çıkarıyordu. bu golde, gerilerimize kadar düşen bir derin vuruşu osman’ın kesemeyişine hayret etmemek mümkün değildi. olan olmuştu ve fenerbahçe, skoru bu noktada kilitlese bile, istanbuldaki revanşa huzur içinde çıkamayacaktı.
oyunun geri kalan kısmında dws’nin hızı kesilmişti. fakat, fenerbahçede de rakibindeki bu durgunluktan faydalanacak halyoktu. bir iki sönük akın, bir kaç parlayış ve karşı defans önünde kesiliveren bir kaç zayıf iniş. işte o kadar. mamafih, fenerbahçenin 3-1 mağlûp durumdayken dördüncü bir gol yeme bahtsızlığından kurtulduğuna sevinmek gerekiyordu. ki, bir defasında yine sağaçığın kalemizin ağzında patlattığı volenin baraj adamlarına çarpıp, kurtuluşunu, başka bir akında soliç lenz'in tam gole akacağı sırada ismail tarafından durdurulurunu hatırlamamaya imkân yoktu tabii. ve maç 3-1 fenerbahçenin kaybıyla sona ererken???
??? oyunun tek üzüntü verici hâdisesi patlak veriyordu. halkın sahaya hücumuna sıra gelmişti şimdi. maçın ilk devresinde atılan ilk golden sonra sahaya girerek taşkınlık yapan ve golün sahibini omuzlarına alan seyirciler, fenerbahçeli futbolculara hiç de boş karşılanmayacak hareketler yaptılar. olmaması lâzımdı bunların. sahada olan, sahada kalmalıydı.
maçı takiben sahaya dolan seyirciler bir anda fenerbahçe’li futbolcuların etrafını çevirdiler. polislerin ve ilgililerin müdahalesine rağmen dws'li futbolcuların yumruklarına hedef olan sarı - lâcivertliler zorla soyunma odasına alınabildiler.
dip not: gazetede okuyamadığım yerlere ??? koydum.