ortalama bir futbolsever için 1998 dünya kupası'nın final maçı, fransa'nın bütün turnuva boyunca sergilediğine oranla çok daha parlak bir futbolla brezilya'yı sürklase edip 3-0 kazanması ve yıldız adayı ronaldo'nun beklenmedik bir biçimde solup gitmesidir.
kupanın ardından ingiliz futbol yorumcusu rob hughes, fiziksel durumu o gün için yürüyüşe çıkmaya bile uygun olmayan brezilyalı'nın final maçında sahaya sürülmesini şöyle yorumlamıştı: "ronaldo bir at olsaydı, sahibi, o gün yarış koşmasına izin vermezdi. ne tuhaf ve yazık ki, insan olduğu için oynamak zorunda kaldı. çünkü kurallar böyle gerektiriyordu."
evet. kurallar böyle gerektiriyordu ama bunlar, international board'un belirlediği oyun kuralları değil, çokuluslu şirketlerle brezilya futbol federasyonu'nun, hatta fifa'nın kapalı kapılar ardında oynadığı "para oyunu"nun kurallarıydı. ve gol atmanın binbir çeşidini bilen zavallı ronaldo'nun bu kuralların nasıl işlediği konusunda en küçük bir fikri yoktu - bankadaki bol sıfırlı dolar hesabıyla bu oyunun en çok "kazanan" oyuncusu olsa da...