ilk basımı 2004 yılında olan halit kıvanç'ın "futbol! bir aşk..." kitabından;
1998 dünya kupasının paris finali gerçekten görkemli bir törenle ve güzel futbolla süslendi. sonunda da şampiyonluğu hak eden ev sahibi, kupayı aldı. faslı hakem said belqola'nın yönettiği maça takımlar şu onbirlerle başlamıştı:
brezilya: taffarel - cafu, j. baiano, aldair, roberto carlos -dunga, c. sampaio, leonardo, rivaldo - ronaldo, bebeto.
fransa oyuna öylesine hızlı, öylesine güzel başladı ki... daha ilk dakikadan itibaren "kupa, ev sahibinin hakkı" dedirtti herkese... bu güzelliğin meyvesi de az sonra tabaktaydı. ilk fransız golünü, "dünyanın en büyüğü" olarak ödüller kazanacak zidane atmıştı. fransa 1-0 öne geçtiğinde, maçın henüz 27. dakikası oynanıyordu. sonrasında sahada sanki brezilya hiç yoktu. daha önce harikalar yaratan taffarel de bu maçta, hiç yoktu. daha önce harikalar yaratan taffarel de bu maçta, takımının kötü temposuna uymuş gibiydi. devrenin böyle bitmesi beklenirken, hakem ilk yarıya üç dakika eklemişti. bu eklemenin de sonu gelirken, "büyük" zidane tekrar sahneye çıkıyor ve fransa'nın gollerine bir tane daha ekliyordu. şahane bir kafa vuruşuyla... ve ilk yarı 2-0 kapanıyordu.
2. yarıda ronaldo gibi bir klas futbolcu karşı karşıya kaldığında, topu kaleci barthezin kucağına nişanlayınca, fransızlar buna sadece teşekkür ettiler. ancak aynı fransızlar, az sonra faslı hakeme teşekkür değil, itiraz edeceklerdi. çünkü 68. dakikada desailly'ye gösterdiği kartın rengi "kırmızı'ydı. daha da bitime yirmi iki dakika vardı. ne var ki, fransız takımı formda bir günündeydi. hani on değil, dokuz, hattâ sekiz kişi de kalsa, maçı kazanacak bir tempodaydı. gerçekten bunu başardı da... hattâ onbir kişiyle oynayan brezilya'nın kalesine bir gol daha bırakarak... maçın tam 90. dakıkasıydı. "hayır, bitmedi" diyen petit, nefis bir atak sonunda, taffarel'in kalesine üçüncü golü de yollamıştı. futbol tarihi, 1998'in en büyük kupasını ev sahibi fransa'nın büyük bir zaferle kazandığını yazacaktı. sonuç 3-0'dan da farklı olsaydı kimse şaşırmazdı...
"hak etti fransız takımı" derdi. şeref tribününde fransa cumhurbaşkanı jacques chirac mutluluk içinde, ülkesini mutlu insanlarını selamlıyordu. gene aynı tribünde alkışlyanlar arasında, futbolun unutulmaz kralı pele; gol rekoru bu kupada da kırılamayan fransız golcüsü fontaine; müziğin, sinemanın, sanatın ünlüleri, grerad depardieu, catherine deneuve, claudia schiffer, alain delon... daha kimler yoktu ki...