ilk basımı 2001 yılında olan ümit kıvanç'ın "kesin ofsayt: televizyon futbolu ve futbol medyası" kitabından;
"telegol"de 17 eylül 2000 pazar gecesi olanları beraberce şöyle bir izleyelim ("dilerseniz" demeyeceğim). fenerbahçe'nin 3-0 kaybettiği, ayrıca altı yabancı oynatıp kural çiğneyerek hükmen yenik sayılma tehlikesiyle yüzyüze geldiği (o sırada karar yok henüz) beşiktaş maçı sonrasındayız.
"galatasaray yazarı" osman tanburacı, fener'in maçı zaten 3-0 kaybettiğini, hükmen yenik sayılsa bunun da 3-0 olacağını, fenerbahçe'nin ceza görmüş olmayacağını öne sürerek, sarı-lacivertlilerden puan da silinmesi gerektiğini söylüyor. programda fenerbahçe'yi temsilen sürekli yeralan ömer cavuşoğlu, öfkeleniyor ve, "maddeyi de yeniden yazın bari," diyor. "siz zaten alışıksınız federasyonla bilmemneyle..." eliyle de, "numara çevirme"yi ifade eden hareketler yapıyor.
tanburacı yılmıyor, biraz sonra, gayet müstehzi bir ifadeyle, "mustafa denizli derhal istifa etmeli, etmiyorsa başkan aziz yıldırım onu azletmelidir," diyor. ömer çavuşoğlu yine küplere biniyor, "siz değil misiniz fenerbahçe'nin istikrara ihtiyacı var, diyen? şimdi niye denizli gitsin, takım başsız kalsın, kulüp karışsın istiyorsun? niye fener'in içini karıştırmaya çalışıyorsun?" mealinde sözler ediyor. tanburacı'yı fener'e karışmaması konusunda uyarıyor.
"açtırma kutuyu" üslubuyla, denizli milli takımı çalıştırırken galatasaray seyircisi millî takımı bile yuhalamıştı. diye eklemeyi ihmal etmeden.
birkaç dakika sonra...
çavuşoglu'nun keyfi iyice kaçmıştır. bir galatasaraylı'nın, fenerin zor durumundan istifade ederek ona ve takıma yüklenmesi sinirlerini bozmuştur. ancak bu sırada da. adet olduğu üzre, tartışmalı pozisyonlara geçilmiştir. stüdodaki taraftarlar, şimdi otorite rolü oynayacaklardır. feerli ali güneş'in beşiktaş karşısında değerlendiremediği gol pozisyonu ekrana gelir. ali güneş ofsayt mıdır, değil midir burada? çavuşoğlu'na da sorulur. futbol otoritesi arak bizi aydınlatmak üzere orada bulunan ömer çavuşoğlu omuz silker, "ne fark eder,' der. "ofsayt olsa ne olmasa ne olur... küsmüştür.
bu sırada beşiktaş'ı temsilen orada bulunan kazım kanat, niye fener'in başarısızlığı yerine beşiktaş'ın başarısından sözedilmediğini defaten hatırlatmakta, söz almaya çalışmaktadır. "bırakın da türkiye doğruları öğrensin," diyerek.
bu, o hafta oynanan lig maçlarının,, değerlendirildiği bir futbol programıdır.
böyle bir programda hiçbir zaman, "1-1 berabere biten galatasaray-istanbulspor maçı" konu edilemez. hatta böyle anılacak bir olay da meydana gelmiş olamaz. bütün futbol basını gibi, tv futbol programı için de konu ancak, "galatasaray'ın istanbulspor engeline takılışı" olabilir.
türkiye televizyonlarındaki futbol programları, adetâ, üç (bazen/belki dört) "büyükler" dışındaki takımları iyiden iyiye figüranlaşürmak, onlara hadlerini bildirmek için vardır.