tribün dergi sayı 3'de yer alan burak san'ın "ne taraftarlar sevdim, zaten yoktular!" başlıklı yazısından;
"yetişirsem gelebileceğim." faruk süren / galatasaray sk başkanı
(2000-2001 sezonunun en önemli karşılaşması olan fb-gs maçına 1900 galatasaraylı dizine kadar su içinde, bilinçli şekilde tacize uğratılarak fenerbahçe stadı’na girmeye çalışırken uçakta verdiği demeç.)
ilk basımı 2004 yılında olan halil özer'in "galata sarayı efendileri" kitabından;
lucescu döneminde ise şampiyonluğun kaybedildiği yıl fenerbahçe'ye 2-1 yenildikleri maç sonrası soyunma odasında yine arbede çıkmıştı. futbolcuların giriş kapısı özel güvenlik tarafından kapatılmıştı. ve açmaya da niyetleri yoktu. ortalık bir anda karıştı. orada bulunan yönetici ali dürüst bir anda kavganın içine girdi. ancak etraf çok kalabalıktı. herkes galatasaraylıları tartaklıyordu. dürüst bir anda nereden bulduğu hâlâ belli olmayan bir tornavidayla ortaya çıktı. gözü dönmüştü. daha sonra fenerbahçeli yönetici murat ozaydınlı geldi, özür diledi ve iş tatlıya bağlandı.
ilk basımı 2003 yılında olan yiğiter uluğ'un "hatice'den mektuplar" kitabından;
sezon bitti... biliyorum, hepinizin unutamadığı anlar var bu futbol mevsimine dair... gönlünüzün bir sırça köşkünde sakladığınız zıpkın gibi şutlar, örümcek ağını doksandan alan goller, yürek hoplatan kurtarışlar ya da sicim gibi yağmurun altında bile 'waterproof' kalabilmiş galibiyet sevinçleri... yarın, öbür gün efkârlandığmızda, hatırlamaktan keyif alacağınız, her biri birer mücevher değerinde anılar...
benim de hiç gözümün önünden gitmeyen meşin toplu bir 'kısa filmim' var elbet...
6 mayıs akşamı, şükrü saraçoğlu stadı. fenerbahçe-galatasaray maçının 21. dakikası... galatasaraylı okan, spikerlerimizin pek sevdiği tabirle 'yerde kalmış' yatıyor. fenerbahçe atağı sol kanattan gelişecek derken, rapaiç, takımının rakip defansın eksik ve dengesiz yakaladığına aldırmadan topu taca bırakıveriyor. tribünler şaşkın, tribünler uğultulu... ancak bir maestronun becerebileceği kadar anlamlı ve ekonomik bir el hareketiyle anında bastırıveriyor rapaiç bu uğultuyu. sonra maraton tribününden başlayan ve bütün stada yayılan bir alkış kaplıyor kadıköy'ü. (kamera, müzikle birlikte yükseliyor. galiba ben de bu anı her hatırlayışımda yükseliyorum.)
milan rapaiç, oynayanlar fenerbahçe ile galatasaray da olsa, sahadakinin yalnızca bir futbol maçı olduğunu hatırlattığında, skorbord sarı-lacivertli takımın 1-0'lık üstünlüğünü gösteriyordu. oracıkta farkı ikiye çıkarmak, fenerbahçe'yi çok rahatlatabilirdi. ya galatasaray 1-1 beraberliğe taşısaydı maçı? ya fenerbahçe o çok önemli avantajı yitirseydi? ya..? ya..?
bu soru işaretlerinin hiçbirini çengellemedi rapaiç kafasında. hatta ligin ilk yarısında ali sami yen'de oynanan, hiç kimsenin futbol adına bir şey hatırlamadığı, meşalelerin gölgesinde kaybolup giden o 'dumanaltı derbi'yi bile aklına getirmedi bana kalırsa... doğru bildiğini, kendine ve arkadaşlarına yakıştırdığını yaptı. (zaten sezon başından beri maruz kaldığı sertliklere gülüp geçmesiyle, maç kazandıran oyunlarından sonra bile herhangi bir şımarıklık belirtisi göstermemesiyle 'adam gibi adam' olduğunu ortaya koymamış mıydı?)
benim için sezonun oscar'ını alan ve en az 3-5 şampiyonluk değerindeki bu 'şıklık' maç ertesinde televizyon ekranlarında, gazete sütunlarında pek az yer bulabildi ne yazık... 'ofsayt mı, değil mi?' soruları kadar bile tartışma yaratmadı.
o günden bu yana, kendi kendime defalarca aynı soruyu sordum: "top rapaiç'e değil de, 'bizden' bir futbolcuya gelse, o da aynı jesti yapar mıydı acaba? bir arkadaşının yerde yattığına işaret edip, 'o kalkmadan bu maç devam etmez' mesajını verebilir miydi?"
hiç şüphe yok ki, yapmayı isterdi. ama... birkaç satır yukarıda sıraladığım 'ya...' diye başlayan sorulardan birine yakalandığı anda vazgeçecekti büyük olasılıkla... tribünden yükselecek uğultunun hayatını bir karabasana çevireceğinden korkacaktı, o anı önceki deneyimleriyle birleştirerek... (ogün ile rüştü'nün bu topraklardan yetişmiş en değerli futbolculardan ikisi olduğuna kim itiraz edebilir? bu iki delikanlının, hak etmedikleri barbrca tepkilerle ezilmiş yüreklerinde, hiçbir şampiyonluğun silemeyeceği bir karanlık köşe yok mu, dersiniz... aklıma gelmişken: geçen sezon rüştü'ye saldıranlar da bugün utanıp sıkılmadan şampiyonluk kutlamalarına katılıyordur, değil mi?)
sahi, ne oldu bize?
futbolun bir oyun olduğunu, bütün oyunlar gibi bunda da aslonanın insan olduğunu anımsayabilmek için aramıza yeni katılmış bir yabancının uyarısına ihtiyaç duyuyoruz... bu ülkede kimsenin yapamadıklarını yapmış bir takımın oyuncularını, kaybettikleri anda şükran dolu alkışlarla değil, pet şişelerle uğurluyoruz kopkoyu yalnızlıklarına...
ekonomimizi çekip çevirmek için dışarıdan beyin ithal ediyoruz... yarın belki bizi insan yapan değerleri bile dışarıdan getirebileceğimizi, ancak o yolla ayakta kalabileceğimizi düşüneceğiz.
#17 oğuz dağlaroğlu fenerbahçe-galatasaray 6 mayıs 2001
ligin sonları yaklaşıyor. galatasaray, fenerbahçe'nin 3 puan önünde. şükrü saraçoğlu stadı'nda fenerbahçe'nin mutlak üç puana ihtiyacı var. ali güneş ve yusuf un golleriyle 2-0'ı da yakalıyor sarı-lacivertliler. ancak 75. dakikada suat'ın golü farkı bire indiriyor. daha da önemlisi kaleci rüştü sakatlanıp çıkıyor. genç ve tecrübesiz oğuz buluyor kendisini kalede. önünde 15 dakika ve karşısında hagi'li, arif'li galatasaray hücumcuları var. ve önce hagi'nin frikiği geliyor sınav sorusu olarak karşısına. karpatların maradonası sert vuruyor topa. uçuyor ve çıkarıyor oğuz. ardından soldan ortaya arif kafayı uzatıyor. orada da oğuz. ve bu 15 dakikalık performans getiriyor şampiyonluğu mustafa denizli'nin öğrencilerine.
aralarında üç puan vardı ve maçtan sonra geriye üç hafta kalacaktı. kazanan, büyük ihtimalle şampiyonluğu da alıp götürecekti. gerideki fenerbahçe'nin teknik direktörü mustafa denizli'nin deyişiyle "kazanmak zorunda oldukları bir maç" oynayacaklardı. bu zorunluluk onları kamçıladı, ali güneş ve yusuf şimşek'in golleriyle, suat'ın golünü karşıladılar. iyi bir maç çıkartan kaleci rüştü'nün sakatlanıp, yerini müzmin yedek oğuz dağlaroğlu'na bırakması tribünleri endişelendirse de maçı ve şampiyonluğu kazanan sarı lacivertliler oldu.
29 nisan 2001 günü trabzon'da maçı ve liderliği kaybeden, galatasaray'ın üç puan arkasına düşen fenerbahçe'nin teknik direktörü mustafa denizli her şeye rağmen rahattı. "oynadığımız futbolun karşılığını alamadık. böyle oynarsak hiçbir takım kadıköy'den çıkamaz. galatasaray'ı yenip şampiyon olacağız" demişti büyük mustafa ve bir sonraki hafta kehanet doğrulandı. ali güneş ve yusuf a sarı kırmızılılar ancak suat'la yanıt verebilmiş, maçın sonlarına doğru müzmin yedek oğuz, rüştü'nün sakatlığı nedeniyle kaleye geçmiş ama hagi'nin muhteşem şutuna geçit vermemişti. fenerbahçe tekrar liderdi. "bu maç bizim için sonucu önceden kestirilmesi gereken bir maçtı. kazanmamız gerekiyordu ve kazandık" demişti denizli maçtan sonra ve eklemişti: "yarınlara büyük umutlarla bakıyoruz." bir sonraki hafta galatasaray'ın süngüsü düşmüş ve kendi evinde ankaragücü'ne yenilerek yarışta büyük yara almıştı. son hafta fenerbahçe, samsun'da turunu attı ve bir kez daha şampiyonluk onurunu yaşadı.
şampiyonluğun düğüm maçında fenerbahçe, nefesleri kesen bir mücadele sonrasında galatasaray'ı 2-1 yendi. şükrü saraçoğlu stadı'nı dolduran 42 bin taraftarına muhteşem bir gece yaşattı.
şampiyonluk yolunda büyük avantaj elde etti. bir hafta aradan sonra liderliği g.saray'dan geri aldı; puanları eşitledi. lig'de yarış yeniden başladı.
mustafa denizli: tüm zamanların en heyecanlı maçı
nefesleri kesen mücadele sonrasında fenerbahçe teknik direktörü mustafa denizli, basın toplantısında tüm zamanların yaşabileceği heyecanın en yüksek düzeyde yaşandığı bir maç olduğunu söyledi.
denizli, "iki takımda olağanüstü mücadele etti. gerçek bir derbi yaşandı. kazanan f.bahçe olduğu içinde çok mutluyuz. klasik bir laf vardır. bu gibi maçların sonuçları belli olmaz diye. ama bu maçı bizim için sonuçu belliydib. kazanmaktan başka çaremiz yoktu. futbolun için süpriz günler yaşadık. kaybetmemiz gereken puanları kaybetmiştik. bunlar futbolun içinde olabilecek güzel unsurlar. bu statda var olan herkese, teşekkür ediyorum. son derece mutluyuz. yarınlara büyük umutlarla bakıyoruz. lazetic, yusuf ve ali güneşïin özel görevleri vardı. özel günlerin özel adamları vardı. ve görevlerini çok iyi yaptılar. diğer futbolcularımda iyi mücadele ettiler ama bunların görevleri daha farklıydı. diğer maçlarda da böyle özel adamlarımız olacaktır." dedi.
ince hesaplar
dev derbide f.bahçe, sahadan galibiyetle ayrılarak şampiyonluk yarışında az da olsa avantaj elde ederken, kalan üç hafta bütün hesaplar averaj hesaplarına kaldı. f.bahçe ve g.saray 67'şer puan ve averajla peşpeşe sıralanırken, gaziantepspor da denizlispor galibiyetiyle 64 puana ulaşarak zirve yarışında ben de varım dedi.
bu akşam g.saray kazansa, yarışta farkı açacak, düğüm büyük ölçüde çözülecekti. ancak f.bahçe kadıköy'de ligde oynadığı 16'ıncı maçını da kazanarak yeni bir galibiyetle tüm hesapları yine kalan haftalara taşıdı. artık herşey galibiyet yanında rakiplerden fazla atılacak 1 golün bile üzerine kuruldu.
lucescu: bu akşam insan olduğum için utandım
galatasaray, ezeli rakibi fenerbahçe’ye 2-1 yenilerek şampiyonluk yolunda büyük bir avantaj kaybederken, teknik direktör mircea lucescu, fenerbahçe taraftarlarını eleştirdi.
lucescu, maçtan sonra yaptığı basın toplantısına, eline tribünden atılan pil ve çakmaklarla gelerek, fenerbahçe taraftarlarını statta korku ve terör atmosferi yaratmakla suçladı.
"bu akşam, insan olduğum için utandım" diyen lucescu, kupa maçı sonrasında kale arkası tribünlere ağ koymanın şart olduğunu ifade ettiğini, ancak bugün de kendisine tribünlerden çok sayıda yabancı madde atılmasının "garibine gittiğini" söyledi.
bunların, korkunun ve kültürün yansıması olduğunu ifade eden lucescu, statta gelişen hadisenin, terör psikolojisi yaratmak için yapıldığını, eğitilmiş bir kişi olarak da kendisinin bunu kabul etmediğini kaydetti.
maç için stada girerken, kapıda tartaklandıklarını ve bir süre içeri giremediklerini kaydeden lucescu, bu tür hareketlerin, medeniyet ölçüsünün en aşağı biçimi olduğunu belirterek, "ne mustafa denizli’nin, ne de fenerbahçe’nin, ali sami yen stadı’nda bu şekilde davranışlarla karşılaştığını sanmıyorum. bir teknik direktörün oyuncusuna taktik vermesine bile engel oluyorlar. geçtiğimiz maçta yaptığımız eleştirilere fenerbahçe yöneticileri cevap verdi. bu sefer de cevap versinler. ancak uefa maçlarında nasıl olur, bilemiyorum" diye konuştu.
lucescu, tüm yapılanlara rağmen iki takım futbolcularını da statta yaratılan atmosfere uymayıp, sportif centilmenlik çerçevesinde davrandıkları için kutladı.
yaptıkları iki inanılmaz hatayı, fenerbahçe’nin iyi değerlendirdiğini anlatan lucescu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ilk yarıda emre belözoğlu, hagi ve serkan ile 3 gol pozisyonu bulduk. ikinci yarıda tamamen oyuna hakimdik. ancak bülent’in şanssızlığı, onlara kontratak pozisyonu armağan etti. bu akşam biz oynadık. fenerbahçe bir maçta olan normal faul sayısının iki katıyla oynadı ve devamlı olarak oyunu durdurdu."
jardel’i, henüz hazır olmadığı için bu maçta oynatmadığını kaydeden lucescu, bu futbolcunun yerine şans verdiği serkan’ın bugün iyi bir performans gösterdiğini söyledi.
orta sahada okan, suat ve emre belözoğlu’nun çok iyi oynadığını belirten lucescu, jardel ile serkan’ın ikinci yarıda yanyana oynatabileceğini, ancak oyunu kanatlara yayabilmek için arif’e şans verdiğini bildirdi.
bülent’in, maçta çocukça hata yaptığını da ifade eden lucescu, futbolcularının atmosferden etkilenmiş olabileceğini söyledi.
hasan hastanede
fenerbahçe maçında rakibiyle çarpışan ve kafa travması geçiren hasan şaş, acıbadem hastanesi’nde gözlemde tutuluyor.
kulüp doktoru serhan kurtulmuş, çarpışma sonrasında hasan’ın görme bulanıklığı yaşadığını belirterek, "kısa süreli bilinç kaybından sonra kendine geldi. fonksiyon kaybı yok. kendine geldi ve bilinci açık" dedi.
kurtulmuş, hasan’ın bu gece hastanede müşahade altında tutulacağını bildirdi.
ilk yarı
4. dakikada yusuf’un ara pasıyla sağdan ceza sahası içine giren revivo, topa beklemeden vurdu. kaleci taffarel, meşin yuvarlağı son anda tokatlayarak kornere attı.
6. dakikada hagi’nin soldan ortasında, fenerbahçe defansı topa dokunamadı. altıpas içinde müsait durumdaki serkan, meşin yuvarlağa dokunamayınca, takımını bir golden etti.
12. dakikada serkan, ceza sahası içinde topu suat’ın önüne indirdi. bu oyuncunun vuruşunda, meşin yuvarlak üstten auta gitti.
13. dakikada rapaiç’in arapasında soldan ceza alanına giren ali güneş, kaleci taffarel’i de geçerek topu filelere gönderdi ve fenerbahçe’yi öne geçirdi: 1-0
14. dakikada rapaiç’in soldan ortasında, ceza alanı sağ çaprazında topla buluşan andersson’un sert şutunda, meşin yuvarlak üstten auta gitti.
16. dakikada rapaiç’in soldan kullandığı serbest vuruşta, ceza sahasında abdullah topa kafayı vurdu. meşin yuvarlak kaleci taffarel’den döndü. boşta kalan topu, bülent korkmaz kornere göndererek, tehlikeyi önledi.
25. dakikada hagi’nin kullandığı serbest vuruşta, top fenerbahçe defansına çarpıp hasan’ın önüne düştü. bu futbolcunun vuruşunda meşin yuvarlak bu kez emre belözoğlu’nda kaldı. müsait pozisyonda kaleci rüştü ile karşı karşıya kalan emre’nin vuruşunda top direğin dibinden auta çıktı.
30. dakikada hagi’nin yaklaşık 25 metreden kullandığı serbest vuruşta, kaleci rüştü köşeye giden topa iki hamlede sahip oldu.
31. dakikada rapaiç’in soldan ortasında, ceza alanı içindeki revivo’nun volesinde top kaleci taffarel’de kaldı.
39. dakikada okan’ın sağdan ortasında, penaltı noktası üzerinde bomboş durumda topla buluşan serkan’ın kafa vuruşunda, meşin yuvarlak kaleci rüştü’de kaldı
kalan dakikalarda skor değişmedi ve maçın ilk yarısını fenerbahçe 1-0 önde kapadı.
ikinci yarı
47. dakikada revivo topu kafayla ceza alanındaki ali güneş’in önüne çıkardı. bu futbolcudan önce araya giren ergün topu kornere atarak tehlikeyi uzaklaştırdı.
50. dakikada galatasaray’da hagi sarı kart gördü.
53. dakikada soldan galatasaray cezaalanına giren lazetiç, rapaiç’i kaçırdı. bu futbolcunun soldan ortasında, altıpas içindeki yusuf topu ağlara göndererek farkı ikiye çıkardı: 2-0
56. dakikada rakibiyle çarpışan galatasaraylı hasan, yerini arif’e (xx) bıraktı.
60. dakikada ergün’ün soldan ortasında fenerbahçe savunmasının uzaklaştıramadığı topla ceza alanı yayı üzerinde buluşan hagi, topa kötü vurdu ve auta attı.
61. dakikada fenerbahçe’de mustafa doğan sarı kart gördü.
66. dakikada galatasaray’da serkan’ın yerine jardel (x) oyuna girdi.
72. dakikada fenerbahçeli andersson sarı kart gördü.
73. dakikada ali güneş’in arapasında sağdan ceza alanına giren andersson’un vuruşunda, top kaleci taffarel’den döndü. andersson dönen topa tekrar vurdu, üst kale direğine çarpıp oyun alanına dönen topu galatasaray savunması uzaklaştırdı.
74. dakikada fenerbahçe’de rapaiç’in yerine baliç (x) oyuna girdi.
75. dakikada okan’ın pasıyla sağdan ceza alanına giren suat, plase bir vuruşla topu rüştü’nün altından filelere gönderdi: 2-1
77. dakikada fenerbahçe’de kaleci rüştü sakatlanarak oyundan çıktı ve yerini oğuz’a bıraktı.
80. dakikada ergün’ün pasıyla soldan ceza alanına giren hagi’nin şutunda top yan ağlarda kaldı.
81. dakikada fenerbahçe’den andersson çıktı, yerine johnson (x) girdi.
86. dakikada hagi’nin soldan kullandığı serbest atışta, top kaleci oğuz’dan döndü, savunma tehlikeyi uzaklaştırdı.
87. dakikada galatasaray’da bülent korkmaz, yerini emre aşık’a (?) bıraktı.
88. dakikada galatasaray’da emre belözoğlu sarı kart gördü.
90. dakikada yusuf’un pasıyla soldan ceza alanına giren revivo, fatih’ten sıyrıldı ve şutunu attı. top kaleci taffarel’de kaldı.
maçın uzatma anlarında fenerbahçe kalecisi oğuz sarı kart gördü.
galatasaray’ın son anlardaki çabası sonucu değiştirmedi ve fenerbahçe, sahadan 2-1 galip ayrıldı.
fenerbahçe şükrü saracoğlu stadı’na gitmek üzere ali sami yen stadı önünde bekleyen galatasaray taraftarları ile yoldan arabalarla geçen fenerbahçe taraftarları arasında bir arbede yaşandı. taraftarlar arasında karşılıklı küfürleşme ve yumruklaşmalar yaşanırken, olay yerine gelen güvenlik güçleri duruma müdahale etti.
daha sonra galatasaraylı taraftarlar otobüslere bindirilerek maçın oynanacağı stada gönderildi.
15 otobüsten oluşan galatasaray taraftar kafilesi, daha sonra geniş güvenlik önlemleri altında fenerbahçe şükrü saraçoğlu stadı’na alındı. taraftarlar stata girerken tezahürat yaparken, meşale yakmaları da dikkat çekti.
emniyet güçleri, sarı-kırmızılı taraftarların çevresinde güvenlik çemberi oluşturarak, adeta kuş uçurtmadı.
kadıköy'de olağanüstü güvenlik önlemleri
fenerbahçe ile galatasaray arasında yapılacak ve lig şampiyonunu büyük ölçüde belirleyeceği gözüyle bakılan derbi maç öncesinde güvenlik güçleri, fenerbahçe şükrü saraçoğlu stadı çevresi ve kadıköy ilçesinde olağanüstü güvenlik önlemleri aldı.
derbi maç için istanbul polisi adeta alarma geçerken, 2 bin 500’ü çevik kuvvet olmak üzere toplam 6 bin 86 polis görev yapıyor. güvenlik güçleri, sabahın erken saatlerinden itibaren fenerbahçe sükrü saraçoğlu stadı’na gelmeye başladı. bu arada güvenlik güçleri, polis otolarının yanı sıra, belediye ve özel otobüslerle geldiler. kadıköy iskelesinden e-5 güzergahına kadar olan tüm bölümlerde önlem alan polisler, stat çevresinde kurdukları barikatlarla biletli seyircileri tek tek arayarak, stat yakınına bıraktı. ayrıca trafikte yoğunluk yaşanmaması için stat çevresinde ve kadıköy’de kontroller sıklaştırılırken, 7 ambülans ve 2 de itfaiye aracı stat yakınında hazır bulundu.
öte yandan stat çevresinde alkollü içki satışı yasaklanırken, kadıköy’deki tüm iskelelerde güvenlik güçleri geniş güvenlik önlemi aldılar.
kapılar saat 12.00’de açıldı
fenerbahçe taraftarları istanbul’u etkisi altına alan sağnak yağışa karşın sabahın erken saatlerinden itibaren fenerbahçe şükrü saraçoğlu stadı’na gelmeye başladı.
taraftarlar özellikle 2 açık tribün önünde uzun kuyruklar oluştururken, tribünlere saat 12.00’den itibaren taraftarlar alınmaya başladı. bu sırada güvenlik güçleri tribünlere giren kişileri didik didik aradı.
öte yandan, istanbul’un yanı sıra çevre illerden de sarı-lacivertli taraftarlar maça büyük ilgi gösterdi. ankara altınokta körler derneği üyesi 50’ye yakın fenerbahçe taraftarı sabah saatlerinden itibaren stada gelirken, izmir, edirne, bursa, tekirdağ, çanakkale’den gelen otobüsler de dikkati çekti. (aa)
fenerbahçe a.ş.: rüştü reçber [sakatlandı] (dk. 76 oğuz dağlaroğlu), ali mehmet güneş, mustafa doğan, zoran mirkovic, milan rapaic (dk. 73 elvir baliç), haim michael revivo, nicola lazetic, abdullah ercan, bernt kennet andersson (dk. 80 samuel johnson), yusuf şimşek, mert meriç
yedekler: celil sağır, niyazi serhat akın, orhan kalafat, erhan uyaroğlu
teknik direktör: ?
galatasaray a.ş.: claudio andre taffarel, bülent korkmaz (dk. 88 emre aşık), gheorghe popescu, emre belözoğlu, okan buruk, suat kaya, gheorghe hagi, hasan gökhan şaş [sakatlandı] (dk. 55 arif erdem), fatih akyel, serkan aykut (dk. 65 mario jardel a. ribeiro), ergün penbe
yedekler: kerem inan, vedat inceefe, ahmet yıldırım, bülent akın
teknik direktör: ?
goller: (1-0) dk. 12 ali mehmet güneş (ayakla) (2-0) dk. 52 yusuf şimşek (ayakla) (2-1) dk. 75 suat kaya (ayakla)
sarı kartlar: dk. 30 abdullah ercan, dk. 60 mustafa doğan, dk. 71 bernt kennet andersson, dk. 89 oğuz dağlaroğlu (fenerbahçe a.ş.) dk. 50 gheorghe hagi, dk. 88 emre belözoğlu (galatasaray a.ş.)