inadın sonu eğer sahada oynayan takımlardan biri g.saray olmasa, o zaman yazıya, ‘‘bu maç daha 8'inci dakikada hakem mustafa çulcu tarafından katledilmiştir’’ diye başlardım. çünkü g.saray aptalca yediği golün santrasıyla birlikte saldırıya geçmiş ve george hagi, hakan şükür'e muhteşem bir pas atmıştı. hakan şükür, bariz gol pozisyonunda, gole gidiyordu ve kimsenin yapacağı hiçbir şey kalmamıştı. o anda beşiktaşlı alpay özalan, hakan şükür'e tekme sille girişerek yere indirdi. dünyanın neresinde olursa olsun bu hareketin cezası penaltı ve kırmızı karttı. ancak mustafa çulcu, başta beşiktaş taraftarları olmak üzere herkesin gördüğü bu pozisyona aldırmadı ve maçı resmen mahvetti.
ancak, g.saray gibi bir takım böyle bir penaltı pozisyonuna sığınamazdı ve bunun acısını rahatça çıkarabilecek güce sahip olması gerekiyordu. işte burada biraz durmak gerekir.
ben g.saray'a zarar vermemek için aylardır satır aralarında, satır içlerinde birçok şey yazıyorum. ‘‘kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla’’ diyorum. ama kimse aldırmıyor. g.saray balonu patladıkça yeniden şişirilip önümüze sürülüyor ve teknik direktör, g.saray takımında işlenen futbol cinayetlerini görmüyor. resmen inat ediyor ve kendisini de bilmeden ateşe atıyor. ne yazık ki, bu yıl bu aptallık ateşinde hepimiz yanacağız.