mehmet demirkol'un "tae han min guk: 2002 dünya kupası mektupları" kitabından;
yeni bir plan
peki, şenol güneş açısından bakalım... hakan şükür'ün bugün takımdan kesip, ilhan'ı onbire almanın mantığı ne? hakan'ın sadece senegal maçındaki performansı, kaçırdığı goller ona olan inancım bitirebilir nü? güneş, tamam bu kadar dayandım. artık bitti' mi diyecek? sezon başında inter'de kadroya bile giremezken, 'hakan şükür benim vazgeçemeyeceğim oyuncudur' diyen şenol güneş'in, hakan'ı bugün ilk onbir dışında bırakmasının futbol ideolojisi açısından bir temeli olamaz. çünkü hakan üç aydır, daha ileri gidelim, bir yıldır aynı hakan...
güneş bu konuda kararını vermediğini, iki oyuncuyu birden sahaya sürebileceğini ya da ikisinden birini oynatabileceğim söyledi, iki santraforla brezilya karşısına çıkma hesabı, ancak yıldıray'ın ilk onbirden kesilmesiyle mümkün olabilir. diğer ihtimal ise savunmanın üçlü kurulması ve tam bir 3-5-2'ye dönülmesi ki, bu cafu ve roberto carlos'lu bir takıma karşı göze alınması zor bir tercih. bunları alt alta sıraladığında, güneş'in ilhan kartını yine cepte tutarak, bugün hakan şükür'lü ve tek forveti! bir onbir sürmesi kuvvetle muhtemeldir.
gelelim rakibe... ronaldinho'nun olmayışı uzun ve hedefine teslim paslardan kurtulmamız anlamına gelse de, denilson'un oynaması durumunda forveti 1-2 değil, 2-1 dizecek olan felipe scolari'nin, bazı yeni avantajlar yaratacağı da gözden kaçmamalı. brezilya böylece denilson'un sol kanattan savunmamızı delip geçeceği akınları bekleyecek. bu durumda önce orta sahanın sağma, sonra da alpay ve fatih'e çok dikkatti olmak düşüyor. roberto carlos etkeni de düşünüldüğünde, ümit davala'mn son maçlardaki kadar rahat olamayacağı sonucuna varıyoruz. yani ronaldînho'nun yokluğu, bence brezilya açısından sahada eksiklik yaratmaz. ancak kulübede noksanlık anlamına gelir.
senegal'e yaptığımızı brezilya'ya yapmak pek mümkün değil bunu çok iyi bilen güneş'in anlatmak istemediği yeni bir planının olduğu, konuşmalarından hissediliyor! planın ne olduğunu tahmin etmek kolay değil. ama emin olduğum bir şey var ki, bu karşılaşma ulsan'da oynadığımız grup mücadelesine hiç benzemeyecek.