gergin bir havada geçen maçın uzatma dakikalarında istanbulspor, petkov ile gole giderken, altay kaleci antrenörü erol çamkıran sahaya girerek bulgar futbolcuyu yumruklamaya çalıştı ve polislerce sahadan çıkartıldı. erol çamkıran, saha dışına çıkarılırken, "maç satılarak kazanılmaz" diye bağırdı.
yumruk yumruğa kavga
maçın ardından da altaylı özgür, istanbulsporlu petkov'a saldırırken, diğer siyah-beyazlı futbolcular da istanbulsporlular'a hücum etti. kaleci antrenörü çamkıran da, bu sefer istanbulspor'dan cenk'i yumrukladı. güvenlik güçleri yumruk yumruğa kavgayı ayırmakta zorlanırken, bazı altaylı futbolcular üzüntülü bir biçimde soyunma odasının yolunu tuttu. altay başkanı ahmet taşpınar, futbolcular ve teknik heyet, istanbulspor'a büyük tepki gösterdi. ahmet taşpınar karşılaşmanın hemen ardından da saha içine girip hakem ismet arzuman'a çıkıştı.
taraftar da çıldırdı
sahadaki kavgalar sırasında tribündeki altaylı taraftarlar da sahaya pet şişe ve taş yağdırdı. güvenlik güçlerinin zorlukla sakinleştirebildiği taraftarlar tribünlerden söktükleri taşları saha attılar.
altay başkanı taşpınar, futbol federasyonu asbaşkanı ve bursaspor'un eski yöneticisi levent kızıl'ın istanbulspor'a 500 milyar liralık beraberlik primi gönderdiğini iddia etti. taşpınar, "levent kızıl'ı kınıyorum. hakkımızı masa başında yedi. hangi maçlardan söz ettiğimi herkes biliyor. denizli-bursa ve bursa-f.bahçe maçlarında aldıkları 6 puan bizi bitirdi" dedi
"bizim için pis maçlar"
istanbulspor teknik sorumlusu aykut kocaman ise, "kazandığımızda teşvik primi almakla, kaybettiğimizde şike yapmakla suçlanıyoruz. bunlar bizim için pis maçlar. aslında bu maçta gençleri oynatacaktım ama şartlar müsaade etmedi" şeklinde konuştu.
diyarbakırspor’un adının karıştığı şike olayları yalnızca lehine olanlarla sınırlı kalmadı. diyarbakırspor’un başka takımların da ligde kalması için şike yaptığı ortaya çıktı. 31 mayıs 2003’te diyarbakırspor ile elazığspor arasında yapılan maçta şike iyice ayyuka çıktı. meclis şike komisyonu’nun tutanaklarına yansıyan bilgilere göre bir önceki hafta küme düşmekten kurtulan diyarbakırspor, elazığspor’u da kurtardı. ( http://www.macanilari.com...gspor-200220033406--.html) elazığspor’un 2-1 galip geldiği maçtan önce diyarbakırspor başkanı mücahit can soyunma odasında futbolculara silah göstererek, “bu maçı almamalısınız” dedi. bu maçtan zarar gören ise izmir’in süper lig’deki tek temsilcisi altay oldu. bir önceki haftada da elazığspor - istanbulspor maçı vardı ve bu maçta istanbulspor hiçbir varlık gösteremedi. ( http://www.macanilari.com...lspor-200220033302--.html)
Ancak altay’ın yine şansı vardı. son haftada istanbulspor’u yendikleri taktirde küme düşmeyeceklerdi. ancak, düşme tehlikesi bulunmayan istanbulspor maçta ve lig boyunca görülmemiş bir performans sergiledi ve altay galip gelemedi. maç 0-0 bitti. altay küme düştü. düşen diğer takımlar ise bursaspor ve kocaelispor oldu.
altaylı yöneticiler bu maçlarda şike yapıldığını ve istanbulsporlu futbolcuların kendileriyle oynadıkları maçta teşvik pirimi aldıklarını iddia etti.
avukat erol gönen başkanlığında avukat doğan balkanlı, avukat m.emin varol, avukat semih güner ve avukat taner ünlü’den oluşan beş kişilik şike tahkik kurulu, istanbulspor - altay maçını incelemeye aldı. bunların sonucunda 25 haziran 2003’de futbol tarihimizde teşvik primi alındığını ilk kez kanıtlayan raporunu federasyona sundu.
şike tahkik kurulu’nun, 2002-2003 sezonunun son haftasında oynanan maçta istanbulspor’un futbolcuları selçuk şahin, mehmet yozgatlı ve musa kuş’un takımları dışında maddi menfaat temin ettikleri belirtildi. ayrıca bu oyuncular hakkında disiplin kurulu talimatı’nın 39. maddesine göre işlem yapılıp, 6 ay ile 2 yıl arasında ceza almaları talep edildi.
ancak o dönemde selçuk şahin ve mehmet yozgatlı’nın fenerbahçe’ye transferleri söz konusuydu. ayrıca işin içinde diyarbakırspor’un da bulunması nedeniyle futbol federasyonu aziz yıldırım’ı karşısına alamadı. federasyon, kurulun hazırladığı raporu işleme koymadı.
işin kötüsü böyle bir raporun hazırlandığı gerçeği tam iki yıl sonra ortaya çıktı. raporu hasır altı eden futbol federasyonu hiçbir soruşturma başlatmamıştı.
daha sonra kurulan meclis şike komisyonu, futbol federasyonu başkanvekili şekip mosturoğlu ve genel sekreter lutfi arıboğan’ın ifadelerini alarak, bu raporla ilgili neden işlem yapılmadığını sordu. ancak, iki yönetici de bunun geçmiş yönetimi ilgilendirdiğini, sorumluluğun kendilerinde olmadığını söylediler. bu dosya da böylece kapandı.