28 eylul 1999 gunu londra'da oynanan sampiyonlar ligi h grubu maci. galatasaray sahaya su kadro ile cikti: taffarel, fatih, popescu, capone, okan, umit, suat, hakan unsal, hagi, arif, hakan sukur. taffarel macin 32. dakikasinda topa ceza sahasi disinda eliyle mudahale edince takimini on kisi birakti. petrescu'nun 55. dakikada attigi gol ile chelsea sahadan 1-0 galip ayrildi. daha sonra grupta ilk iki sirayi alan chelsea ve hertha berlin sampiyonlar ligi'nde ikinci gruplara kalirken, 3. olan galatasaray uefa kupasina katildi. son siradaki milan ise avrupa kupalarindan elendi.
ilk basımı 2000 olan ahmet çakır'ın "o bir imparator" kitabından;
chelsea maçı için londra'ya giderken zaten yeterince öfkeli olan fatih terim, burada kendilerine ev sahibi ekip tarafından beklenen ilginin gösterilmeyişi üzerine küplere biniyordu.
chelsea kulübü ise yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, imparator'un bunun ötesindeki beklentilerine bir anlam veremediklerini söylüyorlardı.
imparator ise, "şampiyonlar ligi'nin prosedürü nedir biz de en az onlar kadar biliyoruz. hatta çok daha iyi biliyoruz, çünkü biz onlar gibi zaman zaman değil, sürekli burada oynuyoruz. bizi psikolojik açıdan yıpratabilmek için bunu kasıtlı olarak yapıyorlar. ama istanbul'da hesaplaşırız,"diye öfke saçıyordu.
bu arada, talihsizlikler dizisi de san kırmızılı takımın peşini bir türlü bırakmayacaktı. rakiple başabaş oynadıkları maçın 30. dakikasında ceza alanı dışında topa elle müdahele eden taffarel oyundan atılıyor, imparator arif] çıkarıp kaleci mehmet bölükbaştı'nı oyuna almak zorunda kalıyordu.
bundan sonraki 1 saatlik bölüm için endişelenmemek elde değildi. bir anda galatasaray'ın futbolunun yıllarca geri gitmesi gibi bir görünümün ortaya çıkması söz konusu olabilirdi.
korkulan olmadı, hatta sarı kırmızılı takım müthiş bir mücadele verip 10 kişiyle güçlü rakibini korkutmayı bildi. fakat chelsea, dan petrescu ile golü atıp istediğini almıştı. bunun dışındaki değerlendirmeler boş avuntuydu. nitekim imparator bu maçtan sonra da, 'iyi oynadıkları, üzülmemeleri gerektiği' yolundaki tesellilere pek katılmıyor, milan maçından sonra söylediği "keşke kötü oynasak da puanları biz alsak" sözünü tekrarlıyordu. çünkü yolun yarısı geçilmişti, henüz galatasaray 1 puan alabilmişti. oysa geçen sezon ilk 3 maç sonunda sarı kırmızılı takım 4 puan toplamıştı. o nedenle, şampiyonlar ligi'nde başarılı olma şansı elden kaçıyordu.
tabii imparator'u bütün bu değerlendirmelerden çok daha fazla sinirlendiren bir şey daha vardı. galatasaray bu karşılaşmanın başında attığı gol, hakem tarafından görmezden gelinmişti. chelsea kalecisinin içerden çevirdiği topun kale çizgisini tam 37 santimetre geçmiş olduğu, sonraki günlerde ingiliz basınında yazılacaktı. bilgisayarla yapılan ölçümlemelerde bu durum apaçık görünmüştü ama yardımcı hakemin o sıradaki uyku durumu cim bom'a pahalıya mal olmuştu...
galatasaray şampiyonlar ligine iyi başlamamış, grubun en zayıf takımı olarak görülen hertha berlinle istanbulda 2-2 berabere kalıp milana san siroda 2-1 kaybetmişti, şampiyonlar ligine devam yada tamam demesi için bu maç çok önemliydi, maça galatasaray gerçekten çok iyi başladı sağlı sollu ataklarla chelsea kalesini yokluyordu ki maçın 10. dakikasın da galatasarayın sağ kanattan kullandığı köşe vuruşunda chelsea takımının defans oyuncusu suttonun ters kafa vuruşu chelsea kalesine yöneliyor ve normalde kale çizgisini geçen top hakemin devam kararı ile sayılmıyor ve galatasarayın buz gibi golü güme gidiyordu, 29. dakikada gole giden petrescudan önce topa ceza sahası dışında elle müdahale eden taffarel galatasarayı 10 kişi bırakıyor 61 dakika genç kaleci mehmet bölükbaşı ile direnen galatasaray 55 de petrescuya engel olamayıp 1-0 kaybediyordu, galatasaray tarihindeki en başarılı sezonunu geçireceğinden habersiz şampiyonlar liginde 3 maçta 1 puanda kalıyordu, maçın ertesi günü bütün ingiliz gazeteleri suttonun ters kafa vuruşunda chelsea kalecisi de goeyin topu çizgi içerisinden tuttuğunu ve galatasarayın golünün güme gittiğini yazıyordu...
türkiye'de sivil toplum ve milliyetçilik kitabında yer alan, tanıl bora'nın "türkiye'de futbol ve milliyetçilik" başlıklı yazısından;
(...)
futbol medyası, yabancılara bakışında sporu "dostluk, barış, kardeşlik" olarak sunmaya kalktığında da, bunu milliyetçi fantazmalarla yapar: trabzonsporluların perugialıları misafirperverce ağırlamasından söz edilirken perugia yöneticilerinin "30 bin kişinin katili apo'ya destek veren başbakanları d'allema'nın yanlış yolda olduğunu söyledikleri" (fotomaç, 17.7.1999) yolundaki 'haberler' gibi... benzeri bir milliyetçi fantazma örneği, eylül 1999'de oynanan chelsea-galatasaray maçında sahaya atlayan bir kürt protestocuya çelme takan chelsea kaptanı dennis wise'ın bu hareketinin türk basınında onun 'objektif olarak' ve zımnen "türkiye'nin haklı davasını desteklemiş" olduğu inancıyla bir "kahraman" olarak yüceltilmesidir...
chelsea: ed de goey, marcel desailly (dk. 62 jes högh), albert ferrer, celestine babayaro, dan petrescu, frank leboeuf, jody morris, gabriele ambrosetti (dk. 53 gustavo poyet), dennis wise, gianfranco zola, chris sutton (dk. 85 tore andre flo)
teknik direktörü: gianluca vialli
galatasaray: claudio taffarel, ümit davala, hakan ünsal, gheorghe popescu, fatih akyel, okan buruk (dk. 72 emre belözoğlu), capone, gheorghe hagi (dk. 73 hasan şaş), ergün penbe, arif erdem (dk. 34 mehmet bölükbaşi), hakan şükür
teknik direktörü: fatih terim
gol: (1-0) dk. 55 dan petrescu
kırmızı kart: dk. 33 claudio taffarel (galatasaray)
yardımcı hakemler: gerard j. hubers (ned), eugene h. theelen (ned)
4. hakem: hennie de graaf (ned)
chelsea: ed de goey (gk), dan petrescu, céléstine babayaro, frank leboeuf, marcel desailly (dk. 63 jes høgh), chris sutton (dk. 85 tore andré flo), dennis wise (c), albert ferrer, gabriele ambrosetti (dk. 72 gustavo poyet), jody morris, gianfranco zola
yedekler: kevin j. hitchcock (gk), graeme le saux, bernard lambourde, mikael forssell
teknik direktör: gianluca vialli (ita)
galatasaray: claúdio taffarel (gk), gheorghe popescu, arif erdem (dk. 31 mehmet bölükbasi (gk)), okan buruk (dk. 72 emre belözoğlu), hakan şükür (c), gheorghe hagi (dk. 73 hasan şaş), fatih akyel, ümit davala, hakan ünsal, capone, ergün penbe
yedekler: bruno everton quadros, ahmet yıldırım, márcio santos
teknik direktör: fatih terim (tur)
goller: (1-0) dk. 55 dan petrescu
kırmızı kartlar: dk. 31 claúdio taffarel (gk) (galatasaray)
wise'dan pkk'ya gol 30 eylül 1999 - perşembe | sabah gazetesi
galatasaray-chelsea maçında pankartlı teröristi tekme tokat sahadan atan ingiliz futbolcu denis wise kahramanlığını "ev sahibi" centilmenliğiyle açıklıyor
türkiye, galatasaray'ın chelsea karşısında çok güzel bir futbol oynayarak mağlup olmasının yanında, ingiliz futbolcu dennis wise'ın sahaya giren pankartlı teröriste attığı dayağı konuşuyor. taktığı çelme ile günün kahramanı olan wise ise gayet soğuk kanlı: "biz ev sahibiyiz. futbol oynamaya çalışırken birinin oraya girmesi, evimize hırsız girmesi gibi olur. buna izin veremezdim" diyor.
avrupa'da oynanan milli maçlarda sık sık futbolcularımızın taciz edildiğini gören türk seyircisi ise wise'ın attığı tekmelerle resmen deşarj oldu. milli maçlar öncesinde bu tip tahriklere kapılmamaları ve tacizciden uzaklaşmaları konusunda sıkı sıkı uyarılan türk futbolcuların duygularını da en güzel hakan şükür'ün wise'a gösterdiği sevecen yaklaşım ortaya koydu.
kahraman oldu
maçın 14. dakikasında sahaya giren pankartlı göstericiyi bir tekmede yere indiren wise ingiltere'de de günün kahramanı oldu. ingiliz basınında tecrübeli oyuncu hakkında methiyeler düzüldü.
olay chelsea kulübü'nün ınternet sitesinde, "kaptanımız wise, 3-4 pkk'lı protestocuyu çimlere serdi" şeklinde yayınlanırken, ingilizler terör örgütüne de lanet yağdırmayı ihmal etmediler. böylece türkiye yıllardır avrupa'ya anlatamadığı pkk terörü belasının canlı örneğini de batıya yaşatmış oldu.
olay adam konuşuyor
sabah, ingiltere'de sert futboluyla tanınan dennis wise'ı londra'da buldu. chelsea'nin takım kaptanı olduğunun altını çizen wise, türk seyircisinin içine su serpen olayı şöyle anlattı:
"stamford bridge evimiz. biz de evsahibi sayılırız. sahada futbol oynamaya çalışırken, herhangi birinin oraya girmesi, evimize hırsız girmesi gibi bir durumdur. sahada futbol oynanır, herhangi bir şeyin protestosu yapılacaksa hyde park'a gitsinler.
galatasaraylı hakan şükür araya girmese çok daha ağır şeyler yapabilirdim. belki de bu yüzden kırmızı kart görebilirdim. ama sahaya böyle dalan adamlar, başlarına gelecek her türlü şeye karşı hazırlıklı olmalılar."
pkk üstlenmedi
londra'daki pkk örgütleri ise chelsea- galatasaray maçında meydana gelen bu olayı üstlenmedi. sözcü gösterinin türkiye'deki cezaevi olaylarını protesto etmek amacıyla kitle dernekleri adı verilen pkk dışındaki örgütler tarafından düzenlendiğini öne sürerek, pkk ile ilişkisi olmadığını açıkladı.
ındependent - gösterici oldukları sanılan iki kişi denis wise tanafından o kadar sert bir şekilde durduruldu ki hakem bile düdük çalarak wise'ı ihtar etmek zorunda kaldı. diğer göstericiler ise galatasaray'lı futbolcular tarafından çıkış tüneline kovalandılar.
daily mail- denis wise iki göstericiyi adeta biçti.
guardian- futbol sahasını protesto alanı sanan iki kürt'ten birisi saha amiri, diğeri wise'ın kendine özgü çelmesi tarafından durduruldu.
times- deniswise, kürt göstericiyi düşürürken taffarel'e çektiği şutlardan daha büyük zevk aldı.
formam helal olsun
olay sırasında wise'ı sakinleştiren ve maçtan sonra da kendisine formasını hediye eden hakan şükür de ingiliz futbolcuya methiyeler düzdü:
"yıllardır yurtdışında oynadığımız her maçta teröristler sahaya giriyor. ama onların bu hareketleri bizi daha fazla ateşliyor. daha önce 3-3 berabere biten manchester united maçında da aynı olay yaşanmış, manchester united'ın o zamanki kalecisi schmeichel, protestocuyu sahanın dışına atmıştı. wise'ın yaptığı hareket, aslında her zaman bizim içimizden geçen ama yapama-dığımız bir şeydi. çünkü, böyle bir durumda hakem bizi kırmızı kartla oyundışı bırakır, biz de onların yapmak istediği provokasyona ayak uydurmuş olurduk. wise'a maçtan sonra formayı vermekten çok mutlu oldum. galatasaray forması ona helal olsun."
wise kimdir?
ingiliz futbolun en sert futbolcularından biri olarak gösteriliyor. lakabı "serseri". gördüğü kırmızı kartlar nedeniyle ingiltere'de en fazla cezaya çarptırılan futbolcular arasında yer alıyor. wimbledon kulübünden transfer olduktan sonra chelsea'nin adeta sembolu oldu ve fanatik taraftarlarla müthiş bir diyalog kurdu. takım kaptanlığına kadar yükseldi. 17 yabancısı olan chelsea'nin ender ingiliz futbolcularından biri. boyu 1.68 metre ama kavgacılığıyla tanınıyor. 16 aralık 1966 doğumlu. kaderin bir cilvesi, 1 mayıs 1991'de izmir'de oynanan türkiye-ingiltere maçında forma giymiş ve elle attığı golle ingiltere'nin maçı 1-0 kazanmasını sağlamıştı.