eskişehirspor 1969’da cumhurbaşkanlığı, federasyon ve başbakanlık kupalarını aldı. şampiyonluğu ise kıl payı kaçırdık. galatasaray’la yarışıyorduk. şekerspor’la ankara’da oynuyoruz. maçı benim attığım golle 1-0 önde götürüyorduk. ikinci golü de kaçırdık. ender’e çok güzel pas çıkardım. ender de çok güzel bir şut attı. kalecinin ayaklarına çarptı, gol olmadı. kader... son dakikalar oynanıyordu. ayhan’la kamuran topu taç çizgisinin önüne götürüp maçı oyalıyorlardı. rakip bastırıp topu kapınca faul yaptılar. kazanılan frikikten golü attılar. golün sevincini yaşıyorlardı ki hakem maçı bitirdi. yani 90’da yıkılıp kaldık. sahada herkes ağlıyordu.
kemal okuyan'ın "futbolu neden sevmeli? / futbolu neden sevmemeli?" kitabında yer alan "anti-futbol yazısı... ve sınırları!" başlıklı yazısından;
aslında futbolun bizim oyunumuzun çok ötesinde bir ciddiyete sahip olduğuna yedi yaşında gittiğim ilk maçta tanık olmuştum. neden bilmem, ankaralıydık ama babam bizi eskişehirli taraftarların arasına oturtmuştu. es-es'lerin galatasaray'la birlikte şampiyonluğu kovaladığı yıldı. rakip şekerspor kümede kalma mücadelesi veriyordu.
tribünlerdeki şamata nedeniyle "gerçek" futbolun nasıl bir şey olduğunu pek anlayamamıştım. yalnızca eskişehirspor'un maçı kazanmak üzere olduğunu hatırlıyorum. sonra bir serbest atışta ortalık karıştı ve şekersporlu siyahımsı bir oyuncu son dakikada kendi takımını kurtaran golü attı. hatırladığım bir başka şey, golden önce "eyvah, mümin güneşe bakamaz" diyen bir seyircinin telaşıydı.
açık renk gözlülerin güneşe bakamadığını oracıkta onaylamıştım. şeker'in golünü atanın da ismini söylediler: arap güngör!
arap güngör eskişehirli futbolcuları yıkmıştı. maç bitti, biz tribünde onlar sahada donup kalmıştık. koca koca adamların ağlayışı beni derinden etkilemişti. o dakika eskişehirsporlu olmaya karar verdim. üzülenin yanında olmak gerekirdi herhalde...
bir maçta yenildikten sonra hüngür hüngür ağlanmasında hastalıklı bir yan var ama diyorum ki, keşke futbolun ciddiyeti oralarda kalsaydı, bugün hüznü bile paraya çeviren sisteme varılmasaydı.
şampiyonluk ümidini son haftalara kadar taşıyan kırmızı şimşekler için 27 nisan 1969 tarihinde ankara'da oynadıkları şekerspor maçı tatlı bir rüyanın sonu gibiydi. bir hafta önce galatasaray, demirsporla 1-1 berabere kalınca, vefa'yı evinde 2-1 yenen eses bir puan farkla ilk kez liderlik koltuğuna oturuyordu. haliyle eses, şekerspor'u da yenerek avantajını son dört haftaya taşımak istiyordu. fakat son dakikada gelen kritik bir golle, liderliği ve bir anlamda şampiyonluğu galatasaray'a kaptırdı eskişehirspor. eses, şekerspor'un bu süprizini unutmayacak ve karşılığını vermekte de geçikmeyecekti... anadolu üniversitesi iletişim bilimleri fakültesi öğretim üyelerinden, şeker taraftarı vakur kayador heyecan dolu maçı ve sonrasını anlatıyor:
"o sezon şekerspor, bütün ankara seyircisinin büyük takdirlerini kazanarak zorlu bir mücadele veriyordu. 19 mayıs stadı'ndaki şekerspor maçında orhan ve korosu maraton tribünün büyük bir bölümünde yerini almıştı. diğer başkent takımlarının da desteğini alan amigo sefa yönetimindeki ankara seyircisi ise 'gecekondu' olarak anılan gençlik parkı tarafındaki saatsiz kale arkasının tamamını ve kapalının bir bölümünü doldurmuştu. müthiş seyirci desteğini arkasına alan eskişehirspor, fethi'nin ayağından 51. dakikada kazandığı golle maçı 1-0 önde götürüyordu. son dakikaya kadar bu heyecan fırtınası devam etti ve eskişehirspor şampiyonluk yolunda önemli bir virajı kazasız belasız geçmek üzereydi. ayhan ayağındaki topu oyalasa ya da taça atsa belki de maç bitecekti ama çalıma girip topu kaptırınca neticesinde şekerspor 90. dakikada bir serbest vuruş kazandı. ata'nın kullandığı vuruşta top barajdan dönünce türk sahalarının eusebio'su arap güngör şutuyla skoru 1-1'e taşımayı başardı. maçın bitiminde tüm eses futbolcuları çamurlu sahada yere uzanmış, gözyaşlarınıa hakim olamıyordu. gegiç, begiter ve diğer idarecilerin hepsi şok içindeydi. kümede kalma ümidini devam ettiren şekerspor eskişehirspor'a şampiyonluk yolunda acı bir süpriz hazırlamıştı. son 20 saniyede gelen golün ardından başka nedenler arayan eskişehirspor, o sezondan sonra şeker'i düşman belledi ve 27 mayıs 1973'te bu takımı 2. lig'e yolladı."