son haftada şampiyonun belli olduğu maçlara bir örnektir;
1966-67: f.bahçe vefa'ya yenilince…
şampiyon beşiktaş
yarış beşiktaş ile f.bahçe arasındaydı. f.bahçe, sahası bakımda olduğu için maçlarını ali sami yen stadı'nda oynadı. sarı-lacivertlileri abdullah gegiç çalıştırıyordu. 32 haftalık ligin 31. haftasına girilirken f.bahçe ile beşiktaş'ın puanları eşitti: 42 puan. 31. haftada beşiktaş izmir'de göztepe'yi coşkun ve fethi'nin golleriyle 2-0 mağlup etti. f.bahçe ise vefa'ya ali sami yen'de 2-0 mağlup olmaktan kurtulamadı. iki takım son hafta birbirleriyle karşılaştı. beşiktaş'ın averajı rakibine oranla çok iyi olduğu için son haftaya girilirken siyah-beyazlılar şampiyon gibiydi. iki takım arasında oynanan maç 0-0 sona erdi ve beşiktaş topladığı 45 puanla şampiyon oldu. f.bahçe 43 puanda kaldı.
koridorlarda muzaffer bir komutan edasıyla dolaşan spajiç gazetecileri etrafına topluyor ve kendilerine futbol federasyonu başkanı orhan şeref apak’a çektiği telgrafı gösteriyordu. bu tarihi telgrafta aynen şunlar yazıyordu:
''bana çok konuştuğum için hak etmediğim 17 aylık ceza verdiniz... ben hem konuştum, hem iş yaptım... merak etmeyin, gidiyorum....
imza: dünyanın en büyük antrenörü...”
gerçekten de spajiç bu maçın ardından bir daha gelmemek üzere ülkesine geri dönüyordu. telgraf, ertesi günün gazetelerinde manşetlerden yayınlanıyordu.
her zaman "derbileri kazanan şampiyon olur" diye bir kural yok. bunun örneğini 1966-67 sezonunda beşiktaş'la yaşadık. beşiktaş ezeli rakipleri karşısında üç maçta üç beraberlik alabildi, fenerbahçe'ye ise 1-0 mağlup oldu ama yine de ligi şampiyon tamamladı. galatasaray da 1970-71 sezonunda üç beraberlik bir de yenilgi alarak şampiyonlukla kucaklaştı. fenerbahçe 1984-85 sezonunda galatasaray ve beşiktaş'la oynadığı dört maçtan da berabere ayrılarak şampiyonluğa ulaşırken, 1996-97 sezonunun şampiyon takımı galatasaray ligin dördüncü haftasında fenerbahçe'ye 4-0 yenildi, diğer üç derbi maçtan da ancak beraberlik koparabildi...