30 aralık 1943 tarihinde samsun'da doğan necdet yıldırım futbola 12 yaşında başladı. samsun yolspor, samsun fener gençlik, kayseri şekerspor ve ankara muhafızgücü'nden sonra 1966 yılında, asıl ismini duyuracağı eskişehirspor'a transfer oldu. yöneticilerden nafiz yazıcıoğlu ve dündar özbil'e samsun'da görev yapan eskişehirli bir veterinerin tavsiye ettiği necdet, gegiç'in takımında kısa sürede kendisini gösterdi ve eskişehirspor'un en önemli futbolcuları arasında yerini aldı. sol açık olarak geldiği takımda ölümüne kadar sol bek oynadı ve sağ bek ilhan'la birlikte türkiye'nin ilk modern defansını oluşturdu. yugoslav antrenörün sistemi gereği vosvos necdet ve piç ilhan ileriye çıkıp pek çok gol atmayı başardılar. 23 ocak 1968 tarihinde milli formayı ilk kez giyen yıldırım, 68'in sonuna doğru amansız bir hastalığa yakaladı ve 1 kasım 1969'daki ölümüyle eskişehirspor'un hayata veda eden ilk futbolcusu oldu. bağırsak kanserine yakalanan necdet dışkısından gelen kandan utanıp hocalarına söyleyemedi ve 9 lig maçında hasta hasta oynadı. abdullah matay, "hastalığını en başından bize söylemiş olsaydı belki de erken teşhisle kurtulurdu. ama o hem utandığı için hem de takımından ayrı kalmamak için o halde pek çok maçta forma giydi!.." diyor. artık hastalığının saklanacak bir yanı kalmadığında ise bütün idareciler milli futbolcuları için seferber oldu. eses formasıyla son maçını 21 aralık 1968 tarihinde gençlerbirliği ile oynayan necdet yıldırım için hiçbir maddi fedakârlıktan kaçınılmadı ve 2 şubat 1969 tarihinde tedavi için ingiltere'ye gönderildi. londra'da bulunduğu sıralarda eskişehir'deki taraftarla rı da boş durmadı ve türk futbol tanhinde eşi benzeri olmayan bir incelikle futbolcularına sahip çıktı... (patikçi) kadir göncüden dinleyelim...
"necdet'imiz daha iyi tedavi olur düşüncesiyle yurtdışına gönderilmişti. kalbimiz onurdaydı ve hiçbirimizin aklından çıkmıyordu. bir gün istanbul'da maçımız var. biz yine bütün işimizi gücümüzü bıraktık ve deplasmana koştuk. maçtan önce her zamanki gibi çiçek pasajı'nda oturup kafaları çekiyoruz. ayı yusuf dediğimiz merhum yusuf bayraktar birden bir fikir ortava attı. "ulan' dedi, 'bizim necdet orada tek başına yaban ellerde, onun için ne yapalım da yanında olduğumuzu hissetsin?..' aramızdaki fikir teatisinin ardından necdet'e güzel bir jest yapmaya karar verdik. beyoğlu nda o zamanlar sabuncakis diye meşhur bir çiçekçi var... diyelim ki dünyanın bir ucuna, kutuplara çiçek göndermek istiyorsun, sabuncakıs'e adresi bildirmen yeterli. adam adrese teslim garantili iş yapıyor daha o yıllarda. çiçek pasajı'nda herkesten para topladık; necdet'e çiçek göndereceğiz!.. derken ayı yusuf yine inceliğini gösterdi ve 'yahu, ingiltere kraliçesi elizabeth'e de bir çiçek gönderelim, yanma da bir not yazalım, gitsin necdet'i ziyaret etsin, çocuk sevinir' dedi. nasıl olsa çiçeklerin kesin gideceğine eminiz: sabuncakis, kraliçe sarayda yoksa bile o gün neredeyse kendisine çiçeğin teslim edileceğinin garantisini verdi ve biz necdet'e, kraliçe'ye, bir de hastane baştabibine kırmızı güllerimizi gönderdik..."
kraliçe 11. elizabeth, "işlerini asla ertelemeyen, sağduyusu güçlü, kararlı bir insandı. her türlü öneriye açıktı ama hepsini kabul edecek değildi... ona her zaman ulaşabilirdiniz. hiçbir zaman 'beni rahatsız etmeyin' demezdi..." nitekim, kısa bir süre sonra ingiltere kraliçesi elizabeth alexandra mary'den eskişehirspor kulübü'ne saray'dan yazılmış bir teşekkür yazısı geldi. "insanlardan oldukça uzakta yaşayan biri için bu mektuplar, onların endişelerini öğrenme, nasıl yardımcı olabileceğini düşünme fırsatı yaratıyor... mektupları gerekli kişilere ya da kuruluşlara iletiyorum" diyordu kraliçe. olayı ilk duyduğumdan itibaren bu belgeleri kulüp arşivinde aramam boşunaydı, olayın gerçekliğine dair birkaç satıra yine milliyette rastladım. eskişehirsporlu taraftarların ingiltere kraliçesi elizabeth'e gönderdikleri bir demet gül ingiltere'de büyük alâka uyandırmıştır. kraliçe elizabeth dün eskişehirspor kulübü'ne bir teşekkür mektubu göndermiştir. kraliçe ayrıca özel sekreteri margaret hay'ı halen londra'da tedavide bulunan necdet yıldırımla alâkalanması için görevlendirmiştir. kraliçenin direktifi ile margaret hay tarafından kaleme alınan teşekkür mektubu şu şekildedir:
"ingiltere kraliçesi, göndermiş olduğunuz kırmızı güllere teşekkür için beni görevlendirdi. kraliçe bu fevkalâde çiçeklerin kendisini çok memnun ettiğini bildirdi. siz eskişehirsporlular'a necdet yıldırım'ın hastalığının iyiye doğru gittiğini memnuniyetle duyuruyoruz."
merhum necdet'in 11 mart 1969 tarihinde londra'dan eskişehir'deki arkadaşı diş hekimi inan vardar'a gönderdiği mektup, duygusal olduğu kadar anlamlı da...
"kardeşim inan,
mektubunu bugün aldım, çok sevindim. ben iyi ve sıhhatliyim. ameliyatım iyi geçti, durumum iyi. mayıs'ın 10'unda türkiye'ye geliyorum allah nasip ederse... kardeşim imtihanlarının arasında da bana yazdın ya yeter... imtihanlarında başarılar dilerim... kardeşim, benim hayatımdan da çok sevdiğim eskişehirspor'dur. onun için canımı veririm. ben hasta hasta kaç maç oynadım? tek, eses iyi olsun diye... ve ben sahada kalmak pahasına da oynadım. bunu öğrendiklerine sevindim. benim için ilk önce escs gelir... allah'ın izniyle şampiyon oluruz. kardeşim buralar çok berbat. ben de yakında, yani 3 gün sonra hastaneden çıkıyorum. hotel divan'a gidecem. mayıs'ın 10'una kadar london'da kalcam. işte böyle durum. ah, tek istediğim bir an önce türkiye'ye gelmek ve formamı giymek!..
kardeşim burda istemiyerek mektubuma son verirken en iyi gün seninle olsun. gözlerinden öperim. annenin dilerinden öperim. gündüz ağbiye ve şule yengeye selâm, ağbine selâm. erdoğan ağbiye, herkese selâm... kardeşin necdet."
14 mayıs 1969'da türkiye'ye dönen necdet'in çok istediği formasını tekrar giymesi imkânsızdı. esesler'in yeni sezon açılışında alkışlar arasında son kez taraftarlarıyla buluştu... tedavisini devam ettirmek için son günlerini geçirdiği samsun'a gitti ve 1 kasım 1969 günü bir daha dönmemek üzere yeşil sahalara veda etti. ertesi gün ıstanbulspor'la lig maçına çıkmak zorunda olan takım arkadaşları üzerlerine geçirdikleri numarasız siyah formalarla 2-0 aldıkları maçı necdet'e armağan ettiler. o sezon, federasyondan uyarı gelesiye kadar siyah formayla maça çıktı kırmızı siyahlı ekip. kansere yakalanmasına rağmen hiç belli etmeden bir anlamda hayatıyla futbol oynayan vosvos necdet, milliyet gazetesinin okuyucularının oylarıyla "1969 yılının futbolcusu" seçildi. kupası, 1 şubat 1970'te eskişehirspor'la samsunspor arasında oynanan türkiye kupası maçı öncesinde cihat arman tarafından eskişehirspor başkanı celâl sölpük'e takdim edildi... eskişehirspor uzun yıllar karadeniz taraflarında deplasmana giderken muhakkak samsun'a uğrar, necdet'in mezarını ziyaret ederdi. olur da eses tekrar 1. lige çıkarsa bu geleneği yeniden canlandırmak güzel olur diye düşünüyorum... 1990'lı yıllarda ise eskişehir'deki amatör futbol karşılaşmalarının yapıldığı sahalardan birisine necdet yıldırım'm adı verildi. yanyana iki sahanın diğeri ise yine başka bir efsane esesli'nin adıyla anılıyor: abdurrahman temel... ve her maçtan önce eskişehir'in amatör topçuları bilerek ya da bilmeyerek seremonide saygı duruşunda bulunuyorlar bu iki ölümsüz futbolcuya!..