maçın hakemi yunus yıldırım hakemlik kariyerindeki 9. gençlerbirliği maçını yönetti. ama enteresandır ki, bu maçlardan 4'ü gençlerbirliği-fenerbahçe maçı.
maçın hemen başlarında burhan'ın attığı golle öne geçtik ama ikinci yarıda acemice yediğimiz gollerle maçı kaybettik ve çok ihtiyacımız olan üç puanı alamadık. dolayısıyla bu sezon en çok üzüldüğüm maçlardan biri oldu bu maç.
tribünlerde ekmeğini yediği, suyunu içtiği şehre, o şehrin takımına ve o takımın taraftarlarına rahatlıkla küfür edebilen binlerce fenerbahçe a.ş. müşterisini barındıran maç olmuştur.
ayrıca devre arasındaki 8 futbolcu gönderme operasyonu nedneiyle, birçok futbolcumuzu son kez izleme fırsatı bulduğumuz maçtır ayrıca bu.
bu maçtan 2 hafta önce trabzonspor'a karşı alınan haklı galibiyeti tekrarlayacağımız inancıyla kendim yanı sıra daha önce hiç maça gitmemiş 2-3 arkadaşımın da tribünde yerini aldığı maçtır. ayrıca maç öncesi oldukça kalabalık bir grup olarak güven park'ta buluşulmuş ve o kalabalık grup maça metro marifetiyle gelmiştir. kanımca metro macerası bu maçın en unutulmaz anısıdır. vagonlar dolusu gençlerbirliği taraftarı herhalde her gençlerbirliği taraftarının rüyasıdır.
sezon başında avustralya'nın newcastle jets kulübünden transfer edilen ve avustralya'da 2006-2007 asist kralı olan nicholas alberto carle "nick carle"ın gençlerbirliği formasını son kez giydiği maç.
carle, gençlerbirliği'nin skoko'dan sonra transfer ettiği en iyi ortasaha oyuncusu idi. hem de tam anlamıyla bir "yıldız"dı. ama sezonun 11. haftasında gençlerbirliği'nin başına gelen bu sezonun 3. teknik direktörü bülent korkmaz -nedeni bilinmez- bir şekilde carle'ı kulübeye çekti. uzunca bir süre oynatmadı. maçların son dakikalarında oyuna aldı. kısacası elindeki en önemli oyun kurucu ve yıldızı -tekrar etmekte fayda var- nedeni bilinmez bir şekilde takımdan soğuttu! kaldı ki takım adam gibi top bile oynayamıyor ve oyun kuramıyordu!
bülent gönderildikten sonra cavcav, bülent'in carle'ı oynatmak istemediğini ve carle'ın da bunun üzerine gitmek istediğini anlattı. enteresandır ki cavcav bir de bülent'in carle'ı tranfer etmek için izlemeye gelenler için bile oynatmadığını anlattı...
carle gençlerbirliği formasını bu sezon 15 maçta toplam 1.107 dakika giydi. 2 gol attı, 2 asist yaptı ve 1 sarı kart gördü.
carle, gençlerbirliği'nden bristol city'ye transfer oldu...
sabah ankara'nın cem onuk röportajından bir bölüm;
bülent korkmaz'la nick carle yüzünden ayrıldığınız doğru mu?
geçen sene biliyorsunuz 3 hoca değiştikten sonra bülent korkmaz geldi. ben nick carle'yi oynatmak istemiyorum diye rapor verdi. bundan önce ilk geldiğinde de bana bizzat şunları söyledi: "nereden buldunuz bu oyuncuyu, kim aldı, sizi tebrik ediyorum. böyle bir futbolcuya çok az rastlanır" dedi. ve tam 3 gün sonra tekrar geldi. "ben bu oyuncuyu istemiyorum" dedi. inanılır gibi değil!
genel de böyle sorunlar yaşıyorsunuz değil mi?
bazı türk antrenörlerin en büyük hatası şu: sporcu sabah gelecek akşam gidecek. tamam doğrudur bazı kurallara uyması gerekir. ama yeni gelmiş yabancıya alışması için biraz zaman verilmeli. onların da ailesi var, eşi ve çocukları var. sabah, öğle akşam yemeklerini kulüpte ye, sadece uyumaya eve git. böyle şey olmaz. yabancı oyuncu, "eşim bu şehirde yabancı bize biraz zaman gerekli" diye söylüyor. ama teknik adam hayır cevabını veriyor. mesela öyle kaybettik nick carle'yi.
babam ve almanya'dan gelen 17 yasindaki fenerli kuzenimle gittigim ve keske gitmeseydim dedigim mac. maca gittigimizde kuzenim fenerli oldugu halde bizim tarafimizda oturacakti. oyle de oldu. biz macla ilgili konusurken mac basladi. henuz 10. dakikada burhan'la golu bulduk. ben baya bi sevindikden sonra basimi kuzenime dogru cevirdim ve gordum ki resmen yikilmisti. hemen kulagina egilip sen ilkine bu kadar uzulursen ilerdi nolur acaba dedim. sonra insafa gelip tamam tamam uzulme cok atmayiz en fazla 3 dedim:)) karsilik vermedi ama cok kizgindi :) malesef mac benim istedigim gecmedi ve ikinci yarida iki gol yiyip yenildik. haftasonu olmasina ragmen hemen gidip yatmak istedim cunku aksam kuzenimin sirf bana gicigina macin ozetini izliyecegini biliyordum ve gidip yattim.....
i was thinking how i could write a cool post about me heading off to a turkish restaurant in auburn, sydney, to watch the genclerbirligi - fenerbahce match where i would call all the emigrants from ankara traitors for supporting an istanbul team but in the end it proved to be too late at night (the match kicked off at 12:30 a.m.) and i had had too much to drink anyway.
so instead i found a trt radio feed on my mum's computer and was jumping up and down when genclerbirligi went ahead in the ninth minute thanks to a goal from burhan.
actually i thought burhan must have missed because the radio announcer announced the goal in the sort of way that turkish commentators react to goals scored by the milli takim's opponents. admittedly he didn't say "maalesef gol", nor were there many "touch bizim"s but it is still pretty clear which team the announcer is supporting tonight.
the rest of the first half was a bit of a blur for me but i think we had a couple more chances.
still, 1-0 up at half time and i'm feeling slightly optimistic.
the time here is 1:30 a.m. and i'll be back again for the second half soon, as long as i don't collapse. hopefully my final report (pending some lines i'm expecting from one of the kankas at the match) will be as upbeat as this one.
second half
sorry about this, but i'm dieing here. even though genclerbirligi seem to be attacking again i simply cannot stay awake. and so i must go to bed. i know what i'll be dreaming for tonight.
sir eski kanka, if you see this please at least edit this piece and put the final score here.
not quite asleep
well, actually i didn't crash... but there is no way i can describe what happened. my brain is just not working.
oh shit. fener have scored. 1-1 with about 25 minutes left.
off to bed
86th minute: fener go ahead. 1-2
nick carle comes on... about time!
"pip, pip, pip" and that's it, fener win it. how bloody depressing.
actually if you want a better report, and you really can't get much worse, i suggest you head off to nathan's fenerbahce worldwide site where i'm sure there will be a post up soonish. or wait for one of the kankas who actually went to the match to give their report.
yardımcı hakemler: mustafa emre eyisoy, serkan gençerler
4. hakem: abdullah yılmaz
gençlerbirliği: gökhan tokgöz, tolga doğantez, mehmet nas, carlos eduardo de souza floresta (dk. 67 engin baytar), mehmet çakır, burhan eşer, promise isaac, eren aydın (dk. 86 nicholas alberto carle), ayhan tuna üzümcü, erhan güven, kerem şeras (dk. 88 okan öztürk)
fenerbahçe: volkan demirel, diego alfredo lugano moreno, roberto carlos da silva rocha, kazım kazım (dk. 60 ali bilgin), mehmet aurelio, alexsandro de souza, selçuk şahin (dk. 78 mateja kezman), semih şentürk, uğur boral (dk. 60 gökçek vederson), eduardo luis abonizi de souza, gökhan gönül
yedekler: volkan babacan, yasin çakmak, kemal aslan, önder turacı