yardımcı hakemler: yury dupanau (blr), vladimir eniutin (rus)
4. hakem: urs meier (sui)
czech republic: petr Čech (gk), tomáš galásek, rené bolf (dk. 65 david rozehnal), marek jankulovski, karel poborský, jan koller, tomáš rosický, pavel nedvěd (c), martin jiránek (dk. 39 zdeněk grygera), milan baroš (dk. 71 marek heinz), tomáš ujfaluši
yedekler: jaromír blažek (gk), antonín kinský (gk), pavel mareš, vladimír šmicer, vratislav lokvenc, štěpán vachoušek, tomáš hübschman, roman týce, jaroslav plašil
teknik direktör: karel brückner (cze)
denmark: thomas sørensen (gk), kasper bøgelund, rené henriksen (c), martin laursen, thomas helveg, thomas gravesen, jesper grønkjær (dk. 77 dennis rommedahl), jon dahl tomasson, martin jørgensen (dk. 85 peter løvenkrands), claus jensen (dk. 71 peter madsen), christian poulsen
yedekler: peter skov-jensen (gk), stephan andersen (gk), niclas jensen, ebbe sand, thomas kahlenberg, per krøldrup, daniel jensen, brian priske, kenneth perez
teknik direktör: morten olsen (den)
goller: (1-0) jan koller dk. 49 (2-0) milan baroš dk. 63 (3-0) milan baroš dk. 65
sarı kartlar: dk. 10 marek jankulovski, dk. 45 tomáš ujfaluši, dk. 61 pavel nedvěd (c) (czech republic) dk. 51 christian poulsen, dk. 56 kasper bøgelund, dk. 77 thomas gravesen (denmark)
baroš leads czechs through to last four published: monday 28 june 2004, 0.52cet
milan baroš scored twice to inspire the czechs to a quarter-final win which kept up their 100% record.
by david farrelly from estádio do dragão
two second-half goals from milan baroš and a jan koller header proved too much for denmark and powered the czech republic into the semi-finals of uefa euro 2004, where they will meet greece on thursday.
a scoreless and tense first half did not set the tone for the deluge of goals that followed, but koller set the czechs on their way four minutes into the second period when he rose unchallenged to head karel poborský's corner past thomas sørensen in the danish goal.
denmark, now forced into committing more resources into attack, were caught out twice in defence as the czechs ruthlessly exploited their lapses in concentration. first poborský curled a low pass through to baroš who then clipped the ball over the diving sørensen after 63 minutes. two minutes later, the game as a contest was over as baroš ran on to pavel nedvěd's through ball and drilled in his fifth goal in four games, making the liverpool fc striker the tournament's top scorer.
denmark coach morten olsen made three changes to the side that drew 2-2 with sweden. niclas jensen, already ruled out having been forced off by an ankle injury five days ago, was again replaced by kasper bøgelund. ebbe sand's calf injury meant jon dahl tomasson moved into a more attacking role with claus jensen entrusted with playmaking responsibilities. christian poulsen was brought in to man-mark nedvěd at daniel jensen's expense.
karel brückner, who effectively fielded a reserve side in the final group d game with germany, made wholesale changes, with only martin jiránek, rené bolf and tomáš galásek keeping their places in the starting lineup. and the well-rested czechs, who had won eight consecutive matches in the competition, started brightly. sørensen was forced into action as early as the third minute when he dived low to his left to gather a nedvěd free-kick.
baroš might have done better two minutes later when tomáš rosický headed the ball into his path inside the penalty area from another nedvěd free-kick. koller then got in on the act, but his header from poborský's right-wing cross sailed over, before galásek shot narrowly wide of sørensen's right-hand post with a low drive from 20 metres.
however, denmark were not being overrun and responded with two genuine scoring opportunities of their own. first jensen passed to poulsen inside the penalty area, and he sidestepped galásek's sliding challenge only to see his shot blocked by tomáš ujfaluši. the same pair combined moments later, but this time poulsen's header from 15 metres was narrowly wide of petr Čech's right-hand post from jensen's free-kick.
the match settled into a midfield stalemate until poborský burst clear down the right channel in added time at the end of the first half. with koller in the centre, the midfielder opted to go himself but his cross-shot swung out of play before clipping the crossbar.
having scored quickly after the restart, the czechs forced denmark to become more attack-minded, and olsen's side were almost rewarded in the 53rd minute, but tomasson's header was blocked by marek jankulovski following some trickery by martin jørgensen inside the penalty area.
czech substitute zdenek grygera then blocked jørgensen's shot on the edge of the box in the 58th minute as the czechs managed to keep the danes at bay before baroš' double strike put the result beyond doubt.
portekiz’de düzenlenen avrupa şampiyonası trt’den canlı olarak yayınlandı ve biz gerçekten de güçlü bir ekiple portekiz’deydik... spikerler ben, güven göktaş, erdoğan arıkan, yalçın çetin, birol reçber, cüneyt kıranın yanı sıra ibrahim kırkayak haber program ve canlı bağlantılarda görev yapmıştı. maçların yorumlarında ise ömer üründül, eatih terim, erman toroğlu ve haldun domaç yer aldı.
portekiz’de otobanların neredeyse tamamı avrupa şampiyonası nedeniyle yeniden inşa edilmişti. maçlar portekiz’in lizbon, porto, aveiro, braga, leiria, coimbra, guimaraes ve earo şehirlerinde oynandı. ve tüm bu şehirlerdeki statlar, şampiyona nedeniyle adeta yeniden yapılmıştı.
porto’daki dragao (ejderha) stadı da bunlardan birisiydi. bu statta biri yarı final, bir çeyrek final ve grup maçları anlattım. drago stadı’nın hemen kenarından ama stadın neredeyse üst hizasından yukarıya doğru bir yol çıkıyordu ve bu yolun üstündeki bir tavuk çiftliği bütün bölgeye hakimdi. çiftliğin sahibi bu nedenle arazisini parsel parsel uluslararası yayın kuruluşlarına kiraya vermişti. biz de trt olarak bir yer kiraladık. ve bu stattaki yayınlarımız öncesinde ve sonrasındaki yayınlarımızı bu tavuk çiftliğinden yaptık. sanırım çek cumhuriyetinin danimarka’yı 2-0 yendiği çeyrek final mücadelesiydi. sevgili fatih terim yanımda yorumcuydu. maçtan hemen sonra da tavuk çiftliğinden canlı yayınımız olacaktı ve o yayında stüdyoda erdoğan arıkan’la birlikte haldun domaç bulunacaktı. o dönemde sporun başında müdür olarak tufan turasan yer alıyordu.
tufan turasan maçtan önce yanıma geldi ve “maçın bitimde hocayı tavuk çiftliğine canlı yayma stüdyoya getirebilir misin?" diye sordu. fatih terime kendi sormaya cesaret edememişti. “peki maçtan sonra bir deneriz” dedim.
maç bitti. iyi de bir yayın olmuştu. fatih hocaya döndüm, “hocam buraya kadar geldiniz, yorumlarınızla maça renk kattınız. yukarıda stüdyomuz var...” “fatih hoca etrafa baktı ve sordu, “hani nerede, ben stüdyo filan görmüyorum” “hocam” dedim, “hani şu stadın üst kısmından yol geçiyor ya, şu yukarda. işte onun üstünde tavuk çiftliği var, stüdyo orada...” dedim. fatih hoca, “ne, tavuk çiftliği mi?” dedi. ben hem gülmeye başlamış, hem de “hocam yavaş yavaş yürüyelim oraya, ben size hikâyeyi anlatayım” dedim. “iyi bari yine beni kandırdın gidelim” dedi gülümseyerek... tavuk çiftliğine vardığımızda yayın başlamış, erdoğan arıkan, spor yazarı haldun domaç’la canlı yayında turnuvayı değerlendiriyordu. fatih terim’i hemen farketti erdoğan... ancak haldun domaç lafı bir türlü bağlayamıyordu. takımın ismini unutmuş, bir yandan hollanda'yı hatırlamaya çalışıyor bir yandan lafı çevirip duruyordu. işin kötüsü erdoğan da takımı hatırlayamamıştı. fatih terim baktı olacak gibi değil, daldı yayına! ve hoşgeldin faslından sonra fatih hoca takımın hollanda olduğunu söyledi. tavuk çiftliği, dragao stadının yanından geçen yolun 25 metre kadar yukarısındaydı ve yayının yapıldığı platform da ters çevrilmiş bir tavuk kümesinden oluşuyordu! haldun domaç bir anda platformun üzerinde sendelemeye başladı. fatih terim ile erdoğan’ın üzerine doğru düştü. erdoğan tam dengesini kaybedip düşüyordu ki, fatih terim ikisini de tutup platformdan düşmelerine engel oldu. fatih terim, “yakaladım mı bırakmam, bizim yanımızdakiler düşmez” dedi. haldun domaç’ın canlı yayında tansiyonu düşmüş, gözleri kararmıştı. ancak yayında olduğunun da farkındaydı. ayakta güçlükle duran haldun domaç, “ben yayından çıkayım” dedi. çıktı da ama ne çıkmak! başı dönen ve fenalaşan haldun domaç, platformdan yan taraftaki dikenli çalıların üzerine kendini attı. hepimiz yerimizden fırladık, çok korkmuştuk, fatih hoca da yayını bırakıp domaç’ın yardımına koştu. yüzüstü düşen haldun domaç’ı çevirdik, hemen müdahale edip kendisine gelmesini sağlayıp su verdik. türkiye’deki yakınlarının iyi olduğunu görmesi için de kısa bir süre için yayına çıkardık.
bu olayı hatırladıkça hep dudaklarıma bir gülümseme yayılır ve gözümün önüne fatih hocanın “bizim yanımızdakiler asla düşmez” lafıyla, haldun domaç’ın yayından çıkarken, çalıların üzerine yaptığı “plonjon” gelir.
durgun ilk yarıdan sonra ikinci devreye fırtına gibi giren çek cumhuriyeti, 49'da koller ile perdeyi açtı. baros 63 ve 65'teki gollerle işi bitirdi. çekler yarı finalde yunanistan ile eşleşti.
danimarka ve yunanistan ile dünya kupası elemelerinde aynı gruptayız. ersun yanal, iki takımın da grup maçlarını izledi ama yunanistan ve danimarka çeyrek finale kaldıktan sonra türkiye'ye döndü. bence bu bir hata. çünkü grup maçları puanlara endekslidir ama çeyrek finalle eleme üzerinedir. ve çeyrek finallerde, grup maçlarına göre taktiksel ve zihinsel değişimler yaşanabilir. yanal, portekiz'de kalmalıydı. çek cumhuriyeti-danimarka maçının dişe diş geçeceğine inanılıyordu. favori çekler, ilk 15 dakikada danimarka'ya nefes aldırmazken, 3'te nedved'in şutunu sörensen köşede tuttu. 6'da nedved'in arka direğe kestiği topu jiranek kafayla gol noktasına indirdi; baros sol ayağıyla çok kötü vurdu. 12'de poborsky'nin muz ortasında koller'in zamanlama hatası vardı. çekler, sahanın her yerine basıyor, takım halinde hareket ediyordu. ve top danimarka'ya geçtikten sonra baros, nedved ve koller, hücum pres yapıyor, diğerleri çok çabuk kendi alanına dönüyordu. danimarka, 16'da gole çok yaklaştı. jorgensen'in ortası çek savunmasını karıştırdı; poulsen gol noktasında iyi vuramadı. 20. dakikadan sonra oyunun kontrolü danimarka'ya geçti. gravesen ve poulsen'in akıllı top kullanmaları, isabetli pas oranını da yükseltti. ama iyi kapanan çekler rakiplerine pozisyon vermemeyi başardı.
çek fırtınası sahnede ikinci yarıda hollanda maçındaki gibi çek fırtınası sahne aldı. 49'da poborsky'nin penaltı noktasına kestiği korneri kule gibi yükselen koller köşeye bıraktı: 1-0. gol sonrası danimarka'nın oyun disiplini bozuldu. nedved yönetiminde gaza basan çekler oyunun tüm hakimiyetini eline geçirdi. 63'te baros'tan jenerik olacak bir gol izledik. usta ayak poborsky'nin ölçülü pasına fırlayan liverpool'un müzmin yedeği bilardodaki gibi klips çekerek, aşırtma bir gol attı: 2-0. iki dakika sonra sahnede yine uçan adam baros vardı. nedved'in önüne bıraktığı topu sol ayağıyla sörensen'in üzerinden tavana mıhladı: 3-0. bu karşılaşma gösterdi ki çekler, eğer bir sürpriz olmazsa yunanistan'ı da eleyip 8 yıl sonra bir kez daha finale çıkar.