fenerbahçe bu maçı kazanıp şampiyon olurken 2000-2001 sezonunda 306 maçta toplam 1017 gol atılırken, maç başına düşen 3.32 ortalama, lig tarihine "en bereketli sezon" olarak geçti. "en az gol ortalamasının gerçekleştiği sezon" ise 1969-70 oldu. 240 maçta toplam 419 gol atılırken, maç başına düşen ortalama gol sayısı 1.74'te kaldı.liglerde şuana kadar "en fazla gol atılan sezon" 1987-88 sezonu olup 1032 gol atılmıştır.ancak bu sezonda toplam 380 maç oynandığı dikkate alınırsa ortalama 2,72 olmuştur
fenerbahçe'nin aziz yıldırım'la ilk şampiyon olduğu yılın son maçıdır. fenerbahçe 1-0 yenik düşmüş 45 te haim revivo'nun klasik bir frikik golüyle 1-1 i yakalamıştır. ikinci yarıda maç sırasıyla yusuf ve revivo nun golleriyle maç 3-1 bitmiştir. bu maçta birçok güsellik vardır. revivo 1. golü attıktan sonra kaptan ogün temizkanoğlu ki kendisi diz dönmesinden dolayı sezonu kapatmasına rağmen golde çocuklar gibi sevinmiş, yusuf un 2. golünden sonra uche nin anlamsız dansı :), 3. golden sonra da ali yıldırım ın ağbisi aziz yıldırım'ın yanağına bir öpücük kondurması bu maçın en güzel görüntüleridir.
son haftada şampiyonun belli olduğu maçlara bir örnektir;
2000-2001: g.saray kadıköy'de yenilince…
şampiyon f.bahçe
f.bahçe lige iyi başladı. sarı-lacivertli ekip bir ara rakipleriyle arayı 8 puan kadar açtı. ancak ligin 27 ve 28. haftalarında deplasmanda karşılaştığı denizlispor ve a.gücü'ne 2-1'lik skorlarla yenilmekten kurtulamadı. 29. hafta evinde oynadığı g.antepspor maçı ise tarihe geçti. ilk yarısını 3-0 geride kapadıkları karşılaşmanın ikinci yarısında seyircisinin desteği, rapaiç (2), revivo ve uche'nin golleriyle sahadan 4-3 galip ayrıldı. ligde f.bahçe ile g.saray'ın puanları bu hafta itibarıyla eşitti. sarı-lacivertliler bir hafta sonra trabzon'a deplasmanda 1-0 mağlup oldu. aynı hafta adanaspor'a karşı kazanan g.saray, f.bahçe'nin puan kaybından yararlanarak 3 puan farkla liderlik koltuğuna oturdu. 31. haftada iki takım kadıköy'de karşı karşıya geldi. f.bahçe; ali güneş ve yusuf'un golleriyle g.saray'ı 2-1 mağlup ederek puanı eşitledi. g.saray 32. hafta sahasında a.gücü'ne 2-1 yenilince erzurumspor'u mağlup eden f.bahçe 3 puan farkla liderlik koltuğuna oturdu. sarı-lacivertliler son iki haftada da bursaspor ve deplasmanda samsunspor'u mağlup ederek şampiyonluğa ulaştı. g.saray'ın son hafta trabzon maçında elde ettiği 4-0'lık galibiyette bayağı tartışılmıştı o sezon f.bahçe'nin başındaki mustafa denizli sarı-lacivertli takımı şampiyonluğa taşıyan ilk türk teknik adam oldu.
samsunspor tribünlerinin en ağır darbeyi yediği maçtır. o zamanki başkan büyükşehir belediye başkanı da oaln yusuf ziya yılmaz resmen satmıştır taraftarı. maraton ve kapalı tribün f.bagçe'ye verilerek maç öncesi ve sonrasında büyük oalyların çıkmasına neden olmuştur. samsunsporluluk kültürü vegeleneğiyle hiç alakası olmayan bu davranışın tasvip edilecek bir yanı yoktur. maç sonrasında samsunspor tribünlerinin önde gelen 10 kadar ismi nezarete atılmış ve kulüp tarafından hiç ilgilenilmemiştir. çoğu iş güç sahibi olan bu insanlar resmen aldatılmışlardır. bir hafta sonra 1965 genç samsunsporlular ve samsunspor taraftarları derneği faaliyetlerini durdurmuşlardır. bu insanların çoğu 6-7 yıldır stad uğramamaktadırlar. o gün maçı 3-1 kaybettik ama kaybedilen çok başka şeyler de vardı.
ilk basımı 2009 yılında olan mehmet yılmaz'ın "samsunspor: kırmızı beyaz siyah" kitabından;
mehmet yılmaz'ın "kimseye benzemez sen bambaşkasın" başlıklı celil sağır röportajından;
- çok sevdiğiniz samsunspor'a karşı forma giyemediniz hiç. nasıl bir duygu bu?
harika bir duygu. benim için çok zor olurdu. hem fener'de hem de malatya'da nasip olmadı bu. ancak o samsun'daki şampiyonluk maçında oynamak isterdim çünkü farklı bir ortam vardı o gün. hatta son yirmi beş dakika yedek kulübesinin orada ısındım oyuna girmek için ama mustafa hoca oyuna sokmadı beni. çok üzülmüştüm meğer heyecandan hoca unutmuş beni. oyun o sırada 2-1'di... maçtan sonra "oğlum ben seni unuttum heyecandan," demişti mustafa hoca. benim istanbul transferindeki tek pişman olduğum nokta geç gidişim oldu. oraya gittiğimde 26-27 yaşımdaydım, daha erken gidebilirdim. çünkü tam altı sene boyunca hem serkan'ı hem beni sürekli istedi istanbul takımları. çünkü biz dalgalı bir grafik çizmedik, hep üst düzeyde top oynadık. ama bazı sebeplerden dolayı gitmedik uzun süre.
ilk basımı 2009 yılında olan mehmet yılmaz'ın "samsunspor: kırmızı beyaz siyah" kitabından;
mehmet yılmaz'ın "bizim çocuklar bizim tribünler" başlıklı yazısından;
şirinler grubu bugün de varlığını devam ettiren ve samsunspor tribünleri denince doğrudan hatırlanan bir grup. şu sıralar kendisine ait olan, samsunspor logolu samsun çiçekevi'nde hayatını kazanan göker göksel ile şirinleri ve samsunspor tribünlerini konuştuk. o konuşmanın satır başları şunlardı:
2001'deki fenerbahçe maçı samsunspor tribünlerine büyük darbeyi vurmuştur. stadımızın fenerbahçe'ye adeta satılması, bizler için yılların emeğinin görmezden gelinmesi, aldatılmak, horlanmak, samsunsporluluğun hafife alınması demekti. o sezon vip'te bizim on kişilik arkadaş grubumuzun yeri vardı. maça bir gittik, her taraf sarı-lacivert. kafamı çeviriyorum protokol tribününde fenerliler; bayraklar, atkılar. maraton fener'e verilmiş ve samsunspor taraftarına sadece kale arkaları verilmiş. eğer bir insan maraton tribününü rakip taraftara veriyorsa, kendi mahremini teslim etmiş demektir. biz o manzara karşısında dayanamadık tabii. yaptığımız şeyler ahlaken doğru olmayabilir; yani tepki vermemiz doğru ama biz küfür ettik, kavga ettik. maç öncesi ve sonrasında da büyük olaylar olmuş ama ben onları bilmiyorum. biz kapalıdaydık. ertesi gün samsunspor tribünlerinin önde gelen isimleri ve kameralarda tespit edilen kişiler emniyette toplatıldı. ben de vardım. bir gece nezarette kaldık. ertesi gün mahkemeye çıkarıldık. orada bulunan kişiler o güne kadar samsunspor tribünlerinin beyin takımı idi. idi diyorum çünkü o günden sonra o terk edilmişlik, sahipsizlikten sonra çoğu için samsunspor bitti. evet, samsunsporluyuz; bu bir tutku, bu sevda içeri girmiş, çıkmaz asla ama son altı-yedi yılda birkaç kez öylesine gittim stada. ilk üç sene stada adımımı atmadım bile. çok arkadaşımız da aynı hisleri yaşamıştır. bu yaşıma kadar karakol nedir bilmezdim, hem nezarette yattım hem de cezaevinin kapısından döndüm. zaten ertesi hafta derneğimiz protesto mahiyetinde bütün faaliyetlerini durdurmuş ve kapanmıştır. şayet o maçta başkan ismail uyanık olsa idi samsunspor kulübü o pozisyona gelmez ve stadı rakibine tahsis etmezdi bir, olsa bile biz öyle sahipsiz kalakalmazdık ortada.
ismail uyanık bu kulübe gelmiş en büyük başkandır. ismail uyanık hiçbir taraftara para yedirmemiştir. kimseyle çıkar ilişkisi olmamıştır. deplasman masrafını karşılarken ya da başka işlerde parayı dolaştırmazdı. diyelim ki otobüs kaldıracağız; şoförleri o çağırırdı, derdi ki, 'bu arkadaşları maça götürüyorsun, gelip parasını benden alıyorsun.'
yeni şirinler kurulurken, 2001 yılında banazlı (murat) bana geldi, dedi, 'abi grubu kuruyorum, senden şirinler ismini istiyorum.' dedim, 'buna ben tek başıma karar veremem, arkadaşlarla konuşayım.' neticede banazlı yaşça bizden küçük ama bizim tribünlerimizde büyümüş, sevdiğim bir kardeşimdir. olur dendi ve o da başladı bu işe; gayet de iyi götürüyor bence.
dönemin kız arkadaşını mutlu etmek amacıyla kendisini son maçı izlemeye götürdüm. o zamanlar fenerlist vardı, bir dolu arkadaşım da üyesi.
eh, izmirliyiz, sarı kırmızı renklere karşı da gelişmiş bir refleksimiz vardı, sevgili de mutlu olsun istiyoruz.
highland'de izledik maçı. bir önceki maçı da aynı tayfa ile izlemiştim. gençlere birkaç da tezahürat öğretmiştim.
herkes beni fenerbahçeli sanmasın mı, anlatamıyorsun da derdini, kardeeeş, tek ortak yanımız sarı ve kırmızının yan yana gelmesini istemememiz diye. hatun da süper seviniyor, çakalca yaşasın mutlu oldu, bize de yansır bu diyorsunuz.
tabii, trabzonspor anadolu takımı değildir, olamaz da derdim her zaman, hala da hiçbir sempatim yoktur kendilerine.
bir yandan fener maçı devam ediyor, diğer yandan da trabzon'un yediği goller ekrana geliyor (lütfen hatırlayalım, bilmiyorsak da bulalım izleyelim).
o gün benim açımdan trabzonspor'un bordo-mavi-sarı-kırmızı renklerinde olduğu tekrar ispatlanmış oldu.
maçı takip eden yıllarda ise "abi sen fenerli değil miydin" sorularına defalarca maruz kaldım.
haa, bir de dip not var. kızılay'a inildi maçtan sonra. şu 4 metrelik bayrak sopaları vardı, uzayan plastik zımbırtılar. benim arkadaşın elinde, ama kırılmış, sallanmıyor yere değdiği için bayrak. ben de arkadaşımı omzuma aldım mutlu olsun bayrağı sallasın diye.
ertesi gün de tv'de izledim sahneyi. gören olmamıştır dedim ama neyse, her zaman en önemli şey sevgilinizin mutluluğu değil midir? (öyle midir ki?)
o maça gidememiş olmak her zaman tarifsiz bir pişmanlık olarak olarak kalacaktır.
peki takımı karşılamak ? hiç yaşamdım .96 şampiyonluğunda ankara'daydım ve ilk defa istanbul'da bir şampiyonluk kutlayacağım.aklımda selçuk yula'nın 1983 şampiyonluğu için söylediği "yeşilköy havalimanına indiğimizde konvoyun bir ucu yeşilköy'de diğer ucu sirkeci'deydi" sözü...
takım atatürk havalimanı c terminaline inecekmiş.eşimle ordayız.erken gelmişiz "az kişi var" diyorum.toplasan 100 kişi etmez.dev bir vinç geliyor,üzerinde mustafa denizli'nin yine dev boyutlarda brandaya basılmış bir posteri var ! rüzgar kuvvetli ,poster durmuyor...
100 kişi her dakika geometrik olarak artıyor."field of dreams" diye bir film vardı ,adam tarlanin ortasına beyzbol sahası kurar.son sahnede oraya gelmek için kuyruk olan araçlar vardır...c terminali'nin önü de aynı öyle...takımın gelmesine yakın otopark,yollar araçla dolmuş. binlerce insan var (bir gün sonra gazetelerde 5000 -10000 arası diyor ) iyi ki erken gelmişiz en öndeyiz. takım uçağı indi haberi gelince yüzlerce meşale yanıyor. ali şen'in dediği söz de aklımda "bir gün bu takım şampiyonlar ligi şampiyonu olarak atatürk havalimanına inecek" bugün böyleyse o gün nasıl olur acaba ? apronda koşup uçağa atkı bağlayanlar olabilir :)
kapı açılıyor .önce can bartu çıkıyor, ardından cemil turan...bizlere el sallıyorlar,bir rüya gibi.
sonra takım çıkıyor,polis taraftarı zor tutuyor...mustafa denizli çıktığında dev poster açılıyor.rüzgar vinci sallıyor adeta.mustafa hoca öpücükler gönderiyor.o senenin tezahüratı "inandık sizlere bu sene..." söyleniyor hep bir ağızdan,defalarca...
futbolculardan bir tek johnson aklımda kalmış ...
evimden havalimanı normalde 10 dakika bile sürmez. tam 1 saatte eve dönüyoruz.
ertesi gün şampiyonluk sabahlarında yaptığım gibi tüm gazeteleri almaya gidiyorum..." abi bizimki çok zor iş ,işi erken kapatmak diye bir şey söz konusu değil ama kız çok istiyor maça gitmeyi" demişti gazetecimiz ama götürmüştü de.sarılıyoruz.
eve dönerken apartmana astığım "efsaneler dönünce hikayeler biter" pankartına bakıyorum.
#5 haim revivo samsunspor-fenerbahçe 26 mayıs 2001
fenerbahçe, 2000-2001 sezonunun son haftasında samsunspor deplasmanında. galatasaray'ın üç puan önünde lider olan sarı-lacivertlilere bir puan yetiyor bu karşılaşmada. ancak güçlü samsunspor, bir sezon sonra fenerbahçe formasını giyecek olan ali akdeniz'in golüyle öne geçiveriyor. fenerbahçe'yi toparlayan o sezonun kahramanı israilli haim revivo oluyor. ilk yarı bitmeden kazanılan serbest atışta o kıvrıla kıvrıla dönen frikiklerinden birini gönderiyor samsunspor kalesine. top tam köşeye gidiyor her zamanki gibi.
fenerbahçe 2000-01 sezonunda galatasaray'ın ilerleyişini durdurdu. özellikle devreyi 3-0 geride kapattıktan sonra kazanılan gaziantep maçı şampiyonluğun habercisi oldu. fenerbahçe ligin son maçı olan samsun deplasmanında aldığı üç puanla şampiyon oldu. istanbul'a dönüşte düzenlediği şampiyonluk kutlamasında şamandıra tesisleri'nden kadıköy'e kadar insan kalabalığı arasında geldi. başkan aziz yıldırım törende yaptığı konuşmada, "hayatım boyunca unutamayacağım gaziantep maçının taraftarları, sizleri seviyorum" dedi. başkanlığı bırakma karan ise fenerbahçe'nin keyfini kaçırdı...
aziz yıldırım mahkeme salonunu terk etti 30/04/2012 ntvmsnbc.com
futbolda şike iddialarına ilişkin davanın 13'üncü duruşmasında aziz yıldırım mahkeme salonunu terk etti.
istanbul - özel yetkili istanbul 16. ağır ceza mahkemesi'nde görülen futbolda şike iddialarına ilişkin davanın bugün görülen duruşmasına aziz yıldırım, olgun peker, ilhan ekşioğlu ve tamer yelkovan'ın da aralarında bulunduğu 10 tutuklu sanık katıldı.
fenerbahçe kulübü asbaşkanı şekip mosturoğlu, beşiktaş jimnastik kulübü (bjk) eski yöneticisi serdal adalı, eski futbolcu cemil turan, alaeddin yıldırım, serkan acar, mehmet yenice ve yavuz ağırgöl'ün de aralarında bulunduğu 20 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.
duruşmada tanık cihan oskay'ın ifadesi alınmak üzere kürsüye çağrıldığı sırada sanık ve avukatları oskay'ın dinlenilmemesini istedi. söz alan aziz yıldırım, oskay'ın tanık olarak ifade vermemesini talep etti.
mahkeme başkanı mehmet ekinci, cihan oskay'ın tanık sıfatıyla ifade vereceğini söyledi.
kürsüye gelerek ifade vermeye başlayan tanık cihan oskay, ''2000-2001 yılında aziz yıldırım'ın talimatıyla samsun-fenerbahçe maçında şike yaptım'' dedi. bu sözlere tepki gösteren tutuklu sanık aziz yıldırım, duruşma salonunu terk etti.
bunun üzerine mahkeme başkanı ekinci, ''herkes haddini bilecek, salonu izinsiz terk eden sanıkların isimleri alınacaktır'' dedi.
'telefonları konsantrem bozulmasın diye açmam'
tanık olarak dinlenen futbolcu can arat, ercan saatçi ile ilgili görüşmesindeki ''alex'e vurdurduk yine, vurdurmasaydık sıkıntıya girebilirdik'' şeklindeki telefon konuşması için, ''ben istanbul büyükşehir belediyespor futbolcusuyum. ercan ağabey'in fenerbahçeli olduğunu bildiğim için, 'vurdurmasaydık kazanabilirdik, ya da berabere kalabilirdik', 'sıkıntı' dediğim budur'' diye konuştu.
maçlardan önce gelen telefonları neden açmadığına dair mahkeme başkanı ekinci'nin sorusuna arat, ''kim olursa olsun, maçlardan önce gelen telefonları konsantrem bozulmasın diye açmıyorum'' dedi.
mahkeme başkanı'nın, ''cemil turan maçtan önce seni aradı neden açmadın, açsaydın ne teklif edecekti?'' sorusuna da arat, ''maçlardan önce telefon açmıyorum. o benim kendi kuruntum. maç konuşması olmasın diye, ama sonucunda ne bir teklif vardır, ne de bir teklif kabul etmişimdir'' ifadelerini kullandı.
tutuklu sanık ilhan ekşioğlu'nun söz alarak, ''fenerbahçe'de ne zaman oynadın?'' sorusu üzerine ise arat, ''7 yaşımdan 26 yaşıma kadar fenerbahçe bünyesinde oynadım. 3 yıl önce 26 yaşında ayrıldım. şikeyle ilgili bana hiçbir teklif gelmedi'' yanıtını verdi.
tutuklu sanık aziz yıldırım'ın söz alarak, ''can, fenerbahçe'de kendi kalene gol attın mı?'' sorusuna arat, ''3-4 yıl oldu. evet, bir hata sonucu kendi kaleme gol attım'' derken, aziz yıldırım'ın devamındaki ''senden başka kendi kalesine gol atan oldu mu?'' sorusuna da arat, ''oldu, edu da kendi kalesine attı'' cevabını verdi.
tanık batur altıparmak da ifadesinde, aziz yıldırım'ın kendisine karabükspor-fenerbahçe maçıyla ilgili ciddi teşvik duyumları aldıklarını söylediğini ve kendisinden futbolcu ilhan parlak ile konuşmasını istediğini anlatarak, '' 'ilhan nasıl durumlar' dedim. 'ağabey burada durum karışık, başkan hepimizi topladı. (teşvik duyarsam hepinizin futbol hayatını bitiririm)' dedi'' şeklinde konuştu.
oskay: talimatı yıldırım verdi 30/04/2012 17:41 aa
''futbolda şike'' davasında tanık olarak dinlenilen cihan oskay, ''2002'de bu suçu aziz yıldırım'ın talimatıyla işledim. burada, fenerbahçe'yi itham etmek için değil, bu şike suçunun bizzat yıldırım tarafından yapıldığını belirtmek için tanıklık yapıyorum'' dedi.
istanbul 16. ağır ceza mahkemesi'ndeki duruşmada mahkeme heyeti başkanı mehmet ekinci'nin tanık olarak cihan oskay'ı dinleyeceğini söylemesi üzerine söz alan aziz yıldırım, ''biz şike suçu için mi buradayız, yoksa hapse atılmak için mi?'' diye konuştu.
yıldırım'ın avukatları da yıldırım ile tanık cihan oskay arasında bir husumet olduğunu ve tanığın cinayetten dolayı hükümlü olduğunu belirterek, tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmesini talep etti. bunun üzerine ''oturun'' diyerek tepki gösteren mahkeme başkanı ekinci, oskay'ı kürsüye çağırdı.
burada söz alan oskay, yiyecek ve içecek sektöründe çalıştığını ve gazeteci olduğunu belirterek, şunları söyledi:
''benim bilgilerim şike ve teşvik ile ilgilidir. sayın başkanın fenerbahçe kulübü'nden tanıyorum. spor yazarlığı da yaptım. bülent işcan'ı da kulüpten tanıyorum. tamer yelkovan'ı şike olaylarından dolayı tanıyorum. 2002 yılında ben de bu suçu aziz yıldırım'ın talimatıyla işledim. önceki ifadelerimde de belirtmiştim. burada fenerbahçe'yi itham etmek için değil, bu şike suçunun bizzat aziz yıldırım tarafından yapıldığını belirtmek için tanıklık yapıyorum'' diye konuştu.
samsunspor-fenerbahçe maçında şike var
oskay, geçmiş yıllarda oynanan samsunspor-fenerbahçe maçında şike yapıldığını, trabzonspor-galatasaray maçında da teşvik alındığını iddia etti.
tutuklu sanık aziz yıldırım'ın bu ifadelere karşı konuşmak istemesine mahkeme başkanının izin vermemesi üzerine yıldırım'ın avukatları da söz istedi.
mahkeme başkanı ekinci'nin araya girerek, ''söz vermeden dışarı atacağım'' demesi üzerine sinirlendiği gözlenen yıldırım, ''bu meczubu mu dinleyeceğiz?'' diyerek duruşma salonunu terk etti. ekinci, bazı sanıkların da duruşma salonu terk etmesi üzerine, ''dışarı çıkan sanıkların isimlerini tespit edin. herkes haddini bilecek'' şeklinde talimat verdi.
daha sonra konuşmasına devam eden oskay'ın, ''2000-2001 yılında bana parayı veren tamer bey'dir'' demesi avukatların tepkisine yol açtı.
25 mayıs 2011'de trabzonspor başkanı sadri şener'e cezaevinden faks yolladığını anlatan oskay, şunları kaydetti:
''şampiyonluğu kaybettiğiniz son iki maçı inceleyin. eskişehir-fenerbahçe maçı ve eskişehir-trabzonspor maçlarını inceleyin. bir gazetenin spor yazarı bana mektup yazarak 'çıkacak haberime dikkat et' dedi. ben olayları birleştirdiğimde maçların sonuçları tahmin ettiğim gibi çıktı. çünkü yöntemler hep aynıydı. yöntem şudur: içerden bir futbolcu sezon sonunda fenerbahçe'ye transfer olacağı söylenir ve o oyuncuyla irtibata geçilir. bir de hatırı sayılır kişilerle irtibat kurularak böylece o maçın sizin istediğiniz şekle dönmesini ve bunun için istediğiniz gibi bir kadro çıkarılmasını sağlarsınız. içerdeki futbolcu yardım eder. futbolcu ertesi sene fenerbahçe'ye transfer olur. örneğin eskişehirspor'daki sezer öztürk öyle, fenerbahçe'ye bu şekilde transfer olmuştur.''
''şikenin ben size belgesini getirdim ama tarihi eski diye kabul etmezsiniz'' diyen oskay'a mahkeme başkanı ekinci, ''belgeler nelerdir?'' diye sordu. oskay da buna, ''2000-2001 yılına ait tapeleri getirdim'' şeklinde cevap verdi.
kendisi ve ailesinin tehdit edildiğini iddia eden oskay, ''son şike olayıyla ilgili elimde çok yeni bir bilgi ve belge var. ancak bunu burada açıklayamam. çünkü bilginin sahibi gizli tanıklık yapmak isteyebilir. ben size bu bilgi ve belgeleri cezaevinden göndereceğim'' ifadelerini kullandı.
mahkeme başkanın, ''2011 yılında yapılan şike iddialarıyla ilgili başka bilgi ve belgeye sahip misin?'' sorusuna oskay, ''bilgim yok ancak duyumlarım var'' şeklinde cevap verdi.
ekinci de bunun üzerine, ''tanıklık duyumlar ve yorumlarla olmaz. buna binaen cezada verilmez. tanıklık maddi gerçeği ortaya çıkarmak için bildiği gerçeği söylemektir. bu konuda eğer başka bir bildiğin varsa kimseden korkmana gerek yok'' dedi.
başka bir bilgiye sahip olmadığını ifade eden oskay'a, mahkeme başkanı ekinci, ''o zaman cezaevinden, 'beni engellemeyin tanıklık yapmak istiyorum' diye neden ısrar ettin'' dedi.
oskay, fenerbahçe kulübü'nün muhasebe müdürü tamer yelkovan'ı kast ederek, ''şike parasını muhasebe müdüründen alırdım. bazen de şike parasını başkanın odasından alırdım'' dedi.
duruşmada söz alan sanık avukatları, tanık cihan aksoy'un ifadelerinin dikkate alınmamasını istedi.
mahkeme başkanı ekinci, duruşmayı perşembe gününe ertelediğini açıklayarak, ''perşembe günü 4 tanığı dinleyeceğiz. daha sonra çapraz sorguya geçeceğiz'' dedi.
'söyler ama şike yapmaz o' 04/05/2012 radikal.com.tr
(...)
‘hep siz mi örgütleyeceksiniz!’
fenerbahçe mali işler müdürü tamer yelkovan da cihan oskay’ın kendisinden 2001’de şike parası aldığı yönündeki söylemini iftira olarak değerlendirdi. yelkovan, “anneler günü’nde annemin yanında olmak istiyorum” dedi. sanık ibrahim işcen, hâkimin “niçin mal ifadesi kullanıyorsun” sorusuna “bunu biletlerin yerine kullanıyorum. aziz yıldırım’ın yakını olduğum için herkes bilet istiyordu. anlamasınlar diye mal diyordum” yanıtını verdi. işcen’e müdahale etmek isteyen aziz yıldırım’a sinirlenen hâkim ekinci, “her şeyi siz mi örgütleyeceksiniz” dedi.
samsun'da şampiyonluk kürsüsüne çıktı, 5 yıllık özlem bitti
murat ılgaz maçın bitiş düdüğünü çaldı. saat 20.45'i gösterdi. fenerbahçe nefeslerin tutulduğu lig maratonu sonunda mutlu sona ulaştı.
revivo (2) ve yusuf, samsun filelerini havalandırdı. taraftarlarına sevinç gözyaşları döktürdü. ilk kez türk teknik adam mustafa denizli ile şampiyon oldu.
14.lig kupasına ulaştı, taraftarlarına bayram sevinci yaşattı
g.saray'dan gol sesi geldikçe strese giren ve ali'nin golüyle de sıkıntı yaşayan f.bahçe ümidini kaybetmedi. revivo ile adeta hayata döndü.
doksan dakika sonunda 19 mayıs stadı bayram yerine döndü. ‘‘şampiyon f.bahçe’’ tezahüratlarıyla taraftarlar tüm yurdu inletti. sarı-lacivert bayraklarla donattı.
tarihe geçtiler
yıldırım ve denizli
fenerbahçe, 5 yıl aradan sonra şampiyonluk sevincini yaşarken, birçok ilke de imza atıldı. kulüp başkanı aziz yıldırım, 3.5 yıllık görev süresi içerisinde ilk kez şampiyonluk sevincini yaşarken, mustafa denizli yönetimindeki sarı lacivertliler ilk kez bir türk teknik direktörle mutlu sona ulaştı.
ve futbolcular
daha önce futbolcu olarak şampiyonluk gören oğuz çetin ve nurettin yıldız ilk antrenörlük kariyerlerinde bu keyfi yaşadılar. 1995-96 sezonunda fenerbahçe'nin kadrosunda şampiyonluk gören kaleci rüştü ve uche'nin dışındaki tüm futbolcular bu sevinci ilk kez yaşadılar. f.bahçe tarihine geçtiler.
mazinde bir tarih yatar. yaşa f.bahçe... her türk'ün kalbi seninle atar yaşa fenerbahçe..
dün geceden itibaren sarı lacivertliler, bu f.bahçe marşı ile şampiyonluklarını kutlarken, hem g.saray gibi ezeli rakibinin egemenliğine son vermenin, hem de 5 yıllık biten özlemin keyfini yaşadı. samsunspor'u evinde deviren, attığından fazlasını kaçıran sarı lacivertliler, inancın zaferini elde etti. yöneticisinden, taraftarına kadar herkes sevinç gözyaşlarına boğuldu.
17. dakika: f.bahçe defansının ceza alanı dışına gönderdiği topla buluşan baidoo sert vurdu, top yandan dışarı çıktı.
20. dakika: samsunspor'un kazandığı serbest atışı kullanan ilhan'ın vuruşunda top üstten dışarı çıktı.
24. dakika: fenerbahçe'nin sağ taraftan kazandığı serbest vuruştarapaiç topu ceza alanına gönderdi. topa iyi yükselen johnson'un kafa şutunda top üstten dışarı gitti.
32. dakika: revivo sağ taraftan ceza alanına ortaladı, uygun durumda bulunan yusuf topu dışarı gönderdi.
gol:dakika 33 bu dakikada ani gelişen samsunspor atağında ilhan topu kafa ile ali'nin önüne düşürdü. ali 2 f.bahçeli oyuncudan sıyrıldıktan sonra topu ağlara gönderek takımını 1-0 öne geçirdi.
34. dakika: samsunsporlu futbolcuların geri pasında rapaiç kalecigöksel'le karşı kaldığı pozisyonda aşırtmak istediği topa yetişen baidoo tehlikeyi uzaklaştırdı.
45. dakika: f.bahçe beraberliği yakaladı. rapaiç'in düşürülmesiyle kazanılan serbest vuruşu kullanan revivo'un vuruşunda top ağlara gidince durum 1-1 oldu. karşılaşmanın kalan bölümlerinde tarafların çabalaları sonuç getirmeyince, ilk yarı 1-1 berabere sona erdi.
52. dakika ali güneş ceza alanına girdi, rapaiç'i gördü. vuruşu üstten auta gitti.
gol: dakika 69 rapaiç soldan ceza alanına soldan girdi, kale içine ortaladı. yusuf topu ağlara gönderdi: 2-1.
gol: dakika 92 f.bahçe kontra atağında revivo vurdu, kaleciden döndü. israilli yıldız dönen topu tamamladı ve maçın skorunu tayin etti: 3-1.
notlar
efsaneler döndü
bayern münih şampiyon kulüpler kupası'nı en son 1974 yılında kazanmıştı. bu sezon şampiyonlar şampiyonu oldu. ingiliz ekibi, liverpool, 17 yıl sonra ilk kez bir avrupa kupası'na ulaştı ve uefa kupası'nı aldı. ve fenerbahçe, 1995-96 sezonundan sonra türkiye ligi şampiyonu oldu.
şampiyonluk tişörtü
f.bahçeli futbolcular maçın bitiminin ardından soyunma odasına indi. üzerlerine önünde ‘‘şampiyon f.bahçe’’ arkasında ‘‘efsane geri döndü’’ yazan tişörtleri giyen futbolcular yeniden sahaya dönerek, taraftarları selamladı ve şampiyonluk turu attı. futbolcular, mustafa denizli'yi de omuzlara aldı.
taraftara selam
maçın bitiş düdüğünün ardından sahaya inen f.bahçe başkanı aziz yıldırım, diğer yöneticiler ile teknik direktör mustafa denizli, taraftarları birlikte selamladı. kapalı tribün ve maraton tribünü önünde taraftarları selamlayan yıldırım ve denizli'yi samsunspor taraftarları da alkışladı.
futbolcular sabahladı
fenerbahçeli futbolcular dün gece istanbul'a dönüşün ardından gruplar halinde eğlence merkezlerinde şampiyonluğu sabaha kadar kutladı. f.bahçe'nin bugün de şükrü saraçoğlu stadı'nda bir kutlama yapması bekleniyor. takımın üstü açık bir otobüsle taraftarlarını selamlaması da gündemde.
politikacılar tribündeydi
karşılaşmayı f.bahçe'nin tüm yöneticileri izledi. ayrıca samsun'da bulunan milli eğitim bakanı metin bostancıoğlu, çalışma ve sosyal güvenlik bakanı yaşar okuyan, deniz harp okulu komutanı tümamiral mehmet aydın gürül, sahil güvenlik genel komutanı tümamiral yalçın ertuna ve sinema sanatçısı kadir inanır da izleyenler arasında yer aldı.
kenan başaran'ın "arkadan müdahale: 3 temmuz şike davası süreci" kitabından;
10. duruşma / 27 mart 2012
(...)
başkan: evet, habire dilekçe yazıp gönderiyorsun dosyaya, çok dilekçen geldi, çok talebin oldu. illa mahkemede ifade vermek istiyorum dedin, beyanda bulunmak istiyorum dedin. buyurun ne biliyorsunuz şike ile ilgili? şimdi davamızın konusu şudur söyleyeyim sana, aziz yıldırım liderliğinde bir suç örgütü kurulduğu iddiası var, olgun peker liderliğinde bir suç örgütü kurulduğu iddiası var. bir de, bu örgüt faaliyetinde şike yapıldığı iddiası var. ayrıca rüşvet, sahtecilik, suçlarından yargılamamız devam ediyor. isim söyleyerek başlayalım.
tanık cihan oskay: cihan oskay efendim. benim bilgilerim, şike ve teşvik olayı ile ilgilidir efendim. bu geçtiğimiz yıldan önce.
başkan: önce sanıkları nereden tanıdığınızı anlatın. nerden tanıyorsunuz, nerden bu olaylara vakıf oldunuz nerden biliyorsunuz onu anlatın.
tanık cihan oskay: tabii anlatayım efendim. sayın başkanı fenerbahçe kulübünden tanıyorum, ilk başkan olduğu dönemden itibaren. fenerbahçeli olmamdan dolayı zaman zaman bir araya geldik. başkan: siz fenerbahçe kongre üyesi oldunuz mu?
tanık cihan oskay: olmadım efendim. başkan: fenerbahçeliliğiniz gönül olarak öyle mi? tanık cihan oskay: evet efendim. spor yazarlığı da yaptığım için etik olarak da bulmamıştım. başkan: nerde yazdınız.
tanık cihan oskay: sırasıyla sayayım, star gazetesi, akşam gazetesi, tercüman gazetesi, fotospor, birgün gazetesi, bunlarda yazdım efendim. bazı televizyonlarda da program yaptım. sayın başkanı oradan tanıyorum. bülent işcan'ı da kulüpten dolayı, başkandan dolayı tanıyorum. tamer yelkovarn da kulüpten bahsedeceğim şike olaylarından dolayı tanıyorum efendim. bu şike ve teşvik ile ilgili olarak, maalesef ilk 2001 yılında ben de bu suçu işledim. çok isterdim ki, bugün sanıklar arasında olayım esasında. bunu sayın aziz yıldırım'ın talimatları ile o yılın son maçı olan samsunspor-fenerbahçe, trabzonspor-galatasaray maçlannda, samsunspor-fenerbahçe maçında şike olarak, trabzon galatasaray maçında...
başkan: bir dakika bir dakika, söz vermeden konuşmayın bir dakika.
sanık aziz yıldırım: ben çıkayım o zaman, bu meczubu mu dinleyeceğiz?
başkan: tamam çık dışarıya o zaman. çık dışarıya. evet. dışarı çıkalım tamam. o isimleri alalım, o şahısların isimlerini alalım. evet buyrun. peki bu olayın bu şike davası ile ilgisi nedir onu söyler misin?
tanık cihan oskay: hemen birleştireyim efendim. şöyle ki, tabii ben bu olaylara çok kafa yorup iki de kitap yazdım. "futbolun baronları" ve "maskeli toplar". 2006'da bu olayları açıkladığım zaman bir medya kuruluşunda, büyük de tepki çekmiştim. onun acılarını da halen çekiyorum aslında. bu seneki bu olaylar patlayınca baktım ki olaylar aynı, oluş şekilleri de aynı. kişilerin bazıları aynı, yalnız yan aktörleri değişmiş.
yardımcı hakemler: nurhan kenan altınsaat, kenan kozak
4. hakem: sadık ilhan
gözlemci: yusuf yaylı
samsunspor: selahattin göksel gencer, ertuğrul sağlam (dk. 75 gilvan santos souza), stephen baidoo (dk. 70 mehmet hakkı hocaoğlu), ali akdeniz, tümer metin (dk. 81 furkan ilker baştan), serkan dökme, ilhan mansız, mehmet nas, kenan yelek, ercan koloğlu, müslim can
yedekler: ali uyanık, adnan güngör, vural korkmaz, serkan karababa
teknik direktör: ?
fenerbahçe a.ş.: rüştü reçber, ali mehmet güneş, mustafa doğan, zoran mirkovic, milan rapaic (dk. 83 niyazi serhat akın), haim michael revivo, nicola lazetic, abdullah ercan, yusuf şimşek, samuel johnson, mert meriç
yedekler: oğuz dağlaroğlu, deniz uygar, celil sağır, elvir baliç, oktay sayın, tolga bölen
teknik direktör: ?
goller: (1-0) dk. 26 ali akdeniz (ayakla) (1-1) dk. 38 haim michael revivo (ayakla) (1-2) dk. 67 yusuf şimşek (ayakla) (1-3) dk. 89 haim michael revivo (ayakla)
sarı kartlar: dk. 37 mehmet nas, dk. 51 ilhan mansız (samsunspor) dk. 12 mustafa doğan, dk. 71 nicola lazetic, dk. 73 haim michael revivo (fenerbahçe a.ş.)