altay karşısında daha baskılı oynayan g. saray izmir'de 1 puan bıraktı: 0-0
defansı canlı, hüc'um hattı durgun ve isteksiz izmir takımını muhtemel bir mağlûbiyetten, fevkalâde oyun çıkaran kaleci varol kurtardı
günay şimşek izmir'den bildiriyor
bir gün evvel izmirspor'a 5 gol çeken g. saray, altay maçına da ümitli girmişti. saha hâkimiyeti kısa zamanda ele geçirilmiş, daha ilk dakikalardan itibaren altay defansı terlemeye başlamıştı...
sahadaki sür'atli futbola, tarık'ın fırtına inişlerine, metin'in dalışlarına bakıp, galatasaray alsancak'ta puan bırakmayacağına inanmak mümkündü. gelgelelim, bu hız kesiliverdi. tam 10. dakikada... altay, başarılı bir taktikle sarı - kırmızılı hücumlarla boğuşmaya başlamış, necdet isimli genç bir takipçi metin'in bütün gol şansını yok etmişti. bundan sonra galatasaray oyunun sonuna kadar, her şeye rağmen gol mücadelesine devam edecek, ama metin bu mücadeleye katılmadığı için fazla bir şey yâpamayacaktı.
başlangıcı süratli, ortası durgun, sonları hareketli geçen bu maçta hücum üstünlüğü galatasarayda idi. altay, müdafaasının ve varolun başarılı çıkışlarıyla daha ilk ağızda iki gol tehlikesi savuşturmuştu. 5. dakikada metin'in tarıktan aldığı topla karşı ceza sahasına girişi güzel, çektiği şutun direği yalayarak auta gçıkışı, talihsizlikti. bunu tarık'ın volesi takip ediyor ve varol köşeye giden golü kurtarıyordu.
ilk yarıda biri nazmi'nin kornerle kesilen, diğeri gönen'in karambolda eriyen iki akınıyla karışan g. saray ikinci devrede bir frısat yakaladı. 63. dakikada idik. suat'ın kafa şutunu varol önlemiş olsa, belki de bu girmeyen vuruş maçın ve galatasarayın maçı kazanışı olacaktı.
bâzı taraftarların metin’e küfür etmesi üzerine sarı-kırmızılı futbolcularla seyirciler kavga etti
izmir, özel
galatasaray - altay maçını müteakip stad kapısı önünde g. saray’lı futbolcular ile bâzı seyirciler arasında kavga çıkmıştır.
maçtan sonra otomobillere binen galatasaraylılar otellerine giderken bâzı seyirciler futbolculara küfür etmiştir. bu olaya sinirlenen metin, arabadan inerek kendine küfreden seyircinin üzerine yürüyünce arabalardaki diğer futbolcular da halkın arasına girmişlerdir. bir kaç seyirci ile yumruklaşan galatasaraylı futbolculara menecer gündüz kılıç ile antrenör coşkun özarı mâni olmuş ve tekrar otomobillere binmelerini temin ederek müessif bir olayın vukuunu önlemiştir.
bu çirkin hâdise galatasaraylı yöneticiler tarafından polise de aksettirilmemiştir.
1962-63 türkiye ligi çift grup üzerinden oynanmış ve gruplarında ilk 6 sırayı alan 12 takım final grubuna kalmışlardı... nisan’da başlayan final maçları kıran kırana geçiyor, bol gollü karşılaşmalarda kimin kimi yeneceği önceden kestirilemiyordu.
o zamanlar takımlar haftada iki maç yapıyorlar, maddi imkansızlıklardan dolayı aynı şehrin iki takımı deplasmana beraber gidiyorlar, cumartesi ve pazar günleri olmak üzere iki ayrı karşılaşma oynuyorlardı.. işte istanbul’un sarı-kırmızılı galatasaray’ı da izmir maçlarını oynamak üzere 18 mayıs cumartesi günü ege’nin incisi bu güzel şehrimize gitmişti. ilk gün izmirspor karşısında, 1-0 geriye düştüğü maçta metin oktay’ın 3, kadri aytaç ve tarık kutver’in birer golüyle sahadan 5-1 gibi büyük bir farkla galip ayrılan galatasaray 19 mayıs 1963 pazar günü de altay’la karşılaşmak için alsancak stadı’na çıkmıştı. avusturyalı hakem schiller’in yönetiminde altay- candemir, k.ahmet- kadri, b.ahmet, nuri- tarık, suat, metin oktay, mustafa ve uğur dizilişiyle mücadele eden galatasaray, altay’ın varol- bekir, numan- osman, necdet, atilla- gönen, cahit, nazmi, hikmet ve ayfer’den oluşan kadrosu karşısında gol kaydetmeyi başaramamış ve karşılaşma 0-0 sonuçlanmıştı.
ancak, metin oktay gibi izmirli ve bu kentin gurur kaynağı bir futbolcunun hunharca tekmelenerek sakatlandığı maçtan sonra sarı-kırmızılıları stattan, kaldıkları otele taşıyan araç kırmızı ışığa takılınca, kafile bir anda kızgın izmirli taraftarların saldırısına uğramış, araçtan indirilen galatasaraylılar canlarını kurtarabilmek için yumruklarını konuşturmak zorunda kalmışlardı...
saldırgan grubun sayısı artmaya ve galatasaraylı oyuncular gittikçe kendilerini korumakta güçlük çekmeye başlamışlardı ki, olay yerine yetişen güvenlik güçleri zorlukla da olsa olayları yatıştırmayı başarmış ve her şeyden önce o şehirde konuk olarak bulunan istanbul takımı oyuncu ve yöneticilerinin canlarını kurtarmışlardı.