milli ligde bu gece şehrimizde iki maç oynanacaktır.
beşiktaş galibi, fenerbahçe ise, saat 20 de kasımpaşa ile karşılaşacaktır. sarı - lâcivertlilerin formsuz rakiplerinden kolay olmasa bile bir galibiyet alacakları tahmin edilmektedir.
beşiktaş galibiyetinden iki gün sonra f. bahçe, k. paşa'ya 1-0 yenildi
lâcivert - beyazlıları galibiyete götüren golü 3. dakikada şahâne bir şütle sağiç oynayan ali kaydetti. kaptan lefter yine penaltı kaçırdı
namık sevik
fenerbahçe, kasımpaşa'ya 3. dakikada yediği şahâne golle 1-0 mağlup oldu.
son yıllarda mithatpaşa stadında - geçen hafta metin'in aynı takıma attığı goller de dahil - bu kadar güzel gol seyretmedik desek mübalağa etmiş olmayız. aman yarabbi ne şut, ne şut, ne şut... meşin topun bir fişek sür'ati ile doksana takılması, bir flaşın çakışı kadar ani oldu. kalbinin ortasına daha 3. dakikada yediği bir kurşunla yere yıkılan fenerbahçe, «allah dedim yatağana sarıldım, ben senin için al kanlara boyandım.»-beytinin bir hüznü içinde tam 87 dakika debelendi durdu sahada...
şuursuzca bir koşu, acaip bir mücadele ve telâş... ama ne telâş... büyük bir takımın önünde 87 dakika gibi bir zaman bulunmasına rağmen böylesine farip bir tempo ile oyuna asılması her bakımdan aleyhine oldu. büyük takım, telaş ve şuursuzca mücadele... bu üç kontr kelimeyi bir büyüklük vasfı içinde bağdaştırmak elbette imkansızdı. üstelik profesör lefter, maçın kaderini tayin edebilecek bir de penaltı kaçırmıştı.
havadan oyunda inat
işte o andan itibaren değme fenerbahçeli futbolculara... kapanık kasımpaşa müdafaasını boy, vasatisi 1.60'ı geçmeyen forveti ile illa havadan atmak için çabalamak illetinden kurtulamadı. gerçi fenerbahçe eksik bir kadro ile sahaya çıkmıştı. takımda bir mevsim yer vermediği futbolcular da vardı. buna rağmen bir beraberlik temin edebilirdi. dediğimiz gibi serinkanlı hareket edebilmiş ve topu yere indirebilmiş olsaydı... son haftalarda dökülen kasımpaşa ise, a. ihsan'ın takıma katılışı ile tekrardan toparlanmıştı. galibiyette a. ihsan, adnan ve tek başına fenerbahçe defansını hallaç pamuğu gibi atan yerli siyahi yıldız çetin'in büyük rolü oldu. evet, 3. dakikada çetin'in şeref'ten sektirdiği topu ali şahâne bir şutla fenerbahçe filelerine gönderdi. bundan sonra kasımpaşa daha kontrollü bir oyuna müracaat ederek kapanık bir müdafaa ve kontratakla neticeye gitmek yolunu aradı... ikinci yarıda mikro mustafa'nın boş kaleye havale ettiği topu santrahaf celil yere yatarak adeta bir kaleci gibi eli ile çeldi. penaltıyı lefter bir profesörlük şöyle dursun müptedi bir talebeye dahi yakışmayacak şekilde direğe nişanlamıştı. bu büyük fırsattan sonra fenerbahçe büsbütün çözülüp dağıldı. ve maçın bitmesine 3 dakika kala yüzde yüz gole giden çetin'i özer beline sarılarak ceza sahasının dışında durdurmasaydı, maçın başından beri beşiktaşlı taraftarların cömertçe alkışladığı piyale paşanın torunları sahadan 1-0 değil, 2-0 galibiyetle ayrılacaklardı.