siyah-beyazlıları başarılı bir maç çıkaran sarı - siyahlılar önünde mağlûbiyetten birol kurtardı
necmi tanyolaç
istanbulspor büyük bir takımın oynayacağı futbolü oynadı.
arada bir «dördüncü büyük takım» hüviyetini kaybeden sarı - siyahlı takım, beşiktaş karşısında birkaç sene evvelinin yırtılıcığı ile netice ararken seyirci bu kanaate varmıştı: «işte istanbulspor bu...»
yazık ki, sarı - siyahlıların futbolü sadece bir uan getirebiliyordu. en tutulmaz, en öldürücü topları bir büyük kalecinin klası ile susturuveren yılmaz, bir anlık tereddüdü veya seyirciliği yüzünden, iki puandan birini beşiktaş'a hediye etti. işin burasına kadar yılmaz için «çok iyi oynayan istanbulspor'un başlangıcı» diyorduk...
tam 71. dakikada bir faul atışında birol'un kale önünde sıçramasına fırsat verişi, takımının iki puanından birini ve kendine ait yıldızlardan da ikisini götürecek kadar önemli bir hataydı... mamafih, bu beraberlik de takım halinde canlı, takım halinde başarılı istanbulspor için bir kazançtı.
beşiktaş, oyuna alışılmış hızı ve alışılmış yüklenişi ile girdiği halde, zamanla tesirini kaybetti. bir kere, rakip defans gayet iyi kapanıyor ve erkekçe bir futbol oynuyordu. maçın ilk 20 dakikası iki tarafın, birbirlerinin yarı sahalarında yarattığı tehlikelerle zevkli bir seyir takip etti. ilk alarmı veren ihsan'dı. 21. dakikada bir kornerin karıştırdığı kale önündeki şutunu muhittin'in kurtarışına istanbulspor hesabına ancak talihsizlik denebilirdi... hemen arkasından ahmed'in pasını nefis bir yarım vole ile istanbulspor kalesine çeviren rahminin hareketi... ve yılmazın bu gollük voleye uzanışı... seyirciye özlediği, futbolü alkışlatan maç böylesine hareketli geçerken istanbulspor 1-0 öne fırlayacaktı... bir faul atılıyor ve ceza sahasının dışında bekleyen genç solaçık salih önünde diz boyu havalanan topa voleyi çakıveriyordu. özcan sola doğru seğirtecek oldu. ama, nafileydi bu teşebbüsü. top köşeden filelere vurdu: 1-0.
beşiktaş mağlûp duruma düşmüş, üstelik oyunun başındaki gücünü kaybetmişti. devre, bir iki küçük akından sonra kapandı.
beşiktaş zorluyor
beşiktaş rakibini arada bir zorlayabiliyordu. istanbulsporda çok sağlam bir defans vardı. bilhassa kenan, yalçın, güngör ve şenol'un üzerinde oynayan sağiç emin'den ibaret dörtü... siyah-beyazlılar ne zaman hücuma geçtiyseler, bu sağlam barajda eridiler... tâ 71. dakikaya kadar... beşiktaşın beraberliği aradığı anlarda oldu gol. bir ceza vuruşunda rahminin kafayla aşırdığı top kale önünde yükselirken birol ikinci bir kafayla yılmaz'ı avladı: 1-1
maçın bundan sonrası... aynı mücadele, aynı hız ve iki hadise daha, 80. dakikada ihsanın 40 metreden frikikine özcan'ın ancak köşede yetişii... 87. dakikada ise rahmi'nin şutunun ahmet ve güngör'ün müdahalesiyle önlenişi...
beşiktaş - istanbulspor maçı bu mevsimde nadir seyrettiğimiz güzel maçlardan biriydi. beşiktaş şanslıydı, maçı kurtardı. istanbulspor kazançlıydı, bir kadar puanı elde etti. en büyük kazanç ise seyircinindi tabi...