yeşil - beyazlılar antrenör grociani ile anlaştılar
sabahleyin italyan antrenör grociani ile mukavele imzalayacak olan vefa, öğleden sonra yapacağı bir saatlik çalışmayı müteakip kampa girecektir. cumartesi günü fenerbahçe karşısında iddialı bir kadrı ile çıkacaklarını belirten yeşil - beyazlılar, en iyi şekilde hazırlanmaya gayret ettiklerini söylemişlerdir.
fenerbahçe - vefa karşılaşması ise saat 16.15'de başlayacaktır. milli ligin başındanberi henüz istikrar bulamamasına rağmen şanslı görülen sarı - lacivertliler önünde, iddialı olduğunu söyleyen vefa'nın sürpriz yapması da mümkündür.
44. dakikada lefter'in golü ile 1-0 öne geçen sarı - lacivertliler son 5 dakikada ani bir parlayış ile farklı neticeye ulaştılar
namık sevik
44 dakika duran ve sonunda lefterin körün sapanı misali attığı golle ilk devreyi 1-0 galip bitiren f. bahçe, ikinci yarıda daha canlı bir oyun çıkartarak iddialı vefa'yı 4-0 mağlup etti.
her hali ile ahenksiz ve çatlak sesler çıkartan bir musik topluluğunu hatırlatan sarı - lacivetli takımın farklı neticeye gidişinde orkestra şefi lefterin şahsi gayreti büyük rol oynadı.
bu hakikat kurt futbolcunun dört golden üçünü kaydetmiş olmasıyla kolayca anlaşılabilir. durgun, halsiz, maksatsız ve gayretsiz bir futbol gösterisi... insan gayri ihtiyari fenerbahçe bu mu diye soruyor kendi kendine. lebette de fenerbahçe bu olmamalı... fenerbahçe takımında futbol oynamak bizce bir barem meselesidir. dünkü sarı - lacivertli onbir içerisinde bu baremin çok altında ve lalettayin hüviyette pek çok futbolcu gördük... üstelik bu futbol nosyonu zayıf olan elemanlara fenerbahçenin yöneticileri bir de bütün dünyanın üzerinde durduğu 4-2-4 sistemini tatbik ettirmeğe çalışıyorlar. gerçi lefter ve tuncay ilk bakışta bu işi iyi yapan adamlar olarak gözüktüler, ama ya diğerleri? eğer vefa dişli bir takım olsaydı bu sallantı kısa zamanda birçöküş halini alırdıç evet ilk devrenin son dakikasına kadar kayda değer hiç bir hadise olmamıştı. ikinci yarının yine 80. dakikasına kadar bir fevkaladelik yoktu oyunda. yalnız fenerbahçenin yeşil - beyazlı takıma nispetle kıl payı ile biraz daha hakim oldupu söylenebilirdi. bu dakikadan sonra, mikronun direğe çarpıp kaleci turgutun eline gelen şutu için talihsizlik demek icap edecektir. akabinde nedimin ikinci golü hüseyine ceza çizgisi içinde yapılan kasti bir faul neticesinde lefterin penaltıdan kaydettiği gol ve 89. dakikada yine lefterin kafa ile attığı dördüncü gol bir hamlede sarı - lacivetli takımı 4-0 gibi, kendisinin dahi inanmıyacağı farklı bir neticeye ulaştırıverdi. biraz siyasi olanlar lefter için fenerbahçenin ismet paşası demiştiler. bu söz doğru... ancak yaş ilerledikçe insanın kaprisleri ve egoizmi fazlalaşıyor. nitekim lefter zaman zaman tribüne karşı kendini göstermeyi değil, biraz da takım oyununu tercih etmiş olsaydı bu derece dağınık ve halkaları kopuk gözüken fenerbahçeye birahenk kazandırabilirdi.
fenerbahçe: ali filibeli, hüseyin yazıcı, özcan köksoy, avni kalkavan, atilla altaş, osman göktan, tuncay becedek, mustafa güven, abdurrahman çiftçi, lefter küçükandonyadis, nedim doğan
teknik direktör: miroslav kokotovic (yugoslavya)
vefa: turgut yelmen, nejat küçüksorgunlu, yavuz çoker, ruhi yavuz, enver katip, aydın ünsal, burhan yılmaz, çetin ünal, fikri beşiroğlu, erdoğan, bekir psav