saat 14.15 de adalet - vefa, saat 16 da beşiktaş - beykoz oynuyor
günün ikinci karşılaşması saat 16 da beşiktaş ve beykoz takımları arasında olacaktır. yeni futbol sezonuna bir hayli değişmiş ve ve gençleşmiş olarak giren beşiktaş, ilk maçında büyük bir başarı göstermiştir. formda olduğunu vefa maçında çıkardığı oyunla isbat etmiş bulunan siyah - beyazlıların, bugün beykoz karşısında da iyi bir derece alacağı tahmin edilebilir. ancak süratli ve bol deplasmanlı oynayan beykozun da rakibi karşısında tamamen âciz kalmayacağı muhakkaktır. mamafih iki takımın son durumları gözönünde tutulursa beşiktaşın daha ağır bastığı görülecektir.
izmir bölgesinden necdet oralalp'in idare edeceği müsabakada, son dakikada bir değişiklik olmazsa takımlar sahaya su tertiplerle çıkacaklardır:
bu maçtan bir gün sonra mithatpaşa stadında yapılan şampiyon kulüpler turnuası 1. tur 1. maçında fenerbahçe'ye karşı oynamak için türkiyeye gelen csepel vasas takımı 12 eylül 1959'da sabah 10:30'da mithatpaşada bir antrenman yapmış ve ardından bu maçı izlemiştir.
hakemler: necedet oralalp (***), ali pasa (**), muvahhit afir (*)
beşiktaş: necmi (**) - ilhan (*), münir (*) - mustafa (**), sabahattin (**), tuncay (**) - k. ahmet (*), nazmi (**), arif (*), birol (**), şenol (**)
beykoz: sırkı (***) - tarık (**), ismail (**) - hasan (**), ekrem (**), k. ali (***) - yılmaz (**), b. ali (*), şirzat (**), m. ali (*), ziya (*) [erol (*)]
favori takımlar, mithatpaşastadında yeni bir modanın câzibesine kapıldılar galiba: puan kaptırma modası... fenerbabçe ve galatasaray'dan sonra nihayet beşiktaş da bu modaya uydu ve dün beykoz ile puanları paylaşarak sahadan ayrıldı. esasına bakılırsa buna «beşiktaş puan kaptırdı» demek doğru olmayacak. zira siyah-beyazlılar sadece puanı değil nerede ise maçı da rakiplerine kaptıracaklardı...
gerçi beşiktaş pek de fena oynamış sayılmazdı. ama maç boyunca mûdahaa ile hücum hattı arasında bir irtibatın kurulamaması ve forvet oyuncularının sık sık gerilere gelerek top çıkarmaya çalışmaları, siyah-beyazlı takımın akın gücünün azalmasına sebep oluyordu.
seyirci, beykoz hücumlarını rahatça kesebilecek bir müdafaa, her ân forveti besleyecek, hücum elemanlarının faydalanabileceği topları uzatabilecek iki yan haf ve sadece rakip nısıf sahasında çalınarak kısa paslarla gole gitmek imkânı bulabilecek bir forvet görmeyi arzuluyordu. ama beşiktaş, dün sahada tamamen tersini yaptı.
beşiktaş ümit edilen başarıyı gösterememesindeki sebeplerden biri de, iyi gününde olan beykozun canlı bir oyun çıkarması idi. en güç pozisyonlardaki topları bile güzel plonjonlarla yakalayan sıtkı'nın önünde, vazifesini hakkiyle yapan bir müdafaa, rakiplerinin boş bıraktığı orta sahada rahatça çalışabilen iki yan haf ve hücum elemanlatı ile kollektif bir oyun tutturan sarı-siyahlılar, beraberliği ve hattâ biraz daha fazlasını hakedecek bir maç çıkarmışlardı.
oyunun cereyanı ve goller
beşiktaş maça süratli başladı. ve daha 3 üncü dakikada şenol çok sert bir şütle beykoz kalesine ilk tehdidi savurdu. dakikalar ilerledikçe beykoz açıldı ve sahada başabaş bir mücadele başladı. 37 nci dakikada gene şenol'un attığı şütü sıtkı, kornere çıkarmağa muvaffak olmasaydı devreyi beşiktaş galip bitirebilirdi.
ikinci devreye hücumla giren beykoz 60 inci dakikada galibiyete ulaştı: şirzat sola kayarak yopla kaleye dalmış, arkasından yetişen ilhan, şirzat'la beraber yere düşerken topa elle müdahalede bulunmuştu. hakem de penaltı noktasını işaret etmişti. şirzat t penaltıyı düzgün bir vuruşla ağlara gönderdi: 1-0.
74 üncü dakikada k. ali, sıtkı'nın üzerinden aşan topu tam kale çizgisi üzerinden çevirerek muhakkak bir gole mâni oldu. ve nihayet 78 inci dakikada beşiktaş, beraberliği temin etmeye muvaffak oldu: hasan'ın ceza sahası üzerinde kestiği top, birolun önüne düşmüş, bu futbolcu da âni bir şütle topu yerden ağlara göndermişti. önü kapalı olan kaleci sıtkı ise, gole müdahale etmek imkânı bulamamıştı...