galatasaray'ın uefa kupası'nı kazandığı efsane kadro, o sezonun pendik'e mağlup olan fenerbahçe'sine karşısında aldığı beklenmeyen mağlubiyettir. maç öncesi otoriteler galatasaray'ın tarihi fark atacağı yorumlarında bulunmuşlar, fakat fenerbahçe tek pozisyon bile bulamadığı bu karşılaşmadan johnson'ın orta sahaya yakın bör bölgeden kullandığı serbest vuruşun defansa çarparak kaleye girmesi sonucunda 1-0 galip ayrılmıştır. maçtan sonra fenerbahçe tribünlerinde açılan pankartlardan bir kısmı şöyledir,
"aslan terbiyecisi", "mamma fenerbahce", "neden şaşırıyorsunuz biz bunu her zaman yapıyoruz" ve "ceza sahasına girmeden böyle oldu, ya girseydik?" şeklindedir.
mahalleden hasta fenerli arkadaşların zoruyla gittiğimiz maçtır. mahallemizin isminin yer aldığı bir pankartı da o maç için özel olarak yaptırmıştık. tribün hastası olduğumuz için hangi takımlı olursan ol o sarı lacivert pankartın yapılması için para vermek zorundaydık. velhasıl yaptırdık ve astık o pankartı. johnsonn'un yıllarca jeneriklere giren golünün arkasında da o pankart gözükür. sarı üzerine lacivert. ilk kez fenerbahçe'nin attığı bir golü defalarca pankartı görmek için izlemişliğimde vardır.
hagi'nin topuk pasında ergün soldan hareketlendi. ortasında hakan şükür'ün kafa vuruşu yandan auta çıktı.
oulare'nin ceza yayı üzerinden dönerek vuruşunda kaleci taffarel iyi yer tutarak gole izin vermedi.
emre yaklaşık 20 metreden sol ayağı ile nefis vurdu. rüştü topu köşeden kornere attı. pozisyonun devamında hagi'nin korner atışında bülent'in kafa vuruşunda top yan ağlarda kaldı.
preko ile verkaça giren tayfun'un ceza alanı sağ çaprazında vuruşu diğerin yanından auta çıktı.
okan sağdan çizgiye kadar sokulup, ortasını yaptı. hagi'nin dönerek vole denemesinde top direğin az farkla üstünden auta çıktı.
johnson'un yaklaşık 20 metreden sert şutunu taffarel yatarak bloke etti.
arif'in sağdan nefis ortasında sergen uçarak kafayı vurdu. top boş kale yerine üstten auta gitti. ilk yarı golsüz sona erdi.
okan'ın sağdan ceza alanına girerken yaptığı ortaya arif yakın mesafeden gelişine vurdu. ancak top direğin yanından auta çıktı.
hagi'nin sert şutunda savunmada sıkışan topu önünde bulan hakan şükür yakın mesafeden dönerek vurdu. ancak top yine yandan az farkla auta çıktı.
emre'nin ceza yayına yaklaşırken vurduğu şutu rüştü son anda kornere tokatladı.
metin'in ara pasında moshoeu topla buluşup sağdan ceza alanına girdi. karşı karşıya kaldığı pozisyondaki sert vuruşunda taffarel başarılıydı.
hagi'nin soldan ortasında, hakan şükür'ün kafayla indirdiği topa kaleye yakın mesafeden suat vurdu, top direkten döndü.
81. dakikada preko, ceza alanına girerken düşürüldü. serbest vuruşu kullanan johnson'un sert şutunda baraja çarpan top, kaleci taffarel'i yanıltarak ağlarla buluştu: 1-0. kalan dakikalarda galatasaray'ın baskısı sonuç vermedi ve maç 1-0 fenerbahçe'nin galibiyetiyle sona erdi.
fenerbahçe'nin her galatasaray-fenerbahçe maçları öncesi kesin fawori olduğu tezinin doğrulandığı maçtır. bu kadar iyi bir galatasaray'ı ancak bu kadar kötü bir fenerbahçe yenebilirdi.
maçtan önce galatasaarytlıların kaleleri kaldıralım,basket potası koyalım dediği ma olarak hafızalarda kalmış,tüm maç boyunca bastıran galatasaraya karşı yarım kez rakip kaleye gidip johnsonun frikiğinde galatasaraylı futbolcunun poposuna çarpıp gol olan maç.
maçtan sonra basın toplantısı yapan imparatorun "bu maçın yorumu olmaz" dediği maç olması ilginç bir bilgi
bu maç hayatım boyunca unutmayacağım maçlardan biridir. hafızamı kaybederim yine de bu maçı asla unutmam. ne yalan söyleyelim, maçı seyretmek için kahvenin yolunu tutarken 3-0 lık mağlubiyete razıydım. çünkü 1 hafta önce mallorcaya 4 tane gol atmış, tarhinin en iyi galatasaray'ı vardı karşımızda. hem de maç ali sami yen'de. karşısında da lige ilk yarının ortalarında havlu atmış bir fenerbahçe. maçı izlediğim kahvede az farkla da olsa fenerbahçeli sayısı fazlaydı. maç boyu cezasahasına girememiştik. 1-2 cılız şutumuz vardı o kadar. ve o frikik pozisyonu. johnson'un şutunda top emre'ye çarpıp gol olduğunda, zmanın durduğuna ilk kez şahit oldum. sanki ben hariç kimse hareket etmiyordu. top filelere değdikten 1-2 sonraya kadar kahvede çıt yoktu. ben gol diye bağırdığımda bütün fenerliler ayağa kalktı gol diye. inanamıyorduk. yanımdaki tanımadığım adam bana sarılıyordu. maç bitene kadar o mekandaki fenerliler hiç susmadı. mekan stadyuma dönmüştü adeta.
o sezon bizi çok üzen takımınız müthiş bir mutluluk yaşatmıştı bizlere. ayağına sağlık johnson.
#3 samuel johnson galatasaray-fenerbahçe 26 mart 2000
galatasaray, uefa kupası'nda yarı finale yükselmiş. fenerbahçe ise kötü bir sezonun bitmesi için gün sayıyor. sarı-lacivertliler, turhan sofuoğlu yönetiminde derbileri kazanıyor. ama galatasaray, efsane kadrosuyla ali sami yen'de favori. nitekim ilk dakikadan itibaren galatasaray baskısı bunaltıyor fenerbahçe'yi. ne var ki fenerbahçe savunması geçit vermiyor. rakip kaleye fazla gitmiyor konuk ekip.
ama 82. dakikada bir serbest atış kazamıyor. fenerbahçe'nin ganalı oyuncusu samuel johnson geriliyor. sezon boyunca, beklenen performansını gösteremeyen johnson çok sert vuruyor topa. barajdaki emre belözoğlu'ndan seken top, kaleci claudic taffarel'e cilve yapıyor ve fenerbahçe'ye uzun yıllar unutulmayacak bir galibiyet getiriyor.
maçtan önce görünüm net bir şekilde şöyleydi: galatasaray dördüncü şampiyonluğuna ve uefa kupası'nı kazanmaya gidiyordu; fenerbahçe tarihinin en kötü zamanlarından biri yaşıyor, lider rakibini 17 puan geriden takip ediyordu. karşılaşma da bu dengesizliği ortaya koyar şekilde cereyan etti ve galatasaray tek kale oynayarak rakibini sindirdi. sonuç: kaleyi bulan tek bir fenerbahçe şutu ve johnson'un barajdan sekip taffarel'in kalesine şandelden giren golü. tek kelimeyle inanılmazdı. hâlâ kimse o maçı fenerbahçe'nin kazandığını inanamaz.
emre belözoğlu: "şu an oluşan tabloyu çok net hatırlıyorum. 2000'de f.bahçe'nin en kötü döneminde g.saray’da oynuyordum. şimdi bizim üstünlüğümüze dair yapılan yorumlar, o dönemde g.saray için yapılıyordu. f.bahçe’ye tarihi fark atmamız bekleniyordu. ancak çok da iyi oynamamıza rağmen johnson’ın frikiği baraja çarpıp, gol oldu. büyük şok yaşadık. hatta golde top barajda yanımda duran marcio’ya çarptı. ama çoğu kişi hâlâ o topun bana çarptığını zannediyor."
g.saray cephesinde ise herşey bambaşka. avrupa'da fırtına gibi eserek rakiplerini birer birer dize getiren cimbom'un taraftarları, f.bahçe maçını kazanacaklarından son derece eminler. hatta, ‘‘bu maçta ezeli rakibimize fark atacağız. fener, kalesine pota assın’’ diyerek, ne kadar iddialı olduklarını dile getiriyorlar. 2.5 yıldır yenilmediği rakibine bir kez daha üstünlük sağlamayı hedefleyen g.saray'da, sakat olan popescu ve ümit yok.
fenerbahçeliler, prestij hesabı yapıyor
bir teselli ver
hayal kırıklıklarıyla dolu bir sezon yaşayan f.bahçe, bugün ezeli rakibi g.saray'ı devirip, biraz olsun moral bulmak ve taraftarının yüzünü güldürmek istiyor. f.bahçe'de, moldovan cezalı, kemalettin, boliç kadro dışı, erkan, abdullah ve engin de sakat. ancak herşeye rağmen sarı lacivertliler, ‘‘derbi maçlarının favorisi olmaz’’ ilkesinden hareket ederek, ‘‘bugün g.saray'ı devirip, teselli bulacağız’’ diye konuşuyorlar.
ezeli rekabette f.bahçe önde
toplamda fener g.saray ile f.bahçe arasında bugüne kadar oynanan 337 maçta, sarı lacivertliler rakibine galibiyetlerde 123-109, gollerde ise 467-435'lik bir üstünlük sağlamış durumda. lig maçlarında f.bahçe önde. bugüne kadar 83 lig maçında karşı karşıya gelen iki takımdan f.bahçe 29, g.saray ise 25 kez galip geldi. kanarya'nın 102 golüne, cimbom 88 kez karşılık verdi.
2.5 yıllık hasret a.sami yen stadı'nda oynanan maçlarda f.bahçe'ye galibiyetlerde 13-7 üstünlük kuran g.saray, bu maçlarda 47 gol attı, 38 gol yedi. ezeli rakibi karşısında genel toplamda üstünlüğünü koruyan f.bahçe, son 2.5 yılda yapılan 6 maçta galibiyet yüzü göremedi. en son 6 eylül 1997'de kadıköy'deki lig maçında 3-1 galip gelen fener, daha sonra oynanan maçlarda rakibine 3 kez yenilirken, 3 maç da berabere sonuçlandı.
g.saray teknik direktörü fatih terim, ‘‘biz oynadık, f.bahçe kazandı’’ dedi. sahanın mutlak hakiminin g.saray olduğunu, ancak girdikleri pozisyonları değerlendiremediklerini söyleyen terim, ‘‘rakip tek pozisyonda golü buldu. biz ise sayısız fırsattan yararlanamadık. futbolun adaletinin olmadığını bu maçta bir kez daha gördük’’ dedi.
sofuoğlu: moral bulduk
f.bahçe teknik direktörü turhan sofuoğlu, ‘‘g.saray galibiyeti ile moral bulduk’’ dedi. bu maçtan önce rakiplerinin favori gösterilmesinin işlerine yaradığını belirten sofuoğlu şunları söyledi: ‘‘tarihi fark olacak diyenler yanıldı. iyi mücadele ettik. yakaladığımız tek pozisyonu değerlendirdik. bu galibiyetle uefa kupası şansımızı güçlendirdik.’’
galatasaray a.ş.: claudio andre taffarel, ergün penbe, bülent korkmaz, carlos alberto de oliveria, emre belözoğlu, arif erdem (dk. 77 mandinga dos santos marcio), okan buruk, suat kaya, hakan şükür, gheorghe hagi, ali rıza sergen yalçın (dk. 46 ahmet yıldırım)
yedekler: kerem inan, emrah eren, fatih akyel, hasan gökhan şaş, hakan ünsal
teknik direktör: ?
fenerbahçe a.ş.: rüştü reçber, serkan özsoy, ogün temizkanoğlu, mustafa doğan, fehmi alpay özalan, samuel johnson, tayfun korkut, metin diyadin (dk. 84 saffet akbaş), souleymane qulare (dk. 88 gökhan bozkaya), john lesiba moshoeu, preko yaw
yedekler: engin ipekoğlu, mehmet ayaz, tufan apaydın, deniz uygar, ömer karabacak
‘‘rüştü abiye aşırtma gol atacağım’’ dedi, top ayağına çarpıp kendi kalesine girdi
g.saray'ın genç yıldızı emre, göztepe maçı dönüşü uçakta, ‘‘mallorca'ya attığım golün bir benzerini bu kez f.bahçe filelerine yollayacağım’’ dedi. emre'nin gol sözü topun kendisine çarpıp, g.saray ağlarına gitmesiyle tersine gerçekleşti.
geçtiğimiz hafta göztepe maçı sonrası saatler gecenin 23.30'unu gösteriyordu. uçakla istanbul'a dönüyorduk. karşı sırada oturan g.saray'ın genç yıldızı emre, prof dr. burhan uslu ile bulmaca çözüyordu. inişe az bir zaman kala emre ile sohbete daldık. cezası nedeniyle mallarco ile yapılacak rövanş maçında oynamayacağı için f.bahçe derbisine hazırlanıyordu... bir ara kulağıma: ‘‘ilhan abi, içime doğdu. f.bahçe maçında rüştü abiye aşırtma gol atacağım. çünkü kalesini terk ediyor. topa vururken, devamlı gözüm rüştü abimde olacak’’ diyerek ilginç bir kehanette bulundu.
yemeğine iddia
g.saray-f.bahçe maçı geldi çattı. ali sami yen stadı'na giderken aklım emre'nin sözlerine takılmıştı. maçtan önce de serviste bulunan arkadaşlarımla yemeğine iddiaya girdik. dedim ki: ‘‘ben, onu bunu bilmem. maçın neticesi ne olursa olsun emre, rüştü'ye mallarco maçındaki golünün bir benzerini atacak.’’
bu iddayı kimse kaçırmak istemezdi. servis arkadaşım yücel telören ile gazetemizin reklam teknik müdürü etem ulutaş balıklama atlayıp, ‘‘sen ve emre rüya görüyorsunuz’’ dediler. emre'ye inancım sonsuz olduğu için rahattım. çünkü bu genç futbolcuya her zaman kefildim.
merakla beklenen derbi maçı başlamış, g.saray, f.bahçe kalesinde bunaltıcı bir baskı kurmuştu. emre'nin sözlerini hatırladım. süper bücürün atacağı golü merakla bekliyordum. maçın 16. dakikası oynanıyordu. emre ceza sahasının dışında topla buluştu. sol ayağı ile mermi gibi bir şut çıkardı. içimden, ‘‘işte emre'nin söylediği oluyor’’ demeye hazırlanıyordum ki, rüştü bir yay gibi uzanıp köşeden topu çıkardı.
şok eden gol
dakikalar 82'yi gösteriyordu. g.saray'ın ataklarını başarıyla savuşturan f.bahçe belki de ilk kez rakip kaleye yönelmişti. hakemin verdiği frikik kararı sarı lacivertli taraftarları gol için umutlandırmıştı. johnson atışı yapmak için hazırlık yapıyordu. yanımda oturan turgay şeren, ‘‘göreceksin, bu top skorboarda gidecek’’ dedi. johnson müthiş bir şut çıkardı. top, barajdaki emre'ye çarpıp, ileriye çıkan taffarel'in üstünden filelerle buluştu.
bu gol ali sami yen stadı'nda soğuk bir duş etkisi yaratmıştı. yaklaşık 20 bin g.saray taraftarı sessizliğe bürünürken, az sayıdaki f.bahçe taraftarını sevince boğmuştu. bu gol hepimizi şaşırtmış, emre'nin kehaneti de ters tepmişti.
rüştü: zorlandım
emre'nin kehanetini boşa çıkaran rüştü'yü, milli takım kampında buldum. ve kendisine şu soruyu yönelttim: ‘‘kale çizgisi üzerinden hiç ayrılmadın. bunu bilerek mi yaptın?’’
verdiği yanıt bir hayli ilginçti: ‘‘hagi, emre ve arif'in öne çıkan kalecilere düşkünlükleri var. bunun için çok büyük bir tehlike olmadığı taktirde, kalemi terk etmeyi düşünmedim. yalnız, emre'nin şutunu çıkarırken bir hayli zorlandım. şayet bir adım önde olsaydım bunu çıkarmam mümkün olmazdı.’’
26.03.2000 - 17 sene önce bugün, türkiye 1.ligi (süper lig) 26.hafta maçında fenerbahçe, galatasaray'ı deplasmanda, tarihe geçen maçta samuel johnson'un 82.dakikadaki golüyle 1-0 mağlup etti. ali sami yen stadı'nda, 18.520 kişinin izlediği ve erol ersoy, münir takpak, birol budan hakem üçlüsünün yönettiği karşılaşmada galatasaray, claudio taffarel - alberto capone, bülent korkmaz, ergün penbe - okan buruk, suat kaya, sergen yalçın (dak.46 ahmet yıldırım), gheorghe hagi, emre belözoğlu - arif erdem (dak.77 marcio dos santos), hakan şükür; konuk fenerbahçe ise rüştü reçber - alpay özalan, ogün temizkanoğlu, mustafa doğan - serkan özsoy, metin diyadin (dak.84 saffet akbaş), samuel johnson, tayfun korkut, john leshiba moshoeu - souleymane qulare (dak.88 gökhan bozkaya), yaw preko onbirleriyle mücadele ettiler.
derbide kesin fovori olan ve büyük fark atacağına inanılan galatasaray, maçtan önce yine ezeli rakibini hafife alma gafletine düşmüş ve “paf takımı ile mi çıksak?”, “fenerbahçe kalesine pota koyalım, çünkü maç basket maçına dönecek!..” gibi aşağılayıcı esprilerle fenerbahçe’yi iyice hırslandırmıştı. maç günü tarih bir kez daha tekerrür etmiş ve baştan sona sarı-kırmızılıların baskısı altında geçen karşılaşmayı fenerbahçe, 82. dakikada johnson’un serbest vuruştan defansa çarptırarak attığı golle 1-0 kazanmıştı. maçtan sonra bu kez fenerbahçeliler ezeli rakiplerini, “ferahlatıcı johnson limon kolonyaları!” ve “aslan terbiyecisi johnson!...” espirileriyle kızdırmışlardı...