bu kadarına artık 'yuh' denir! 16/08/2013 klasspor.com
ankara'da pankart yasağının iyice suyu çıktı. gençlerbirliği tribünlerinin açtığı "kırmızı kara burası ankara" pankartı başka şeyler çağrıştırıyor gerekçesi ile vali tarafından yasaklandı. il spor güvenlik kurulu toplantısında, statlara alınacak pankartlar da gündeme geldi.
gençlerbirliği cephesi, taraftarın tribünlere asmak istediği dövizde sorun yaşatacak bir durum olmadığını belirtirken, vali yüksel, pankartın devamında tahrik edici unsur olduğunu ileri sürdü.
yeni sezon başlamadan önce, spor sahalarında şiddet ve düzensizliğin yaşanmaması için bir dizi kararın alındığı il spor güvenlik kurulu toplantısında, ilginç tartışmaların da yaşandığı ortaya çıktı.
beştepe kurmayları, “kırmızı-kara burası ankara” sözlerinin yer aldığı dövizin stada sokulmasında ve tribünlere asılmasında sorun yaşatacak bir durum olmadığını belirtirken, vali alaadin yüksel, “burası ankara sözlerinin devamında, (buradan çıkış yok), ibaresinin çağrışım yaptığını, bunun da kışkırtıcı olduğunu ileri sürdü.
kararların 14. maddesinde geçiyor
il spor güvenlik kurulu yaptığı son toplantıda; müsabaka güvenliği, spor alanlarının güvenlik ve düzeni, stat seyir alanlarının düzenlenmesi, spor alanlarının teknik donanımı ve modernizasyonu, özel ve genel kolluğun görevlendirilmesi gibi ana başlıklar altında, 38 maddeden oluşan bir dizi karar aldı. kararların 14. maddesi, stada alınacak pankartları ilgilendiriyor. buna göre spor alanı ve çevresine sokulması istenen pankart ve dövizin ebatları, seyir güvenliğini etkilemeyecek şekilde olacak. içerikleri ise tahrik edici hakaret içeren; din, dil, ırk, cinsiyet, etnik ve siyasi ayrımcılığa neden olmayacak şekilde düzenlenecek. pankart ve dövizler, müsabaka güvenlik amirinin kontrolünden geçirilerek müsabaka alanına alınacak.
güzel oyun, güzel skor: 3-0 23/08/2013 gencler.org
süper lig'in ilk haftasında deplasmanda çaykur rizespor'a karşı oynadığı futbolla hayal kırıklığı yaratan gençlerbirliği, oldukça farklı bir dizilişle sahaya çıktı ve hem güzel oynadı, hem de güzel goller atıp galip geldi.
maçtan dakikalar (ilk yarı)
17. dakikada ev sahibi ekibi 1-0 öne geçiren gol geldi. akhisar belediyespor ceza alanın sağ çaprazından kullanılan serbest vuruşta nizamettin, topu jimmy'e yuvarladı. bu futbolcunun ceza alanına girer girmez yaptığı sert vuruşta, meşin yuvarlak kaleci oğuz'un kolunun altından ağlarla buluştu.
26. dakikada ahmet cebe'nin gençlerbirliği ceza alanına girmeden sert şutunda, meşin yuvarlak kale direğinin üstünden az farkla auta gitti.
30. dakikada nizamettin'in kullandığı serbest vuruşta, kaleci oğuz son anda topu tokatlayarak kornere çeldi.
33. dakikada gençlerbirliği, farkı 2'ye çıkardı. stancu'nun pasında kaleciyle karşı karşıya kalan zec, oğuz'un üzerinden meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 2-0.
44. dakikada bilal'in serbest vuruştan gençlerbirliği ceza alanına gönderdiği topa bruno kafayla dokundu. meşin yuvarlak, kale direğinin yanından az farkla auta çıktı.
maçtan dakikalar (ikinci yarı)
50. dakikada jimmy'nin pasında akhisar belediyespor ceza alanın sağ çaprazında topla buluşan zec'in vuruşunda, meşin yuvarlak üstten auta çıktı.
54. dakikada mehmet'in yaklaşık 25 metreden sert şutunda, gençlerbirliği kalecisi ramazan meşin yuvarlağı kornere çeldi.
60. dakikada bruno'nun ceza alanının dışından yaptığı sert vuruşta, kaleci ramazan topu iki hamlede kontrol etti.
62. dakikada zec'in pasında uygun durumda topla buluşan stancu'nun vuruşunda, kaleciye çarpan top kornere çıktı.
64. dakikada jimmy'nin akhisar belediyespor ceza alanının sağından yaptığı ortada uygun durumdaki stancu'nun vuruşunda, top kaleci oğuz'dan oyun alanına geri döndü.
78. dakikada niase'nin ceza alanının dışından şık vuruşunda kaleci ramazan, meşin yuvarlağı son anda tokatlayarak kornere gönderdi.
87. dakikada gosso, akhisar belediyespor defansını hataya zorlayarak topa sahip olduktan sonra topu uygun durumdaki stancu'ya verdi. bu futbolcu, plase bir vuruşla farkı 3'e çıkardı: 3-0.
"kendimi feda edebilirim" 24 ağustos 2013 01:17 ntv spor ve ajanslar
gençlerbirliği teknik direktörü metin diyadin, genç futbolcuları türk futboluna kazandırmak için kendini feda edebileceğini söyledi.
gençlerbirliği teknik direktörü metin diyadin, "genç futbolcuları türk futboluna kazandırmak için kendimi feda edebilirim" dedi.
diyadin, 3-0 kazandıkları maçın ardından düzenlenen basın toplantında, akhisar belediyespor'a karşı uğur ve ahmet gibi genç futbolculara forma verdiğini hatırlatarak, "bu oyuncular görevlerini eksiksiz yerine getirdi. genç futbolcuları türk futboluna kazandırmak için kendimi feda edebilirim" diye konuştu.
"çok daha iyi oluruz"
karşılaşmanın genelinde, özellikle de ilk yarısında iyi oynadıklarını kaydeden diyadin, "geçen haftanın aksine takımda olumlu yönde yüzde yüz değişim vardı. yeni denilebilecek kadronun ligin başında böyle güzel oyun sergilemesi önemli. bütün oyuncu kadromuzu kutluyorum. eğer böyle devam edersek çok daha iyi oluruz. bütün kadro hep beraber bunun için çalışacağız" dedi.
"istediklerimizi sahaya yansıtamadık" 24 ağustos 2013 01:22 ntv spor ve ajanslar
akhisar belediyespor teknik direktörü hamza hamzaoğlu, karşılaşmada istediklerini sahaya yansıtamadıklarını söyledi.
akhisar belediyespor teknik direktörü hamza hamzaoğlu, karşılaşmada istediklerini sahaya yansıtamadıklarını söyledi.
kötü oynadıklarını anlatan hamzaoğlu, rakiplerinin ise kendilerinin aksine organize ve iyi bir oyun sergilediğini belirterek, başkent temsilcisini tebrik etti.
bu karşılaşmayı geride bırakmaları gerektiğini dile getiren hamzaoğlu, "maçta neleri yapamadığımızı inceleyip, düzeltmeye çalışacağız" ifadesini kullandı.
"beni onurlandıran bir görev"
hamzaoğlu, a milli futbol takımı teknik direktörü fatih terim'in yardımcılığına getirilmesiyle ilgili ise "beni onurlandıran bir görev. türkiye futbol federasyonu ve fatih terim'e teşekkür ediyorum. zor bir dönemde bu görevi üstleniyoruz. alnımızın akıyla altından kalkmak için gayret edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
hamzaoğlu, milli takımdaki göreviyle akhisar belediyespor teknik direktörlüğünü birlikte yürütmesinin sorun yaratmayacağını da sözlerine ekledi.
maçtan önce, 11 ağustos’ta hayatını kaybeden, 1970-80’li yıllarda gençlerbirliği’nde genel kaptanlık ve yönetim kurulu gibi önemli görevleri üstlenen ve daha sonraki yıllarda ise divan kurulu üyeliğinde bulunan ekrem üstündağ için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
son 3 gündür şifayı kapmış bir şekilde dolanmanın ve ligin ilk maçında rize’ye karşı oynadığımız “berbat ötesi” maçın etkisiyle birkaç kez maça gidip-gitmemek konusunda gidip gidip geldim. ama sonunda bir bahane bulup stadın yolunu tuttum…
tribünlere girip bir süredir görüşmediğimiz arkadaşlarla selamlaştıktan sonra tanıl, necdet ve kaan abileri olduğu, maratonun saatliye yakın tarafına konuşlandık.
gezi protestoları sırasında gözüne gelen biber gazı kapsülü nedeniyle sol gözünü kaybeden gençlerbirliği taraftarlarından murat özdemir için 500’e yakın kırmızı-siyahlı taraftar sol gözlerini, göz bandıyla kapatıp ilk 10 dakika maçı bu şekilde izlediler. ben de gözümü bantlayanlardandım. ama ancak 5 dakika dayanabildim! tek gözle ne maça odaklanabildim, ne etrafa hâkim olabildim. çok ama çok kötüydü! bir de murat’ı düşüdüm. “yazık!” dedim…
futbolcular sahaya dizildiğinde, birçok yenilikle karşı karşıya geldik. geldiğinden beri sol bek olarak oynayan tosic (werder bremen’de de stoper oynamış), geçen sezon parlayan 19 yaşındaki ahmet çalık ile birlikte stoperde görev aldı. 21 yaşındaki altyapı oyuncumuz uğur çiftçi solda ve mersin’den gelen serkan yanık sağ bekteydiler.
orta sahanın sağında jimmy, ortasında nizamettin çalışkan ve gosso, solda ise oktay yer alırken, ileride zec ve stancu dizilmişlerdi.
maçın hemen başında takım oyunu akhisar sahasına yayıp pozisyon aramaya başladı. tosic “serbest stoper” kıvamında, geriden hücuma katılan oyuncuların yerlerini dolduruyor, ahmet çok kritik müdahaleler yapıyor ve serkan ile uğur sürekli atağa katılıyorlardı. gosso’nun topu ayağına alır almaz illa bir 360 dönme hevesi zaman zaman yüreğimizi ağızımıza getirse de özellikle nizamettin’in ortadan çıkışları ve çok etkiliydi.
maçın 17. dakikasında kazandığımız serbest vuruşta nizamettin’in jimmy’nin önüne yuvarladığı topu, oyuncunun birkaç çalımın ardından nefis bir şutla filelere göndermesi ile havalara fırladık. geçen yılın alışkanlığı ile geri çekileceğimizi düşünürken, kırmızı-siyahlılar tam tersi bir şekilde oyunu akhisar sahasına yıkıp gol aramaya devam ettiler.
bu bölümde gençlerbirlikli oyuncuların uzun soluklu ve düzgün paslaşmaları tribünlerden bol alkış aldı. bu sayede hem oyuna hakim oluyorduk, hem de rakibi yorup anında ara pasla pozisyon bulabiliyorduk.
33’de stancu’nun şık ara pası ile buluşan zec’in akıllı vuruşu ile skor 2-0 oldu ve iyice rahatladık. ilk yarının son anlarında akhisarlılar’ın serbest vuruşundan önce necdet abinin, “allahını seven ıslıklasın!” sözleri ile yükselen ıslık ve yuhalamaların ardından kullanılan serbest vuruşta bomboş kalan iki futbolcudan birinin attığı kafanın direğin dibinden gitmesi üzerine, necdet abiye dönüp, “abi ıslıklar topun yönünü çevirdi valla!” dedim.
devrede necdet abiye, iletişim’den yeni çıkan “taşradan futbol hikâyeleri” kitabını imzalattım. görmediğim arkadaşlarla laklak ettik.
ikinci yarıda tempomuz biraz düşse de, yine oyuna hakim olan ve pozisyon yakalayan gençlerbirliğiydi. acemilikten kaçırdığımız bolca gol pozisyonundan sonra 87’de tomic’in gosso2ya attığı pas ve onun da stancu’ya ilettiği topa, oyuncunun nefis vuruşu ile skor 3-0 oldu.
metin diyadin’in, hazırlık maçları, tsyd ve rize maçlarındaki kadrolara göre oldukça farklı bir kadroyu sahaya sürmesi ve oyuncuların oldukça etkili, baskılı ve istekli oynamaları, geçen haftaki berbat oyunun ardından beklentilerimizi ve ümitlerimizi arttırdı.
dönüş yolunda tanıl abiyle, gençler.org’daki en iyi futbolcu anketinde bu hafta oyumuzu kime vereceğimizi uzun uzun konuştuk ama hep sona birkaç futbolcu kaldı! mesela ben, hala düşünüyorum…
güzel oyun tribünleri de oldukça coşkulu ve eğlenceli bir vaziyete soktu. bol bol makara yapıldı ve gezi protestoları sırasında akıllara kazınan sloganlar biraz da eğlenceyle harmanlanarak bol bol söylendi.
“sık bakalım, sık bakalım, biber gazı sık bakalım. kaskını çıkart, jopunu bırak, delikanlı kim bakalım” tezahüratı yerine, “çal bakalım, çal bakalım. düdüğünü çal bakalım. kartını çıkart, düdüğünü bırak. delikanlı ki bakalım”, “her yer taksim, her yer direniş” yerine “her yer kara, her yer kırmızı”, “direne direne kazanacağız” yerine ise “gol ata, gol ata kazanacağız” tezahüratları yapıldı.
stadyumda önceki yılların tersine, güvenlik elemanları yerine polislerin görev alacak olması ve daha fazla kamera ile tribünlerin polisler tarafından çekiliyor olmasına bir tepki olarak, bir ara gençlerbirliği taraftarı, atkılarını açıp, “çek bakalım, çek bakalım, fotoğrafı çek bakalım!” diye bağırdılar…
bu arada necdet abinin, ramazan’ın her kurtarışının ardından “ra-ma-zan! ramazan!” tezahüratı da büyük ilgi gördü, bol bol tekrarladı.
geçen yıl olduğu gibi bu sezon da sitemizde taraftarlarımızın maç yazılarına yer veriyoruz. sezonun ilk galibiyetini c blok müdavimlerinden ilker karabulut yazdı. akhisar belediye galibiyetinin fotoğraf galerisine buradan ulaşabilirsiniz
akhisar maçı bir hafta önce rize’deki bitiş düdüğü ile başladı aslında benim için. bütün hafta mağlubiyetin yarattığı karamsarlıkla mücadele etmekle geçti. bir haftada toparlanabilecek mi bu takım? zaten kadronun çoğu yeni, bir de üstüne kulusic cezalı. kimler olacak 11′de? ağustos’un ortası, maç 21:45′te, dolar mı maraton o saatte? nasıl bir sezon olacak? nerelerinde olacağız puan tablosunun?
kafamda bu ve bunun gibi bir sürü soruyla yaklaşıyorum 19 mayıs’a. beni ilk karşılayan – bütün gece maçlarında olduğu gibi – stad ışıkları oluyor. birazdan içeride yaşanacak güzelliklerin reklamını dışarıdakilere yapar gibi parlıyorlar. stada yaklaştıkça heyecan artıyor, sorular azalıyor, karamsarlık dağılıyor. arabanın içinde “haydi gençler” diye bağırasım var. neyse, arabayı park ettikten sonra rüzgarlı girişinden stada doğru ilerliyorum. kadim maç arkadaşım egemen’le buluşuyoruz. birbirimizi görmemizle gülmemiz bir oluyor çünkü pişti olmuşuz. ikimizin üstünde de kulübün yeni satışa çıkardığı eski antreman t-shirtlerinden var. bir totemin ayak sesleri mi yoksa?
köfteci dumanları ve çekirdek kokularının arasında giriş kapısına doğru ilerlerken twitter’dan öğrendiğimiz takımın 11′inde ahmet ve uğur’un olmasına seviniyoruz birer genç oyuncu keşfetme meraklısı olarak. derken klostrofobik giriş turnikelerinden geçip, turunculu adamlarca arandıktan sonra içeri giriyoruz. içeride “burası ankara” pankartı, nedim, tanıdık yüzler, koltukların üzerindeki tozlar… herkes ve herşey yerli yerinde.
birazdan başlayacak maç. seremoni, ekrem üstündağ için saygı duruşu ve istiklal marşı… saygı duruşunda karışık düşünceler var kafamda. gençlerbirliği için adanmış bir hayat. ne güzel insanın inandığı bir şey için yaşaması ve mücadele etmesi. bir gözüm belediye binasının üzerinde dalgalanan e-bayrağın kırmızısında bir gözüm kara. ne şahane olmuş yeni füme formalarımız bu arada!
ve başlama düdüğüyle beraber sahaya odaklanmaya çalışıyoruz. takım sahaya 4-2-3-1 gibi dizilmiş. zaman zaman sol açıktaki stancu forveti ikiliyor ve 4-4-2 gibi oluyoruz. ilk on dakika cılız ataklarla geçiyor. takım sahada çok diri ve iştahlı görünüyor. giderek maça ağırlığımızı koymaya başlıyoruz. orta sahamız ikinci topların çoğunu alıyor. hücum ağırlığı bize geçmeye başlamışken sağ çaprazdan bir frikik kazanıyoruz. eskiden olsa topun başına kimin geçeceği belliydi, azo. peki şimdi? nizamettin ve jimmy. ya nizo sağ ayağıyla dışa kavisli kesecek ya da jimmy sol ayağıyla kale içine doğru. yo hayır paslaştılar. jimmy topu sola çekti. mükemmel vurdu. gooooooool! demek ki jimmy transfer olurken seyrettiğimiz youtube videoları düzmece değilmiş!
- ankara’nın bağları da…
golden sonra takıma özgüven geldi. sol bekte uğur şahane oynuyor. sanki oftaş’taki gökhan gö…şşşşt tahtaya vur. tahta yok koltuğun plastiği olur mu? ahmet stoperde hatasız. gosso orta sahada her deliği yamıyor. ramazan bu sene kalede daha büyük duruyor sanki. serkan yanık biz seni ne zamandır bekliyorduk, ah bir bilsen. takım pas yapmaya başladı. 10 pas, 15 pas. taraftar oley çekmeye başladı. “beyler yapmayın ya daha dakika 30, sonra gol yiyoruz!” diyorum içimden. ama tam tersi oluyor. orta sahada yine serseri bir topu kapıyoruz. stancu fişek gibi fırlıyor, sağa doğru açılırken ortaya zec’e veriyor. zec topun dibine giriyor ve goooooool. 2-0.
– büklüm büklüm yolları…
2-0′dan sonrası iyilik güzellik. oyunun kontrolünü hiç vermedik. hamza hoca forvet sayısını artırdıkça metin hoca orta sahamızı diri tutacak değişiklikler yaptı. özgür, petrovic ve tomic’le de hasret giderirken dakikalar geçti, geldik maçın sonuna. içimden “bir gol daha olsun, üstüne kaymak olsun be ” diyordum ki gosso kaptığı topu stancu’ya aktardı. stancu tanju çolak’a selam gönderen sağ ayak içi vuruşuyla yan ağları buldu ve 3-0.
-ne zaman sarhoş oldun da kaldıramıyon kolları.
tribünde bayram havası. son düdük ve maç bitiyor. takım da özlemiş tribüne gelmeyi, çağırmadan geliyorlar. hurşut yok, aykut yok, üçlü çektiren yok. ama bu sefer kalpten, çok kuvvetli başka bir tezahürat var maraton tribünde!
profesyonel futbol disiplin kurulu'nun 29.08.2013 tarih ve 6 sayılı toplantısında almış olduğu kararlar aşağıda belirtilmiştir.
- gençlerbirği spor kulübünün, 23.08.2013 tarihinde oynanan gençlerbirği - akhisar bld. gençlik ve spor süper toto süper lig müsabakasında, akredite olmayan basın mensubunun akredite alanda yer almasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle takdiren ihtar cezası ile cezalandırılmasına,
last nights gencler report courtesy of spine as gencler won 3-0 at home to akhisar belediyespor. a nice 3 points after a poor start last week for gencler. picture above of dan welcoming his fellow countryman bodgan stancu with the romania flag.
so it was a fine evening for genclerbirligi on friday, august 23. the team put in a confident and sometimes stylish performance to defeat akhisar 3-0 at 19 mayis. all three main strikers - jimmy, zec and stancu - got on the scoresheet. the turnout in maraton was no less than last season, despite the 50 pct increase in the cost of a season ticker (150 tl versus today's match price of 15 tl, stats fans) and our happy band saw the return of dan the man and flying dutchman kanka, who have decided to end their principled boycott of the club over the match-fixing scandal.
diring the pre-match warm-up exercises at the beer bus i asked them why they were returning. while dan is mainly testing the suitability of the ground for a visit with his five year old, both also admitted to being curious about the politics. so lets get that over with first.
the political match report
as you'd expect from a club with a support base consisting of students, communists, over-educated "intellectuals" and malcontents, the gezi spirit still animates the crowd in maraton.
climbing the steps to the top of c section i noticed what i first thought was a medical oddity: a fair few people seemed to be wearing eye-patches as treatment for lazy eye. in some areas whole groups of people were wearing white stick-on eye patches.
you will remember that at least 11 people lost an eye in the course of gezi protests according to the turkish medical association. three injuries are widely attributed to police officers who fired tear gas at close range directly into crowds.
so the mood was clear from the start, and within minutes of kick off the crowd launched into a new chant: her yer kara, her yer kimizi. yes, by pure chance, that does scan and sound exactly like a political chant heard during the protests. but the words have been changed to celebrate the team colours, so its really just an innocent football song, officer.
no gencler people, you are not fooling anyone.
of course, all this is playing with fire, at least as far as the club and 77 year old chairman ilhan cavcav are concerned. sports minister suat kilic has used his special trt anchorman voice to warn clubs of unspecified but heavy punishments if they allow grounds to become venues for "politics". witty and non-violent gencler protests may have been, but that may not save the club (or fans) from repercussions if the authorities decide to stand by their warnings.
in this atmosphere police surveillance naturally takes on a new meaning. for years the gencler fans have generally ignored the policemen who constantly film the crowd from the touchline. not this season. the cops were given loud jeers around kick-off. the tear gas song sik bakalim (a ditty that essentially says gas us if you think your hard enough) was a fairly regular chant, and sometimes morphed into cek bakalim ( take our picture if you ....)
and of course the 34th minute was greeted by her yer taksim, her yer direnis.
the footballing match report
despite all the above, everyone was really there to see football, and the slightest action on the field dragged the crowd out of the political mode, like a tug on a leash from cesar milan.
the 3-0 win was a wonderful thing, but it may be misleading. akhisar had their chances, and it was only thanks to an almost flawless performance from ramazan in goal that the score wasn't more "nuanced". he held everything that came his way firmly and twice denied goal shots on goal from the visitors. his distribution out of goal was a bit weird at times, but generally he was great.
akhisar had those chances because the gencler midfield still doesn't seem right to me. the ball was often given away in the middle of the park win ways that as dan pointed out would be rapidly and ruthlessly punished by more effective opponents. part of the problem here i think, is jean-jaques rousseau, the famous ivorian philosopher who has cut off his dreadlocks since the rize game, i'm sad to say.
gosso sits just in front of the back four as a defensive midfielder, and while his tackling does seem solid, his passing is less predictable. his instinct seems to be to move backward, and since he's already positioned just outside the box, bis passes often put the defenders and keeper under unnecessary pressure.
the goals
17: jimmy opened the scoring with a drive from the right after a rather ornate free-kick move.
33: zec hammered one home from a pass from stancu.
88: the philosopher robbed and akhisar attack and disproved me by surging forward and generously passing to stancu on his left on the edge of the box, stancu finished cleanly.
other notes
jimmy had a fine game, roaming both wings and being knocked over a lot. petrovic was brought on late in midfield and made two or three lovely passes. oktay delibalta looked useful in a central role. the thompson twins tosic and tomic both had good games, although i think tosic was given a more central defensive role, thanks to the kulusic red card. gencler were wearing all black strip that apparently has been designed to mark the clubs 90th anniversary. they will soon be on sale at the club shop, i read.
siyasi slogan, tff'nin disiplin suçunu oluşturuyor! 18 ocak 2014, 12:30 ajansspor.com
ankara cumhuriyet başsavcılığı, gençlerbirliği ile akhisar belediyespor maçında "siyasi slogan attıkları" iddia edilen 13 taraftar hakkında takipsizlik kararı verdi, suçun türkiye futbol federasyonu'nun (tff) futbol disiplin talimatnamesi'nde yer alan "disiplin suçunu" oluşturduğunu belirtti.
cumhuriyet savcısı hakan yüksel tarafından verilen kararda, 23 ağustos 2013'te, ankara 19 mayıs stadyumu'nda oynanan maçta, gezi parkı odaklı olaylara ilişkin sloganlar atıldığı vurgunlandı.
sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanun'a atıfta bulunulan kararda, söz konusu kanunda, "siyasi slogan atılmasının" bir suç olarak düzenlenmediği savunuldu.
spor müsabakalarında siyasi ve ideolojik slogan atılmasının, tff'nin futbol disiplin talimatnamesi'nde yer alan disiplin suçunu oluşturduğu vurgulanan kararda, sanıklar hakkında kovuşturmaya yer olmadığına hükmedildi.
savcılık, kararın bir örneğinin, "disiplin işlemine konu olması ve gereğinin takdiri" için, tff'ye gönderilmesine karar verdi.