“makine gibi bir takım olacağız!” 04.10.2013 ajansspor.com
başkent ekibinin futbolcuları oktay delibalta ile uğur çiftçi, kulüp tesislerinde düzenlenen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
oktay delibalta, sıralamadaki yerlerinden futbolcuların da memnun olmadığını belirterek, “gol yollarında sıkıntılı olduğumuz yorumları yapılıyor. biz de bu durumu değiştirmek için çalışıyoruz. skor bulursak şanssızlığımızı kırıp, yakalayacağımız ivmeyle peş peşe galibiyetler alacağımıza inanıyorum. kazanmaya başladığımız zaman makine gibi bir takım olacağız. sivasspor, bizim çıkış maçımız olacak” diye konuştu.
yeni bir takım olmalarına rağmen birlikte oynama sıkıntısı yaşamadıklarını dile getiren delibalta, şunları söyledi: “gol bulamadıkça forvet oyuncularımız strese girmiş olabilir. biz de onlara destek olmaya, kendimiz de gol atarak takımdaki bu stresi kaldırmaya çalışıyoruz. metin diyadin ve fuat çapa, takımlarını farklı sistemlerle oynatıyor. geçen sezon ile bu sezonu kıyaslarsak, top artık daha fazla bizde, maçlarda tempoyu biz belirliyoruz. oynadığımız güzel futbolla 6′da 4 de yapabilirdik ama olmadı. o yüzden aldığımız 4 puan güzel şeyleri gölgelemesin.”
alınan sonuçlar için en az taraftarlar kadar üzüldüklerini ifade eden oktay delibalta, şöyle devam etti: “taraftarlar şundan emin olsun, en az onlar kadar üzgünüz. anlayışlı bir taraftarımız var. en ufak hatamızda protesto eden ya da hakaret eden bir taraftar topluluğu değiller. bunun farkındayız, son dönemlerde artan desteklerinin de farkındayız. bu desteklerine devam etsinler.”
gençlerbirliği altyapısından yetişen ve metin diyadin ile ilk 11′de forma şansı bulan 1992 doğumlu sol bek oyuncusu uğur çiftçi ise hafta sonu karşılaşacakları sivasspor’un teknik direktörü brezilyalı roberto carlos’u izleyerek büyüdüğünü söyledi.
roberto carlos’un dünya çapında bir yıldız olduğunu dile getiren çiftçi, “onun hücum yönünü ve çalışkanlığını örnek alıyorum. onun maçlarını izleyerek büyüdüm” dedi.
ligde kötü bir durumda olduklarını düşünmediğini kaydeden uğur çiftçi, “iyi futbol oynuyoruz. tek eksiğimiz gol. ivme yakaladığımızda sıralamada üst basamaklara oynayacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu.
sivasspor, spor toto süper lig'de hafta sonu gençlerbirliği ile yapacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü. teknik direktör roberto carlos yönetiminde kulüp tesislerinde gerçekleştirilen antrenman, pas çalışmasıyla başladı. kondisyon ve istasyon çalışmalarıyla devam eden idman, çift kale maçla sona erdi. antrenmana, sakatlıkları bulunan kamil grosicki ve adem koçak katılmadı. takım kaptanı kadir bekmezci, idmanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "gençlerbirliği'ne karşı sahamızda iyi oynayıp kazanmak istiyoruz. gençlerbirliği'ne karşı maçlarımız genellikle beraberlikle sonuçlanıyor. inşallah, bu sene kendi sahamızda gençlerbirliği'ni yeneceğiz" dedi.
süper lig'de üst üste 3. kez mağlup olan ekibimiz, bu sezon oynadığı 7 maçta topladığı 4 puanla haftayı son sırada tamamladı.
9. dakikada sağ kanattan topla hareketlenen chahechouhe'nin ceza alanından sert vuruşunda kaleci ramazan meşin yuvarlağı kontrol etti.
11. dakikada kaleci ramazan'ın degajında rakip sahada topla buluşan zec'in, da costa'yı çalımladıktan sonra ceza alanı sol çaprazından yaptığı vuruşta köşeye giden meşin yuvarlağı, kaleci korcan güçlükle çeldi.
17. dakikada oktay'ın defansın arkasına gönderdiği topa hareketlenen mervan'ın çapraz pozisyondan vuruşunda, meşin yuvarlak yandan auta gitti.
32. dakikada gelişen sivasspor atağında aydın karabulut'un ceza alanı dışından sağ çaprazdan şutunda, top filelerle buluştu: 1-0
34. dakikada gençlerbirliği ceza alanına gönderilen topu kaleci ramazan bir anda elinden kaçırdı. burhan'ın hareketlendiği meşin yuvarlağı, ahmet son anda taca gönderdi.
36. dakikada sol kanattan çalımlarla oyun alanını sınırlayan çizgiye kadar inen utaka, kaleci ramazan'ı da geçtikten sonra topu müsait durumdaki taouil'e çıkardı. taouil'in vuruşunda meşin yuvarlak savunmadan döndü.
karşılaşmanın ilk yarısı, sivasspor'un 1-0 üstünlüğüyle tamamlandı.
47. dakikada gelişen sivasspor atağında utaka'nın pasında topla buluşan burhan'ın ceza alanı sağ çaprazından vuruşunda meşin yuvarlak direğin dibinden az farkla auta çıktı.
61. dakikada stancu'nun sağ kanattan ortasında ceza alanında iyi yükselen zec'in kafa vuruşunda kaleci korcan'ın parmaklarıyla çeldiği top, üst direğe çarparak auta gitti.
64. dakikada sivasspor'un kazandığı serbest vuruşta topun başına cicinho-da costa ikilisi geçti. cicinho'nun dokunduğu meşin yuvarlağa da costa'nın sert vuruşunda kaleci ramazan topu kontrol etti.
85. dakikada tosic'in ceza alanı dışından çapraz pozisyonda sert vuruşunda kaleci korcan, topu köşeden güçlükle çıkardı. kale önünde boşta kalan topu, sivasspor savunması uzaklaştırdı.
88. dakikada organize gelişen sivasspor atağında ceza alanı sağ çaprazında topla buluşan cicinho, meşin yuvarlağı müsait durumdaki djebbour'a çıkardı. djebbour, topu boş kaleye göndererek farkı 2'ye çıkardı: 2-0
maç öncesinde, “artık çıkışa geçmeliyiz!” diyerek ufak da olsa bir umut taşıyordum. maçın ilk 30 dakikasında pozisyon üretmeye çalışan taraf da bizdik. ama ilk 6 haftada gördüğümüz gibi, “gol atamama becerimiz” üzerimizdeydi.
30’da golü yiyince hem bizim hem de futbolcuların gardları düştü. ilk yarının son 15 dakikası rezaletti!
sanırsınız ki, bernabeu’da real’e karşı oynuyoruz! tüm topları tüm gücümüzle ileri tekmelememiz, defanstan top çıkaramayışlarımız, kalecinin elinden top kaçırması, topa çıkıp çıkmama ürkekliği…
ikinci yarı yine sivas baskılı başladı. bir ara ilk yarının son 15 dakikasını izledik!
sonrasında petrovic’in üst direkte patlayan şutu, stancu’nun kalecinin son anda kurtardığı şutu ve oktay’ın bomboş dışarı attığı top ile umutlansak da sivas bir sürü gol kaçırdıktan sonra kolay bir gol atıp maçı bitirdi.
böylece 7 haftada topladığımız 4 puanla ligin dibine demir attık.
maçı izlerken tek hissettiğim çaresizlik hissi idi. geçen sezon “yuh be!” dediğimiz futbolcuların bile birer birer aklıma gelmesi ve “olsaydı?” diye sormam bile bu çaresizliğimin kanıtıydı!
sevgili yönetimimiz, milli maç arasında (muhtemelen) ilk 7 haftadaki rezaleti aklamak için metin diyadin’i günah keçisi ilan edip gönderecek. tabi bir kere daha kimse, bu takımın neden yıllardır lider bir futbolcusunun olmadığını, her sezon sonrasında giden futbolcuların yerlerinin neden doldurulmadığını, neden hep aynı ülkelerden ve aynı menajerlerden futbolcu alındığını, neden sürekli kariyerinde düşüş yaşayan gurbetçileri topladığımızı söylemeye bile tenezzül etmeyecek. bunun yerine, bir sonraki düşüşte, başarısızlıklarını aklamak için yeni bir günah keçisini takımın başına geçirecekler!
düşmek birilerinden kurtulmaksa, düşelim. emin olun daha iyi!
lig tarihinin en kötü ilk 7 haftası! 06/10/2013 gencler.org
süper lig'in 7. haftasında sivasspor'a 2-0 yenilerek haftayı 4 puanla lig sonuncusu olarak kapatan gençlerbirliği, lig tarihinin en kötü ilk 7 haftasını geçiriyor.
bugüne kadar 1. lig'ten 2 kere küme düşen kırmızı-siyahlılar o sezonlarda bile bu kadar kötü bir performans çizmemişlerdi. 1969-70 sezonunda 7 hafta sonunda 5 puan ve 1987-88 ise 9 puan toplamışlardı.
"üst sıraları zorlamak için çalışıyoruz" 06 ekim 2013, 22:21 ajansspor.com
sivasspor teknik sorumlusu cesar domingo lopez, spor toto süper lig'de üst sıraları hedeflediklerini belirterek, bu doğrultuda gençlerbirliği karşısında aldıkları 2-0'lık galibiyetin önemli olduğunu söyledi.
lopez, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, "güzel bir galibiyetti. üst sıraları hedefliyoruz, oralara ulaşabilmek için çok iyi bir galibiyetti" dedi.
son bir haftada ziraat türkiye kupası ve ligde yaptıkları 3 maçı kazandıklarını ifade eden lopez, "bir haftada 3 galibiyet aldık, çok mutluyuz. aynı şekilde devam edip üst sıraları zorlamak için çalışmaya devam etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
lopez, a milli futbol takımı'nın 2014 dünya kupası avrupa elemeleri'ndeki maçları nedeniyle lige verilen arada futbolculara 2-3 gün izin vereceklerini kaydetti.
sivassporlu futbolculardan cihan özkara ise iyi mücadele ettiklerini ve maçı kazandıkları için mutlu olduklarını belirtti.
orta saha oyuncusu mehdi taouil de güzel bir karşılaşma olduğunu, 3 puan aldıklarını ve ligde üst sıralara çıktıklarını söyledi.
forvet oyuncusu rafik djebbour ise aldıkları galibiyetlerle ligin üst sıralarına tırmanmaya başladıklarını, bunun umut ve mutluluk verici bir durum olduğunu ifade etti.
''oyuna iyi başladık ama...!'' 06 ekim 2013, 22:22 ajansspor.com
gençlerbirliği teknik direktörü metin diyadin "daha önceki maçlarda olduğu gibi oyuna iyi başladık, ilk 25-30 dakikada 2-3 net pozisyona girdik ancak bunu skora yansıtmadık" dedi.
sivasspor'un ilk atağında kaliteli ayaklarıyla golü bulduğunu dile getiren diyadin, "daha sonra oyun iki tarafa da gitti geldi. sivasspor, ikinci golü daha erken de bulabilirdi. biz de pozisyon bulduk ama maalesef skor üretemeyince olmadı" diye konuştu.
gençlerbirliği'nin yedek kalecisi ferhat kaplan ise maça iyi başladıklarını ancak üzerlerinde bir şanssızlık olduğunu ifade ederek, kötü durumdan çıkmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.
orta saha oyuncusu oktay delibalta da sivas deplasmanından en azından bir puanla dönmek istediklerini ancak bunu başaramadıklarını söyledi.
gençlerbirliği için devrimden başka yol yok! 8/10/2013 erdemceydilek.wordpress.com
18. yüzyılda, artık avrupa’nın daha ileri bir medeniyet olduğunu kabul etmek istemeyen osmanlı sarayı gibi bir yönetime sahip olmanın acılarını çekiyor gençlerbirliği son 10 yılda. geçmişte tıkır tıkır işleyen bir imparatorluk sisteminin, kazanılan savaşların, kazanılan toprakların gözleri boyadığı, nasıl olsa allah bizim yanımızda gavura karşı diyerek bilinenlerin okunduğu osmanlı! avrupa neden ilerliyor abiler, ablalar diye kendine dert edinmeyen, farkında olunan yeniliklere de bize uymaz diyerek sınırlar dahiline sokulmasına izin vermeyen, hala eski yöntemlerden, kazanılacak savaşlardan medet uman, ama başka şeyleri değiştirmeden artık savaş da kazanamayacağının farkında olmayan o köhnemiş, zamanın ruhuna sırtını dönmüş muhafazakar yönetim anlayışı.
ne çok tanıdık şu tanımlamalar bir gençlerbirliği taraftarı için! köklü ve başarılı geçmişine rağmen 1970′li yıllarda dibi boylamış, sahipsiz kalmış, amatör kümeden ve hatta kapanmaktan kılpayı kurtulmuş bir kulübe başkan bulma çabalarının ürünü olan ilhan cavcav ve onun ülkedeki herkesin ağzına pelesenk olmuş “başarılı” yönetimi! 1983′te tekrar 1. lige yükselişle birlikte, ilhan cavcav’ın ülke futbolunu iyi analiz etmesi ve tüccar aklını da işin içine katınca, antrenman yapacak sahası olmayan bir kulüp, ülke futbolunda yeniden esamesi okunan, kasasında ciddi bir miktar para bulunduran, uluslararası standartta tesislere sahip olan, futbolcuların maaşlarını düzenli olarak ödeyen, “gıpta ile bakınan” bir kulübe dönüşüyor. 2000′li yılların başında kazanılan türkiye kupası, şampiyonluk yarışına girilen ve ardından uefa kupası’nda efsaneye dönüşen sezonlar! ilhan cavcav tarzı futbol kulübü yönetim anlayışının, futbolun ülkedeki rotasıyla uyum gösterdiği, fark yarattığı yıllar!
her şeyin, tek bir kişinin ağzından çıkacak lafa göre yürütüldüğü organizasyonlar, bazı dönemlerde üstün başarı gösterseler bile, bu başarıların sürekli kılınması için gerekli olan dinamizme, devrimciliğe sahip değillerdir. dışarıda şartlar değişirken, hala “ucuza alıp pahalıya satma” tasasında olan ilhan cavcav’ın eseridir son 10 yıldaki dibe sürükleniş. kulüplerin elde ettikleri gelirlerin çeşitlendiği, bir maçtaki galibiyetin bir futbolcu satışındaki kadar para getirdiği, üç istanbulluya bonservis ücreti karşılığında oyuncu göndermenin zorlaştığı ve en önemlisi de tüm bunların farkına varabilen diğer kulüpler kadro kalitelerini her sezon güçlendirirken, yerinde sayan ilhan cavcav! oyuncuları, teknik ekibi, taraftarı her sezon başında iddiasızlığa, motivasyonsuzluğa mahkum ediyor bu zihniyet ve haliyle yalnızca o motivasyonla yapılabilecek sıçramayı da hiçbir sezon gerçekleştiremiyor takım. ve her başarısız sezon, her satılan oyuncu, camiadaki bu psikolojiyi perçinliyor. içinden çıkılmaz bir hale bürünüyor. her yıl takıma gelip giden onlarca futbolcunun verdiği maddi zarar da cabası.
ve geçtiğimiz sezonki fuat çapa örneği de, avrupa’dan, bari bir iki reform yapsın diye getirtilip, humbaracı ahmet paşa yapılan fransız comte de bonneval’i hatırlatıyor. köhne düzen içerisinde orduda reformlar yapmaya çalışan, biraz yapabilen ama ölümünden sonra yaptıkları da eski düzenin sembolü yeniçeriler tarafından yerle bir edilen bir acayip adam. işte size fuat çapa’nın gençlerbirliği kariyerinin özeti!
bu kulübün önünde iki seçenek var. ya aynı zihniyetle devam edip, bu sene ya da en geç önümüzdeki birkaç sene içinde küme düşüp, devamında da paraşütsüz olarak dibe doğru serbest düşüş yaparız, ki bu sefer 1970′lerdeki gibi cengaverliğin, fedakarlığın pek de fayda etmeyeceği piyasa düzeni içerisinde kaybolup gitmekten kurtulamayız. ya da kulüp en kısa sürede kulüp üyeliklerini açık hale getirir (yıllardır üyelik başvurusunun onaylanmasını bekleyen taraftarlar biliyorum), isteyen taraftarın, aidatını yatırdığı, toplantılara katıldığı müddetçe kulübe üye olmasına izin verir, şeffaf ve demokratik seçimlerle birlikte kulüpte bir yönetim değişikliği olur ve bu dinamizmin sürekli kılınmasıyla birlikte, kulübün sahip olduğu potansiyel en efektif şekilde kullanılır.
kurtuluş için tek reçete budur. bunun dışında, köhne zihniyet dahilinde yapılmaya çalışılan her adım, bu kulübü her anlamda geriletmeye mahkumdur. bu kulübün efsane adamlarından, 1970′lerde hasan şengel’le birlikte kulübü ayakta tutmaya çalışan yavuz yalçınkaya’nın da dediği gibi, “gençlerbirliği’nin para babalarıyla falan işi olmamalı, genç beyinlerle işi olmalı.” o genç beyinlerin kulübe getireceği dinamizmden, devrimcilikten başka da bir yol yoktur!
i didn't quite get around to giving the gencler-fener report. sorry about that. similarly i'm not really going to get around to this report.
sivas 2 - 0 genclerbirligi
i didn't watch the match. i didn't listen to the radio report. i have almost nothing to say.
the twitter world is pretty angry though with various calls for cavcav and cem onuk to resign. the basic line is that we let so many people go at the end of last season and haven't properly replaced them.