lefter diyor ki: "galatasaraya ilk golümü unutamam"
«okadar maç oynadım, galatasaray karşısında o kadar yer aldım ki... hangisinin daha mühim olduğunu kestirmek doğrusu zor oluyor. sonra her maç mühim, her maç iddialıdır. birbirinden ayırmak doğru olmaz. ancak şu kadarını söyleyeyim ki, her futbolcu gibi benim için de ilk maçım mühimdir.»
bu sözleri bugün taraftarlarının kendisinden çok şey beklediği fenerbahçe takım kaptanı lefter küçükandonyadis söylüyordu.
«evet... 21 aralık 1947 günü şeref stadyumunda oynanan g. saray maçında, lefter ilk defa sarı - kırmızılı takım karşısında sağiç olarak yer alıyordu...
her iki takım şöyle dizilmişti:
fenerbahçe: cihat - murat, ahmet - selâhattin, samim, kâmil - k. fikret, lefter, suphi, müjdat, halit
galatasaray: necdet (bülent) - fazıl, sâlim - musa, bülent (naci), doğan - isfendiyar, naci, gündüz, muzaffer, m. ali
hakem sıtkı eryar idaresindeki müsabakaın daha ilk dakikasında galatasaray kalecisi necdet, halit'in tekmesi ile sakatlanmıştı. sarı - kırmızılı takım 10 kişi kalmıştı... kaleye santrfor bülent geçmiş, onun yerini ise sağiç oynayan naci almıştı...
devre 0-0 berabere neticelenmiş, 52. dakikada muzaffer'in pasını gündüz isfendiyar'ın önüne düşürmüş, o da yerden bir şutla ağları görmüştü: 1-0..
lefter «unutamadığım maç» dedi. bu maçın sonrasını şöyle anlatıyordu: «bu gol bizi adeta çılgına döndürdü. zira, galatasaray kalecisiz kaldığı halde, galibiyet golünü atmıştı. ben ise adeta kendimi kaybetmiştim. ilk maçımda ezeli rakibimize mağlûp olacaktık. bütün bunları iki dakika içerisinde düşünmüştüm ki: tam bu sırada top cihat ağabeyin elinden sekiverdi... yetişen solaçık ikinci galatasaray golünü yaptı... işte o anda şeref stadyomu sanki kafama yıkılıverdi... hele, gündüz ağabey ilk devrede bir şut atmış, top iki yan direk arasında mekik dokuduktan sonra dışarı çıkmıştı... ya o top da içeri girse, halimiz ne olacaktı? biraz sonra şimdi beykoz antrenörü olan naci özkaya ile çarpışan santraforumuz suphi sahadan çıkınca 10 kişi kaldık. nihayet müjdat golümüzü yaptı. tek arzum beraberlikti.. saha o kadar çamurdu ki adeta birbirimizi tanıyamaz hale gelmiştik... maçın bitmesine bir dakika kalmıştı.. 2-1 mağlûp durumda oynuyorduk.. ceza sahasının hemen başından savurduğum vole, beraberliğimizi sağladı... gol tribünleri teri bir anda kaldırdı.. iki taraf seyircisi biriblrlerine girmişti... ben hayatımın en mes'ut anlarından birini yaşıyordum. ilk maçımda attığım gol ile takımım mağlûbiyetten kurtulmuştu...»
dün şeref stadında fiyatların karaborsaya rahmet okutacak kadar pahalı olması, sahaya nispeten az bir kalabalık toplamıştı.
takımlar saat 14,40 ta tarafdarlarının alkışları, borazan sesleri ve ıslıklar arasında sahaya çıktılar. (............)
.......... (d. 20) oyun sertleşti. ve ilk çatışmayı, fikret’le doğan yaptılar. bu işe açık tribündeki halk ta karıştı. iş büyüdü. hakem oyunu durdurarak saha inzibatiyle alakalılara tedbir almaları için müracaatta bulundu ve oyuna tekrar devam edildi. (............)
......... müteakip bir fener akınında suphi galatasaray müdafaasiyle ufak bir boks gösterisi yaptı. oyun durdu. tartışmalardan sonra yine devam edildi. (............)
......... maç kavgalar, tekmeler yüzünden sık sık inkıtaa uğradı. bütün talihsizliklere rağmen galatasaray kıymetli rakibinden daha canlı, daha enerjik bir oyun çıkardı. ve dünkü maçta bu şekilde tarih yapraklarına intikal etmiş oldu.
galatasaray : necdet erdem, naci özkaya, fazıl göknar, bülent eken ( büyük bülent), mehmet salim şatıroğlu, doğan koloğlu, musa sezer, mehmet ali gültekin, muzaffer tokaç, isfendiyar açıksöz, gündüz kılıç
fenerbahçe : cihat arman, selahattin torkal, müzdat yetkiner (müjdat yetkiner), ahmet erol, murat alyüz, samim var, kamil ekin, lefter küçükandonyadis, suphi ural, fikret kırcan (k.fikret), halit deringör
daha maçın henüz 2. dakikasında galatasaray kalecisi necdet sakatlanıp maça devam edemeyince yerine kaleye bülent geçti ve galatasaray takımı 10 kişi kaldı. 60. dakikada da fenerbahçeli suphi sakatlanınca takımlar 10 ar kişi kalmış oldu.
türk futbolunun köklü çınarları galatasaray ile fenerbahçe arasındaki en ilginç maçlardan biri, 21 aralık 1947 günü şeref stadyumu'nda oynanan 1947-1948 sezonu istanbul ligi 5. hafta karşılaşmasıydı.
oyuncu değişikliği hakkının henüz olmadığı yıllarda oynanan maçın ilk dakikasında galatasaray kalecisi necdet, fenerbahçeli halit'in müdahalesiyle sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı. bunun üzerine sarı-kırmızılılar'ın en büyük gol silahı bülent kaleye geçti. galatasaray'ın maçın başından sonuna kadar 10 kişi olarak oynadığı karşılaşmanın ilk yarısı golsüz eşitlikle sona erdi.
galatasaray ikinci yarıda önce isfendiyar sonra da gündüz'ün golleriyle 2-0 öne geçti. bu sırada suphi'nin sakatlanarak oyundan çıkmasıyla 10 kişi kalan fenerbahçe de müjdat'la farkı 1'e indirdi. kariyerindeki ilk galatasaray maçını oynayan lefter, son dakikada golünü atarak daha sonra efsanesi olacağı fenerbahçe'yi ipten alırken, birçok ilginç hadiseye sahne olan maç 2-2 eşitlikle sona erdi. beraberlik golünün sahibi lefter, yıllar sonra verdiği demeçte attığı golü bu sözlerle anlattı:
"bu gol bizi adeta çılgına döndürdü. zira, galatasaray kalecisiz kaldığı halde, galibiyet golünü atmıştı. ben ise adeta kendimi kaybetmiştim. ilk maçımda ezeli rakibimize mağlûp olacaktık. bütün bunları iki dakika içerisinde düşünmüştüm ki; tam bu sırada top cihat ağabeyin elinden sekiverdi... yetişen solaçık ikinci galatasaray golünü yaptı... işte o anda şeref stadyomu sanki kafama yıkılıverdi... hele, gündüz ağabey ilk devrede bir şut atmış, top iki yan direk arasında mekik dokuduktan sonra dışarı çıkmıştı... ya o top da içeri girse, halimiz ne olacaktı? biraz sonra şimdi beykoz antrenörü olan naci özkaya ile çarpışan santraforumuz suphi sahadan çıkınca 10 kişi kaldık. nihayet müjdat golümüzü yaptı. tek arzum beraberlikti.. saha o kadar çamurdu ki adeta birbirimizi tanıyamaz hale gelmiştik... maçın bitmesine bir dakika kalmıştı... 2-1 mağlûp durumda oynuyorduk... ceza sahasının hemen başından savurduğum vole, beraberliğimizi sağladı... gol tribünleri teri bir anda kaldırdı.. iki taraf seyircisi biribirlerine girmişti... ben hayatımın en mes'ut anlarından birini yaşıyordum. ilk maçımda attığım gol ile takımım mağlûbiyetten kurtulmuştu..."