izmir’deki ilk yılında, altınordu kulübünün de bulunduğu basmane yakınındaki tilkilik’te bir otelde kalan nehir çetintaş, “arkadaşlarım kahvede kağıt oynardı, ben her akşam fuara gider on tur atardım,” diyerek gemlik’teki yaşam tarzının değişmediğini ifade ediyor. 1963-64 sezonunda altınordulu olmasına rağmen forma giymek için uzun süre beklemesini şöyle anlatıyor: “on bir – on iki maç takıma giremedim. o zaman maç esnasında adam değiştirme yoktu. bir kaleci, bir bek, bir orta saha, bir forvet yedek alıyorlardı. bir gün trenle ankara’ya gidiyorduk. muhterem ar benim gibi sağ bek oynuyordu. o zaman onu kesip oynamam bir hayal, zaten takımı o yapıyordu. tren balıkesir’e geldiğinde muhterem abi’nin apandisit sancısı tuttu. doktor geldi, tren bir saat rötar yaptı. ben kollarımı açıp dua ediyorum, ‘allahım muhterem abi oynayamasın,’ diye. doktor oynayamaz diye rapor verince ben ankara’da ptt maçında sahaya çıktım ve yirmi iki oyuncunun en iyisiydim. ertesi hafta hocamız lütfü atamer yine muhterem abi’yi on bire koydu. hiç unutmuyorum, istanbulspor ile oynuyorduk, bizi burada 1-0 yendiler. idareciler geldi, teknik ekiple konuştular. erkan, ‘siz geçen hafta ankara’da başarılı olan takımı bozdunuz, iyi oynayan adamı oynatmadınız,’ dedi. ertesi hafta yine ankara deplasmanı vardı. yine on birde yer aldım ve ondan sonra takımdan çıkmadım. muhterem abi’yi santrhafa aldılar.”