87. dakikaya kadar 2-1 mağlûp oynayan sarı - lâcivertlilere beraberliği sağlayan penaltı, üzücü hâdiselere yol açtı
necmi tanyolaç
mithatpaşa stadının deniz tarafındaki kaleni önünde bir sahne dönüyordu adeta. operalardaki döner sahneler gibi. her dönüşünde ayrı bir hadise, her dönüşünde, ayrı bir hadise...
dünyanın en hızlı kavgalarını bir aray getirseniz, dünyanın en çabuk bir çıkaran kabadayılarını bir araya toplasanız, bu kadar hadiseyi bir 3 dakikaya sığdıramazdınız.
hadisein izahı ve sahadaki karışıklığın sebebi şu idi: maçın 87. dakikasında nazmi, selim'i ceza sahasında önlemek isterken, itti... iterken topu eliyle kesti. maçı başından beri bir hakemden çok, hiç hakemlik yapmamış bir adam gibi güya idareye çalışan avram isimli israil hakemi, buna da es geçti. fenerbahçeliler hızla etrafını aldılar. yarı sahayı kontrol eden yan hakem bağatır'ın yerinde dimdik durduğunu, hakeme anlatmak istiyorlardı. hakem fenerbahçelilerden kurtuldu. lisan anlaşmazlığı da oluyordu tabi. tercüman getirdiler. ama, saha karışmıştı. hakem bir hayli tartaklandıktan sonra yan hakemin yanına gitti ve bağatır'ın - verdiği ilk altay gölündeki karara uymak gafletini gösteren bağatır'ın - anlatmak istediğini anladı. penaltı diyordu hakem. böylece itirazlar, kavgalar ve arbede - tabii bu sırada hakem altaylılarla kahramanca çarpışıyordu - arasında selim penaltıdan fenerbahçenin beraberlik golünü attı... maç 2-2 bitmiş, ve saha larda görülmeyen bir başka hadise olmuştu.
bundan sonra, fazla bir şey olamazdı. zira, rnaç bitecekti...
maç...
maça altay iyi başlamış ve 35. dakikada hakemin hatalı bir kararla verdiği golle 1-0 önde geçmişti. topu numan ortalamış, nazmi kafaya çıkmış, top direkten dönmüş, basri ikinci bir hamleyle havalanırken hakem kararını vermişti gol...
ikinci yarıya altay yine rakibinden canlı başladı. 52. dakikada gönen'in ortaladığı topu kale önünde filelere bırakan hikmet durumu 2-0 yapıyor ve fenerbahçenin maçı kazanması için bir mucizeye ihtiyacı olduğu anlaşılıyordu. hattâ, şerefin golü bile dökülen fenerbahçe için bir ümid ışığı kabul edilmemişti. ve nihayet meşhur penaltıyla, oyun bitiyordu...
fenerbahçe dün altayla berabere kaldı. yenebilirdi de... ama, maçın 2-2 oluşu veya 3-2'ye çevrilişi dahi futbol yönünden neticeyi değiştirmeyecekti. zira, fenerbahçe'de dün çok çok iki, üç futbolcu vardı. bunlar da bu futbol ağırlığını ayağa kaldıracak kuvvete sahip değildi elbet de...