norveç teknik komitesi yarın bize karşı oynayacak milli takımlarını tesbit ve ilân etmiştir. parantez içindeki rakamlar oyuncunun kaç kere milli olduğunu göstermektedir.
assbjöern hanssen (46), arne bakker (44). arne winter (2), roar johansson (10), thorbjörn svenssen (95), trygve andersson (1), björn borgen (26), roald jenssen (6), rolf björn backe (7), björn andersson (1), axel berg (8).
idareciler, takıma yeni giren solhaf trygve andersson ile meksika maçında çok kötü bir gününde olan sağiç roald jenssen'den çok şey beklemektedirler.
norveç milli takımının avusturyalı antrenörü wilhelm cleman. maçın neticesi hakkında bir tahminde bulunmamış, sadece «türkleri iyi tanırım. futbolu bilerek oynarlar ve istedikleri şekilde süratlendirirler» demekle iktifa etmiştir.
norveç milli takımı bu akşam oslo civarındaki bir sayfiye mahallinde kampa girecektir.
rus futbol federasyonunun türkiye - norveç milli maçına iki müşahid göndereceği açıklanmıştır. norveç federasyonunun teknik adamları. rusların,, 18 haziranda türkiye ve 1 temmuzdu norveçle oynayacakları dünya kupası karşılaşmalarına büyük bir önem verdiğini bildirmişlerdir.
türkiye - norveç milli maçının istanbul veya ankara radyoları vasıtasiyle naklen yayınlanması ihtimali çok zayıftır. norveç radyo idaresi katilode bulunan basın temsilcisi samim var'a ankaradan maçın nakli hususunda bir müracaat yapılmadığı için talebimizin yerine getirilmesine imkân olmadığını bildirmişlerdir.
milli takımımızın norveç ve rusya maçlarını oynayacak kadrosu, yurdu terketti. bu kadro içinde bulunduğumuz şartlarda kanaatimce, çıkarabilmek mevkiinde bulunduğumuz en mâkûl takımı meydana getirmeğe ehil futbolcuları bünyesinde toplamış bulunmaktadır.
kadronun bu hüviyeti almasından duyduğumuz memnuniyeti belirtirken, oslo ve moskova maçlarının selâmete ermeleri yolunda, kadro kadar ve hattâ kadrodan da mühim bir konu üzerinde durmak isteriz.
julet rimet kupasının eleme safhasındaki gayesi, grup birincisi olup finale kalmaktır. bu da, bilindiği üzere, iki ayrı rakibi, içerde ve dışarıda yapılacak müsabakalar sonunda, elemeğe bağlıdır. bu mahiyetteki müsabakalarda, dışarıda yenilmemek tedbirleri düşünüp içerde yenmeğe çalışmak, bilhassa bizim gibi orta halli futboller için, gelenek haline gelmiştir. binaenaleyh, meselenin mahiyet yönünden, bir «yenilmeme» meselesi olarak göründüğü aşikârdır.
müsabakalar, rakiplerimiz açısından incelendiği vakit, norveç, kötü mevsimin uzun sürmesi dolayısiyle lig maçlarına geç başlamış olmasına, meksika karşısında aldığı 1-1 lik beraberliğe rağmen. wm in, ferdi kabiliyet olarak belki orta, fakat kollektif mânadaki mükemmel tatbikatıyle, bizim için çekinilecek bir rakiptir.
rusya ise, modern futbolu son aston villa mağlûbiyetinin hiçbir suretle gölgeleyemeyeceği kadar iyi oynayan, binaenaleyh, korkulacak bir başka rakiptir. bu itibarla, meselenin, rakipler yönünden de bir «yenilmeme» meselesi şeklinde tezahür ettiğini anlamak güç sayılmaz.
yapacağımız iki milli maçla ilgili realitelerin pek kısa bir ifadesi olan bu hususlar, ortaya, takımın teşkilino esas olacak bir «taktik» meselesi çıkarmaktadır.
milli takımımızın teknik idarecileri, futbol meselelerinin derinine inememiş, satiri görüşlerin yükseltebilecekleri tenkid seslerinden çekinmeyerek, «taktik» mevzuunu, yukardaki izahatımızla belirmiş olan «yenilmeme» gayesinin tahakkukuna yardım edecek bir anlayışla mütalâa etmelidirler.
bu vesileyle. şu hususa bilhassa işaret etmek isterim ki, «taktik» konusunu yukarıdaki anlayışla düşünmek, bir takımın hücum gücünü hiçbir suretle zaafa uğratmaz. aksini iddia etmek, yalnız ve yalnız, kısır kalmış, aydınlanamamış bir futbol vukufunun ifadesi olabilir.
yalnız nazari bir takım mütalâalar ileri sürmüş olmamak için, bu mevzudaki ameli düşüncemizi açıklayalım. müdafaamız, daima, beşi rakibin beş adamını yakından marke edecek ve biri, bu beşli hattın gerisinde, verilecek açıkları kapayacak, altı elemanlı bir manzume olarak çalışmalıdır.
rakip hücumları kesilir kesilmez, bu müdafaa manzumesine forvedden tefrik edilen eleman başlayan hücuma katılacak ve gerideki boş adam, bundan açılan yere kayarak boşluğu dolduracaktır. bizim hücumlarımız kesildiği anda da, yukarıda izah edilen müdafaa tertibine geçilecektir. bu izahatın şematik ifadesi şudur:
müdafaada : 1 4 2-8-5-6-3 7-9-10-11
hücumda: 1 2-5-3 4-6 7-8-9-10-11
anlaşılacağı üzere, meselenin ruhu, yukarıdaki şemaya göre, (4) ve (8) numaraların ahenkle, üzerlerine düşen vazifeyi anlamış olarak çalışahilmeleridir. naci ve suat'ın, diziliş itibariyle birincisi sağhaf. ikincisi sağiç olarak bu oyunu çok iyi anlamış olduklarını ve yokluklarının takım için büyük bir kayıp teşkil ettiğini burada belirtmek isterim.
bu elemanlar bulunmadığına göre, ayni hizmeti sağhaf olarak şeref, sağiç olarak da mustafa yürür’den istemek, zannederim suat ve nacinin yokluklarını en az hissettirecek tertip olur.
yazımı bitirmek için şahsen zaruri bulduğum yukarıdaki oyun ve aşağıdaki kadro ile norveçi yeneceğimizi ve rusyaya kolay kolay boyun etmeyeceğimizi tahmin etmekteyim.
düşündüğüm kadro şudur: turgay - ismail, basri - şeref, osman, b. ahmet – hilmi, mustafa. metin, can, lefter.
bütün idareci ve sporcu arkadaşlarıma en iyi şanslar...
oslo'da norveç'i 1-0 mağlûp eden milli futbol takımımız 18 haziranda rusya ile moskova'da yapacağı karşılaşmaya hazırlanmak için dün hannover şehrindeki bir spor okulunda kampa girmiştir.
kafilemiz, oslo'dan 8.50 de ayrılmış ve hava alanında büyükelçilik mensupları ile norveç federasyonu temsilcileri tarafından uğurlanmıştır.
oslodaki müsabakayı takip eden rus futbol federasyonu baş antrenörü kaçalin'le, teknik komitenin film operatö-ü nabakov da aynı uçakla kopenhag'a kadar seyahat etmişlerdir. iki rus idarecisinin yolculuk devamın ca futbolcularımızı dikkatli nazarlarla süzdükleri görülmüştür.
feriköy'ün efsane oyuncularından olan, a milli takım forması da giyen ismet yurtsü, türk futbolunun duayenleriyle olan anılarını, orhan budak vasıtasıyla aktarıyor…
lefter abi ile karşılıklı futbol oynarken rakip olarak karşılaşıyorduk. ben “b” milli takıma seçildim, romanya ile romanya’da özel maçımız vardı. idarecilerimiz bu maçta benim oynamam için (ismet çok kuvvetli ona bir şans verelim; münacettin barut “feriköy’den takım arkadaşım” biz romanya’ya karşı ikimizde oynadık ve maçı 2-0 kazandık. 1962 yılında dünya kupası eleme maçlarımız vardı, teknik direktör italyan puppo sandro idi. ben lefter abi ile milli takım kampında tanıştım. kampta ben türkiye’nin zamanın büyük futbolcularıyla beraberdim. kampta lefter abi beni takdir etti ve benimle aynı odayı paylaştı.
norveç milli maçı için oslo’ya gittiğimizde sahaya çıkan kadroda beş fenerbahçeli,beş galatasaraylı ve 1feriköylü vardı o da bendim. o yıllarda müsabakalarda oyuncu değiştirme yoktu. türkiye maçı 1-0 metin oktay’ın golü ile kazandı. ben çok iyi oynamıştım diğer arkadaşlarımla beraber. maçtan sonra lefter abi bana “ben senin gibi topa vuran görmedim” dedi.