1 haziranda norveç, 18 haziranda rusya ile karşılaşacak olan
millî takımımız dün gitti
antrenör s. puppo "herşeye rağmen ümitliyim” dedi norveç'e karşı çıkacak tertip oslo'da bugün yapılacak antrenmandan sonra tesbit edilecek
dünya kupası eleme maçlarından ilkini 1 haziran perşembe günü norveç'le yapacak olan milli futbol takımımız dün uçakla oslo'ya gitmiştir.
milli futbol tal.ımımız 1 haziranda oslo'da norveç’le oynayacağı maçı müteakip 3 haziranda uçakla b. almanyaya geçecek ve hannover şehrindeki bir spor okulunda kampa girecektir. kamp 15 hazirana kadar devam edecek ve takımımız 15 haziranda hannover'deki ayrılarak 18 haziranda moskovada rus milli takımı ile dünya kupasındaki ikinci eleme müsabakasını yapacaktı
her iki karşılaşma için tesbit edilen kadroda ordu takımları şampiyonası sebebiyle izin verilmeyen tarık hariç şu futbolcular bulunmaktadır: turgay, necmi, ahmet, basri. mustafa, ismail. ismet. gürcan, naci. şeref, osman, hilmi, can. lefter, metin. tarık ordu maçlarından sonra hannover’e gidecek ve milli takıma iltihak edecek'ir.
milli futbol takımımız, dünya kupası elemelerindeki ilk maçlarını oynamak üzere dün uçakla oslo'ya gitmiştir.
olaylara daima gereken önemi veren «milliyet», oslo'daki norveç ve moskova'daki rusya milli maçlarımızla futbolcularımızın almanya'da yapacağı kampa ait ilgi çekici haber ve resimleri en kısa zamanda ve en iyi şekilde okuyucularına ulaştırabilmek amacıyla her türlü tedbiri almış ve bu cümleden olarak sporseverlerin yakından tanıdığı bir kıymeti, namık sevik'i bu maçları takiple vazifelendirmiştir.
arkadaşımız namık sevik dün, milli futbol takımımızı götüren uçakla oslo'ya hareket etmiştir.
milli takımımızın norveç ve rusya maçlarını oynayacak kadrosu, yurdu terketti. bu kadro içinde bulunduğumuz şartlarda kanaatimce, çıkarabilmek mevkiinde bulunduğumuz en mâkûl takımı meydana getirmeğe ehil futbolcuları bünyesinde toplamış bulunmaktadır.
kadronun bu hüviyeti almasından duyduğumuz memnuniyeti belirtirken, oslo ve moskova maçlarının selâmete ermeleri yolunda, kadro kadar ve hattâ kadrodan da mühim bir konu üzerinde durmak isteriz.
julet rimet kupasının eleme safhasındaki gayesi, grup birincisi olup finale kalmaktır. bu da, bilindiği üzere, iki ayrı rakibi, içerde ve dışarıda yapılacak müsabakalar sonunda, elemeğe bağlıdır. bu mahiyetteki müsabakalarda, dışarıda yenilmemek tedbirleri düşünüp içerde yenmeğe çalışmak, bilhassa bizim gibi orta halli futboller için, gelenek haline gelmiştir. binaenaleyh, meselenin mahiyet yönünden, bir «yenilmeme» meselesi olarak göründüğü aşikârdır.
müsabakalar, rakiplerimiz açısından incelendiği vakit, norveç, kötü mevsimin uzun sürmesi dolayısiyle lig maçlarına geç başlamış olmasına, meksika karşısında aldığı 1-1 lik beraberliğe rağmen. wm in, ferdi kabiliyet olarak belki orta, fakat kollektif mânadaki mükemmel tatbikatıyle, bizim için çekinilecek bir rakiptir.
rusya ise, modern futbolu son aston villa mağlûbiyetinin hiçbir suretle gölgeleyemeyeceği kadar iyi oynayan, binaenaleyh, korkulacak bir başka rakiptir. bu itibarla, meselenin, rakipler yönünden de bir «yenilmeme» meselesi şeklinde tezahür ettiğini anlamak güç sayılmaz.
yapacağımız iki milli maçla ilgili realitelerin pek kısa bir ifadesi olan bu hususlar, ortaya, takımın teşkilino esas olacak bir «taktik» meselesi çıkarmaktadır.
milli takımımızın teknik idarecileri, futbol meselelerinin derinine inememiş, satiri görüşlerin yükseltebilecekleri tenkid seslerinden çekinmeyerek, «taktik» mevzuunu, yukardaki izahatımızla belirmiş olan «yenilmeme» gayesinin tahakkukuna yardım edecek bir anlayışla mütalâa etmelidirler.
bu vesileyle. şu hususa bilhassa işaret etmek isterim ki, «taktik» konusunu yukarıdaki anlayışla düşünmek, bir takımın hücum gücünü hiçbir suretle zaafa uğratmaz. aksini iddia etmek, yalnız ve yalnız, kısır kalmış, aydınlanamamış bir futbol vukufunun ifadesi olabilir.
yalnız nazari bir takım mütalâalar ileri sürmüş olmamak için, bu mevzudaki ameli düşüncemizi açıklayalım. müdafaamız, daima, beşi rakibin beş adamını yakından marke edecek ve biri, bu beşli hattın gerisinde, verilecek açıkları kapayacak, altı elemanlı bir manzume olarak çalışmalıdır.
rakip hücumları kesilir kesilmez, bu müdafaa manzumesine forvedden tefrik edilen eleman başlayan hücuma katılacak ve gerideki boş adam, bundan açılan yere kayarak boşluğu dolduracaktır. bizim hücumlarımız kesildiği anda da, yukarıda izah edilen müdafaa tertibine geçilecektir. bu izahatın şematik ifadesi şudur:
müdafaada : 1 4 2-8-5-6-3 7-9-10-11
hücumda: 1 2-5-3 4-6 7-8-9-10-11
anlaşılacağı üzere, meselenin ruhu, yukarıdaki şemaya göre, (4) ve (8) numaraların ahenkle, üzerlerine düşen vazifeyi anlamış olarak çalışahilmeleridir. naci ve suat'ın, diziliş itibariyle birincisi sağhaf. ikincisi sağiç olarak bu oyunu çok iyi anlamış olduklarını ve yokluklarının takım için büyük bir kayıp teşkil ettiğini burada belirtmek isterim.
bu elemanlar bulunmadığına göre, ayni hizmeti sağhaf olarak şeref, sağiç olarak da mustafa yürür’den istemek, zannederim suat ve nacinin yokluklarını en az hissettirecek tertip olur.
yazımı bitirmek için şahsen zaruri bulduğum yukarıdaki oyun ve aşağıdaki kadro ile norveçi yeneceğimizi ve rusyaya kolay kolay boyun etmeyeceğimizi tahmin etmekteyim.
düşündüğüm kadro şudur: turgay - ismail, basri - şeref, osman, b. ahmet – hilmi, mustafa. metin, can, lefter.
bütün idareci ve sporcu arkadaşlarıma en iyi şanslar...
millî takımımız, rusya maçı için hannover'de kampta
kadronun hazırlanışında alman antrenör kirehrath, puppo'ya yardım edecek. özyurt, spor okulunda bulunan futbolculardan disiplin istedi
namık sevik hannover’den bildiriyor
oslo'da norveç'i 1-0 mağlûp eden milli futbol takımımız 18 haziranda rusya ile moskova'da yapacağı karşılaşmaya hazırlanmak için dün hannover şehrindeki bir spor okulunda kampa girmiştir.
kafilemiz, oslo'dan 8.50 de ayrılmış ve hava alanında büyükelçilik mensupları ile norveç federasyonu temsilcileri tarafından uğurlanmıştır.
oslodaki müsabakayı takip eden rus futbol federasyonu baş antrenörü kaçalin'le, teknik komitenin film operatö-ü nabakov da aynı uçakla kopenhag'a kadar seyahat etmişlerdir. iki rus idarecisinin yolculuk devamın ca futbolcularımızı dikkatli nazarlarla süzdükleri görülmüştür.
saat 14 de hannover hava alanına inen kafilemizi b. almanya federasyonu genel sekreteri herjang, hannover şehri temsilcileri ve eski federasyon azaları karşılamışlardır. karşılayıcılar arasında bulunan dr. xisan dri, milli takım kaptanı turgaya hitaben «ben, sizin alman milli takımını 2-1 yendiğiniz sene federasyonun genel sekreteriydim. demek hâlâ futbol oynuyorsun. buna memnun oldum. seni bir türlü unutamadık.» demiş ve iltifatta bulunmuştur. eski federasyon genel sekreteri diğer futbolcularımıza da yakınlık göstermiş ve isviçredc yapılan dünya kupasında alman milli takımına 7-2 mağlûp olduğumuz m.çtan bahsetmiştir.
kafilemiz hava alanında bir müddet istirahat ettikten sonra otobüsle şehre 35 kilometre mesafedeki bafsinghausen sport schule'ye yerleşmiştir. futbolcularımız yeşillikler içerisindeki barsinghausen'i ve zengin spor tesislerini çok beğenmişlerdir.
okul idarecileri de futbolcularımıza son derece ilgi göstermişler ve ingiliz millî futbol takımının 10 gün evveline kadar burada kamp yaptığını söylemişlerdir.
18 haziranda rusya ile yapacağımız maçla ilgili olarak bundan evvel kaleme aldığımız bir yazıda, tatbiki düşünülen (4+2+4) sistemini muvafık bulmadığımızı sebepleriyle izaha çalışmış ve nasıl oynamamız gerektiği yolundaki fikirlerimizi ayrıca belirteceğimizi ifade etmiştik.
bu konudaki düşüncelerimizi açıklamadan önce, pazar günkü rakibimiz hakkında biraz bilgi vermeği daha faideli bulduk.
türk milli futbol takımının mes’uliyetini ikinci kerre deruhte ettikten sonra, rusya ile yapılacak maçtan, milli takımımızı yüzünün akı ile çıkarmak için, bu rakibi çok tetkik ettik.
bu tetkikatın neticesini, umumi bir ifadeyle belirtmek gerekirse şöyle diyeceğiz : rusya, bilhassa kendi memleketinde tehlikeli bir rakip olmakla beraber, almanya'daki kamp yerini istilâ etmiş gibi görünen zifiri karanlık düşüncelere yer verecek kadar muazzam bir kudret de değildir.
çünki, türk milli takımı, rusya ile atbaşı futbol oynadığı bütün avrupaca teslim olunan ve karakteri itibariyle rus futboluna çok benzeyen bulgar futboluyla, daha dün denecek kadar yakın bir geçmişte, kendi sahasında, boy ölçüşmüş ve bu imtihandan, münazaalı bir golün tâyin ettiği 2-1 lik bir mağlûbiyet ve çok tatminkâr bir oyunla çıkmıştır.
umumi bir fikir veren bu ifadelerden sonra, rus futbolunun teferruatına göz atılacak olursa görünen manzara şudur: klâsik (wm) sistemini modern futbol anlayışıyla olgunlaştırarak, topyekûn müdafaa ve topyekün hücum anlayışı içinde çalışan bir takım. kafalarında, dizilişteki yerleriyle bağlı olmak gibi bir fikir yok. oyunun arzettiği pozisyonlara göre, her futbolcu, her yerin adamı. meselâ santrforu sol bek mevkiinde gördüğünüz gibi, sol hafı, sağdan hücuma geçmiş de seyredebiliyorsunuz. bütün bu oluş, kollektif bir futbol şuuru içinde cereyan ettiği için, ortada, bir kargaşalık, bir ahenksizlik yok. çok hareketli olduğu bu ifadelerden belli bu oyunu baştan sona kadar götürecek fizik kifayetini haizler. ancak, ferdi incelikten mahrum bulunuşları, futbollerine, kaba, zarafetten uzak bir mahiyet veriyor.
burada seyrettiğimiz rostov, bulgaristan, yugoslavya ve fransa'daki şayanı itimat şahısların ifadeleriyle, hüviyeti yukarıdaki ifadeler içinde beliren rus futbolu, anlaşılacağı üzere, tehlikeli, ancak, icaplar hatâsız olarak düşünüldüğü ve yerine getirildiği takdirde, karşısında muvaffak olunması imkânsız bir takım değildir.
ne olması gerektiği yolundaki düşüncelerimizi bundan sonraki yazımızda açıklayacağımız bu icaplar yanında, bize karşı oynayacak oyuncularının hususiyetlerini de nazarı itibara alan hatâsız bir görüşün sahaya süreceği milli takımımızdan, şahsen, çok şey ümid ederim. .
feriköy'ün efsane oyuncularından olan, a milli takım forması da giyen ismet yurtsü, türk futbolunun duayenleriyle olan anılarını, orhan budak vasıtasıyla aktarıyor…
lefter abi ile karşılıklı futbol oynarken rakip olarak karşılaşıyorduk. ben “b” milli takıma seçildim, romanya ile romanya’da özel maçımız vardı. idarecilerimiz bu maçta benim oynamam için (ismet çok kuvvetli ona bir şans verelim; münacettin barut “feriköy’den takım arkadaşım” biz romanya’ya karşı ikimizde oynadık ve maçı 2-0 kazandık. 1962 yılında dünya kupası eleme maçlarımız vardı, teknik direktör italyan puppo sandro idi. ben lefter abi ile milli takım kampında tanıştım. kampta ben türkiye’nin zamanın büyük futbolcularıyla beraberdim .kampta lefter abi beni takdir etti ve benimle aynı odayı paylaştı. norveç milli maçı için oslo’ya gittiğimizde sahaya çıkan kadroda beş fenerbahçeli,beş galatasaraylı ve 1feriköylü vardı o da bendim. o yıllarda müsabakalarda oyuncu değiştirme yoktu. türkiye maçı 1-0 metin oktay’ın golü ile kazandı. ben çok iyi oynamıştım diğer arkadaşlarımla beraber. maçtan sonra lefter abi bana “ben senin gibi topa vuran görmedim” dedi.
biz oradan almanya’ya geçtik. 15 gün hannover’de kamp yaptık, bizi ziyaret eden almanya milli takımının teknik direktörü herberger, bizlere birer adet adidas futbol ayakkabısı hediye ederek oynayacağımız maçlarda başarılar diledi. biz kampımız bittikten sonra sovyetler birliği maçımız için bu ülkeye geçtik. kampa girdik ve ben maçtan bir gün önce rüyamda sovyetler’e karşı oynadığımı gördüm ve bunu arkadaşlarıma (kaptan turgay, lefter abi ve metin oktay’a) söyledim. albay muhterem özyurt, maç akşamı kadroyu açıkladığı zaman ben yoktum. benim yerime kadroda cezası bittiği için naci erdem vardı. bu durumda herkes benimle dalga geçiyordu. ben bu maçta oynayacağımı onlara tekrar ısrarla söylüyordum ve kendilerine ‘maç yarın’ diyordum. maçın oynanacağı günün sabahı benim odamın telefonu çalmaya başladığında açtım ve puppo sandro “hemen gel” dedi bana. saat sabahın 7.30’uydu.
gittiğimde (ismet, gece hilmi hastalandı ve kendisini hastahaneye kaldırdık onun yerine sen oynayacaksın) dedi. ve hilmi ’nin yerine beni kadroya aldı. rüyam gerçekleşmişti bunun üzerine kaptan turgay bana ( eğer sen kaleci olsan beni de hastalandırırsın ) diyerek moral vermişti. bu ne demek biliyormusunuz, kaleci lev yaşin’e karşı oynuyordum, bir efsaneye karşı. sovyetler birliği dönüşü yeşilköy hava alanına gelen feriköy taraftarları beni omuzlara aldığında milli takım arkadaşlarım bana gıpta ile bakıyorlardı.
ussr: vladimir maslachenko, anatoli maslenkin, givi chokheli, valeri voronin, slava metreveli, valentin bubukin, mikhail meshki, viktor ponedielnik, nikolai manoshin, aleksandr medakin, boris batanov