fenerbahçelileri nice*le yapacakları maça uğurlayanların arasında ezeli rakipleri galatasaraylıların da bulunması büyük bir memnuniyet yaratmıştır. idare heyetinden lutfi abay, menecer osman incili, takım kaptanı turgay, ergun ve candemir'den müteşekkil galatasaray heyeti kafile adına faruk ılgaz'a sarı-kırmızı renkli bir buket vererek
sarı-lâcivertlilere iyi yolculuk ve şanslar dilemişlerdir.
fenerbahçenin nice seyahatine çocuğunun hasta olması sebebiyle iştirak edemeyen kulüp reisi agah erozan, dün bir basın toplantısı yapmış ve şunları söylemiştir: «kulübümüzde cereyan eden hâdislerin üzüntüsünü nice maçı dollaysiyle içimize atarak, çocuklarımızı güler yüzle uğurlamış bulunuyoruz. bu disiplin dışı hareketlere her kulübte tesadüf etmek mümkündür. tatbik edilmekte olan profesyonellik talimatnamesi ile bu işlerin kestirme yoldan halledilmesi mümkün değildir. bu sebeple beden terbiyesi umum umum müdürlüğünden ve federasyondan derhal harekete geömelerini rica ediyorum. »
agâh erozan, kulüplerin şirket haline getirilmesi mevzuuna da temasla sözlerine şöyle devam etmiştir: «kulüp amatör, futbolcu profesyonel olamaz. profesyonelliğe süratle geçmemiz dolayisiyle, mevcut profesyonellik talimatnamesi zamannında alelacele yapılmıştır. ve o zaman bu işlerle ilgili olarak kabul ettiği bu talimatname üzerinde, bugüne kadar esase müteallik hiç bir değişiklik yapılmamıştır. bu işin artık süratle ele alınması zamanı gelmiştir. fenerbahçe başkanı olarak, bütün kulüp idare heyetlerinin de iştirak edeceğine inandığım bu mevzuun, derhal ele alınması beden terbiyesi umum müdürlüğü ve federasyon başkanınından beklediğimizi ifade ederim.»
fenerbahçe idare heyeti nice dönüşünden sonra yapacağı toplantıda seracettin - lefter hadisesini müzakere edecek ve tahkikat neticesini karara bağlayacaktır.
evvelki gün idare heyetiyle mait (maif?) bir ihtilafa düşerek nice'e gitmeyeceğini bildiren kaleci özcan, dün yeşilköy hava alanında kulüp resisi agah erozan'dan özür dilemiş ve arkadaşlarına istihak etmiştir. milli futbolcu «talebim yanlış anlaşıldı. cemiyette her insan mali sıkıntıya uğrar. tehdidle değil, sportmence kulüpten bir miktar borç para istedim. şimdi bütün düşüncem nice maçında takımıma faydalı olabilmektir.» demiştir.
peşte'deki csepel maçında sakatlanan ergun öztuna da dün aynı uçakla roma'ya gitmiştir. ergun, roma'da kendisini evvelce ameliyat etmiş olan profesör la cava tarafından sıkı bir muayeneye tabi tutulacaktır.
3 aralıkta yapılacak fenerbahçe - nice maçının istanbul veya ankara radyolarından nakli için basın yayın ve turizm umum müdürlüğü spiker sulhi garan'ı da dün fenerbahçe takımı ile birlikte nice şehrine göndermiştir. sulhi garan bugün radyo idaresiyle temasa geçecek ve maçın yayınlanması için resmi müracaatta bulunacaktır.
nice istanbul'da, fenerbahçe karşısında oynadığı müdafaa oyunu ile muhakkak ki türk futbol severlerine fransız futbolunun hücum değeri hakkında hiçbir fikir veremedi.
nice müdafayı korku yüzünden tercih etti. luciano, türk futbolcularının fizik kabiliyetlerinden çekiniyordu ve fenerbahçe karşısında bir duvar örmek istedi. istanbul'daki maç nice antrenörünün aklını başına getirmiştir herhalde. luciano, fenerbahçe'nin futbolu hakkında en sağlam raporu yine kendi kendinden aldı. türk futbolcularının teknikleri kadar kafalı oyunlarını da tanıdı. luciano bu defaki maçta herhalde oyun stilini değiştirecek. nice on birinden, nice kalesi etrafında dört müdafi kalmak suretiyle daima hücum etmelerini isteyecektyir.
fenerbahçenin hücum hattı, takviyeli nice müdafaasında iki defa gedik açmaya nuıvaffak olmuştur. daha hafif bir müdafaa karşısında aynı fenerbahçe bir gol atmaya mutlaka muvaffak olacak ve can gibi bir genç ne kadar tutulura tutulsun herhalde bu golüğ atabilecektir.
buna mııkabil nice hücum hattı da fenerbahçe müdafaasını dağıtabilecek midir? bu sual nezaketini muhafaza ederken aynı hattın mithatpaşa'da ne dereceye kadar muvaffak olduğunu hatırlamak da isabet olur. faivre ve alba'lı forvet bir hattâ iki gol atmaya çalışırken kuvvetli bir avansa sahip olan fenerbahçe de bu avansı muhafaza için gayret edecektir.
bu yüzden 3 aralık'ta yapılacak maçın beraberlikle bitmesini ümit ediyor ve nice'in muzaffer olacağından şüphe ediyoruz.
geçen yıl avrupa şampiyon kulüpler turnuasının çeyrek ve yarı finalinde fransa'yı temsil eden reims, her iki maçında ikişer gol atmaya muvaffak oldu. bu maçlarda fransız takımının rakipleri fenerbahçe'nin stili ile oynayan takımlardı.
bu maçlarda reimse 2 sebepten itimat ettik:
1. rakip sahada reims körü körüne bir müdafaa oyununa kapılmamış. hücum etmiş, rakibini zorlamış ve bu şartlar altında mağlûbiyeti sineye çekmiş. yenilişi de vatan topraklarını müdafaa eden kahramanların mağlûbiyetindeki heyecan ile olmuştu.
2. reims herşeyden evvel bir «hücum takımıdır». rakibi, yoran bıktıran, bezdiren hücumlar tazelemekten hoşlanan birliktir. müdafaa oyununu, bir zamanlar macar futbolcularının bütün dünya futbolunu hor gördükleri şekilde, hor görür. istinkâf eder. reims'te 3 gol farkla kazanadığı müsabakalarda rakip müdafaya dikkat eden futbol mütehassızları, hattın adamlarında şuursuzlaşma reims'e bol bol gedikler veren bir açılma müsahade etmişlerdir. işte reims, rakibini bu hale getirebildiği anda, parlamaktaydı.
fakat nice, reims değildir. nice sadece müdafaa oyunundan zevk alır. hakimiyet altına girmeyi sever ve çekilmiş halde iken bir boksörün «kontr» yumrukları gibi hücuma kalkar.
istanbuldaki maçta nice'liler hoşlandıkları şekilde sahanın dibine tıkıldılar (korktukları da bir hakikkatti yal) ve neticede burunlarının ucunu göremediler.
fenerbahçe'nin millî karşılaşma havasına bürünen kader maçı bugün...
sakat olan lefter ve can kadroda yer aldı. maç yağmurdan bir göl halini alan sahada saat 15.30 da oynanacak
dün son antrenmanını yapan sarı - lâcivertlilerin taktiği müdafaa
nice'liler de çalıştı. yağmur şiddetlenirse hakem maçı tehir edebilir
halit kıvanç nice'den bildiriyor
avrupa şampiyon kulüpler kupasının sekizinci kardöffinalist takımı bugün nice şehrinde leo - lagrange stadında yapılacak fenerbahçe - nice maçından sonra belli olacaktır.
türkiye saatiyle 15.30 da başlayacak olan müsabakayı çekoslovakya federasyonuna mensup üç beynelmilel hakem macko, suzak ve zuzycka idare edeceklerdir.
96 saattenberi devamlı şekilde yağan ve nice'i sel altında bırakan yağmur dün öğlene doğu kesilmiştir. nice ve fenerbahçe kulübü idarecileri yağmurun dinmesinden faydalanarak maçın yapılacağı leo-lagrange stadında gezmişler, devam eden temizlik çalışmalrını gözden geçirmişlerdir. sahada suların çekilmesi üzerine avrupa futbol birliği genel sekreteri pierre delenay'ın başkanlığında yapılan toplantıda fenerbahçe kulübünü umumi kâtip faruk ılgaz'la, antrenör molnar, nice kulübünü ise ikinci reis albert ve antrenör luciano temsil etmişlerdir. çekoslovak hakemler de bu toplantıda bulunmuş ve sahanın mevcut durumunun müsabakanın oynanmasına bir mani teşkil etmediğini bildirmişlerdir. bunun üzerine u.e.f.a. genel sekreteri ile iki kulübün temsilcileri hava şartlarında büyük bir değişiklik olmadığı takdirde maçın yapılmasına karar vermişlerdir.
maçın hakemleri bugğn tekrar sahaya gidecek ve maçtan 1 saat evvel aon durumu tesbit edeceklerdir.
takımlar çalıştı
fenerbahçe ve nice takımları dün ayrı ayrı saatlerde leo-lagrange stadında son idmanlarını yapmışlardır. fenerbahçe saat 10-11 arasında malnar'in idaresini daha ziyade ağır sahaya intibak maksadını taşıyan bir antrenman yapmıştır. ayağındaki arıza geçmemiş olan lefter dünkü antrenmana iştireak etmemiştir. diğer futbolcuların hemen hepsi moralinin kendilerini iyi hissettiklerini, sahanın mithatpaşaya kıyasen çok iyi olduğunu ifade etmişlerdir.
f. bahçenin taktiği
istanbulda elde ettiği 2-1 lik galibiyet sebebiyle fenerbahçe, bugünkü maçta nice'e karşı defans üzerine kurulu bir taktikle çıkacaktır. bu taktiğin başarılmasında en büyük vazife sağiç gürcan'a verilmiştir. bu futbolcu müdafaa halinde haf hattını destekleyecektir. aynı şekilde insaydler daimi şekilde nice forvetini kontrol altında tutacak ve takım halinde ani ataklara geçilecektir. fenerbahçe bugünkü maçta nice'i yendiği veya berabere kaldığı taktirde üçüncü tura atlayacaktır. tek farklı bir mağlûbiyet hakinde ise rakibiyle tarafsız bir sahada üçüncü bir karşılaşma yapacaktır. eğer iki farklı bir mağlûbiyete uğrarsa kupadan elenecektir. bu sebeple sarı-lacivertliler istanbulda kazandıkları avantajı fransız seyircisi önünde ve fransa şampiyonuna karşı muafazaetmek mecburiyetindedir.
futbolcuların ekserisi can'ın ve lefter'in sakatlığı sebebiyle moralman kendilerini biraz üzgün hissetmekle beraber, neticenin ehemmiyetine müdrik olduklarını ifade etmekte ve bütün mevcudiyetlerini ortaya koyarak türk futbolunu temsile çalışacaklarını söylemektedirler.
fransız gazeteleri ve fransız spor otoriteleri de ilk günkü büyük iddiâlâlarından vazgeçmişler ve dünkü yazılarında daha mutedil bir ifade kullanmışlardır. bu arada lefter ve can'ın sakatlıklarının fransız takımı için bir avantaj olduğu kaydedilmektedir.
türk idarecileri maçın radyodan nakli için teşebbüse geömişlerdir. basın yayın ve turizm vekaleti tarafından nice'e gönderilen spiler sulhi garan temaslarından müsbet bir netice aldığı taktirde maç kuvvetli bir ihtimalle istanbul radyosundan nakledilecektir.
real madrid kulübünün macar menaceri osterreicher fenerbahçe - nice maçını takip etmek üzere dün nice'e gelmiştir. menecer bu gelişinin fenebahçeli can'ın real madrid'e transferiyle ilgili olduğu şeklindeki söylentilere cevaben «fenerbahçe de, nice de real madrid'in rakibi olabilir. gelişim can'la değil bu maçla ilgilidir» demiştir.
avrupa futbol birliği genel sekreteri pierre delenay'la fenerbahçe ve nice kulübü temsilcileri arasında dün gece varılan karara göre, üçüncü maç mecburiyeti ortaya çıkarsa bu müsabaka 8 aralık çarşamba günü barselonada yapılacaktır.
turgay'ı arjantin'e götüren profesyonel menecer fernando de la hoz'un nice'te bulunduğu ve bu ziyaretinin tamamen fenerbahçe'li can'la ilgili olduğu söylenmektedir. arjantin kulüplerinin arzusu üzerine organizatörün can'a parlak bir teklifte bulunacağı söylenmektedir.
fransız'ların menfi tezahüratına, nice'in sert ve faullu futboluna lefter ve can'ın sakatlığına rağmen fenerbahçe ancak 2-1 mağlûp oldu
son söz 3 üncü maçta
nice takımı kaptanı nurenberg birinci gollerini foix'nin ofsayttan atmış olduğunu itiraf etti
f. bahçenin altın golünü lefter, penaltıdan attı
kahraman bapçum niceten bildiriyor
istanbul seyircisi fanatiktir ve gürültücüdür öyle mi? kim söylemişti bunu? fransız basını... gülünmez, ağlanır bu palavraya. çünkü dünkü maçta nice seyircisini gördük ve rahatça söyliyebiliriz ki, dünyanın en gözü kara ve patırtıcı seyircisi bunlardır.
kim demişti fenerbahçe nice'de icabında rakibinin güzel hareketlerini de alkışlayan efendi bir seyirci bulacaktır diye. işte bunu da biz söylemiştik. hattâ geçen pazar günü nice - rennes maçından sonra yazmıştık da.
gülünmez, ağlanır bu hatâya. çünkü dünkü maçta nice seyircisini gördük. bir seyirci ki, 45 dakikada bir tek kasdi faul yapmamış bir takım, yani fenerbahçe, haftaymda sahayı terkederken yuha çeker... bir seyirci kî kalecisine uzaktan geri pas veren naci'yi yuhalamak garabetini gösterir, buna ne denir yani?
söyledik, yazdık, çırpındık. fenerbahçe nice'de müdafaa yaparsa kaybeder diye.,. ama sahaya tam bir müdafaa kuruluşu ile çıktı takım. ve bütün maç boyunca müdafaa için çırpındı. ama ikinci golü yedikten sonraki fenerbahçe'yi da görmeliydiniz. hücum için hazırlanmış, hızını, şevkini, futbolculuğunu hücum ederken yaptığı şahlanışlarla gösteren bir takım müdafaaya mahkûm etmek, onu bağlamak, değil de nedir? bereket versin sahada bir lefter vardı. ve takımı rahatlatmak için. rahat ettirmek için ne yapacağını bilen bir büyük futbol kafasına sahipti. topu alıyor, rakip sahaya giriyor ve orada canı istediği gibi oyalanıyordu. geride de bir naci ve bir özcan vardı ki..
ama beri tarafta yarının hakikaten büyük yıldızı olmağa namzet bir alba, istanbulda seyrettiğimizle hiç alakası olmıyan çabuk, kıvrak ve iyi futbolcu bir nurenberg, bir faivre ve bir foix vardı. ama fenerbahçe böyle gerilere kapanıp meydanı rakibe bırakmas acaba onlar öylesine rahat at oynatabilirler miydi?
dakika 1: lefter sağdan kaçtı. chorda yerlere yattı bile. belli ki lefter bugün istekli, hızlı ve keyifli.
dakika 5: can, sakat sağ bileğine chorda'dan esaslı bir tekme yedi kıvranıyor yerde. eyvah ki, can sakatlanırsa yalnız 10 kişi değil, cansız kalacağız.
dakika 13: nurenberg, soldan orta aldı. girdi. kimse yok. özcan çıktı. ayaklarına yattı. aferin, ama aferini tamamlayamadık. heyecandan. çünki özcan, sadece karşılayabildi topu. alba yetişiyor ve boş kaleye plase etti. basri sıçradı ve kafa ile çıkarttı. güzel, öüthiş bir tehlike allattık. osman topu kontrol ederek açtı.
dakika 14: eyvah gol. top ağlarımızda. ama hâkem gol değil diyor. gol değil ya. gol değil ya. elbette olmaz. nurenberg eliyle almıştı.
dakika 17: foix, uzaklardan bir orta yaptı. yüksek ve tehlikeli özcan fırladı. uçmak bu.. bloke etti havada ve yere topla indi. bu uçuş şart değildi. daha rahat alabilirdi topu. seyirci beğenmedi. şöhretli gazeteci max urdini de gülüyor. «bu hareket sirkte geçermiş» ben degülüyorum. biliyorum ki bu uçuş çok iyi tanıdğımız özcan'a bir maç kazandıracaktı tanrım hu çocukların hepsini nasıl rahatlamışlardır. nasıl yürenkleri genişlemiştir şimdk: özcan iyi bugün diye.
dakika 18: can, şereften pas aldı. işte can bu. toparlıyor ama sıyrıldı. aradan milazzoı ve chorda yapıştılar gene. tam kale ardında çok güç pozisyonda can. fakat topun altına dokunverdi. lamia'nın üzerinden girer bu top ama direği sıyırarak auta gidiyor.
dakika 22: yüksel'in yerden ortası, lefter kale ağzında. pozisyon nasıl biliyor musunuz. macaristan maçındaki voleyi patlattığı yerde. ama lefter iyi vuramadı bu sefer aut.
dakika 26: soldan girdiler kalemize, hızlı ve güzel bir akın. tam direğin dibinde osman ve basri birlikte yüklendiler. özcan da fırladı. nurenberg karambolde bir şeyler yapıyor ve top içerde. hayır faul değil bu. hentbol de görmedik. zaten hakem elini sanrraya doğru kaldırdı. ama yan hakemi golü muteber addetmiyerek, olduğu yerde duruyor. hakem gitti sordu ve o da bizim gibi sonradan anladık ki, top dışarı çıktıktan sonra içeri çekilmiş ve gol atılmıştır. şimdi korner atacaklar.
dakika 31: de boirgoing uzaktan bir şandel yaptı. gene özcan. havaya sıçradığı zaman bir dev gibi büyüyor kalecimiz. istanbuldaki maçtan sonra ukala bir fransız bu adam kaleci olamaz demişt. bu maç ona cevap galiba.
dakika 33: aman gürcan sinirlenme. martine ile fena bir mücadeleye girdi gürcan.
dakika 36: bu albayı istanbulda seyredememiştik. büyük futbolcu işte yine sıyrıldı aradan... bu çocuğu can ve lefterle aynı takımda tasarruf etmek güzel şey.
dakika 37: işte gene alba, uzaktan yerden bir top aldı. kurşun gibi bir şüt ve özcan'ın şiir gii bir blokajı.
dakika 46: bastırıyorlar. hem de nasıl. bizimkiler de kümeleşiveriyorlar. vurdurmamak için ve muvaffak da oluyorlar.
ikinci devre
dakika 4: naci ve foix birlikte sıçradılar. naci'ye hentbol çizgisinin am dışında, foix vurdu. sağa plase etti. cornu orada. tam kale ağzına orta özcan mükemmel bir kurtarış daha yapıyor.
dakika. 7: anladık. gürcan biraz sinirli. milazzo'nun da biraz küstah olduğu muhakkak. ama foix'e ne oluyor? naci'yi neden iter öyle. hem de top oyunda değil. ayıp şey...
dakika 10: şeref soldan ileri kaydı milazzo'ya attı çalımını. ve şutunu çaktı. lamia iki postada bloke ediyor.
dakika 11: foix sağa deplase oldu. basri'yi çalımladı. yerden ortaladı tam kale ağzında özcan topun üstüne nefis kapanıverdi. nurenberg de özcan'ın kafasına dokunuyor. biraz seri dokunmak bu... özcan yerde kıvranıyor. kim bu eşofmanlı adam? antrenör luciano... özcan'ı sahadan sürükleyerek çıkartmağa uğraşıyor ve adeta kavga ediyor. hakem ve oyuncularla. bu hareket, sirkte bile geçmez. dostum urhini.
dakika 18: offf... bu ne asabi seyirci? bizi de azdırdılar ve oturduğumuz yerde duramıyoruz. ben hayatımda bu kadar hırçınlaşarak maç seyrettiğimi hatırlamıyorum.
dakika 19: foix sağ açık yerinde bir top aldı. basri'yi çalımlayarak geçti. bal gibi ofsayt. ama yan hakemi bayrak kaldırmıyor, basri'de takip etmiyor. foix aldı ve şutunu yapıştırdı. bu gol biraz yan hakeminin biraz da basri'nin golü.
dakika 21: nurenberg sol açık yerinde şimdi. sürdü. girdi ve asıldı. yerden kurşun gibi özcan da olduğu yere kıvrılarak harika bir blokaj gösteriyor.
dakika 24: nurenberg şimdi sağda. basriden söktü. ortaladı. faivre önüne... özcan bugünkü kadar becerikli özcan bu golü çıkartamazmıydı? yazık ki bu gol de aslında basri'nin fenerbahçeliler. ve bütün türk sporseverlerl unutmayın ki basri'nin tek bnaşına kazandığı maçlar vardı.
dakika 28: aman lefter göster kendini. onunla beraber bütün takım da şahlandı. aldı letter. ekti birini. daha can'a sola yuvarladı. aman ne güzel. can güzel bir falso verdi. top lamia'yı geçti. yerden direğe vurdu. yok canım bu kadar şansızlık olmaz. direkten gelen topu şeref kullanamadı.
dakika 30: lefter gene gitti. aman ne gidiş? yok böyle adam bu sahalarda. 25 metreden çektiği şut üst kçşeden direği sıyırıyor.
dakika 32: gene lefter. genme lefter, gene lefter. sağda şereften aldı, girdi. düzeltti ve şutunu patlattı. lamia da büyük futbolcu muhakkak. uçarak bloke ediyor.
dakika 36: faivre, basriyi çalımlıyarak aştı. usta bir adam. ortaya girdi. naci, osman ve avni arasında kaldı. faul galiba. hem de penaltı. fakat hakem aynı kanaatte değil. vermiyor.
dakika 38: cornu'nün geri pası. gonzales'e çarptı mı bu top? şeref aradan fırladı. ve hakim oldu. biçtiler şerefi. penaltı: itirazlar var ama hakem kararını verdi. lefter atacak. bu şut bir çok şeyin kaderini deüğiştirebilir. lefter, gene de çok sakin mükemmel vurdu. aman lamia az daha çıkaracaktı topu: gol.
dakika 41: özcan cornu'nün ileri kayarak kestiği şutu iki hamleli bir planjonla bloke ediyor. haydi hayırlısı. barsleona'da görüşeceğiz galiba dostlarım. ama orada bu çığırtkan seyirci bulanmıyacaksınız. ona göre...
özcan: fenerbahçe formasını giydiğinden beri belki de en büyük maçını çıkardı. uçuyor, topluyor, yatıyor, kurtarıyor, başarılmaz işler başanyordu. ikinci golü belki kurtarırdı ama...
osman: kendisinden beklenenin âzamisini yaptı. karşısındaki nurenberg, civa gibi çabuk ve çok kafalı bir adamdı. istanbuldaki nurenberg değildi.
basri: türk futbolu ve fenerbahçe, basri dirimli'ye çok şeyler borçludur. daha çok şeyler de borçlanacaktır. müdafaanın büyük yükü onun üzerinde idi ve maalesef 2 golü de basri tarafından yedik.
gürcan: neden sinirlendi anlaşılmaz. soğukkanlı olsaydı daha iyi bir gürcan olacaktı şüphesiz. ama gene de mükemmel bir yan haftı.
naci: müdafaanın ve takımın her zamanki gibi temeliydi. havalardan top sektirmiyor ve şıkışık anlarda müdafaaya nefes aldırıyordu. güvenilir bir naci gördük.
avni: sert sağlam, girgin ve dayanıklı idi. her zamanki gibi.
şeref: daha çabuk olamazdı ama, arkadaşlarına daha iyi ayak uydurabilirdi...
akgün: oyuna sağ iç olarak başlamıştı. halbuki daima gerşde çalıştırıldı ve hah gibi oynadı. esasen hücuma yardım icap edince, bu işi de gürcan yapıyordu.
yüksel: kendisinden bekleneni başardı.
can: üç yıldızlıktı. ama bu tek ayaklı bir can'ın aldığı yıldızdı. beşinci dakikada sakat bileğine yediği tekme can'ı topallattı.
lefter: sahanın en iyisiydi. birinci devrede en akıllıca hareketi yapıyor ve rakip sahada top tutarak müdafaayı açmaya uğraşıyordu. ikinci golden sonra saldıran, şahlanan bir fenerbahçenin nâzımı oldu.
f. bahçeliler nice'lilerin maçta kendilerine kıyasıya vurduğunu ve ilk golün ofsayt olduğunu söylediler.
osman gülüyor mu, ağlıyor mu belli değil. belki nice'lilere boyun eğmedikleri için, belki de ağlıyor talihsiz yenildik diye.
çocukların hepsi aynı sözü söylemekte ısrar ediyor. «ilk gol aşikâr ofsayt diye» naci ilave ediyor: «zaten onun için bir an durduk. tabii durmamız hata idi. ama ofsait de o kadar barizdi ki.» molnar geliyor bu anda ve «memnunum ben» demekle yetiniyor. can külçe gibi yatıyor. basri üzgün, özcan mütemadiyen elini tutuyor, «fena vurdular. kırasıya vurdular.» diye gösteriyor ve şeref atılıyor: «ah, ah dışardan görülmüyor. hattâ hakeme bile göstermeden öylesine dirsek atıyorlar ki.» şeref haksız değil. bu maçta hakem tam 46 faul çaldı. 28 i fenerbahçe, 18 i nice aleyhine olmak üzere ancak nicelilerin hakeme hissetirmeden yaptıkları haşin faullerin sayısı fenerbahçe aleyhine çalınan faul atışlarının en az bir misli idi. şeref'e kazandığımız golün doğduğu pozisyonu soruyoruz: «ceza sahası kenatrında dururken birden ncie'li cornu'nun geri pasını gördüm ve hemen koştum. bu geri pas yanımdaki nicelinin ayağına değmeden kaçınca ben de hemen ileri fırladım. ve topu alıp ceza sahasına girdim. ama bundan sonrasını şu anda tam hatırlamıyorum. sağımdan ağıır bir darbe ile birden yere yıkıldım. yerden kalkarken hakemin penaltı verdiğini gçrdüm.» diyordu.
real madrid'in ünlü menajeri österriches maçtan önce «burnuma üçüncü mac kokusu geliyor.» demişti. yalnız o mu? u.e.f.a. genel sekreteri pierre delauney'de «üçüncü maç olacak.» diye konuşmuştu. ama nice antrenörü lucianı, «üçüncü maç yok.» diye kestirip atmıştı.
nice takımı idarecileri ve futbolcuları galibiyetten memnun gözükmekle beraber son dakikada penaltıdan yedikleri golden dolayı müteessir olduklarını ifade etmişlerdir.
ekserisi üçüncü maçın çok çetin geçeceğini kaydetmiş, fakat istanbuldaki gibi iddialı değil, daha ziyade ihtiyatlı konuşmayı tercih etmişlerdir. kulüp başkanı charles: «- netice normaldir. fenerbahçe benim üzerimde iyi bir intiba bıraktı. ikinci devredeki üstün oyunumuz la maçı kazanmayı hak etlik» diyor.
nice antrenörü luciano demiştir ki: «- cornu benim söylediklerimi lüzumsuz bir hâtâ yaparak tekzip etti. yine de kaydetmek isterim ki, fenerbahçe takımı şanslıdır. 2-1'lik netice oynadığımız baskılı oyunun bir sonucu olamuz. biliyorum futbol otoriteleri beni yine büyük söz söylemekle itham edecekler, fakat fikrimi açıklıyorum. üçüncü maçı mutlaka kazancağız. iki takım da erkekçe açık bir oyun oynayacaklar.
istanbuldaki oyunuyla kıyas kabul etmeyecek şeklide güzel bir oyun çıkartan nice takımı kaptanı nurenberg, maç hakkındaki görüşünü şu cümlelerle açıklamıştır: «- biz hâkim oynadık. rakiplerimiz bizim istanbuldaki müdafaa taktiğimize başvurdular. bunıınla beraber samimiyetle söylemek isterim ki. attığımız birinci gol ofsayttı. fakat, çek hakem cornun'nun şerefe yapmış olduğu favulu penaltı ile tecziye etmemeliydi. bu ağır cezayı ve ofsayttan kazandığımız golü bir yana bırakırsak maçı 1-0 kazandık diyebiliriz.»