''6 puanımız gasp edildi!'' 1 mart 2014 ajansspor.com
fenerbahçe teknik direktörü ersun yanal, gençlerbirliği maçı sonrası çarpıcı konuştu.
ersun yanal'ın yayıncı kuruluşa yaptığı açıklamalardan ajansspor.com'un derledikleri şöyle:
kadın ve çocuk taraftarlarımıza teşekkür ediyorum, bizi yalnız bırakmadılar. 30 binin üzerinde taraftarımız sonuna kadar bizi desteklediler. çok farklı skor da yakalayabilirdik, üstün oynadık. psikolojik yorgunluk var yoksa girdiklerini atabilecek bir takımız. kaleye atılan şutların getirdiği pozisyonlar vardı, erken koparabileceğimiz bir maçtı. kalan haftalar gerginlikle geçecek. rakiplerimizle puan farkını koruyup ya da açıp ligin sonu getirmeye çalışacağız
son 4 maçta oldukça fazla rotasyon geçirdik mecburen. arka arkaya cezalılar, birkaç oyuncunun sıkıntısı, öndeki oyuncuların sakatlanması ve diğer oyuncuların katlımı kolay değil. mazeret içerisinde olmak gündeme bile gelmedi. son haftalarda, eskişehirspor maçı da dahil olmak üzere; ortalığın ayağı kalktıği, ciddi hataların yapıldığı, hakemlerin 3 puanlarda işin içine girdiği bir otam var. biz futbol oynamadan kazanmıyoruz, futbol oynayarak kazanıyoruz. fenerbahçe'nin gasp edilmiş 6 puanı vardır yoksa 10 puan farkla lider olacktık. bunun üzüntüsünü içimizde yaşıyoruz, yöneticilerimiz ve taraftarlarımız da dışarıda diğer paylaşımı yapıyor. fenerbahçe çok büyük bir takım, birçok cephede savaşıyor. camiamımızn gücünü gösterip, sezon sonunda istediğimiz sonucun alınması için her türlü gayreti göstereceğiz."
basın toplantısı
yanal, başından sonuna kadar hakim bir oyun ortaya koyduklarını, skoru erken bulup farklı bir sonuca da gidebileceklerini anlatarak, mücadeleyi şöyle değerlendirdi: "yüzde 65-70'in üzerinde rakip sahada oynadık. 12 tane korner ve bunun dışında da ceza sahası civarından bir o kadar serbest vuruşu düşünürseniz, rakip kale civarında yaklaşık 25 atış kullandık. bu haftalar böyle geçecek, rakipler direnecek. ama bizler geçmiş haftaları da göz ardı etmemeliyiz. çünkü 3-4 haftalık bir süreçte hepimizin de yakından takip ettiği gibi çalkantılı günler geçirdik ama fenerbahçe takımı toparlanıyor, toparlandı. bana göre hiçbir problem yoktu. siz de biliyorsunuz geçen haftalardaki yaşadıklarımızı. hakem hatalarından kaybettiğimiz 6 puanımız var. bence şu anda bulunduğumuz yerin de ötesine geçebilecek büyüklüğe de sahibiz. çünkü birçok cephede savaşıyoruz. ona rağmen fenerbahçe'nin şu an bulunduğu yer, ne kadar büyük olduğunu çok açık gösteriyor. biz de şu andaki görevimizi çok iyi biliyoruz. bu sezonun sonunda ulaşacağımız hedef konusunda da çok net tavır içindeyiz."
"iki pozisyonu da penaltı olarak değerlendiriyorum"
kaydettikleri iki golün de penaltıdan gelmesiyle ilgili bir soru üzerine yanal, "bizim oradan seyretmek zor oluyor ama biraz önce gelirken gördüm (televizyondan), iki pozisyonu da penaltı olarak değerlendiriyorum. 'penaltı değil' diye bir bakış atmak ciddi haksızlıktır böyle bir maça. bunu lütfen göz ardı etmeyin" yanıtını verdi.
trabzonspor maçı yorumu
fenerbahçe'nin kötü bir deplasman karnesi olduğu ifade edilerek yöneltilen, "trabzonspor maçıyla ilgili bir şey söylemek ister misiniz, iki takım arasındaki gerginlik endişeye mahal veriyor mu?" şeklindeki sorular üzerine yanal, şunları kaydetti: "fenerbahçe'nin deplasman karnesi kötü değil. 4 maç için başımıza gelenleri herhalde siz biliyorsunuz değil mi? biliyor musunuz? o zaman biraz da insaf diyelim. insafla yaklaştığımızda hak verdiğimiz zaman da oluyor. ben ki hep futbolun içinde kalmaya gayret ediyorum ama maalesef son iki haftalık periyotta da 'lütfen insaf' demek gerekiyor. iyi oynadığı, kazanmak üzereyken dönen oyun var. bu hataları da görmeden edemiyoruz. futbolda herkes birbirinin hatasını görüp konuşuyorsa, bizim hatalarımızı çok rahat konuşuyorsunuz. bence böyle bir soruyu burada tekrarlamamak gerekiyordu. fenerbahçe'nin hakkını vermek gerekiyordu. çünkü bizden başka herhalde böyle duruma düşen bir takım olmadı."
futbolun dışında bir şeyle ilgilenmeyeceklerini vurgulayan yanal, "gündem yaratılmış, futbolun geldiği noktadaki gerginlikler bir tarafta, biz hiçbir zaman, hiçbir rakibimizle farklı olarak oynamayacağız. biz saha içinde bugüne kadar durduğumuz gibi centilmence duracağız. bizim bütün oyuncularımızın yaptığı bugüne kadar futbol oynamak ve futbolu sahaya koymaktı. aynı şey bizim için geçerli. futbol sahası içinde mücadele etmeye gidiyoruz. onun dışında bir şeyle ilgilenmiyoruz" şeklinde konuştu.
yanal, sarı-lacivertli taraftarların bugün türkiye futbol federasyonu'na yaptığı yürüyüş ve oradaki yaşananlarla ilgili soru üzerine, "bilmediğim konu için konuşmayayım. ama şunu söyleyeyim, son günlerdeki gerginlik tek fenerbahçe'yle ilgili değil. bence türk futbolu biraz fazlasıyla gergin" değerlendirmesini yaptı.
bu arada, tribünlere gelen 30 binin üzerindeki kadın ve çocuk taraftara teşekkür eden yanal, "onların desteği başından sonuna kadar hepimizin yüreğini ısıttı. onlarla birlikte bu maçı kazandığımız için ayrıca mutluyuz" dedi.
"stadyumun adını saracoğlu tiyatrosu..." 01 mart 2014, 23:44 ajansspor.com
gençlerbirliği kulübü basın sözcüsü hakan kaynar, fenerbahçe'ye 2-0 yenildikleri maçta diğer karşılaşmalardaki hakem hatalarının telafi edildiğini savunarak, "stadyumun adını değiştirip şükrü saracoğlu tiyatrosu yapsınlar" dedi.
kaynar, yaptığı açıklamada, şükrü saracoğlu stadı'nda futbol maçı seyretmediklerini belirterek, "bugün tek kişilik bir tiyatro vardı. kahramanı da herkesin malumu cüneyt çakır. bu performansıyla gitsin sahneye çıksın. burada açıkça başka maçlarda yapılan hatalar telafi edildi. stadyumun adını değiştirip şükrü saracoğlu tiyatrosu yapsınlar" diye konuştu.
"cüneyt çakır'ın dünya kupası'na gidecek olması bugün yaptığı hataları görünmez kılmaz" diyen kaynar, şunları kaydetti:
"bugün hafta boyunca yaşananların etkisi bir şekilde sahaya yansıdı. bakalım geçen hafta boyunca mağdur olduklarını söyleyenler bu hafta ne yapacaklar? türkiye'de futbol gereğinden fazla sıkıcı hale geliyor. bunda hakemlerin de büyük etkisi var. profesyonelleri bile futbol konuşmaktan soğutuyorlar."
geçtiğimiz cuma günü düzenlenen basın toplantısında ödenen vergi konusunun altını çizen sarı-lacivertli yönetim bu konudaki tavrını gençlerbirliği maçında da sürdürdü. futbol takımı sahaya ısınmaya çıktığında “kulübümüz 2013 yılında 94 milyon tl vergi ödemiştir” pankartla sahaya gelirken, kadın ve çocuk taraftarlar da bu pankartı alkışladı.
karşılaşmanın 21. dakikasında caner erkin'in ceza sahası içine ortaladığı topa kaleci ramazan ile birlikte fenerbahçeli moussa sow hareketlendi. ramazan topu yumruklamak isterken sow'la çarpıştı ve yerde kaldı. senegalli yıldıza çarpan top ağlarla buluşsa da hakem cüneyt çakır pozisyonu faul olduğu gerekçesiyle durdurdu. gençlerbirliği'nin kalecisi ramazan da bu pozisyonun ardından oyuna devam edemedi. elinde kırık olduğu için oyundan alınan ramazan'ın yerine yedek kaleci ferhat kaplan maça girdi.
fenerbahçe, hakemlerle gençlerbirliği’nden 6 'temiz' puan aldı mehmet ali çetinkaya 1 mart 2014 mehmetalicetinkaya.com
maçtan sonra gençlerbirliği basın sözcüsü hakan kaynar, "stadyumun adını değiştirip şükrü saraçoğlu tiyatrosu yapsınlar" diyerek sahada yaşananları çok iyi özetliyordu.
geçen bir hafta boyunca fenerbahçeliler, 99 dakika süren tiyatro oyununu meşrulaştırmak için peşi peşine açıklamalar yaptılar. 3 hafta önce sivas’ta kaybettikleri 3 puanın sorumlusu olarak seçtikleri orta hakem yunus yıldırım’a* yüklenen sarı-lacivertiler, bunun meyvesini, kasımpaşa maçında fırat aydınus’un altın tepside sunduğu 3 puanla yediler. sonraki hafta elazığ’da kaybedilen 2 puanın ardından fenerliler taktik değiştirip, tff, mhk ve türkiye futboluna tehditler yağdırmaya başladılar. “tff’nin genel kurul süreci başlamıştır”, “ligden ve havuzdan çekiliriz!” gibi tehditler havada uçuşurken, fenerbahçe’nin hukuktan sorumlu asbaşkanı deniz tolga aytöre, “peşinde olduğumuz şey adalet, avantaj değil” diyerek tehditleri dengelemeye çabalıyordu.
maç
oldukça gerilimli geçeceğini düşündüğüm maçı, yurtdışında yönettiği karşılaşmalarda başarılı performans sergileyen cüneyt çakır’ın yönetecek olmasından ötürü bir nebze olsun içim rahattı. ( http://www.mehmetalicetin...m-maclarimizda-dokuluyor/)
Mehmet özdilek önceki haftalara göre defansın ortasında oynayan ahmet'in yerine radzkow'u ve sol bekte oynayan tosic’in yerine uğur çiftçi’yi kadroya alarak takımını sahaya sürmüştü. maçın ilk dakikalarında fenerbahçe beklediğimizden daha sakin oynasa da, alkaralar’ın, rakibi kendi sahasında kabul etmesiyle birlikte baskı yemeye başladık. bu sırada sow ile çarpışan kalecimiz ramazan’ın elinin kırılması ilk yarının en kötü anıydı. ilk yarı 0-0 sona erdikten sonra, erdem’le takımın topu ayağında tutup, daha fazla ileri çıkması gerektiğini, yoksa gol yiyeceğimizi konuşuyorduk.
maçın 56. dakikasında uzaktan çekilen bir şutun ante’nin omzuna çarptığı pozisyonda, cüneyt çakır penaltı noktasını gösterdi. şaşırmıştık! tekrarlarda ante’nin kollarının kapalı olduğunu ve topun omzuna çarpıp yukarıya yönlendiğini gördük. ante’nin cüneyt çakır’ın yanına koşup omzundaki kızarıklığı göstermek için formasının boğazını genişletmeye çalıştığı sahne oldukça naifti ama malum burası türkiye’ydi ve saflığa değil başka şeylere prim veriliyordu!
bir haftadır tff, mhk, hakem ve türkiye futbolunu baskısı altına alan sarı-lacivertliler (bir kere daha) meyveleri toplamaya başlamıştı!
bu golden sonra kırmızı-siyahlılar top tutmaya ve atak yapmaya çalıştılarsa da pek etkili olamadılar.
maçın 70. dakikasında alper potuk gençler kalesinin sağından önce sıfıra indi, ardından da ceza alanına girdi. ona ilk müdahale eden hakan aslantaş’tı. pozisyon olarak arkasında kaldığı için, alper’in bacakları arasından topa değmeye çalışan hakan başarılı olamadı. alper kaleye yaklaşmaya devam ederken, bu sefer de ante çıktı karşısına. penaltıya sebebiyet vermemek için ellerini yukarıya kaldırsa ve vücudunu geriye doğru çekse de, alper, ante’nin sol ayağına basarak kendini havaya fırlattı. ayaklarını toplamayı ve öne doğru uçmayı ihmal etmeyen alper’in, penaltı düdüğünden sonra ellerini yumruk yapıp sevinçten haykırması görülmeye değerdi. (!) aklıma ilk gelen şey, birinci penaltıda hakeme koşup “topun omzuma çarptığını nasıl kanıtlarım” diye çırpınan ante’nin naifliği geldi! acı acı tebessüm ettim.
fenerbahçe’nin meyveleri topladığı bu golden sonra maç da bitti gitti…
samimiyet
maçtan sonra, bir gün önce, “peşinde olduğumuz şey adalet, avantaj değil” cümlesini kuran fenerbahçelilerin samimiyetini aradı gözlerim. en azından yalandan da olsa birkaç cümle duymak istedi kulaklarım ama nafile.
fenerbahçeliler maçı meşrulaştırmaya çabalıyorlardı. mesela ersun yanal, önce rakamlarla karşılaşmada üstün olduklarını söyledi sonra birden “6 puanımız gasp edildi” diye adeta haykırdı.
fenerbahçe’li yorumcu rıdvan dilmen ise bambaşka bir taktik seçti kendine. önce “kim bağırırsa birileri imdadına yetişiyor” diyerek “karşı tarafın” ağzına bir parmak bal sürdü ardından, “cüneyt çakır bugün fenerbahçe'nin güzel oyununa haksızlık yapmıştır, oyuna müdahale etmiştir” diyerek bir kere daha hakemleri fenerbahçe’ye haksızlık yapmakla suçladı. çünkü ona göre penaltılar olmasa da fenerbahçe “nasıl olsa” kazanacaktı!
oysa aslolan fenerbahçe’nin bu sezon gençlerbirliği’yle oynadığı maçlarda hakemlerle 6 ‘temiz’ puan almasıydı. ankara’da alkaralar’ın net penaltısı verilmemiş, sarı-lacivertlerinin attığı golden önceki faul de serkan çınar ve yardımcıları tarafından görmezden gelinmişti. ( http://www.mehmetalicetin...arda-degisen-bir-sey-yok/) tıpkı birkaç gün sonra kimsenin bu maçta yaşananları hatırlamayacak olması gibi…
maçtan sonra, gençlerbirliği basın sözcüsü hakan kaynar’ın dediği gibi, “türkiye'de futbol gereğinden fazla sıkıcı hale geliyor. bunda hakemlerin de büyük etkisi var. profesyonelleri bile futbol konuşmaktan soğutuyorlar. “
* sivasspor maçından sonra istenmeyen adam ilan edilen hakem yunus yıldırım’ın, geçen sezonun 13. haftasında şükrü saraçoğlu tiyatrosunda oynanan 4-1’lik gençlerbirliği maçını ( http://www.mehmetalicetin...e-bir-basari-istemiyoruz/) fenerbahçe’ye armağan ettiğini sarı-lacivertlilere hatırlatmak gerek. belki bir nebze olsun hakemi affederler…
eklenti notu (3 mart 2014): yazıyı yayınladıktan sonra bazı fenerbahçeli arkadaşlar, gosso'nun kuyt'a yaptığı "acımasız" ve "aptalca" faulden neden bahsetmediğimi sordular. ben de açıklama yapmak istedim. gosso'nun yaptığı hareketin savunulacak hiçbir yanı yok. kesinlikle kart almalıydı, hatta atılmalıydı. fakat maçta 2 tane olmayan penaltı olunca yazının tüm ağırlığı bu iki pozisyona kaydı.
you know those posts where i whinge and whine about how we were the better team but still managed to lose? this is not one of them.
fenerbahce 2 - 0 genclerbirligi
millions of gencler fans descended upon the oz kanka household on saturday night... well, spine showed up. lig tv have a promotion at the moment and are showing one game for free each week. this is of course great for those of us who can remember the good ol' days of the 1980s when watching football was a human right! it was on free-to-air tv! and... er... we got possibly one match a week.
beers and home-made pizza and strange sounds from the telly. the fener fans were singing but it was at a much higher pitch than usual as only women and children and footballers and emre belozoglu were allowed into the stadium.
i have mixed thoughts about the banning of men at stadiums thing. this has nothing to do with male human rights; we have been horrible for millenia. it is to do with the whole "this is a punishment" thing. is it? fenerbahce still got a crowd. they still get home support. i think it is great for so many people to get to do something they would normally never get the chance to do. ie go and experience a live football match, it's just that ... is this really a punishment?
anyway the crowd certainly got what they wanted as fenerbahce played some brilliant football. we only really had one chance all match when ugur ciftci got the ball on the left-wing. no faffing about or anything he smashed a high cross in to jimmy who either failed to get on top of it properly or he tried to lob the wonderfully hirsute volkan. it went out. it was one hell of a cross though and was the only really positive attack we had.
fenerbahce just blew us apart. they were attacking at will. our defenders were brave, putting in plenty of last man tackles. ramazan was looking nice but had to be taken off with a hand injury.
it was a scary passage of play. the ball went into the box, ramazan rushed forward to take it but a fener player had the ball sort of knocked out of his hands and ball went into the back of the net. the screaming from the stadium was ear bursting, but the referee correctly called the foul. unfortunately, ramazan had injured his hand and had to be replaced by our third-choice keeper ferhat.
two questions.
where was our second-choice keeper, johan dahlin? we only bought him a couple of months ago?
ramazan had injured his hand. so why the hell did he get stretchered off. be a man and walk off!
0-0 at half-time and genclerbirligi were very lucky to still be in it.
second-half and again, it was all fener. but they just couldn't find the net. ferhat in goal was great, as were our defenders.
and then...
referee blows up and points to the spot. "no!!!!!!!!!" we cried. "that was never a handball!" ante kulusic even pulled down his shirt to show where on the shoulder the ball hit. "that's a disgr...." we started to say until we saw the replay and saw that it was one of the more obvious handballs ever.
emre scored.
a few minutes later and again cuneyt cakir pointed to the spot. "no!!!!!!!!" we cried. "that was a dive you moron." replays proved it was indeed a dive. in fact a bloody obvious dive and in my opinion.
emre scored again.
gosso had a pretty average night i thought but he had all of us wincing when he planted a foot squarely into the downstairs equipment area of dirk kuyt. "no!!!!!!!!" we didn't cry, because cakir didn't pull out a card. looking at the replays, mrs. kuyt reacted with complete shock and horror. it was pretty shocking and i think gosso is very lucky not to have been shown a straight red.