pfdk kararını açıkladı 02:52 | 07 mayıs 2012 milliyet.com.tr
3 temmuz'dan bu yana devam eden futbolda şike soruşturmasında sona gelindi. pfdk soruşturmada ismi geçen kulüpler ve kişiler hakkındaki kararını açıkladı. hiçbir kulüp ceza almadı. şike soruşturması kapsamında fenerbahçe ve aziz yıldırıma ceza verilmezken.şekip mosturoğluna 1 yıl, ilhan ekşioğluna 3 yıl,cemil turan'a 1 yıl hak mahrumiyeti, ibrahim akın'a 3 yıl müsabakalardan men cezası verdi.
profesyonel futbol disiplin kurulu, futbolda şike davasına yönelik incelemeleri sonunda aldığı kararları açıkladı.
pfdk'nın incelemesi sonucunda hiçbir kulübe ceza verilmedi.
bunun yanı sıra halen metris cezaevi'nde tutuklu bulunan fenerbahçe başkanı aziz yıldırım'a da ceza gelmedi. trabzonspor başkanı sadri şener ve trabzonspor asbaşkanı nevzat şakar ile eski beşiktaş yöneticisi serdal adalı ve beşiktaş teknik direktörü tayfur havutçu'ya da ceza verilmedi.
ancak fenerbahçe yöneticilerinden ilhan ekşioğlu'na 3 yıl, şekip mosturoğlu'na 1 yıl, altyapı sorumlusu cemil turan'a ise 1 yıl hak mahrumiyeti cezası verildi.
futbolculardan ise ibrahim akın'a 3, serdar kulbilge'ye 2 yıl ceza veren pfdk, ümit karan'ı da 2 yılla cezalandırdı.
bu arada ceza alan isimlerden 8 tanesine 'teşebbüsten' ceza verilirken ibrahim akın ile iddianamede ibrahim akın'a para götürdüğü öne sürülen ahmet çelebi'ye 'fenerbahçe-ibb maçının skorunu etkilemekten' ceza verilmesi dikkat çekti.
şekip mosturoğlu: 1 yıl (eskişehirspor-trabzonspor maçı sonucunu etkilemeye teşebbüs)
cemil turan: 1 yıl (fenerbahçe-ankaragücü müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüs)
ibrahim akın: 3 yıl (fenerbahçe-ibb maçı sonucunu etkilemek)
ahmet çelebi: 2 yıl (fenerbahçe-ibb müsabaka sonucunu etkilemek)
ümit karan: 2 yıl (eskişehirspor-trabzonspor maçı sonucunu etkilemeye teşebbüs)
serdar kulbilge: 2 yıl (gençlerbirliği-fenerbahçe müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüs)
cengiz demirel: 1 yıl (gençlerbirliği-fenerbahçe müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüs)
yavuz ağırgöl: 1 yıl (fenerbahçe-ankaragücü müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüs)
mehmet şen: 1 yıl (gençlerbirliği-fenerbahçe maçı sonucunu etkilemeye teşebbüs)
pfdk soruşturmada ismi geçen kulüpler ve kişiler hakkındaki kararını açıkladı:
işte pfdk'dan yapılan o açıklama:
"profesyonel futbol disiplin kurulu'nun 06.05.2012 tarih ve 111 sayılı toplantısında almış olduğu kararlar aşağıda belirtilmiştir.
1- aziz yıldırım hakkında, 21.02.2011 günü oynanan manisaspor-trabzonspor, 26.02.2011 günü oynanan fenerbahçe-kasımpaşa, 06.03.2011 günü oynanan bursaspor- büyükşehir belediyespor, 07.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-fenerbahçe (oyçokluğu), 20.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-trabzonspor, 09.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-fenerbahçe, 17.04.2011 günü oynanan trabzonspor-bursaspor, 22.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-trabzonspor, 01.05.2011 günü oynanan fenerbahçe- büyükşehir belediyespor (oyçokluğu), 08.05.2011 günü oynanan karabükspor -fenerbahçe, 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe-ankaragücü, 15.05.2011 günü oynanan trabzonspor- büyükşehir belediyespor, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe, 06.03.2011 günü oynanan beşiktaş-trabzonspor, 24.04.2011 günü oynanan bucaspor-fenerbahçe, 10.04.2011 günü oynanan galatasaray-trabzonspor, 04.03.2011 günü oynanan kayserispor-manisaspor, 18.03.2011 günü oynanan galatasaray-fenerbahçe, 13.03.2011 günü oynanan fenerbahçe-konyaspor müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
2- mehmet şekip mosturoğlu hakkında, 09.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-fenerbahçe, 08.05.2011 günü oynanan karabükspor -fenerbahçe (oyçokluğu), 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe-ankaragücü,10.04.2011 günü oynanan galatasaray-trabzonspor müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
mehmet şekip mosturoğlu'nun 22.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-trabzonspor müsabakasında müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle fdt'nin 58/2-a maddesi uyarınca 1 yıl hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılmasına, (oyçokluğu)
3- ilhan yüksel ekşioğlu hakkında, 21.02.2011 günü oynanan manisaspor-trabzonspor, 26.02.2011 günü oynanan fenerbahçe-kasımpaşa, 06.03.2011 günü oynanan bursaspor- büyükşehir belediyespor, 20.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-trabzonspor, 09.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-fenerbahçe, 17.04.2011 günü oynanan trabzonspor-bursaspor, 01.05.2011 günü oynanan fenerbahçe- büyükşehir belediyespor, 15.05.2011 günü oynanan trabzonspor- büyükşehir belediyespor, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe, 06.03.2011 günü oynanan beşiktaş-trabzonspor, 24.04.2011 tarihinde oynanan bucaspor- fenerbahçe, 18.03.2011 günü oynanan galatasaray-fenerbahçe, 13.03.2011 günü oynanan fenerbahçe-konyaspor, 04.03.2011 günü oynanan kayserispor-manisaspor müsabakalarında müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
ilhan yüksel ekşioğlu'nun, 22.04.2011 günü oynanan eskişehirspor- trabzonspor, 07.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-fenerbahçe, 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe-ankaragücü müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle fdt'nin 58/2-a maddesi uyarınca takdiren 3 yıl hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılmasına,
4- tamer yelkovan hakkında, 21.02.2011 günü oynanan manisaspor-trabzonspor, 26.02.2011 günü oynanan fenerbahçe-kasımpaşa, 07.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-fenerbahçe, 20.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-trabzonspor, 09.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-fenerbahçe, 22.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-trabzonspor, 01.05.2011 günü oynanan fenerbahçe- büyükşehir belediyespor, 08.05.2011 günü oynanan karabükspor -fenerbahçe, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe müsabakalarında müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
5- cemil turhan hakkında; 21.02.2011 günü oynanan manisaspor-trabzonspor, 26.02.2011 günü oynanan fenerbahçe-kasımpaşa, 01.05.2011 günü oynanan fenerbahçe- büyükşehir belediyespor, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe, 24.04.2011 günü oynanan bucaspor-fenerbahçe, 13.03.2011 günü oynanan fenerbahçe-konyaspor müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
cemil turhan'ın, 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe-ankaragücü müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle fdt'nin 58/2-a maddesi uyarınca 1 yıl hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılmasına,
6- serdal adalı hakkında, 11.05.2011 günü oynanan beşiktaş- büyükşehir belediyespor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
7- tayfur havutçu hakkında, 11.05.2011 günü oynanan beşiktaş- büyükşehir belediyespor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
8- ahmet ateş hakkında, 11.05.2011 günü oynanan beşiktaş- büyükşehir belediyespor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
9- ibrahim akın hakkında, 15.05.2011 günü oynanan trabzonspor- büyükşehir belediyespor, 11.05.2011 günü oynanan beşiktaş- büyükşehir belediyespor, 06.03.2011 günü oynanan bursaspor- büyükşehir belediyespor müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
ibrahim akın'ın 01.05.2011 günü oynanan fenerbahçe- büyükşehir belediyespor müsabaka sonucunu etkilemekten eski fdt'nin 58/1. maddesi uyarınca 3 yıl müsabakalardan men cezası ile cezalandırılmasına,
10- iskender alın hakkında, 15.05.2011 günü oynanan trabzonspor- büyükşehir belediyespor, 11.05.2011 günü oynanan beşiktaş- büyükşehir belediyespor, 06.03.2011 günü oynanan bursaspor- büyükşehir belediyespor, 01.05.2011 günü oynanan fenerbahçe- büyükşehir belediyespor müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
11- mecnun odyakmaz hakkında, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe, 24.04.2011 tarihinde oynanan bucaspor- fenerbahçe müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
12- ahmet çelebi hakkında; 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe, 24.04.2011 tarihinde oynanan bucaspor- fenerbahçe müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
ahmet çelebi'nin 01.05.2011 günü oynanan fenerbahçe- büyükşehir belediyespor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı eski fdt'nin 58/1. maddesi uyarınca 2 yıl hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılmasına,
13- korcan çelikay hakkında, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
14- bülent uygun hakkında, 09.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-fenerbahçe, 22.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-trabzonspor, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe, 24.04.2011 günü oynanan bucaspor-fenerbahçe müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
15- ümit karan hakkında; 09.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
ümit karan'ın, 22.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-trabzonspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle fdt'nin 58/2-a maddesi uyarınca 2 yıl hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılmasına,
16- serdar kulbilge hakkında, 20.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-trabzonspor müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
serdar kulbilge'nin, 07.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle fdt'nin 58/2-a maddesi uyarınca takdiren 2 yıl müsabakalardan men cezası ile cezalandırılmasına,
17- cengiz demirel hakkında; 20.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-trabzonspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
cengiz demirel'in 07.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle fdt'nin 58/2-a maddesi uyarınca 1 yıl hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılmasına,
18- erdem konyar hakkında, 08.05.2011 günü oynanan karabükspor -fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına, (oyçokluğu)
19- yavuz ağırgöl'ün ,15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe-ankaragücü müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle fdt'nin 58/2-a maddesi uyarınca 1 yıl hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılmasına,
20- mehmet şen hakkında; 20.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-trabzonspor, 08.05.2011 günü oynanan karabükspor -fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
mehmet şen'in, 07.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüsü nedeniyle fdt'nin 58/2-a maddesi uyarınca 1 yıl hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılmasına,
21- hikmet karaman hakkında, 21.02.2011 günü oynanan manisaspor-trabzonspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
22- serkan acar hakkında, 21.02.2011 günü oynanan manisaspor-trabzonspor, 01.05.2011 günü oynanan fenerbahçe- büyükşehir belediyespor, 13.03.2011 günü oynanan fenerbahçe-konyaspor müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
23- zafer önder ipek hakkında, 07.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-fenerbahçe, 20.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-trabzonspor müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
24- aleaddin yıldırım hakkında, 09.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-fenerbahçe, 17.04.2011 günü oynanan trabzonspor-bursaspor, 08.05.2011 günü oynanan karabükspor -fenerbahçe, 18.03.2011 günü oynanan galatasaray-fenerbahçe müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
25- hasan çetinkaya hakkında, 20.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-trabzonspor, 17.04.2011 günü oynanan trabzonspor-bursaspor, 08.05.2011 günü oynanan karabükspor - fenerbahçe müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
26- gökçek vederson hakkında, 17.04.2011 günü oynanan trabzonspor-bursaspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
27- güde fadıl özdemir hakkında, 24.04.2011 tarihinde oynanan bucaspor- fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
28- zafer tüzün hakkında, 22.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-trabzonspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
29- yılmaz vural hakkında, 13.03.2011 günü oynanan fenerbahçe-konyaspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
30- sezer öztürk hakkında, 22.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-trabzonspor, 09.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
31- emanuel emenike hakkında, 08.05.2011 günü oynanan karabükspor - fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
32- mahmut boz hakkında, 20.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-trabzonspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
33- mehmet yıldız hakkında, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
34- sadri şener hakkında, 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe-ankaragücü, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
35- recep denizer hakkında, 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe-ankaragücü, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
36- can arat hakkında, 06.03.2011 günü oynanan bursaspor - büyükşehir belediyespor, 01.05.2011 günü oynanan fenerbahçe- büyükşehir belediyespor müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
37- önder turacı hakkında, 04.03.2011 günü oynanan kayserispor-manisaspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
38- nevzat şakar hakkında, 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe-ankaragücü, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe, 22.05.2011 günü oynanan karabükspor- trabzonspor, 08.05.2011 günü oynanan karabükspor-fenerbahçe müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
39- osman murat özaydınlı hakkında, 08.05.2011 günü oynanan karabükspor -fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
40- ekrem okumuş hakkında, 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe-ankaragücü müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
41- sadrettin fırat kocaoğlu hakkında, 26.02.2011 günü oynanan fenerbahçe-kasımpaşa müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
42- zafer demiray hakkında, 09.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
43- faruk taşseten hakkında, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
44- mehmet oflaz hakkında, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
45- murat öztürk hakkında, 07.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği-fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
46- semih şentürk hakkında, 22.04.2011 tarihli eskişehirspor-trabzonspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
47- ilhan çelikay hakkında, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
48- kenan yaralı hakkında, 21.02.2011 günü oynanan manisaspor-trabzonspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
49- mithat halis hakkında, 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe-ankaragücü, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
50- samet güzel hakkında, 17.04.2011 günü oynanan trabzonspor - bursaspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
51- şükrü ongan hakkında, 22.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-trabzonspor , 09.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-fenerbahçe müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
52- ümit aydın hakkında, 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe-ankaragücü müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
53- sercan yıldırım hakkında, 17.04.2011 günü oynanan trabzonspor-bursaspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
54- murat şahin hakkında, 26.02.2011 günü oynanan fenerbahçe-kasımpaşa müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
55- göksel gümüşdağ hakkında, 10.04.2011 günü oynanan büyükşehir belediyespor - sivasspor, 01.05.2011 günü oynanan fenerbahçe - büyükşehir belediyespor müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
56- manisaspor kulübü hakkında, 21.02.2011 günü oynanan manisaspor - trabzonspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
57- beşiktaş a.ş. hakkında, 06.03.2011 günü oynanan beşiktaş a.ş. - trabzonspor a.ş., 11.05.2011 günü oynanan beşiktaş a.ş. - istanbul bbsk müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
58- bucaspor kulübü hakkında, 08.05.2011 günü oynanan bucaspor- trabzonspor a.ş., 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe a.ş.- mke ankaragücü, 24.04.2011 günü oynanan bucaspor - fenerbahçe a.ş. müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
59- bursaspor kulübü hakkında, 17.04.2011 günü oynanan trabzonspor a.ş.- bursaspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
60- eskişehirspor kulübü hakkında, 22.04.2011 günü oynanan eskişehirspor - trabzonspor a.ş., 09.04.2011 günü oynanan eskişehirspor - fenerbahçe a.ş. müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
61- galatasaray a.ş. hakkında, 10.04.2011 günü oynanan galatasaray a.ş. - trabzonspor a.ş., 18.03.2011 günü oynanan galatasaray a.ş. - fenerbahçe a.ş. müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
62- gençlerbirliği spor kulübü hakkında, 20.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği - trabzonspor a.ş., 07.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği - fenerbahçe a.ş. müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
63- istanbul büyükşehir belediyesi spor kulübü hakkında, 11.05.2011 günü oynanan beşiktaş a.ş.- istanbul bbsk, 15.05.2011 günü oynanan trabzonspor a.ş.- istanbul bbsk, 01.05.2011 günü oynanan fenerbahçe a.ş.- istanbul bbsk, 06.03.2011 günü oynanan bursaspor - istanbul bbsk müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
64- kardemir d.ç. karabükspor kulübü hakkında, 08.05.2011 günü oynanan kardemir d.ç. karabükspor - fenerbahçe a.ş, 22.05.2011 günü oynanan kardemir d.ç. karabükspor - trabzonspor a.ş. müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
65- kasımpaşa a.ş. hakkında, 26.02.2011günü oynanan fenerbahçe a.ş. - kasımpaşa müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
66- kayserispor kulübü hakkında, 04.03.2011 günü oynanan kayserispor - manisaspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
67- konyaspor kulübü hakkında, 13.03.2011 günü oynanan fenerbahçe a.ş. - konyaspor müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
68- mke anakagücü spor kulübü hakkında, 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe a.ş.- mke ankaragücü müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemektendolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
69- sivasspor kulübü hakkında, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor - fenerbahçe a.ş. müsabakasında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
70- trabzonspor a.ş. hakkında, 22.05.2011 günü oynanan kardemir d.ç. karabükspor - trabzonspor a.ş., 08.05.2011 günü oynanan bucaspor- trabzonspor a.ş., 22.05.2011 günü oynanan sivasspor - fenerbahçe a.ş., 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe a.ş.- mke ankaragücü, 08.05.2011 günü oynanan kardemir d.ç. karabükspor - fenerbahçe a.ş., 22.04.2011 günü oynanan eskişehirspor - trabzonspor a.ş., 06.03.2011 günü oynanan beşiktaş a.ş. - trabzonspor a.ş.müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
71- fenerbahçe a.ş. hakkında, 21.02.2011 günü oynanan manisaspor - trabzonspor, 26.02.2011 günü oynanan fenerbahçe a.ş. - kasımpaşa, 04.03.2011 günü oynanan kayserispor - manisaspor, 06.03.2011 günü oynanan bursaspor - istanbul bbsk, 06.03.2011 günü oynanan beşiktaş a.ş. - trabzonspor a.ş., 07.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği - fenerbahçe a.ş. (oyçokluğu), 13.03.2011 günü oynanan fenerbahçe a.ş. - konyaspor, 18.03.2011 günü oynanan galatasaray a.ş. - fenerbahçe a.ş., 20.03.2011 günü oynanan gençlerbirliği - trabzonspor a.ş., 09.04.2011 günü oynanan eskişehirspor - fenerbahçe a.ş., 10.04.2011 günü oynanan galatasaray a.ş. - trabzonspor a.ş., 17.04.2011 günü oynanan trabzonspor a.ş.- bursaspor, 22.04.2011 günü oynanan eskişehirspor - trabzonspor a.ş. (oyçokluğu), 24.04.2011 günü oynanan bucaspor - fenerbahçe a.ş., 01.05.2011 günü oynanan fenerbahçe a.ş.- istanbul bbsk (oyçokluğu), 08.05.2011 günü oynanan kardemir d.ç. karabükspor - fenerbahçe a.ş., 15.05.2011 günü oynanan trabzonspor a.ş.- istanbul bbsk, 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe a.ş.- mke ankaragücü(oyçokluğu), 22.05.2011 günü oynanan sivasspor - fenerbahçe a.ş. müsabakalarında, müsabaka sonucunu etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına,
3 temmuz’dan bugüne kadar geçen sürede, türk futbolunun içine yerleşmiş olan şike ve teşvik illetini, ilelebet uzaklaştırmak için, tüm sorumlu mercilerimiz üzerlerine düşen görevleri eksiksiz olarak yaptılar.
türk futbolunun kafa takımı, gerçeğe ulaşmak için çok titiz bir şekilde çalıştı. soruşturma kapsamında adı geçen tüm kulüp ve kişilerle görüştü. bu işin tepesinde yer alan uefa ve fıfa ile sürekli görüşülerek fikir alışverişinde bulundu. dünya futbolunda yaşanan benzer olaylar didik didik incelendi ve ülkemizde yaşanan olayla örtüşen ve örtüşmeyen yönlerine bakıldı. özellikle süper lig takımları ile yapılan görüşmelerde, işin ciddiyeti ve ileride yaşanabilecek olan sıkıntılar anlatıldı. onlardan sakin olmaları ve kendilerine olan güvenmelerini korumaları istendi.
bu çetrefilli süreçte, türk futbolunun marka değerinin ve itibarının ne pahasına olursa olsun korunacağı, bu değeri düşürmek isteyen kişi ya da kulüplerin gerekli cezaları alacakları, yapılan soruşturmanın sonuna kadar gidileceği her fırsatta vurgulandı. yapılan tüm çalışmalar sırasında olabildiğince şeffaf davranıldı. sürekli olarak kamuoyu gelişmelerden haberdar edildi.
fakat sürecin uzaması üzerine, başarısız olduğunu düşünen federasyon başkanı istifasını verdi. bu aşamada kulüpler, daha azimli, daha cefakâr ve daha güçlü bir adayı federasyon başkanı seçerek, bu hassas konudaki ciddiyetlerini sergilediler.
yeni başkan koltuğa oturmadan uefa ile görüşeceğini, kimseye taviz verilmeyeceğini ve türk futbolunu korumak için gereken her şeyin yapılacağını açıkladı. ardından, sürecin daha temiz bir şekilde ilerlemesi için futbol disiplin talimatında gerekli düzenlemeleri yaptı.
ve sonunda zorlu virajın sonuna geldik. dün oynanan trabzonspor-fenerbahçe maçının ardından gece 2 sularında çalışmalarını tamamlayan pfdk, ivedi bir şekilde aldığı kararları açıkladı.
pfdk, bazı futbolcuların ve yöneticilerin maçlardan önce şike teşebbüslerinde bulunduklarını ama bu girişimlerin (şükür!) sahaya yansımadığını tespit etmişti. bu yüzden, bahsi geçen yönetici ve futbolculara en ağır cezalar verilerek, bundan sonra yaşanacak benzer olayların önüne geçmesi sağlandı. ayrıca, futbol disiplin talimatında son anda yapılan kritik düzenleme ile birlikte hiçbir kulüp ya da başkan ceza almadı. böylece ülke futbolunda yaşanacak olan kaosun da önüne geçilmiş oldu. türk futbolun itibarı ve marka değeri sonuna kadar korundu.
bu kararla birlikte soruşturmanın türkiye’deki ayağı tamamlanmış oldu. türk futbol kamuoyu alınan bu kararlardan ötürü son derece tatminkâr bir şekilde gelecek sezonu iple çekmeye başladı bile.
gelinen noktada, türk futbolunun kafa takımı, ellerini birbirine kenetleyip, yaptıkları bu titiz çalışmayı uefa’nın yutup yutmayacağını beklemeye başladılar…
şike davasında tahliye kararı çıktı 02/07/2012 radikal.com.tr
aylardır türkiye'nin gündeminden düşmeyen 'şike davası'nda aziz yıldırım dahil tüm tutuklu sanıklar tahliye edildi.
özel yetkili istanbul 16. ağır ceza mahkemesi , “futbolda şike” davası kapsamında tutuklu bulunan fenerbahçe kulübü başkanı tutuklu sanıklar aziz yıldırım , olgun peker, ilhan ekşioğlu ve yusuf turanlı'nın tahliyesine karar verdi. yıldırım, örgüt kurmak suçundan 2 yıl 6 hapis, şike suçundan ise 3 yıl 9 ay hapis ve 1 milyon tl para cezası aldı.
mahkeme başkanı mehmet ekinci, "bu yargılama sürecinde yoğun çalıştık. hakimlerimiz benden çok daha fazla emek sarfettiler. onların büyük emeği oldu. biz de duruşmayı idare etmeye çalıştık. heyet olarak tek tek bütün sanıkların eylemlerini inceledik. umuyorum bir hata yapmamışızdır. yapmışsak da bunun yasal yolları var" dedi.
şimdi ne olacak?
16. ağır ceza mahkemesi ’nin şike ve teşvik davası hakkında verdiği karar sonrasında şimdi gözler ne olacak sorusuna çevrildi. şike, teşvik ve örgüt kurmaktan 6 yıl 3 ay ceza alan aziz yıldırım 'ın fenerbahçe başkanlığı yargıtay yolu açık olduğu için devam edecek. yargıtay'ın cezaları onaması durumunda ise başkanlığı düşecek. yıldırım, yargıtay cezasını onarsa 3 yıl 2 ay daha cezaevinde yatacak.
sanıklara verilen cezalar şöyle:
* aziz yıldırım : şike ve teşvik suçundan 3 yıl 9 ay hapis ve 1 milyon tl para cezası, örgüt kurmak suçundan 2 yıl 6 hapis cezası aldı.
* şekip mosturoğlu: şikeden 1 yıl 10 ay 10 gün ceza aldı. örgütün suçundan beraat etti.
* olgun peker: örgüt kurmak ve yönetmekten dolayı 2 yıl 6 ay.
* bülent uygun: örgüt suçundan beraat etti. eskişehir-trabzon maçındaki teşvikten dolayı 11 ay 7 gün ceza aldı.
* gökçek vederson: trabzon-bursa maçında teşvikten dolayı 5 ay hapis cezası verildi.
* ibrahim akın: trabzon- ibb, fb-ibb, beşiktaş -ibb maçlarından 1 yıl 6 ay ceza aldı.
* ilhan ekşioğlu: şikeden hapis 1 yıl 24 ay 15 gün cezası aldı. 900 bin adli para cezasını çarptırıldı.
* ümit karan: trabzon- eskişehir maçında teşvikten 7 ay 15 gün hapis cezası aldı. 66 bin para cezası verildi.
* mehmet yıldız: şikeden 1 yıl 3 ay hapis cezası aldı.
* serdar adalı: 1 yıl 3 ay hapis cezası, 250 bin para cezası çarptırıldı.
* tayfur havutçu: 1 yıl 3 ay hapis cezası aldı. 100 bin tl de adli para cezasına çarptırıldı.
* sadri şener: fb-ankaragücü maçından beraat etti.
* nevzat şakar; fb- ankaragücü maçından beraat etti.
savcıdan şok itiraz! 15 ağustos 2012 milliyet.com.tr
şike davasında gerekçeli kararın açıklanmasının ardından cezayı az bulan duruşma savcısı ufuk ermertcan, kararı temyiz etmek için itiraz dilekçesi hazırladı.
karara itiraz edecek olan savcı ufuk ermertcan, toplam 6 yıl 3 ay hapis cezası alan aziz yıldırım’ın 13 yıl 10 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasını istedi.
ermertcan, aziz yıldırım’a verilen cezanın üst sınırdan verilmesini, dolayısıyla toplam 6 yıl 3 ay hapis cezası alan yıldırım’ın 13 yıl 10 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasını istedi. ermertcan, itiraz gerekçesi olarak da suçun birden fazla ve kasıtla işlenmiş olmasını gösterdi.
ertmertcan, davanın 1 haziran 2012 tarihli duruşmasında verdiği mütalaada yıldırım’ın “haksız ekonomik çıkar sağlamak amaçlı suç örgütü kurup yönetmek”, “şike” ve “teşvik” suçlarından toplam 13 yıl 10 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasını istemişti. savcı, yıldırım’ın, gençlerbirliği-fenerbahçe, eskişehirspor-fenerbahçe, istanbul büyükşehir belediyespor-fenerbahçe, kardemir karabükspor-fenerbahçe, fenerbahçe-ankaragücü ve sivasspor-fenerbahçe maçlarında şike suçundan; trabzonspor-bursaspor, eskişehirspor-trabzonspor ve trabzonspor-istanbul büyükşehir belediyespor maçlarında ise teşvik suçundan cezalandırılmasını istemişti.
yargılama sonunda yıldırım; fenerbahçe-karabük, fenerbahçe-ankaragücü, fenerbahçe-sivasspor, eskişehirspor-trabzonspor, fenerbahçe-ibb spor maçları için şike ve teşvikten suçlu bulunmuş ve bu suçlardan hakkında toplam 3 yıl 9 ay hapis cezası verilmişti. yıldırım, “haksız ekonomik çıkar sağlamak için örgüt kurmak” suçundan da 2 yıl 6 ay ceza almıştı.
böylece yargılama sonucunda yıldırım toplam 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
sayın başbakan sizin için '1' şey yaparım mehmet arslan 10/09/2012 hurriyet.com.tr
tarih, 22 mart 2012: yer, dolmabahçe’deki başbakanlık çalışma ofisi... konu, şike davası...
erdoğan, görüşmeden önce federasyon yetkililerine sorar: sahaya yansımış bir şey var mı? yanıt “hayır” olunca, “kişilerle, kurumları ayırmak lazım” açıklamasını yapar.
başbakan baş başa görüştüğü platini’ye bu düşüncesini açıklar. uefa başkanı önce yönetmeliklerden söz eder, sonra da ceza sürecine damgasını vuran şu sözü verir:
sizinle aynı düşüncedeyim. bu konudaki yönetmelikleri değiştiremem ama sizin için bir şey yapabilirim... disiplin kurulumuza gerekirse bu düşüncemi anlatırım.
istanbul- amsterdam uçağı. milli maç için sabiha gökçen havalimanı’ndan havalandık.
2014 dünya kupası elemeleri için hollanda ile ilk maçımıza çıkacağız.
bir yanda o maçın heyecanı..
diğer yanda aynı uçakta birlikte uçtuğumuz futbol federasyonu yöneticileri..
ve zihnimi kurcalayan sorular..
sorular... sorular...
türkiye futbolda, dünya kupası’nda yer almanın hesaplarını yapıyor..
oysa çok değil, daha 6 ay önce, “türk futbolunun avrupa futbolundan soyutlanacağını, ceza alacağını” tartışıyorduk.
- türkiye nasıl oldu da, şike sürecinden ceza almadan kurtuldu?
bu soruyu ismi bende saklı (izin almadığım için ismini veremiyorum) bir federasyon yöneticisi ile konuştum.
ben sordum, o anlattı.
kelimesi kelimesine söylediklerini aktaracağım. bakalım siz ne diyeceksiniz?
başbakan erdoğan’dan kritik soru
şike sürecinin hafızalarda kalan cümlesi hiç şüphesiz başbakan recep tayyip erdoğan’a ait:
- kişilerle kurumları ayırın. kişilerin işlediği suçlardan dolayı kurumları cezalandırmayın.
başbakan bu ifadeleri kullanmadan önce federasyon yetkilileri ile bir araya gelmiş.
- bu eylemler (şike) sahaya yansıdı mı, yansımadı mı?
başbakan, “hayır” yanıtı alınca o ifadeleri kullanıyor.
- kurumlar, kişilerin işlediği suçlardan dolayı kesinlikle cezalandırılmamalı.
şike süreci için fedarasyonun yol haritası oluyor bu sözler.
michel platini ağırlığını koydu
bu konuşmanın bir de diğer yanı, yani uefa ayağı var.
başbakan, uefa başkanı michel platini ile istanbul’da yaptığı görüşmede de aynı ifadeleri kullandı.
bu görüşmeden hemen sonra platini yaptığı basın toplantısında “sayın başbakan ile aynı düşüncedeyim. ama ne yazık ki kurallar böyle” demişti. bugüne kadar basına yansımayan çok önemli bir detay daha anlattı muhatabım:
- platini basın toplantısında bunları söyledi ama, sayın başbakan’a yaptığı görüşmede kullandığı bir sözü basın toplantısında ifade etmedi. uefa başkanı, başbakan’a aynen şunları söyledi:
sizinle aynı kanıdayım. bu konuda ben yönetmelikleri değiştiremem. ama sizin için bir şey yapabilirim, disiplin kuruluna gerekirse bu düşüncemi anlatırım.
türkiye’yi gözden çıkaramadılar
fısıltı gazetesinin manşetinden hiç inmeyen bir iddiayı yöneltiyorum bu kez muhatabıma:
- uefa’ya, türkiye’nin para aktardığını ve şike sürecini aştığı konuşuluyor.
- çok ayıp bu iddialar. size ben kısaca özetleyeyim niye kararın alındığını:
1-uefa türkiye’yi gözden çıkaramadı. çünkü biz güçlü bir futbol ülkesiyiz.
2-sayın başbakan çok önemli bir devlet adamı. platini de fıfa seçimlerinde başkan adayı olabilir.
- platini’nin elde edeceği fayda ne burada?
- platini için istediği her cumhurbaşkanı ve başbakana ulaşabilir recep tayyip erdoğan. bundan daha büyük ne fayda olabilir ki...
58. maddede sorun olmadı
yukarıda anlattığımız temasların şike sürecinin atlatılmasında belirleyici bir unsur olduğu tartışılmaz.
ama uefa ile federasyonun zaman zaman karşı karşıya geldikleri de bir gerçek. şimdi dilerseniz o sürece bir göz atalım.
- 58. maddeyi (şikeye teşebbüs eden kulübün küme düşürülmesini gerektiğini zorunlu kılan madde) değiştirdiniz o konuda hiç zorluk çekmediniz mi?
- uefa’ya şunu anlattık. türk futbolu bitiyor. seyirci gelmiyor tribünlere, sponsorlar kaçıyor. biz bu maddeyi değiştirmezsek türkiye’de futbol bitecek. bu sözlerimizi dinlediler ve hiçbir zorluk çıkarmadılar.
- ama mehmet ali aydınlar fedarasyonu tam tersini ifade etmişti.
- bize zorluk çıkarmadılar.
uefa hayal kırıklığına uğradı
ınfantino... uefa genel sekreteri. şike süreci boyunca en çok direnen isim.
türkiye infantino’yu ikna etmede epey zorluk yaşamış.
- karar almamızı istiyorlardı. bir an önce karar alın diyorlardı. biz de o sözü verdik uefa’ya. ‘hızla karar alacağız ve kaosu ortadan kaldıracağız’ dedik.
- ikna oldu mu?
- karar alacağız dedik ama ardından da ekledik, “şike sahaya yansımamış. kişilerle kurumları ayırırız”
- ve karar aldınız?
- aldık ama süreçten de her dakika uefa’yı haberdar ettik. yalnız şunu söylemeliyim, “uefa kesinlikle bir ceza bekliyordu. eminim hayal kırıklığına uğradılar.”
benzer görüşleri dile getirmişlerdi
erdoğan’ın kulüplerle kişilerin ayrılması gerektiği sözleri ve platini’nin olumlu karşılığı 23 mart 2012 tarihli gazetemizde böyle yer almıştı. şimdi ise özel görüşmenin ayrıntılarına ulaştık.
davayı çekmese fener ceza alırdı
bu kadar kolay olmamalı ama.. bir yanda da fenerbahçe’nin cas davası vardı.
- önce davadan başlayayım.
1- cas davası çok önemliydi.
2- fenerbahçe onu çekmese asla bu karar çıkmazdı.
şimdi gerekçelerini anlatayım:
- sen, uefa’yı ve onun genel sekreteri’ni dava et ondan sonra da olumlu karar bekle, bu mümkün değildi. fenerbahçe’nin o davayı kazanma şansı “sıfırdı.” bu bakımdan fenerbahçe özellikle nihat özdemir’e bir teşekkür borçlu. keza ali koç’a da. aziz yıldırım’ın bu konuda belirleyici bir rolü olduğunu sanmıyorum.
şenes erzik’e hayranlar
muhatabım şenes erzik’den de övgüyle bahsediyordu:
- şenes bey çok, çok önemli bir isim. o olmasaydı bizim yol almamız çok da mümkün değildi.
- ama federasyon başkanı olacaktı..
- olmadı, olmaması da çok daha iyi oldu. çünkü bizim ona uefa’da ihtiyacımız vardı. uefa bizim ne kadar güçlü olduğumuzu ya da ne kadar zayıf olduğumuzu şenes bey sayesinde görüyordu.
- infantino’yu da şenes bey mi ikna etti?
- bunu bilemem. ama şunu biliyorum, infantino, şenes bey’e hayran. platini mesela, gelen eleştirileri gördükçe çok üzülüyordu şenes bey için.
aydınlar panik yapmış
- fenerbahçe aleyhine bir karar çıkmış olsaydı... ne yapardınız?
- biz kararın olumlu olacağını biliyorduk. tersi olsaydı sonuna kadar savaşacaktık. bunu kendilerine de bildirdik.
- o zaman niye mehmet ali bey federasyonu aynı şeyi yapmadı?
- bilmiyorum. ama sanıyorum o dönemde biz panik yapmışız. ve o panikle karar almakta zorlanmışız. uefa’yı bize öcü gibi göstermişler. biz göreve gelir gelmez biliyorduk ki, şike sahaya yansımamış. bunu savunduk sadece. ve sanıyorum onlar da ikna oldular.
artık ceza gelmez
- uefa bir ceza bekliyordu dediniz? şimdi tatmin oldular mı?
gençlik ve spor bakanlığı şike davasında 44 kişinin beraat etmesi yönünde verilen karara itiraz etti.
"futbolda şike" iddialarına ilişkin davada mahkemenin kararına itiraz eden gençlik ve spor bakanlığı, ''şike'' ve ''teşvik'' suçundan beraat eden sanıkların cezalandırılmasını istedi.
davaya bakan istanbul 16. ağır ceza mahkemesi'nin kararına, davada taraf olmayan gençlik ve spor bakanlığı'nın da itiraz ettiği öğrenildi.
söz konusu itirazın gençlik ve spor bakanlığı adına istanbul muhakemat müdürlüğü tarafından yapıldığı ifade edildi. avukatların yargıtay'a gönderilmek üzere mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde, dava kapsamında ''şike'' ve ''teşvik'' suçundan beraat eden sanıkların cezalandırılması istendi.
davada müşteki olarak yer alan türkiye futbol federasyonu ise mahkemenin kararına herhangi bir itirazda bulunmadığı belirtildi. davada ceza alan bir çok sanığın yanı sıra bazı müştekiler ise karara itiraz etmişti.
''futbolda şike'' iddialarına ilişkin görülen davada kararını temmuz ayında açıklayan mahkeme, fenerbahçe spor kulübü başkanı aziz yıldırım hakkında şike, teşvik ve örgüt kurmak suçlarından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırmıştı.
mahkeme heyeti, dava kapsamında yargılanan 93 sanık hakkındaki kararında 48 sanık hakkında çeşitli hapis cezaları ile 44 sanık hakkında ise beraat kararı vermişti. heyet, dava kapsamında ifadesi alınamayan emenual emenike'nin ise dosyasını ayırmıştı.
mahkemeye 'süre turum' dilekçesi gönderildi!
maliye bakanlığı muhakemat genel müdürlüğü avukatları, kamu çıkarını gözetmek adına şike davası ile ilgili mahkemeye ''süre tutum'' dilekçesi gönderdiği bildirildi.
maliye bakanlığı muhakemat genel müdürlüğü avukatları, mahkemenin şike davasıyla ilgili gerekçeli kararını açıklamasının ardından gençlik ve spor bakanlığı ile adalet bakanlığı adına, gerekçeli karara itiraz etmek için verilen yasal süreyi durdurmak amacıyla mahkemeye ''süre tutum'' dilekçesi gönderdi.
avukatlar ayrıca gençlik ve spor bakanlığı'na da bir yazı göndererek bilgi verdi. bakanlık hukukçularının da dilekçeyi incelemeye aldığı, itiraz edilip edilmemesi konusunda görüş bildireceği öğrenildi.
trabzon'dan başbakan'a ağır mektup 16/10/2012 11:25 radikal.com.tr
trabzonspor divan başkanlık kurulu ve kentteki sivil toplum kuruluşlarının mektubunda başbakan'a, "suçun bedelini kurumlar değil, suçu işleyen kişiler çekmelidir" ifadesinin şikeyi yaratan ortamın devam etmesine neden olduğu ifade edildi.
trabzonspor divan başkanlık kurulu başkanı ali özbak başta olmak üzere kentteki çeşitli sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve meslek örgütlerinin imzasıyla başbakan recep tayyip erdoğan 'a mektup gönderildi. mektupta, "kurumlarla kişileri ayırmak sizin tavsiyenizle olduğuna göre, sizin tavsiyenizle hakkın, hak sahibine teslim ettirilip adaletin sağlanması camiamızın beklentisidir" denildi.
istanbul 16'ıncı ağır ceza mahkemesi 'nde görülen şike davası kararları uyarınca 2010-2011 şampiyonluk kupasının kendisine verilmesi gerektiğini belirten, bu yönde geçtiğimiz günlerde avrupa insan hakları mahkemesi 'ne (aihm) başvuran, gelecek hafta da uluslararası spor hukuku mahkemesi'ne (cas) başvuru yapmaya hazırlanan trabzonspor'a bir destek de divan başkanlık kurulu ve sivil toplum örgütlerinden geldi.
"6222 sayılı kanundan beklenti zayıflamıştır"
divan kurulu başkanı ali özbak başta olmak üzere kentteki bazı sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve siyasi parti temsilcilerinin de imzası bulunan bir mektup başbakan recep tayyip erdoğan'a gönderildi. başbakan'a hitaben yazılan ve bordo–mavililere hakkı olan şampiyonluk kupasının verilmesi istenen mektupta şu ifadeler kullanıldı, "14 nisan 2010 tarihinde 6222 sayılı kanunun, sizin öncülüğünüz ve kararlılığınızla yürürlüğe girmiş bulunduğu ülkemizin malumudur. bu kanunun, ülkemizin sporunda ya da futbolunda dün ile bugünü ayıracak olan bir kırmızı çizgi olacağı ise tüm ülkenin haklı bir beklentisiydi. ancak; gelinen nokta itibarıyla, bu beklenti zayıflamış ve hatta yine, yeniden düne dönüştüğü algısı ağırlık kazanmıştır. bunun böyle olması, sizin uefa başkanı sayın micheal platini ile yapmış olduğunuz görüşme sonrası söylemiş bulunduğunuz, 'suç var ama suçun bedelini kurumlar değil, suçu işleyen kişiler çekmelidir' ifadenizden olduğu yaygın bir kanaattir! bizler de maalesef böyle düşünenlerdeniz."
"beklentimiz trabzonspor'un hakkının teslim edilmesidir"
mektubun sonuç bölümünde ise, şu ifadeler kullanıldı: "bu aşamadan sonra talebimiz şudur; ilgili kurumlarca suçlular, şu an itibarıyla ortaya koyulmuştur. çalıntı bir mal yakalanırsa, o mal eksiği de olsa bile, asıl sahibine teslim edilir. ülkemizin önemli spor kurumu veya kurumlarının küme düşürülmemesine; ülke futboluna zarar vereceği düşüncesinden hareketle hiçbir itirazımız yoktur. suçlular şu an için ortaya konmasına rağmen, haksız elde ettikleri puanlar, kurumlarının hanelerine yazılmıştır. bu durum düzeltilerek trabzonspor'un hakkı teslim edilmelidir diye düşünmekteyiz. kurumlarla kişileri ayırmak sizin tavsiyenizle olduğuna göre, sizin tavsiyenizle hakkın, hak sahibine teslim ettirilip adaletin sağlanması camiamızın beklentisidir." (ömür avcı/dha)
şike davasında sona geliniyor! fenerbahçe spor kulübü başkanı aziz yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 44 sanıkla ilgili dosya yargıtay'a gidiyor..
fenerbahçe spor kulübü başkanı aziz yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 44 sanığın ceza aldığı şike davası dosyası yarın ya da pazartesi günü yargıtay’a gönderilecek.
futbolda şike davasına bakan istanbul 16. ağır ceza mahkemesi, işlemleri tamamlamak üzere.
mahkeme gerekçeli kararı tüm taraflara tebliğ etmiş, avukatlar da itirazlarını dosyaya sunmuştu. mahkeme, iddianame, dava tutanakları ve itirazları içeren 100 klasör dosya hazırladı. bu dosyaların dizi pusulasını hazırlayan mahkemenin, işlemlerin bitmesi halinde dosyayı yarın ya da pazartesi günü yargıtay'a göndereceği belirtildi.
şike davasında şekip mosturoğlu ve ilhan ekşioğlu'nun da aralarında bulunduğu 19 sanık hakkında mahkemenin 'örgüt, tehdit ve resmi belgede sahtecilik' gibi suçlardan verdiği 2 yıldan az mahkumiyet kararları kesinleşti.
"futbolda şike" davası kapsamında "çıkar amaçlı suç örgütü üyeliği" gibi suçlardan aldıkları ceza hükümlerinin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen, aralarında fenerbahçe spor kulübü yöneticileri şekip mosturoğlu ile ilhan ekşioğlu'nun da olduğu 19 sanığın, avukatlarınca yapılan beraat itirazının reddedilmesi nedeniyle, sanıklar hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı temyiz konusu edilmeyeceği için kesinleşmiş oldu.
istanbul 16. ağır ceza mahkemesi'nde görülen, 2 temmuz 2012 tarihinde aralarında fenerbahçe spor kulübü başkanı aziz yıldırım'ın da olduğu 48 sanığın, "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak", "örgüte üye olmak", "şike", "teşvik", "tehdit" ve "rüşvet vermek-almak" gibi suçlardan 5 ay ile 4 yıl 7 ay arasında değişen hapisle cezalandırılmasına karar verilen "futbolda şike" davası kapsamında, kimi sanıklarla ilgili verilen hüküm, temyiz incelemesi için yargıtay ceza dairesi'ne gönderilmeden kesinleşti.
hükmün açıklanmasının geri bırakılması ne demek?
hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder. hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulur. beş yıllık süreç içerisinde sanıklar belirtilen suçu işlenmediği takdirde davanın düşebilir, işlendiği takdirde mahkeme hükmü açıklar.
mosturoğlu, ekşioğlu ve peker
dava kapsamında, "şike" ve "teşvik" suçları haricindeki diğer farklı suçlardan haklarında verilen ceza hükmünün geri bırakılmasına karar verilen, aralarında ekşioğlu ve mosturoğlu'nun da olduğu 19 sanığın avukatlarınca, "hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılması" ve sanıkların beraat ettirilmesi yönünde, bir üst mahkeme olan istanbul 17. ağır ceza mahkemesi'ne, çeşitli tarihlerde itiraz edildi.
itirazları değerlendiren mahkeme heyeti, sanıklar olgun peker, abdullah başak, ahmet çelebi, alaeddin yıldırım, ali kıratlı, cemil turan, coşkun çalık, erman ertaş, fatih akbaba, ilhan ekşioğlu, şekip mosturoğlu, mesut erdoğan, samet erdemir, samet güzel, sami dinç, şükrü ongan, tamer yelkovan, yusuf turanlı ve özden tütüncü'nün avukatlarınca yapılan, sanıkların beraatine yönelik itirazları reddetti. mahkemenin red kararı üzerine, istanbul 16. ağır ceza mahkemesi tarafından 19 sanık hakkında verilen ve 5 yıllık denetimli serbestlik şartıyla hükmün açıklanması geri bırakılan cezalar, kesinleşmiş oldu.
sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanun'un, "şike" ve "teşvik" suçlarını belirleyen 11. maddesinin 9. fıkrasında,"bu madde kapsamına giren suçlarla ilgili, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez, verilen hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilemez ve ertelenemez" ifadesi yer alıyor.
bu kanun kapsamında "şike" ve "teşvik" suçlarından ceza alan, haklarında verilen ceza hükmünün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmeyen sanıklarla ilgili temyiz incelemesi, yargıtay ceza dairesi tarafından gerçekleştirilecek.
mosturoğlu'nun avukatı konuştu! 16 kasım 2012 , 13:29 ajansspor.com
fenerbahçe kulübü yönetim kurulu üyesi şekip mosturoğlu'nun avukatı naim karakaya, istanbul 16. ağır ceza mahkemesi'nin karara bağladığı ''şike'' davasıyla ilgili olarak, müvekkilinin mahkumiyet hükmünün kesinleştiğine dair haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
karakaya, sarı-lacivertli kulübün internet sitesinde yer alan açıklamasında, medyada, mahkemenin karara bağladığı dava dosyası ile ilgili olarak bazı sanıklar hakkında ''mahkumiyet kararının kesinleştiği'' şeklinde yanlış bilgi ve algıya dayanan yanıltıcı haberlere yer verildiğini kaydetti.
mahkemenin sanıklar hakkında bazı isnatlarla ilgili beraat, bazı isnatlarla ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılması, bazı isnatlarla ilgili olarak da mahkumiyet kararı verdiğini belirten karakaya, ''bu mahkumiyet kararı tarafımızca temyiz edilmiş olup yargıtay tarafından bir karara varılmadıkça bu kararın kesinleşmesi gibi bir durum söz konusu değildir'' ifadesini kullandı.
yargıtay incelemesinin henüz başlamadığını vurgulayan karakaya'nın açıklamasının devamı şöyle: ''verilen hükmün, sanık hakkında hiçbir hukuki sonuç doğurmaması anlamına gelen, 'hükmün açıklanmasının geri bırakılması' kararına ilişkin olarak ise, bu karar henüz bir hüküm niteliğinde olmadığından ve dolayısıyla temyize tabi bulunmadığından tarafımızca ilgili yasada öngörüldüğü şekilde kararın veriliş usulüne ilişkin olarak itiraz yoluna başvurulmuş; yapılan bu itiraz incelemesi ise tamamen yargılama usulüne ilişkin sebeplerle reddedilmiş olup, bu karar ile hükmün açıklanması beş yıl süre ile geriye bırakılmıştır. bu sürenin bitiminde ise olağan olarak, 'davanın düşmesine' karar verilecektir. dolayısıyla bu karar, bir mahkumiyet kararı olmadığından; itirazın reddedilmesi ile birlikte kesinleşmesi gibi bir durum söz konusu değildir.
belirttiğimiz üzere müvekkilimiz hakkında verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesi ise henüz başlamamıştır ve bu inceleme tamamlanmadıkça hükmün kesinleşmesi gibi bir durum da söz konusu olmayacaktır. bu nedenle müvekkilimize ait görsel ögelere yer verilerek, mahkumiyet hükmünün kesinleştiğine dair yapılan haberler gerçeği yansıtmamaktadır.''
tff çözemez! vedat bayram ajansspor.com 06/02/2013
bugünlerde avrupa birliği polis teşkilatı “europol” ün çalışmasıyla gündeme gelen “şike mevzuu” , türkiye’de bu işleri “uykuya yatıran tff!” yi de istem dışı uyandırdı. esasen mehmet ali aydınlar’dan sonra bu işi “usuletle çözdüğü imajını yerleştirerek”!! safa yatan tff, bence bu avrupa’daki “soruşturma raporundan memnun değil”!
nedeni gayet basit. “dikensiz gül bahçesi isteyen”! yerli federasyon.
ömürleri boyu hep rahatla iştigal etmiş ve “bir el yağda, diğer el balda”! kültüründen gelen onun değerli başkanı, “nereden çıktı şimdi bu iş”! mantığında değilse ben hiçbir şey bilmiyorum.
nereden mi çıkardım?
başkan demirören’in henüz yeni öğrendiğim kişilik ve davranışlarından.
bir dönem önceki federasyon başkanı m.ali aydınlar’a genel kurulda atılan “organize kazıktan”!
peki kardeşim; senin 2010 yılı köşe yazdığın sabah gazetesindeki bjk kongresi başlıklı yazında favori gördüğün şimdiki başkan yıldırım demirören değil miydi? hatta kendisiyle başkanlık yarışına giren murat aksu için “önce diyarbakırspor’a başkan olsa” diye önerilerde bulunmadın mı?
el hak bunların hepsi doğru. o nedenle de o gün beni arayarak kırgınlık gösteren murat aksu’dan özür dilerim. hatadan dönmek bir erdemdir derler atalarımız. ben asaletle imkanlarını ön plana alarak, önce “100 gönüllü 100 tesis icra kuruluna aldığım”!, bilahare bjk başkanlık sürecinde yazılarımla desteklediğim, ancak daha sonra kişiliğinde değişikliler gösteren sn. tff başkanında yanılmışım.
o nedenle bugün başkan danışmanı olduğum bjk camiasından da özür diliyorum.
ve diyorum ki; “bu şike olayını çözeceğim”!! diyen sn. demirören bu işi çözemez…
niye çözemez biliyor musunuz?
1- o problem çözme kültüründen gelmediği için çözemez. 2- böylesi keyif kaçıracak işlere ayıracak zamanı olmadığı için çözemez…
ülke futbolundaki sistemsizlik ve istikrarsızlığa tezat istanbul hegemonyası 18/02/2013 mehmetalicetinkaya.com
ülke futbolunun sahne arkası ve geçmişiyle biraz haşır neşir olunca, önce bakış açınız değişiyor sonrasında da sahnelenenlerle ilgili oldukça farklı şeyler görmeye başlıyorsunuz.
hele bir de diğer ülkelerde sergilenen futbolun sahne arkalarını okumaya/öğrenmeye başlarsanız! işte o zaman tüm algılarınız değişiyor. ve sorgulamaya başlıyorsunuz!
türkiye’de futbolun geçmişi, 100 yılı devireli uzun zaman oldu. ama benim asıl ilgimi çeken profesyonel futbol ligi 55 yaşında. 1959′da emekleyerek sahneye çıkan profesyonellik, çok kısa sürede yürümeye ardından da temposunu her geçen gün arttırarak koşmaya başladı. bu süre zarfında, devletin kıyak vergi afları, futbolu yönetenlerin “kontrolsüzlüğü” ve görmezden gelişleri, paralı başkan ve yöneticilerin taşıdıkları paralar, sponsor, yayın ve avrupa kupaları gelirleri ve taraftarların harcamalarıyla birlikte futbola aktarılan para miktarı da sürekli çoğalıyordu. bu büyüme aynı zamanda galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş’ın kasalarına aktarılan paraların da doğru orantılı olarak artması demekti. çünkü bu takımlar ülke futbolunun iplerine her geçen gün biraz daha sıkı bir şekilde sahip oluyorlardı. adeta kurallar onların isteği ve çıkarları için koyuluyor, değiştiriliyor ya da duruma göre görmezden geliniyordu.
peki, nasıl bu kadar güçlendiler?
ülkede futbolun yeşerdiği günlerden bu yana (çeşmenin yanı başında) bulunan, 1923′den beri türk milli takımının çok büyük bölümünü oluşturan, 1956′dan beri avrupa kupaları’na katılma haklarını ellerinde tutan ve bu yüzden arkalarına milli duygular eşliğinde ülkenin tamamının desteğini alan bu takımlar, büyük bir tekele dönüşmüşlerdi. onlara karşı durmak adeta vatan hainliği ile eşdeğerdi. elbette bunda siyasilerin takım taraftarlarını daimi olarak “oy” potansiyeli ve kriz dönemlerinde kulüpleri “unutturucu/uyuşturucu” potansiyeli olarak görmesinin ve onları sürekli korumasının/beslemesinin de büyük etkisi vardı.
kısacası, başlarda sadece küçük bir kartopu olan 3 istanbul takımı, tff, basın, yayıncı kuruluş, taraftarlar ve hatta hükümetlerin “çıkarları doğrultusunda” verdikleri desteklerle birlikte önüne gelen herkesi yutan bir çığa dönüştüler. kendilerine rakip olarak gördükleri diğer takımların büyümelerini, güçlenmelerini ve rekabet ortamının oluşmasına asla izin vermediler.
bunu sağlamak için de tüm ülkede yarattıkları hegemonyalarının desteği ile parayı kontrolleri altına aldılar. muslukları kendileri için sonuna kadar açarken diğerlerine sadece damlatmakla yetindiler. kendi temellerini attıkları oyun alanlarında istedikleri gibi top koşturdular.
sistemsizliğin yarattığı istikrarsızlık
arşivciliğin ve rakamların olmadığı ya da eksik tutulduğu, bu yüzden sorunların asla “gerçek” bir şekilde ortaya koyul(a)madığı ve çözümlerin derinlikli, orta-uzun vadeli olması yerine, güne kurtarmaya yönelik, yüzeysel ve kısa vadeli olduğu ülkemizde, sistemsizlik en güzel işleyen sistem haline dönüştü. o da kısa bir süre sonra istikrarsızlığı doğurdu. böylece, hataları tespit etmek, ayıklamak ve bir daha olmamaları için önlemler almak yerine, tüm yapılanları yerle bir edip, her şeyi sıfırdan yapmak / ya da en temizi (!) 3 maymunu oynamak yeğlendi durdu.
böyle bir ülke ortamında futbol da kendi payına düşeni fazlasıyla aldı. çeşmenin başında oturan istanbul takımları, her geçen gün kasalarına daha fazla para girmesine rağmen, bu parayı orta-uzun vadede yapısal değişiklikler için kullanıp zamanla meyveleri toplamak yerine kısa vadede dışarıdan yüklü paralarla (göz boyayıcı) futbolcu almayı doğru buldular. bunların neredeyse tamamının bir ya da birkaç yıl içinde zararına ellerinden çıkmasını başarısızlık olarak değil, “dünyaca ünlü bir futbolcuyu” türkiye’ye getirmenin başarısı olarak lanse ettiler. altyapılarına gerekli önemi vermediler. daha düşük bütçeli takımlardan yüklü paralarla gelecek vadeden genç futbolcular transfer edip, as takımlarına oryantasyonunu sağlamadan “aç kurtların” arasına atıp hayatta kalmalarını beklediler. birçoğu ilk maçlarında yuhalanarak yok oldu gitti. içerideki rekabetsiz ortamda kazandıkları kupaları dışarıdaki başarısızlıklarını örtbas etmek için kullandılar. en ufak sıkıntıda günah keçileri yaratıp onların peşine düşerek kendi hatalarının izlerini kaybettirmeye çalıştılar.
balık baştan kokar
ülkenin paralı 3 takımı istikrardan, kalıcı hamlelerden, plandan programdan bu kadar uzak olunca, onların neredeyse 10’da 1 bütçesine sahip, ligin diğer takımları da benzer şekilde yönetildiler. istikrar ve sistem kurmak yerine en ufak başarısızlıkta teknik direktörlerini kovdular. parlayan genç futbolcularını, yerine oynatacakları oyuncuyu hazırlamadan sattılar. ve belki de en önemlisi, 3 istanbul takımına karşı “aman ortamımız bozulmasın!” diye sürekli el pençe divan durup sistemin devam etmesine büyük katkı sağladılar.
gelişmiş futbol ülkelerinin sahne arkası
oysa, sistem ve istikrar deyince avrupa’nın birçok ülkesinde durum oldukça farklı;
bundan 16 yıl önce (1996-97) sezonluk geliri 85 milyon euro olan real madrid, geçen sezon (2011-2012) sonunda tam 525 milyon euro gelir elde etmiş durumda. hem de astronomik rakamlarla dünyanın en sükseli futbolcu bonservislerini ödemesine rağmen.
ispanya’da bir kulübün transfere harcayacağı toplam para, kulübünün gelirlerinin %50’sini aşamıyor. bu kural sayesinde futbol kulüpleri ayakta kalmak için orta-uzun vadeli planlarla gelirlerini arttırmaları gerektiğini biliyorlar. oysa bizde, kulüp başkanının, yöneticilerin “şov” yaparak ceplerinden ödedikleri paralarla ya da elde olmayan “hayali” paralarla transferler yapılıyor. bu arada kulübün gider hanesine yazılan meblağların nasıl ödeneceği de hep muallâkta kalıyor.
ingiltere’de birçok kulüp transfer ettiği genç futbolcuları en az bir yıl rezerv liglerde oynatıp, ülkeye, kulübe, as takıma ve oyun sistemlerine ayak uydurmasını sağlıyor. bu arada eksik gördüğü yerlere yüklemeler yapıyor ve oyuncunun asa çıktığında hazır olmasını sağlıyor.
ajax gibi takımlarda oyun sistemi ve transferleri tamamen kulüp belirliyor. teknik direktör sadece (isim vermeden) istediği oyuncunun fiziksel ve teknik özelliklerini söylüyor. kulübünün scout ekibi en uygun futbolcuları buluyor ve transfer çalışmalarına başlanıyor. böylece teknik ekip değişse bile oyun sistemi ve futbolcuların seçimlerinde istikrar ve uyum sağlanıyor.
porto ve psv eindhoven gibi, kendi ülkelerinde daima üst sıralarda yer alan takımlar, sezon içinde “parlattıkları” futbolcuları, sezon sonunda çok yüklü rakamlara, daha büyük takımlara satıyorlar. elbette bu oyuncuların yerine koyacakları futbolcuyu da önceden hazırlamış oluyor. böylece bir yandan oyun sistemleri değişmemiş oluyor, bir yandan da kasaya giren parayı yeni futbolcular bulmak ve kurdukları sistemin, istikrarın devamında kullanıyorlar.
ingiltere, almanya, ispanya, italya ve fransa’da kulüpler yaptıkları transferlerde devlete %40 ile %50 arasında vergi ödüyorlar. oysa bizde oran sadece %15. bunla da yetinmeyip özellikle 3 istanbul kulübünün öncülüğünde devlet, biraz da göz kırpmak amacıyla vergi borçları siliyor. böyle olunca da bol keseden yapılan kısa vadeli transferler, orta-uzun vadede kulüplerin geleceğini karartıyor.
bizdeki tek sistem ve istikrar
ülkemizdeki futbol dünyasında yaşanan sistemsizliğe ve istikrarsızlığa “tezat” olarak, fenerbahçe, galatasaray ve beşiktaş, bir yandan “rekabetsiz futbol ortamın” devamını sağlamak, bir yandan da gelirlerini sürekli arttırarak, ipleri daha fazla ellerinde tutmak için oldukça sistemli ve istikrarlı davranıyorlar.
örneğin;
1960′ların başında kötü yönetimlerinin faturasını türk hakemlerine kesip, yabancı hakem isteyen ve federasyonun tüm “hayır”larına rağmen istediklerini yaptıran, hatta “diğerlerinin maçları bilemeyiz ama bizim maçları türk hakemler yönetmeyecek!” diyenler onlardı.
yeni bir takımın şampiyon olmasının mucizelere kaldığı ülkede, şampiyonluk sayılarına göre havuzdaki paranın dağıtılmasını sağlayanlar, yayın gelirlerinden kasalarına daha fazla para aktarabilmek için, yıllarca diğer takımların maçlarının canlı olarak yayınlanmasının önüne geçenler de onlardı.
her türlü çıkarlarına göre tff’yi, pfdk’yı, mkh’yı yok sayıp, istedikleri yapılmazsa, başındakileri değiştirmekle tehdit edenler de onlardı.
1960’ların sonlarında 4. bir takım şampiyonluk yarışına girince, “tüm ezeli rakiplerimizi bizi desteklemeye ve kupanın istanbul dışına çıkmamasını sağlamaya çağırıyorum” diyen kulüp başkanı da, 3 temmuz 2011 şike sürecinde “onlar da şampiyon olursa bir daha önlerini kesemeyiz” diyen başkan da onlardandı…
ünal aysal: fenerbahçe ve yıldırım şikeden ceza alacak 28/05/2013 radikal.com.tr
galatasaray kulübü başkanı ünal aysal, 3 temmuz 2011'de yapılan operasyonlarla başlayan 'şike süreci'yle ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu: "2 sene geçti, bu mahkemeler sonunda aziz yıldırım da fenerbahçe de maalesef ceza yiyecek."
galatasaray camiasının önemli isimlerinden semih haznedaroğlu’nun “şike sürecinde fenerbahçe’nin yanında olmalıydık” sözleriyle gündeme gelen tartışmada galatasaray kulübü başkanı, “biz kaos ortamının dağılmasını istedik. f.bahçe’nin karşısında olmadık” diye konuştu.
önceki gün habertürk tv’ye konuşan yönetim kurulu üyesi semih haznedaroğlu’nun “3 temmuz’da fenerbahçe’nin yanında olmalıydık” sözü kamuoyunda çok tartışılmıştı. haznedaroğlu’nun bu sözlerine en çarpıcı yorum da galatasaray başkanı ünal aysal’dan geldi...
‘bizleri uyarması gerekirdi’
hürriyet gazetesinin galatasaray muhabiri ali naci küçük’ün haberine göre, ığdır’da kendisine ait bazı üretim tesislerini gezen aysal, semih haznedaroğlu’nun “3 temmuz özeleştirisi’ne ilişkin de açıklamalar yaptı. aysal şöyle konuştu:
“3 temmuz tarihinde ve onun ardındaki süreçte semih bey benimle birlikte yönetimdeydi. madem böyle düşünüyordu, bizi neden uyarmadı. bana neden söylemedi bu düşüncelerini.”
3 temmuz sürecinde fenerbahçe’nin karşısında olmadıklarını da vurgulayan aysal şöyle devam etti:
“fenerbahçe’nin bu süre zarfında karşısında olmadık. biz sadece süratle bu yangın söndürülsün istedik. 3 temmuz sürecinde fenerbahçe’nin karşısında olduğumuz gibi bir düşünce ya da ifademiz tamamen yanlış anlaşıldı. biz futbol federasyonu’nun bir an önce karar vermesini ve bu karar üzerine de o kaos ortamının bir an önce kaldırılmasını istedik. yoksa fenerbahçe’nin karşısında asla değildik.”
büyük iddia: yıldırım da fener de ceza yiyecek
galatasaray başkanı aysal, mahkeme sürecine de değinerek, “2 sene geçti bu mahkemeler sonunda aziz yıldırım da fenerbahçe de maalesef ceza yiyecek” dedi. telegol programında görüntüleri yer alan bir sohbet konuşmasında aysal şunları söyledi:
“benim beyanatım tamamen ters anlaşıldı sanki ben ‘fenerbahçe’yi öldürün bitirin’ dedim. bilakis bugün 2 sene geçti bu mahkemeler sonunda aziz yıldırım ceza yiyecek, maalesef fenerbahçe de ceza yiyecek. yani akıllıca bir tedbir alınmadı ileriyi göremediler. ya kardeşim biz rakibiz, düşman değiliz ki. bizim menfaatimiz aynı fener’in 1. kümeden düşmesi galatasaray’ı çok sıkıntıya sokar. bizim karşımızda rakip olmayınca ben stadımı dolduramam. bizim paraya ihtiyacımız var 52 bin kişilik stadı ben nasıl durduracağım?”
uefa opens disciplinary proceedings uefa.com published: monday 10 june 2013, 12.36cet
uefa has opened disciplinary proceedings in relation to fc steaua bucureşti and beşiktaş jk, with both cases now to be reviewed by the uefa control and disciplinary body.
uefa has today opened disciplinary proceedings in relation to fc steaua bucureşti (romania) and beşiktaş jk (turkey). the uefa control and disciplinary body will now review each of these cases before communicating its decisions.
proceedings have been opened against steaua bucureşti on the basis of articles 2.04.g), 2.05 and 2.10 of the 2013/14 uefa champions league regulations, relating to the admission criteria for participation in uefa competitions.
proceedings have also been opened against beşiktaş and two club officials in relation to match-fixing activities which are alleged to have taken place during the 2011 turkish cup final.
both cases will be heard by the uefa control and disciplinary body on friday 21 june 2013 at the house of european football in nyon, switzerland.
furthermore, following the investigation into alleged match-fixing activities involving fenerbahçe sk (turkey), the uefa disciplinary inspector has now submitted his findings to the control and disciplinary body, in the context of disciplinary proceedings against this club and five club officials.
this case will be heard by the uefa control and disciplinary body on saturday 22 june 2013 at the house of european football in nyon, switzerland.
all hearings will be closed to media, and no access to the uefa premises will be granted during the proceedings.
the decisions of the uefa control and disciplinary body will be communicated in the course of the week starting 24 june.
uefa, beşiktaş ve fenerbahçe kulüplerini disiplin kuruluna sevk etti 10 haziran 2013 pazartesi, 17:17 bloomberght.com
avrupa futbol federasyonları birliği (uefa), beşiktaş ve fenerbahçe kulüplerini disiplin kuruluna sevk etti.
fenerbahçe tarafından kamuyu aydınlatma platformu'nda (kap) şu açıklama yer aldı:
"uefa disiplin müfettişinin raporu tarafımıza ulaşmış olup konuya ilişkin savunmamızın 20.06.2013 tarihine kadar sunulması istenmektedir. uefa disiplin ve kontrol kurulu 22.06.213 tarihli toplantısında konuyu değerlendirecektir.
açıklanacak özel durum/durumlar:
uefa disiplin müfettişinin 2011 yılında açılan dosyaya ilişkin hiçbir savunma ve delilin yer almadığı, çeşitli kaynaklardan alınmış iddia dayanakları ile tanzim edilmiş raporu tarafımıza ulaşmış olup sonuç kısmında,
1) başkanımız sayın aziz yıldırım ve yöneticilerimiz sayın alaeddin yıldırım, sayın mehmet şekip mosturoğlu, sayın ilhan yüksel ekşioğlu(kulüp yk üyesi) ve sayın cemil turhan'ın disiplin ihlali işledikleri (disiplin düzenlemesi madde 5) iddia edilmekte,
2) anılan yöneticilerimiz için futbol faaliyetleri konusunda hak mahumiyeti talep edilmekte,
3) kulübümüzün doğrudan veya dolaylı olarak maç sonucuna etki edecek eylemde bulunduğu iddia edilmekte,
4) anılan sebeplerle kulübümüzün gelecek 2 sezon uefa müsabakalarından men edilmesi talep edilmektedir.
aynı yazıda konuya ilişkin savunmamızın 20.06.2013 tarihine kadar sunulması istenerek, uefa disiplin ve kontrol kurulu'nun 22.06.2013 tarihli toplantısında konuyu değerlendireceği ifade edilmektedir.
uefa müfettişinin söz konusu iddia ve taleplerine karşılık kulübümüzce ek belge ve ek süre talebinde bulunulmakta olup ayrıca uefa disiplin ve kontrol kurulunda duruşma talep edilmektedir."
beşiktaş'ın kap'a açıklaması ise şu şekilde oldu:
"açıklanacak özel durum/durumlar:
10 haziran 2013 tarihinde uefa tarafından şirketimize yapılan yazılı bildirime göre; 11 mayıs 2011 tarihinde beşiktaş ile istanbul büyükşehir belediye spor takımları arasında kayseri'de oynanan 49'uncu türkiye ziraat kupası final maçının sonucuna etki etmek gerekçesiyle eski asbaşkanımız serdal adalı ve eski antrenörümüz tayfur havutçu ile birlikte şirketimiz aleyhine 03 temmuz 2011 tarihinde başlatılan soruşturma ve takip eden gelişmeler çerçevesinde uefa avrupa ligi 2013-2014 sezonu talimatı idari kriterlere ayıkırılık iddiasıyla şirketimiz ile yukarında adı geçenler disiplin kurulu'na sevk edilmiş bulunmaktadır.
uefa disiplin müfettişi'nin sunmuş olduğu raporda 3 adet iddiası bulunmaktadır.
1. beşiktaş jk'yı 2013/2014 sezonu için uefa avrupa ligi müsabakalarından men etmek,
2. disiplin talimatının ihlalinin ciddiyetine bağlı olarak disiplin kurulu tarafından kararlaştırılacak bir süre boyunca gelecekteki uefa müsabakalarından men etme yönünde beşiktaş jk'ya karşı ilave yaptırım uygulanmasını değerlendirmek,
3. serdal adalı ve tayfur havutçu hakkında futbolla ilgili her türlü faaliyete katılmalarını kılacak şekilde ömür boyu men cezası uygulamak.
bu disiplin süreciyle ilgili olarak şirketimizin ve adı anılan ilgililerin 19 haziran 2013 tarihine kadar gerekli beyanlarda bulunma hakları söz konusu olup, konu ile ilgili kararın 21 haziran 2013 tarihi itibariyle verileceği bildirilmiştir."
şike dosyasında neler var? 13 haziran 2013 , 08:43 özel haber - cemal ersen / milliyet
fernandez palacios'un dosyasına; savcılık iddianamesi, 16. ağır ceza mahkemesi’nin kararları ve 1. etik kurulu raporunun yanı sıra 3 bin sayfalık tapeleri koyduğu ortaya çıktı.
türkiye’de 3 temmuz 2011’de başlayan şike süreciyle ilgili soruşturmada adı geçen fenerbahçe kulübü’nü disiplin komitesi’ne sevk eden uefa’nın, söz konusu işlemi savcılık iddianamesi, istanbul 16. ağır ceza mahkemesi’nin kararları, mehmet ali aydınlar federasyonu tarafından hazırlanan 1. etik kurulu raporu ve mahkemeye delil olarak sunulan telefon kayıtları üzerinden gerçekleştirdiği ortaya çıktı. beşiktaş ile birlikte pazartesi günü fenerbahçe ve başkan aziz yıldırım ile 4 yöneticiyi daha disiplin komitesi’ne sevk ettiğini açıklayan uefa’nın, sarı-lacivertli kulübe 79 sayfadan oluşan gerekçelerin yanı sıra içinde tapelerin de bulunduğu 3 bin sayfalık “ek delil” dosyası gönderdiği öğrenildi. 16. ağır ceza mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay ceza alan aziz yıldırım, 1 yıl 3 ay ceza verilen ali yıldırım, 1 yıl 10 ay ceza kesilen şekip mosturoğlu, 1 yıl 2,5 ay 10 gün ceza öngörülen ilhan ekşioğlu ve 11 ay 7 gün ile cezalandırılan cemil turan’ın ömür boyu futboldan men edilmesini isteyen uefa’nın, bütün gerekçelerini mahkemenin 682 sayfalık kararına ve mahkumiyetlere dayandırdığı belirlendi.
ikinci rapor yok
uefa’nın, fenerbahçe kulübü’ne gönderdiği belgeler arasında tff’nin hazırladığı 1. etik kurulu raporu da yer alırken, daha sonra hazırlanan ve pfdk kararlarında da etkili olan 2. etik kurulu raporunun bulunmaması dikkat çekti. 2. raporda aziz yıldırım’ın şike ve teşvik suçlamaları içinde yer almadığı vurgusu yapılırken, pfdk da kendisine herhangi bir ceza verilmesine gerek görmemişti.
7 maç esas alındı
fenerbahçe kulübü ve başkanı ile yöneticilerine yönelik suçlamalar 2010-11 sezonunda oynanan 7 maç ile anıldı. uefa’nın ispanyol disiplin müfettişi miguel lietard fernandez palacios’un raporuna göre fenerbahçe-ankaragücü, fenerbahçe-istanbul b.şehir belediyespor, gençlerbirliği-fenerbahçe, sivasspor-fenerbahçe, bucaspor-fenerbahçe, eskişehirspor-fenerbahçe ve karabükspor-fenerbahçe maçları, sarı-lacivertli kulüp ve yöneticileriyle ilişkilendirildi. 79 sayfalık gerekçelerle birlikte söz konusu maçları ilgilendiren tapelere de göndermeler yapıldı.
3 kişilik ekip
söz konusu iddialara karşı 20 haziran’da nyon’da savunma yapmaya hazırlanan fenerbahçe kulübü, dünyaca ünlü üç spor hukukçusunu bu iş için görevlendirme kararı aldı. isimleri açıklanmayan yabancı hukukçuların daha önce pek çok cas davasında da yer aldığı ve deneyim sahibi olduğu ifade edildi. halen sarı-lacivertli kulüpte yönetici olarak yer alan tolga deniz aytöre’nin de bu ekiple birlikte çalışacağı vurgulandı.
itiraz için bir hafta
21-22 haziran’da beşiktaş ve fenerbahçe ile ilgili kararı vermek üzere toplanacak olan uefa disiplin komitesi, raportörün öngördüğü cezaları onaylarsa, her iki kulübün tahkim kurulu’na itiraz için bir hafta süresi kalacak. buradan da olumsuz bir sonuç çıkması halinde fenerbahçe kulübü konuyu uluslararası spor mahkemesi’ne (cas) taşıyacak. sarı-lacivertliler ilk etapta uefa tarafından verilecek olası cezaların durdurulmasını ve 2013-14 sezonunda şampiyonlar ligi’nde mücadele etme hakkını kazanan takımın önündeki engelin kaldırılmasını talep edecek.
uefa 10 gün önce sinyali vermişti
uefa genel kurulu’nda kabul edilen ve 1 haziran’da yürürlüğe konan bir madde, fenerbahçe ve beşiktaş kulüpleri ile idarecilerin yargılanmasının önünü açtı.
daha önce her konuda, “yerel federasyonların aldığı kararlara saygı duyuyoruz” diyen uefa, londra’da yapılan genel kurulda, artık kendilerinin de işin içine gireceğini ve yargılamalara müdahil olabileceğini karara bağlamıştı. uefa’ya çok geniş yetkiler tanıyan madde, disiplin talimatı’nın 23. maddesine, 4. fıkra olarak konuldu. maddede şu ifadeler yer alıyor:
"uefa, kendisine bağlı bir federasyonun ve/veya onun üyelerinin soruşturmayı başaramaması ya da uygun olmayan bir biçimde yürütmesi, uefa talimatlarının ciddi ihlali durumlarında, uefa disiplin kurulu da bununla ilgili yargılama yetkisine sahiptir."
talimatta açık bir şekilde yer almasa da ciddi ihlallerin şike, doping, ırkçılık ve sahtecilik olduğu belirtildi. ilk kez gerçekleşen bu durum karşısında uefa’nın dosyaya hangi gözle bakacağı, yerel talimatlarını mı, yoksa kendi kurallarını mı uygulayacağı netlik kazanmadı. ancak spor hukuku uzmanları, bu konuda yerel federasyonlara ait talimatların geçerli olması gerektiğini ifade etti.
"tıpkı mahkeme gibi çalışıyor"
uefa disiplin komitesi’nden çok önemli bir isim, fenerbahçe ve beşiktaş kulüpleriyle birlikte toplam 7 yöneticinin disiplin komitesi’ne sevk edilmeleriyle ilgili milliyet’e prosedür konusunda bilgi verdi. olası yaptırımlar ya da çıkacak kararla ilgili kesinlikle konuşamayacağını dile getiren yetkili, disiplin komitesi’nin tıpkı mahkemeler gibi çalıştığının altını çizdi. hazırlanan raporun her iki kulübe gönderildiğini dile getiren uefa yetkilisi, verilen savunma süresinin kısa olmadığını savundu. uefa’nın, şampiyonlar ligi ve uefa avrupa ligi’ne katılacak kulüpleri en kısa sürede netleştirmek istediğini kaydeden yetkili, davaya bakacak 4 kişilik komitenin içinde kendisinin yer almayacağını sözlerine ekledi. (irfan kurtulmuş)
duruşma olursa gidecek
uefa disiplin komitesi raporda yer alan suçlamalarla ilgili duruşma yapılmasına karar verirse başta başkan azız yıldırım olmak üzere diğer 4 yönetici de nyon’a giderek sözlü savunmalarını yapacak.
sarı-lacivertli kulübün savunmasını yapacak ekibin duruşma talep etmesi de izlenecek stratejiler içinde önemli bir yer tutacak. şahıslar ve kulüp için hazırlanacak savunmanın 100 sayfayı aşacağı, temel görüşün halen devam eden yargıtay sürecinin beklenmesi ve ileride telafisi olmayan, karşılıklı büyük maddi kayıplara yol açacak maddi zararın önlenmesi olacağı belirtildi.
tff’den yardım
fenerbahçe kulübü, nyon’da yapılacak toplantı öncesi türkiye futbol federasyonu’ndan da yardım talep edecek. uefa disiplin komitesi’ne konunun “idari” yönüyle ilgili bilgi verilmesini ve türkiye’deki hukuki sürecin anlatılmasını isteyecek olan sarı-lacivertli kulüp, yine tff tarafından şike süreciyle ilgili kararın verildiğini ve anayasal dayanağı bulunan tahkim kurulu’nca da onaylandığının altını çizecek. kim ne ceza almıştı?
aziz yıldırım: "örgüt kurup yönetmek ve şike" suçundan toplamda 6 yıl 3 ay hapis ve 1 milyon 312 bin tl. şekip mosturoğlu: şikeden 1 yıl 10 ay 10 gün ceza alırken, örgüt üyeliğinden beraat etti. ilhan ekşioğlu: şikeden 1 yıl 2.5 ay 10 gün hapis ve 900 bin tl. ali yıldırım: “örgüt üyeliği”nden 1 yıl 3 ay hapis. cemil turan: 11 ay 7 gün hapis.
sırada hangi kulüpler var?
uefa disiplin komitesi fenerbahçe kulübü ve yöneticilerine yöneltilen suçlamaları yerinde bulur ve herhangi bir ceza öngörürse, mahkeme kararında adı geçen sivasspor, ankaragücü, karabükspor, istanbul bş.belediye, bucaspor, eskişehir ve gençlerbirliği kulüpleri hakkında cezai soruşturma başlatılmasına kesin gözüyle bakıldığı kaydedildi.
ali şen konuştu! "tablo çok karanlık" 14 haziran 2013 cuma - 09:36 sabah
uefa disiplin kurulu'na devk edilmesinin ardından f.bahçe'nin lobi çalışmalarına çok geç başladığını söyleyen ali şen: "bu iş iki kulüple bitmeyecek. tablo çok karanlık"
fenerbahçe başkanı aziz yıldırım ve yüksel çağlar'la bir araya gelip uefa ile ilgili görüşmede bulunan ali şen, son gelişmeleri anlattı. yaklaşık 12 gündür durumdan haberdar olduğunu ve uefa ile o günden bu yana telefon trafiği yaşadığını belirten ali şen, o yemekte konuştuklarının üç kişi arasında sır olduğunu belirtti. fenerbahçe başkanı'nın, kendisinden bir şey istemesine gerek olmadığını belirten şen "zaten söz konusu fenerbahçe olunca, biz her şeye hazırız. elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz" dedi.
iki kulüple bitmeyecek
konunun bu noktalara geleceğini 25 eylül 2011'de yaptığı konuşmada dile getirdiğini kaydeden ali şen, "uefa'nın 12. maddeden cezalandıracağını orada söyledim. o zaman insanlar 'beşiktaş da nereden çıktı?' dediler. şimdi gelinen nokta ortada. bu iş iki kulüple de bitmeyecek. şimdi söylüyorum; hangi kulübün yöneticisi ceza almışsa, o kulüpleri uefa da cezalandırılacak. maalesef tablo çok karanlık" diye konuştu.
erteleme başarıdır
2 yıldır her fırsatta uefa'da lobi yapmaları gerektiğini söylediğini kaydeden şen "ben bunları söylerken, insanlar lobiyi otel lobisi zannediyordu. bundan sonra işimiz çok zor. çünkü işe çok geç başladık. üstelik şenes erzik de ameliyat oldu ve zürih'te hastanede yatıyor. bu da bizim için büyük dezavantaj. ben bir işi bitirmeden 'başarılı olduk' demem. kendime küçük hedef de koymam. bu olayda 'cezaları erteletebilirsek, başarılıyız' diyorum. buradan herkes anlayacağını anlasın" ifadelerini kullandı.
kaderimiz 5 kişinin elinde
kulüpler hakkındaki kararı, uefa disiplin kurulu'nda 5 kişinin vereceğini kaydeden fenerbahçe eski başkanı "bu kişiler, alman, isviçreli, avusturyalı, macar ve danimarkalı. bu 5 kişiden 3'ü bizim aleyhimize el kaldırırsa, hiçbir yol kalmaz. ne avrupa insan hakları mahkemesi, ne anayasa mahkemesi ne de cas'tan bir sonuç alınabilir. bu 5 kişiden 3'ü lehimize el kaldırırsa, sorun kalmaz" şeklinde konuştu.
"aziz yıldırım özür dileyip, istifa etmeli" 14 haziran 2013 cuma - 10:38 haberturk
habertürk gazetesi'nin deneyimli kalemlerinden serdar ali çelikler, fenerbahçe başkanı aziz yıldırım'ın sarı-lacivertli camiadan özür dileyerek istifa etmesi gerektiğini söyledi. f.bahçe'nin uefa disiplin kurulu'na sevkedilmesini değerlendiren çelikler, yıldırım'ın fenerbahçe'nin üstünde büyük bir yük olduğununu dile getirdi ve istifanın kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
işte o yazının dikkat çeken bölümü:"
"f.bahçe bu durumu muhtemel bir g.saray lobisi faaliyetine bağlamaya çalışacak. “uefa ceza veremez” diye açıklamalar yapıyor; yapacak. ama işin görünümü öyle değil. uefa'dan f.bahçe'ye avrupa'dan men cezasının gelmesi neredeyse kesin gibi. sonra sivas-eskişehir-ibb kulüpleri ile ilgili cezalar gelebilir. sonrası daha felaket olabilir. uefa icra kurulu, kendi disiplin kurulunun aldığı kararlarla yetinebilir. ya da tff'ye “benim uyguladığım cezalara sen de uymalısın” diyebilir. işte o durumda puan silme ile kurtulma dahi olmayabilir. f.bahçe küme düşebilir. bu şu an için zayıf bir ihtimal gibi görünse de puan silme oldukça kuvvetli bir ihtimal olarak ortada duruyor.
bir yıldır yazıyorum. aziz yıldırım fenerbahçe'nin sırtında kendi hayatıyla ilgili gelişmeleri olumlu sonuçlandırmaya bakıyor. ama minare kılıfa sığmıyor işte. yıldırım gerçekten kendini değil f.bahçe'yi düşünseydi son kongrede aday olmazdı. yeni bir yönetim ile f.bahçe, uefa ayağını daha yumuşak geçerdi. ama “namus” dediği cas davasını çekip f.bahçe'yi ‘aklanma' imkanından mahrum eden; aydınlar'ı, cemaati, ali şen'i, platini'yi, g.saray'ı, trabzonspor'u, kendi yöneticilerini, kardeşini özetle herkesi ama herkesi suçlayan aziz yıldırım en büyük suçludur. fenerbahçe'nin üzerinde koskoca bir yüktür.
özgürlük savaşçısı, siyasal figür imajıyla ortalarda salınıp mehmet ağar ile görüşen de odur. hep suçladığı fethullah gülen'den sürekli randevu isteyen de odur. aziz yıldırım bugünden tezi yok istifa etmeli; camianın aylardır gördüğü kabuslar için f.bahçeliler'den özür dilemelidir. velev ki uefa'dan 1 gün bile ceza çıkmadı. tff de daha önce verdiği kararı aynen koruyabildi. fenerbahçeliler'in yaşadıkları 3 yıllık sıkıntıyı yok mu sayacağız? yargıtay kararı süreci hangi sabırla beklenecek? gelinen noktada fenerbahçe gibi 106 yıllık koca çınar, bir adamı daha fazla taşıyacak durumda değildir. sırtındaki korkunç yükten son sözünü söylemesini beklemektedir: istifa ettim; özür dilerim."
decisions on beşiktaş, fenerbahçe, steaua published: tuesday 25 june 2013, 19.08cet
the uefa control and disciplinary body has announced its decisions following the disciplinary proceedings relating to fenerbahçe sk, beşiktaş jk and fc steaua bucureşti.
the uefa control and disciplinary body (cdb) today announced its decisions following the disciplinary proceedings relating to fenerbahçe sk (turkey), beşiktaş jk (turkey) and fc steaua bucureşti (romania).
the cdb carefully analysed the situation of fenerbahçe and beşiktaş and has applied the following sanctions:
• beşiktaş are not eligible to participate in the 2013/14 uefa europa league.
• fenerbahçe are excluded from participating in the next three uefa club competitions for which they would qualify, including the 2013/14 uefa champions league. the ban for the third season is deferred for a probationary period of five years.
the cdb also carefully analysed the situation of steaua and, taking into account certain mitigating circumstances, the following sanction has been imposed:
• steaua are not eligible to participate in one uefa club competition for which the club would otherwise qualify. this sanction is deferred for a probationary period of five years.
all clubs have the opportunity to appeal the decisions of the cdb to the uefa appeals body.
furthermore, in relation to the individuals of the clubs involved in the cases of fenerbahçe and beşiktaş, the cdb decided that certain additional information will be collected in order to consider in further detail the different position of each of the individuals concerned.
fenerbahçe'ye 2 yıl ceza! 25 haziran 2013 20:12 ntvspor.net
fenerbahçe'ya kara haber! şike soruşturması kapsamında uefa disiplin kurulu'na sevkedilen sarı-lacivertlilere 2 yıl avrupa'dan men cezası geldi. ceza 2+1 şeklinde açıklanırken; bunun sırrı uefa'nın açıklamasıyla ortaya çıktı...
şike soruşturması kapsamında uefa disiplin kurulu'na sevkedilen fenerbahçe'nin korktuğu başına geldi! disiplin kurulu, fenerbahçe'ye 2+1 yıl avrupa'dan men cezası verdi. +1'lik ceza, 5 yıl içinde benzer bir olaya karışması durumunda ekstradan verilmek üzere ertelendi.
dikkat! cezalar, hak kazandığı sezonlarda geçerli olacak!
fenerbahçe'ye verilen 2 yıllık cezada önemli bir ayrıntı var. 2 yıllık cezanın ilki, bu sezon yani 2013-14 sezonunda uygulanacak. 2. yıl ise 2014-15 sezonu olmayabilir. çünkü fenerbahçe'nin cezasını tamamlaması için önce avrupa'ya gitme hakkını elde etmesi gerekiyor. yani ceza önümüzdeki 2 sezonu değil, fenerbahçe'nin avrupa'ya gitme hakkını elde edeceği ilk 2 sezonu kapsıyor. cezasının ilkini bu sezon çekecek olan fenerbahçe, bir an önce avrupa'ya gitme hakkını elde edip 2. yılını da geride bırakmayı hedefleyecek.
+1 yıl ceza ise, sarı lacivertli kulübün 5 sezon içinde benzer bir olaya karışması durumunda hayata geçecek ve o zaman verilecek cezaya eklenecek.
kişiler karara bağlanmadı
başkan aziz yıldırım ile yöneticiler ali yıldırım, şekip mosturoğlu, ilhan ekşioğlu ve altyapı koordinatörü cemil turan hakkındaki ceza talepleri ise karara bağlanmadı. uefa disiplin kurulu, bu 5 kişi hakkında müfettişten ek rapor talep etti. bu 5 isim hakkındaki karar, ek rapor ve ek savunmalar sonrası verilecek.
3 gün içinde itiraz edilecek
uefa'dan gelen bu cezanın ardından fenerbahçe, konuyu 3 gün içinde tahkim kurulu'na taşıyacak. uefa tahkim kurulu'nun itirazları inceledikten sonra en geç 15 temmuz'a kadar bir sonuca varması bekleniyor. fenerbahçe'nin, uluslararası spor tahkim mahkemesi cas'a da başvurma hakkı bulunuyor.
talep edilen cezalar neydi?
uefa disiplin müfettişi miguel palacios, fenerbahçe'nin gelecek 2 sezon avrupa kupaları’ndan men edilmesini, aziz yıldırım, şekip mosturoğlu, ilhan ekşioğlu, ali yıldırım ve cemil turan'ın ise hak mahrumiyeti cezası almasını talep etmişti.
kulüpten resmi açıklama geldi
fenerbahçe kulübü'nün kap'a bildirdiği resmi açıklamada ise, "uefa kontrol ve disiplin kurulu'nun bugün tarafımıza ulaşan kararında; kulübümüzün hak kazanacağı müteakip 3 sezon için uefa müsabakalarından men edildiği, ancak 3. sezonun 5 yıllık sınama dönemi için ertelendiği tebliğ edilmiştir. karara ilişkin olarak uefa tahkim kurulu'na gerekli itiraz başvurusu yapılacaktır" ifadeleri kullanıldı.