mehmet ali gökaçtı'nın "bizim için oyna": türkiye'de futbol ve siyaset kitabından;
galatasaray-fenerbahçe rekabetinde yeni bir evre
(...)
1930'lar aynı zamanda iki büyük kulübün arasındaki rekabet ve güç mücadelesinde ibrenin fenerbahçe'den yana döndüğü yıllardı. tıpkı önceki on yılda galatasaray'ın mevcut koşullan çok iyi değerlendirerek üst üste başarılara imza atması gibi, bu sefer de fenerbahçe belirgin bir üstünlük sağlıyordu. fenerbahçe'nin üstünlüğünde, galatasaray'ın maddi ve manevi sıkıntıları kadar, güneş meselesi dolayısıyla ikiye bölünmüş olmasının da büyük payı vardı. bu durumun farkına varan fenerbahçelilerin, bu yıllarda (devlet destekli) güneş kulübü ile yakın ve sıcak bir ilişki kurmaları ayrıca dikkat çekiciydi.
fenerbahçe, daha resmen kurulmadığı ve sarı-kırmızı adını taşıdığı aşamada güneş ile ilk maç yapan takım olmuştu. çoğunluğunu galatasaray'dan ayrılanların oluşturduğu bir kadroya sahip olan sarı-kırmızı ile fenerbahçe arasında 15 eylül 1933 günü oynanan bu maçı fenerbahçe 1-0 kazanmıştı. ikinci maç ise 22 eylül 1933 günü oynanmış ve 2-2 berabere sonuçlanmıştı. dahası, güneş kulübü'nün taksim'deki kulüp merkezinde fenerbahçelilere de yer ayrılmış ve iki kulüp henüz güneş'in gerekli formaliteleri halledip lige katılmaya hak kazanmamış olduğu günlerde muhtelit takımlar oluşturarak yurt dışında turnelere çıkmıştı.
fenerbahçe'nin güneş ile ilişkileri, bu kulübün varlığını sürdürdüğü altı yıllık zaman zarfında son derece olumlu bir çizgide süregitmişti. güneş kulübü'nün zaman zaman beşiktaş kulübü'yle de sürtüşmeleri olmuş ancak fenerbahçe ile herhangi bir sorun yaşadığı görülmemişti.