maçı izlemek için 10 mart sabahı 4 arkadaşımla birlikte ankara'dan yola çıktık. yolda sakarya civarında mola verdiğimizde zonguldak'tan yola çıkan ultraslan grubuyla karşılaştık. boyunlarımızda gençlerbirliği atkılarını gördüklerinde epey şaşırdılar.
istanbul'da birkaç saat dolandıktan sonra maça 1 saat kala taksim metro girişinde üzerinde galatasaray forması olan insanları takip ederek seyrantepe'ye gitmeyi başardık. metro'da yolculuk esnasında gençlerbirliği atkılarımızı gören bazı galatasaraylı taraftarlar "hoşgeldiniz" ve "bol şanslar" dileklerinde bulundular.
tt arena'daki misafir takım tribün girişi çok sapa bir yerde. metrodan çıktıktan sonra güvenlik ve stadyum görevlilerine misafir takım girişinin nerede olduğunu sorduk ancak hiçbiri girişin nerede olduğunu bilmiyordu. garip! (?) en sonunda neredeyse koklaya koklaya girişi bulduk. 5 dakikalık bir gecikmeyle dahi olsa tribündeki yerimizi almıştık.
maç konusunda bir beklentimiz yoktu. ancak ilk yarının 0-0 berabere tamamlanması ve gençlerbirliği'nin performansının iyi olması bizleri birazcık da olsa ümitlendirmişti fakat ikinci yarının başında yediğimiz talihsiz golden sonra maçı tekrar 'beklentisiz' izlemeye devam ettik. çıkışta çok beklememek için maçın 85. dakikasında staddan ayrıldık.
gençlerbirliği'nin avrupa ligi play-off grubuna kesin kalabilmesi için önümüzdeki 4 maçtan 10 puan çıkarması gerekiyor. aksi halde şansımız çeşitli ihtimallere kalır.