bir haftalık aradan sonra yeniden tanıl abideli deplasman tribünündeydik. maçtan önce, futbolcuların bir yandan geçen haftaki hezimetin “kaza” olduğunu göstermek için daha defansif oynayacaklarını, bir yandan da kendilerini ispat etmek için çabalayacaklarını düşünüyorduk. ama sonuç olarak büyük bir beklentimiz yoktu.
maçın başında galatasaray’ın doğal baskısı ile karşılaştık. ilk 15 dakikanın atlatılmasının ardından biz de topa sahip olup güzel paslaşmaya başladık. her iki takım da yanlışım yoksa net bir pozisyon yakalayamadılar. sadece selçuk’un frikik’ini özkan’ın nefis çıkarışı ve tum’a doğru atılan nefis ara pasını ayağında çok açıp harcadığı pozisyonlar vardı.
ilk yarı 0-0 bitince beklentilerimizi yükseltmeye başladık. ama 47’de yediğimiz “bahtsız” gol yükselen moralimizi yerle bir etti. tekrardan toparlanmaya başlayacakken selçuk’un gerçekten nefis frikik golü ile gardımız düştü. amaçsız olarak izlediğimiz “tatsız” son bölümden sonra perde 2-0 kapandı.
şunu belirtmek gerekir ki, hakem üçlüsü çok iyi bir maç çıkarttılar. gördükleri her şeyi çaldılar. samimiydiler ve oyunun oynanması için çabaladılar.
maçtan sonra tanıl abi ile puan durumunu ve maç programını önümüze alıp 5-8 play-off’una kalabilme şansımıza baktık. doğrusu şu anda maç eksiği ile 9. sırada yer alan bursaspor ile aramızda sadece 2 puan var. zor bir süreç olan son 5 haftada sadece 1 puan kazandık. önümüzde de trabzonspor maçı var… kısacası önümüzde çok zorlu ve her biri final olarak geçecek 4 hafta var. umarım 5-8 play-off’u bileti alıp avrupa kupalarına katılma şansımızı devam ettirebiliriz…