fenerbahçemi kendi evinde izlediğim ilk maçtı...maç sabahı otobüsle istanbula doğru yol alırken, aklımdan olmadık düşünce geçiyordu. zira uzun süredir kadıköyde beşiktaşı yenemiyorduk ve ben de alacağımız muhtemel bir mağlubiyet nedeniyle kadıköydeki ilk maçımdan üzgün bir şekilde ayrılmak istemiyordum, hatta bir gol sevinci yaşasam o bile yeter diye düşünüyordum.ama stada girdiğimde düşüncelerim tamamen değişti. o atmosferi, insanların gözündeki o hırsı gördükten sonra galibiyetin pek de uzakta olmadığını anladım.takım sahaya çıktığında hepimiz coşmuştuk, bütün futbolcuları tek tek tribüne çağırarak kendi coşkumuzu onlara da geçirmiştik.ancak maça hızlı başlayan bjk olmuştu, ilk golü onlar atmasına rağmen bizim inancımızda en ufak bir değişiklik yoktu, bağırdıkça bağırıyorduk... nitekim sonunda istediğimiz oldu ve golleri atmaya başladık. attığımız her golden sonra tribünde öyle bir sevinç yaşanıyordu ki, insanlar tanımadıkları kişileri bile kucaklıyorlardı.2. golü de bulduktan sonra sevincimiz iyice artmıştı, her ne kadar bjknin tehlikeli ataklarıyla yüreğimiz ağzımıza gelse de maçtan galip ayrılmayı bilmiştik.dönüş yolunda herkes günün yorgunluğuyla uyurken, ben koltuğuma yaslanmış, kadıköye bir daha ne zaman gelirim acaba diye düşünmeye başlamıştım bile...