türkiye'de doğan her insan gibi ben de "büyüklerimin" takımına gönül vermiştim. tuttuğum takım kaybettiği zaman ağlayan ben, yıllar geçtikçe ve yaşım büyüdükçe futboldaki kirliliğe artık tahammül edemeyerek kendi kabuğuma çekilmiştim. yaklaşık 6 yıllık bu süre zarfında neredeyse hiçbir maç izlemedim. okumadım. hakkında konuşmadım. (bakınız: "geçmişi hatırlamak: barışmak" http://www.mehmetalicetin...misi-hatirlamak-barismak/)
bu küskünlük-nefret sürecinde benim bile kulaklarıma gelen birkaç maç/olay vardı. bunlardan biri de bu maçta yaşanmıştı. çünkü futbola küsmeme sebep olan istanbul hegomanyasının baş aktörlerinden birinin oyuncusu hakeme tükürüyordu. daha önce hiçbir maçta görmediğim bu olaya önce şaşırmış ama sonra biraz geçmişi düşünerek "normal" olduğuna kanaat kılmıştım.
yıllar sonra bu maça yazılan bir anıyı okuyunca birden o günleri anımsadım ve yazmak istedim...