ankaragücü, galatasaray'a konsantrasyonunu kaybettiği dakikalarda orta sahasının savunmayı bıraktığı anlarda yenildi. murat erdoğan, gökhan ve ibrahim ege 5 dakika oynamadı, galatasaray bu dakikalarda işi bitirdi. son haftalarda övdüğümüz luis henrique'nin defansta bu hafta dağınık bir hali vardı. gökhan emreciksin'in vuruşu gol olsaydı belki bu maç hakkında farklı şeyler söylenebilirdi ama işte şans bazen yanınızda olmuyor.
maçın adamı lincoln olsa da, ankaragücü adına maçın adamı ibrahim ege oldu. cem can, bu sene izlediğim en kötü topunu oynadı, hatta sahada yok gibiydi. gökhan ilk yarıdaki performansı ile yine yıldızlaştı ve maç öncesi iyice ayyuka çıktı ki devre arasında benim turkish ronaldo dediğim yıldız futbolcu, istanbul yolunu tutacak. yönetim, yönetim olsa, 100.yılını oynayacak ankaragücü'nde futbolcusunu elde tutar, bir sene sonra değerini biraz daha artırır öyle satar fakat anlaşılıyor ki takımda parasal sıkıntılar var. maç sonrası evde televizyonda gördüm, ünal hoca istifa etmiş, açıklaması da aslında düşündürücü. “yenildiğiniz zaman sahip çıkmayan yöneticiler var” diyor. umarız istifasını yeniden değerlendirir, sağlıklı bir karar verir, bu istifaya gerek yok açıkçası.
ankaragücü'nde yönetim yüzünden sadece taraftar-yönetim değil, artık görülüyor ki, futbolcu-yönetim, teknik direktör-yönetim her türlü gerginlik var. elbette taraftar daha sakin olmalı, maçta yönetime mutlaka eleştiri yapmalılar ama takımı desteklemek bunun gölgesinde kalmamalı. üzerine harfler yazan ankaragüçlüler acı bir gerçeği dile getirmişler, kelimeleri tam hatırlamıyorum yanlışım varsa düzeltsinler beni: sensiz 66 gün cennet sayılır