başarılı oyun çıkaran sarı-kırmızılılar gollerini yılmaz ve bahri'nin ayağından temin ettiler
halit kıvanç
öylesine şiddetli yağmurda, öylesine vıcık çamurda, böylesine canlı oyun, böylesine heyecanlı mücadele... doğrusu iki takımı da, sahada bitmez enerji ile koşuşan 22 adamı da tebrik etmeli... gerçekten güzel, seyre değer bir maçtı bu...
turgay, talat, b. ahmet, tarık, uğur, hiçbiri yoktu. ama sahada çok zaman rakibinden daha üstün görünen, sonunda da maçı net sonuöla kazanan galatasaray takımı vardı. baita oyunun yıldızı, genç k. erol olmak üzere sarı - kırmızılılar maça hızlı girmiş ve bu hızı 90 dakikaya kadar devam ettirmişlerdi.
maçın zevkinin artmasında, istanbulspor da büyük ölçüde pay sahibiydi. sarı - siyahlılar belki gol forsatlarını değerlendirmekte aynı derecede başarılı görülmemiş, ancak mücadele güçlerini zaman zaman futbol olarak kıymetlendirmesini bilmişlerdi.
oyun, 5. dakiakda bahri'ni kaleciden söktüğü topu filelere yuvarlayamayışı, 10. dakikada bilgenin kale boşaldığı anda topu ayağından çok açtığı için golü kaçırışı ile başlamıştı. sonra uzun süre galatasaray baskısı seyredildi. bu arada kaleci metin, golcü adaşının sert şutunu iyi kurtarmıştı.
ikinci devre, gollerin açılışına sahne oldu. 50. dakikada metin, kendisine yapılan faulü güzel çekmiş, bahri de kafayla kaleye doldurmuştu. karambolde yetişen yılmaz, sert bir girişle golü tamamladı.
ikinci gol, hemen geliyorduç ne var ki, bahri, güngör'ün çamura saplanan geri pasından kaptığı topu kullanamadı. ama aynı bahri, çok geçmeden bu gatasını telâfi edecek ve 86. dakikada, k. erol'un pasıyla gelen topa, ok gibi fırlayıp sert bir vole yapıştıracaktı. bu, galatasaray'ın ikinci golü, maçın da kesin sonucuydu. istanbulspor'un son dakikalardaki baskını, galatasaray'ın mücadele gücünü kırmamış, sonucu değiştirememişti. sarı - kırmızılı takım, iyi başladığı maçı, iyi bitiriyor, sahadan 2-0 galip ayrılıyordu.