son ankara derbisine doğru ilker yılmaz hayatım futbol, sayı:17 / 24 ocak 2012
son yılların en kötü günlerini geçiren ankaragücü, ankara derbisinde gençlerbirliği’ni konuk etti. ‘son ankara derbisi olmasın’ denildi ama görünen köy de klavuz istemiyor. en iyi ihtimalle birkaç sene…
bir yanda varoşlar, diğer yanda okumuş çocuklar… gerek istanbul, gerek ülkenin diğer derbilerinde taraftar bazında sosyal statü olarak artık kalın çizgiler yok. ankara’da var ama… istanbul’un çokça gölgesinde kalmış ankara futbolu ve futbol kültürü yalnızlaşma yoluna hızla gidiyor. hafta içinde ‘son ankara derbisi olmasın’ sloganı ile buluşan iki kulübün teknik adamları birlik beraberlik mesajları veriyordu ama görünen o ki bir süre birbirlerinden ayrı kalacaklar.
hikayeyi anlatmak, duymak artık sıktı. ankaragücü taraftarına rant peşinde koşan ‘çapulcular’ gözüyle bakar bir kısım sevimsiz insan ama haticeye değil, neticeye baktığımızda kimlerin rant peşinde olduğu çok açık.
sezon başında ülke ‘şike soruşturması’yla çalkalanırken sarı-lacivertlileri bekleyen tehlike pek görülmedi. fatih tekke, marek sapara, robert vittek, metin akan ve stanislav sestak’ı transfer bitiminin son günlerinde kaybettiler. gol atacak adamları yoktu ve stoperden golcü yaratmaya çalıştılar. bizin sıcak koltuklarımızdan gördüğümüz kadarıyla ziya doğan çok çalıştı, çabaladı. baktı düzelmiyor, düzeltemiyor mecbur şapkasını aldı, yola koyuldu. başkan değişti, hoca değişti, transfer dönemi geldi çattı. oyuncu durur mu, onlar da değişti… uğur uçar, theo weeks, serdar özkan, jan rajnoch, ediz bahtiyaroğlu, kağan söylemezgiller, özgür çek, hürriyet güçer ve güven varol halkadan kopup gittiler. ya da kendilerini kurtardılar… elde geleceğe umutla bakılan bir turgut doğan şahin kalmıştı ki bir yanından galatasaray, diğer yanından bursaspor, öte yanından da gaziantepspor çekiştirip durdu, o da formasını astı başka formayı öpmeye koyuldu.
atletler sahaya
mersin idman yurdu maçında alınan sürpriz galibiyet ve beşiktaş’a verilen mücadelenin ederi 4 puandı. sivasspor maçında saç kurutma makinesiyle kurutulan formaların hatırı fayda etmedi, karlı deplasmandan mağlubiyetle dönüldü. zaman gençlerbirliği maçıydı.
eskiden ankaragücü-gençlerbirliği rekabeti ateşli olurdu, sonucu merakla beklenirdi. pazar günkü maçı merak etmedik mi? elbette ettik ama daha çok ankaragücü’nü, taraftarının vereceği mesajı, tezahüratları merak ettik. ilk 11’inde 7 a2 takımı menşeili genciyle sarı-lacivertliler, olağanca ‘gücü’yle mücadele etti. hatta maçın birçok bölümünde de üstün olan taraftı. ah bir de o son dakikadaki pozisyon gol olsaydı. neticede gençlerbirliği attığı tek golle karşılaşmayı kazandı (gol çok güzeldi hakkını verelim).
biz esas meselemize gelelim; gençlerbirliği ezeli rakip. malumunuz okumuş çocuklar. isteseler de zaten pek seslerini çıkartamıyorlar ama açtıkları pankart ankara ayazını ısıttı: “pes etme imalat-ı harbiye.” kısaca bahsetmek gerekirse imalat-ı harbiye; yani makine kimya endüstrisi, 1921’de savaş nedeniyle ankara’ya taşınır. ankaragücü’nün de gelişimine katkıda bulunur, işçiler de takımın futbolcusu olur. yani elde işçilerin takımı ankaragücü vardır.
ankara ayazını ısıtan bir diğer güzelliği de sarı-laciverte gönül vermiş olan taraftarlar yapar. daha önce aralarında para toplayıp kulübün gençlerine destek çıkan, bununla yetinmeyip bir sonraki hafta da erzak yardımında bulunan ‘gecekondu’, takımlarının sivas deplasmanında ikinci yarıya ıslak forma ile soyunma odasından çıkmasını unutmadı, onlar da üzerlerindeki atletleri çıkararak sahaya attılar. malumunuz durumun hazırlayıcısı belediye başkanının da kulaklarını çınlatmayı ihmal etmediler. hem ‘ankara sultanisi*’ne hem de ‘gecekondu’ya kocaman alkış.
dananın kuyruğu dikilir mi?
maçtan sonra hakan kutlu çok net bir mesaj vermiş; “transfer yasağı kalkmayacaksa önümüzdeki sezon bank asya 1. lig’de şampiyon olacak ekip yaratılmayı hedeflemeliyiz.”
acı ama gerçek… “hükümet düşer, ankaragücü düşmez” tabusu yıkılıyor. ben transfer yapılsa da artık ligde kalacaklarını sanmıyorum. daha da kötüsü mevcut durumun onarılmasına dair yapılan çalışmalar da pek tatmin edici değil. bank asya 1. lig’e düşmek dananın kuyruğunun koptuğunu gösterir. oradan bir üst lige çıkmak da her babayiğidin harcı değildir. hele hele ankaragücü gibi sorunlarını dünya kadar borcu olan, birlik olamamış, elindeki oyuncuları kaybetmiş ekipleri yutar bitirir. bakınız kocaelispor…
*: yazının akışını bozmak yerine ankara sultanisi’ne burada yer vermekte fayda var. yıllar sonra atatürk lisesi adını alacak olan okulda bir rivayete göre takıma alınmayan öğrenciler gençlerbirliği’ni kurar. kısa vadede anlaşılması adına bu okulu galatasaray lisesi’nin bir muadili olarak gösterebiliriz.