maçı yine tanıl abilerdeki "mini tribünümüzde" izledik...
son yıllarda ligde iyi performans gösteren (ama ilk devrede çok kötü bir çizgi tutturan) bursaspor ve trabzonspor'un ikinci devreye iki de iki yaparak başlaması ve bizim sezon başına göre hedefi yükseltip ilk 8'i (hatta ilk 4'ü) hedeflememizden dolayı maçın önemini iyice arttırmıştı.
maçın hemen başında yeni transferleri mabiala'nın 60 metre uzakta bulunan shelton'a yaptığı asist ve onun topu düzeltip golü atması morallerimizi bozmuştu. sonradan takım düzelmeye başladı. derken oktay'ın bomboş kaleyi ıska geçmesi ve kaçan birkaç pozisyondan sonra 40. dakikada oktay'ın ortası ve tum'un nefis kafa şutu ile skoru eşitledik.
devre arasında karabük kalecisi orkun ile kale arkasındaki karabüklü taraftar grubu ile önce tartışma sonra da küfürleşme başladı. orkun resmen delirdi...
ikinci yarıya orkun'un çıkarılacağını düşünsek de bülent korkmaz orkun'u oyunda tuttu. ikinci yarıda baskı yemeye başladık. derken ramazan'ın karambolde 2 kere uçarak çıkarttığı pozisyondan sonra yine bir karambolde en arkada unutulan mustafa sarpın dokunuşu ile 2-1 yenik duruma düştük. sonrasında ise bir türlü gol gelmedi ve haftayı puansız kapattık ve 6. sıraya geriledik...
aykut ve azo'nun sakat olması kötü idi şimdi bir de maçtan hemen önce hurşut'un sakatlanmış olması son derece kötü oldu. umarım çok kısa zamanda sakatlıklarını atlatırlar...