gençlerbirlikli kimliğimle ilk gittiğim maç olmuştur.
çevremdeki alkaralar'ın söylediklerine göre takım bu sezon başında nerdeyse hiç transfer yapmamış, en etkili oyuncularını satmıştı. düşmek için en iddaalı adaylardan biriydi. öte yandan teknik direktör fuat çapa'nın 3 sene önce takıma gelişi ve 5 hafta sonra ayrılışı. bunların hepsi birleşince gençlerbirliği taraftarı olarak gideceğim ilk maçta mağlubiyet görmekten korkuyordum.
maçtan bir gün önce alkaralar'dan sevdiğim bir insan hoşgeldin hediyesi olarak bana bir tane forma almış, onu sırtıma geçirip tribünden tanıdığım birkaç alkara'nın yanında yerimi almıştım.
takımdan tanıdığım isimler sadece oktay, yasin, zec ve hurşut'tu. sürekli 'o kim?', 'bu kim?' sorularıyla kadroyu tanımaya çalışıyodum. derken ilk gol, ardından da ikinci gol geldi ve ilk yarıyı 2-0 önde kapadık. fakat kimse mutlu değildi çünkü o skoru koruyup koruyamayacağımızdan emin değillerdi. çünkü açıkçası takıma güvenmiyorlardı. nitekim ikinci yarının başlarında karabükspor skoru 2-1'e getirdi ve bizler için ecel terleri dökme zamanı gelmişti. neyse ki karabükspor pek etkili olamadı. böylece gençlerbirliği taraftarı olarak gittiğim ilk maçtan galibiyetle ayrılmıştım. mutluydum.