ben hayatım boyunca en çok futbolla uğraştım, futbolla mesut oldum, her gece yatarken beni yatıştırsın, mutlu uyutsun diye, futbolla ilgili bir şey düşünüp uyurum. kendimi bildim bileli, elime geçen ilk topla, futbola aşık oldum, 3 yaşımdan 1954 gs lisesine girene kadar hep meşguliyetim futboldu. talebe olarak çok zeki ve başarılı bir çocuksam da, mahallede herkesten üstün olduğum futbolu kendime seçtim. daha 9’uncu sınıfta okul takımına, 10’da gs genç’e, 11 de genç milli takıma girmeği başardım. 1961 senesinde genç milli takımla, lizbon’da avrupa şampiyonasına katıldım. kalemizde, yilmaz ural, (yedeği rahmetli a. güçlü aydin), sağ bek cumali (g. birliği, adana), müfit (bursaspor) tuncay becedek, nuri (güvercin), aptullah, nedim doğan, candan tarhan(g. birliği) gibi oyuncular vardı.
lise son sınıfta gs a takımı kadrosunda zaman zaman gezer oldum. ağabeylerim b.ali, candemir, ergun, ayhan, uğur köken, talat gibi oyunculardı. 1962 senesinde birkaç dersten takip bekleyince, bir sene sadece futbol oynama imkanım oldu. o sıra, baba recep (adanir, kariyerini gs deki şampiyonluktan sonra, karagümrük’te antrenor, oyuncu olarak tamamlamak istedi.) ve gs den beni, cengiz özyalçını, piç selçuk’u ve aptulmetini oraya götürdü. futbol hayatımda aşık olduğum iki kişi var:
1- metin oktay 2- recep adanır
ne yazık ki yurt dışında olduğumda recep ağabeye hala ulaşamadım. o sene k aragümrük, şampiyonluk takımı kurarken, k. ali (ali soydan), aydin nihat, tuncay, kadri gibi oyuncuları kadrosuna almıştı... maalesef küme düştü. bir daha da çıkamadı, son feriköy maçında, berabere kalsak kümede kalıyorduk, feriköylü ismet’in frikiğiyle 1-0 mağlup duruma düştük, fakat 2 inci devre, maç sonuna doğru, k. ali solda 18’e girdiğinde düşürüldü, verilen penaltıyı, aydin, (solak) sol ayağıyla dışarı attı ve küme düştük. soyunma odasında başkan ibrahim, “aydın gözün kör olsun, mahvettin bizi” söyleyişleriyle soyunma odasını terk ettim.
1963’de odtü’yü kazanıp, futbolu (aşkımı) bırakıp üniversiteye girdim. son maçta dizim dönmüş menüsküs olmuştum, ameliyat gerekiyordu. ameliyat olamadım, allah kaderimi çizmiş, beni hayatta en sevdiğim futboldan ayırmıştı. belki de en hayırlısı buydu. zira sakatlanınca, kimse benimle ilgilenmedi, zaten karagümrük’te oynarken ayda 500 lira maaş alıp gelecek bol abartılı primleri bekliyorduk, hiç biri gelmedi. transfer parasına aldığım 2000 liralık teypimde eve giren bir hırsız tarafından çalınmıştı. odtü de evvela kendimi buldum, fizik eğitimimi tamamladiı, bu ara gs’li doktor ali uras beni menüsküs ameliyatı yaptı ve iyileştim. allah beni bilinçli olarak, profesyonel futboldan alıp amatör futbola nakletti... nasıl mı?
odtü’de çok güzel bir gruba rastladım, ben gs lisesinden olduğumdan, dınıfdaşlarımdan 4 veya 5 yaş üstündüm. (gs lisesi= 1 hazirlik, 1 12. sınıf, 1 yıl bekleme, 1 yıl odtü de hazırlık.) odtü kaptan ve lider olarak, 1968’de antalya’da türkiye şampiyonluğunu kazandık. allah’a şükür 1968 senesinde, kanada’dan burs alarak, yara almadan odtü’yü bitirdim, zira 69’da abd vekilinin arabası yakılıp, deniz gezmiş olayları oldu... aynı yurtta bulunuyorduk. allah beni şanslı kıldı? bundan sonra kanada’da futbola devam ettim:
1- kanada’da 1972’de kent spor türk futbol takımını kurdum. antrenör oyuncu olarak 10 sene oynadım, bir çok şampiyonluklar ve trophy kazandık. 2- kent spor hala montreal’de devam ediyor.
gençlerbirliği’nden kanada’ya getirdiğim: ersin özerdinç, ottowa’nın en büyük inşaat şirketlerinden birine sahip.
ayrıca ilhan akman eski gençlerli futbolcu. o da burada (kendisi samsunlu, abidin’in kardeşi, eskişehir’de kafasını direğe vurup yaralanan oyuncu)