– ismet abi, senin birçok ilginç anıların vardır. bizlere anlatır mısın?
– ikinci unutmadığım maçımda, karagümrük maçımız. feriköy'de oynuyorum. başkanımız rahmetli fehmi sağlayan. maçı kaybeden küme düşecek. maç mithatpaşa stadında. o zamanki futbol topları şimdiler gibi mükemmel değil. subaplı toplar. allah’a dua ediyorum maçın başlarında, bir firikik falan olsa diye. altıncı dakikada deniz tarafındaki kaleye 30-35 metreden frikik kazandık. o mesafeden plaseyle golü attım. karagümrük 82. dakikada kaleci necdet'in hatasından penaltı kazandı. bizim dünyamız karardı. penaltıyı aydın yelken atacak. ben başladım dua etmeye. aydın topa yalnız sol ayağıyla vuran bir futbolcuydu. penaltıyı sağ ayağıyla atınca top avuta, karagümrük'te 2. lige gitti. maçtan sonra baskan sevinçten havalara uçmakta. beni tebrik ederken cebime 500 lira koymuştu. ertesi gün hocamız ismail erçin'e durumu sorunca, ismet galip gelmeseydik takım küme düşecekti. başkanın doksan bin lira alacağı var. düşseydik parayı alabilir miydi?
evet, bir başkanın hayatı benim golü atmama ve alacağı doksan bin liraya bağlıydı.
feriköy ve karagümrük bugün saat 13.15 te milli ligdeki kader maçlarını oynayacaklardır.
kırmızı grupta 11 puanla dokuzuncu durumda bulunan feriköy'lülerin 8 puanı olan ve onunculuk mevkiini işgal eden karagümrük ile yapacağı bu karşılaşma çok çetin geçmeğe namzettir.
bir beraberlik halinde kırmızı - beyazlılar küme düşme tehlikesini kısmen atlatacaklar, mağlûbiyet ise durumlarını tamamen tehlikeye sokacaktır. karagümrüklülerin mağl'ubiyeti halinde ise kümede kalma iddiaları kısmen ortadan kalkacaktır. bütün ihtimaller iki takımın da berabere kalacağı merkezi etrafında toplanmaktadır.
hakemler: hakkı gürüz (***), turhan alsaç (***), doğan babacan (***)
feriköy: necdet (***) - nihat (***), kaplan (****) - ismet (*****), ahmet (****), yükse (****) - k. rıdvan (***), hüseyin (***), mahmut (****), m. ali (***), rıdvan (***)
karagümrük: sümer (***) - orhan (***), metin (**) - tuncay (***), dursun (****), nihat (**) - doğan (***), selçuk (**), özkan (***), aydın (***), ali (***)
canlı bir oyun çıkaran kırmızı-beyazlıların galibiyet golünü ismet attı. kırmızı-siyahlılar aydın'ın ayağından penaltı ve bir beraberlik fırsatı kaçırdı
necati karakaya
feriköy, dün uçurum kenarında elele tutunduğu karagümrük'ün elini bıraktı ve onu boşluğa gönderdi...
bir kupa finali idi bu maç. talih 36 senedir ananevi bir rekabeti de bu final havasına ilave ediyordu. bütün maçı enerjik bir tempo ile götüren feriköy'ün kaderini ismetin 6 ncı dakikada attığı gol tayin ederken, aydın'ın 81 inci dakikada kaçırdığı penaltı karagümrük'ün akıbetini meçhule sürükleyecektir. evet, iki büyük hareket gördük sahada.. biri ismetin attığı gol, diğeri ise, karagümrük'ün kaçırdığı penaltı ile birbirlerine sarılan 11 kırmızı - beyazlı futbolcunun çılgınca sevinci...
feriköy oyuna hızlı bir tempo ile girdi. 6 ncı dakikada 30 metreden verilen bir frikiki, ismet baraj kurulan köşeden atmayı tercih etti. böylece feriköy şahâne bir gol kazanırken, sümer kontrpiyede kalıyordu... 1-0.
ilk devre feriköy'ün hakimiyeti ile neticelenecek, karagümrük ancak ikinci devre sonunda tesirli olabilecektir. işte bu anda maçın 81 inci dakikasında necdet topu kaybedecek ve top diyerek alinin ayaklarını tutacak verilen penaltıda, aydın ise son ümidi avuta atacaktır.
böylece kırmızı - beyazlı takım küme düşmeden kurtulacak, kırmızı siyahlılar ise meçhul bir akıbete sürüklenecektir...
ben hayatım boyunca en çok futbolla uğraştım, futbolla mesut oldum, her gece yatarken beni yatıştırsın, mutlu uyutsun diye, futbolla ilgili bir şey düşünüp uyurum. kendimi bildim bileli, elime geçen ilk topla, futbola aşık oldum, 3 yaşımdan 1954 gs lisesine girene kadar hep meşguliyetim futboldu. talebe olarak çok zeki ve başarılı bir çocuksam da, mahallede herkesten üstün olduğum futbolu kendime seçtim. daha 9’uncu sınıfta okul takımına, 10’da gs genç’e, 11 de genç milli takıma girmeği başardım. 1961 senesinde genç milli takımla, lizbon’da avrupa şampiyonasına katıldım. kalemizde, yilmaz ural, (yedeği rahmetli a. güçlü aydin), sağ bek cumali (g. birliği, adana), müfit (bursaspor) tuncay becedek, nuri (güvercin), aptullah, nedim doğan, candan tarhan(g. birliği) gibi oyuncular vardı.
lise son sınıfta gs a takımı kadrosunda zaman zaman gezer oldum. ağabeylerim b.ali, candemir, ergun, ayhan, uğur köken, talat gibi oyunculardı. 1962 senesinde birkaç dersten takip bekleyince, bir sene sadece futbol oynama imkanım oldu. o sıra, baba recep (adanir, kariyerini gs deki şampiyonluktan sonra, karagümrük’te antrenor, oyuncu olarak tamamlamak istedi.) ve gs den beni, cengiz özyalçını, piç selçuk’u ve aptulmetini oraya götürdü. futbol hayatımda aşık olduğum iki kişi var:
1- metin oktay 2- recep adanır
ne yazık ki yurt dışında olduğumda recep ağabeye hala ulaşamadım. o sene k aragümrük, şampiyonluk takımı kurarken, k. ali (ali soydan), aydin nihat, tuncay, kadri gibi oyuncuları kadrosuna almıştı... maalesef küme düştü. bir daha da çıkamadı, son feriköy maçında, berabere kalsak kümede kalıyorduk, feriköylü ismet’in frikiğiyle 1-0 mağlup duruma düştük, fakat 2 inci devre, maç sonuna doğru, k. ali solda 18’e girdiğinde düşürüldü, verilen penaltıyı, aydin, (solak) sol ayağıyla dışarı attı ve küme düştük. soyunma odasında başkan ibrahim, “aydın gözün kör olsun, mahvettin bizi” söyleyişleriyle soyunma odasını terk ettim.
1963’de odtü’yü kazanıp, futbolu (aşkımı) bırakıp üniversiteye girdim. son maçta dizim dönmüş menüsküs olmuştum, ameliyat gerekiyordu. ameliyat olamadım, allah kaderimi çizmiş, beni hayatta en sevdiğim futboldan ayırmıştı. belki de en hayırlısı buydu. zira sakatlanınca, kimse benimle ilgilenmedi, zaten karagümrük’te oynarken ayda 500 lira maaş alıp gelecek bol abartılı primleri bekliyorduk, hiç biri gelmedi. transfer parasına aldığım 2000 liralık teypimde eve giren bir hırsız tarafından çalınmıştı. odtü de evvela kendimi buldum, fizik eğitimimi tamamladiı, bu ara gs’li doktor ali uras beni menüsküs ameliyatı yaptı ve iyileştim. allah beni bilinçli olarak, profesyonel futboldan alıp amatör futbola nakletti... nasıl mı?
odtü’de çok güzel bir gruba rastladım, ben gs lisesinden olduğumdan, dınıfdaşlarımdan 4 veya 5 yaş üstündüm. (gs lisesi= 1 hazirlik, 1 12. sınıf, 1 yıl bekleme, 1 yıl odtü de hazırlık.) odtü kaptan ve lider olarak, 1968’de antalya’da türkiye şampiyonluğunu kazandık. allah’a şükür 1968 senesinde, kanada’dan burs alarak, yara almadan odtü’yü bitirdim, zira 69’da abd vekilinin arabası yakılıp, deniz gezmiş olayları oldu... aynı yurtta bulunuyorduk. allah beni şanslı kıldı? bundan sonra kanada’da futbola devam ettim:
1- kanada’da 1972’de kent spor türk futbol takımını kurdum. antrenör oyuncu olarak 10 sene oynadım, bir çok şampiyonluklar ve trophy kazandık. 2- kent spor hala montreal’de devam ediyor.
gençlerbirliği’nden kanada’ya getirdiğim: ersin özerdinç, ottowa’nın en büyük inşaat şirketlerinden birine sahip.
ayrıca ilhan akman eski gençlerli futbolcu. o da burada (kendisi samsunlu, abidin’in kardeşi, eskişehir’de kafasını direğe vurup yaralanan oyuncu)
feriköy: necdet inanç, kaplan öğretmen, nihat sel, ismet yurtsü, mehmet ali gürses, ahmet açıkgöz, yüksel sayar, hüseyin mevlüt, rıdvan kaner, rıdvan saraçoğlu, mahmut evren
teknik direktör: necdet erdem
karagümrük: sümer yüzer, nihat çapalar, doğan sel, dursun ali baran, abdülmetin kocaoğlu, tuncay demirtaş, orhan erkmen, selçuk hergül, özkan dallı, aydın yelken, ali soydan